Antalya'da çıplak bir formda azap görüp, kendisini vefatla tehdit eden 12 yıllık eşi Ramazan İpek'i (36) öldüren Melek İpek (31), birinci defa hakim karşısına çıktı. Ağlayarak tabir veren Melek İpek, Ramazan İpek'in, götürdüğü gölette kendisine saldırıp bekaretini bozduğunu belirterek, "Beni çok sevdiğini ve ayrılmamam için bunu yaptığını söyledi" dedi. Daha evlenmeden şiddet görmeye başladığını anlatan İpek, "Beni dövmesi için bir sebep olmuyordu. Şakalaşırken, gece düşünde onu terk ettiğimi görür, kalkar beni döverdi. 8 yaşındaki büyük kızımı da döverdi. Lakin ağlayamıyordu. Zira ağladığında daha çok dayak yiyordu" diye konuştu.
Döşemealtı L Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Melek İpek'in, bugün saat 10.30'da Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birinci sefer hakim karşısına çıkması bekleniyordu. Lakin SEGBİS sistemindeki teknik arıza nedeniyle duruşma, öğlenden sonraya kaldı. İpek, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS teması ile saat 14.10'da başlayan duruşmaya katıldı. Duruşma salonunda maktul Ramazan İpek'in yakınları ile Melek İpek'in ailesi ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmayı tarafların yakınlarının yanı sıra, STK'lar ve bayan dernekleri de takip etti.
'Utanmadan, korkmadan tüm yaşadıklarımı anlatmak istiyorum'
Ağlayarak savunmasını yapan Melek İpek, eşinin anne ve babasına başsağlığı dileyerek kelamlarına başladı. Olay nedeniyle üzgün olduğunu söyleyen İpek, "Ama artık utanmadan, korkmadan tüm yaşadıklarımı anlatmak istiyorum" dedi. Eşiyle 2006 yılında lise ikinci sınıfta okurken tanıştıklarını aktaran Melek İpek, "Tek hayalim matematik öğretmeni olmaktı. Çok başarılıydım. Arkadaşlarımın ısrarıyla eşimle görüştüm. Askerden yeni gelmişti. Eşim beni düğünde görmüş, beğenmiş. Birkaç ay görüştük. Babamdan bir tokat bile yememiştim. Şimdi arkadaşlık evresindeyken kıskançlıkları başlamıştı ve şiddet başladı. 3 aylık arkadaşlığımı bitirmek istedim. 'Hayallerim var' dedim. Okumak istediğimi söyledim. Arkadaşlarım vasıtasıyla son sefer görüşme teklifini kabul ettim" diye konuştu.
Kendisinden ayrılmasın diye tecavüz etmiş
Ramazan İpek'in kendisini okuldan motosikletiyle aldığını kaydeden Melek İpek, "Son defa teklifini kabul ettim ve birinci sefer o gün okula gitmedim. Beni Ekşili Mahallesi’ndeki Ekşili Göleti’ne götürdü. Gündüz vakti etrafta kimse yoktu. Motordan iner inmez bana saldırdı ve beni soymaya başladı. Çığlık attım. Bağırdım, kurtulmaya çalıştım. Sesimi kimseye duyuramadım. Gücüm de yetmedi. Bana orada zorla sahip oldu. Beni çok sevdiğini ve ayrılmamam için bunu yaptığını söyledi. Ailem görmesin diye beni meskenin yakınlarına bıraktı. Konutta annem-babam yoktu. Duşa girdim. Ağladım, düşündüm. O saatten sonra kime ne diyebilirdim ki" dedi.
Bir müddet görüşmeye devam ettiklerini aktaran Melek İpek, "Bana yeterli davranıyordu, evleneceğimizi söylüyordu. Ailesi ile arbede etti. Ailesi meskenden kovdu. Evlenmemize evvel karşı olan babam, sonra kabul etti. Aileme bana yaptıklarını söylemedim. Lise üçüncü sınıfı bitirdim. Ailesi istedi ve bir müddet sonra nişan yapıldı. Nişanlıyken görünür yerlerime vurmuyordu. Ailemin yanında bir yıl kaldı. Bana şiddeti daha nişanlıyken başlamıştı. İstemediğim ilgiden ötürü evlenmeye mecbur hissediyordum. Bu nedenle de aileme bir şey diyemiyordum. Ailesini çağırdık lakin düğünümüze gelmediler" diye konuştu.
'Beni dövmesi için bir sebep olmuyordu'
Birinci meskenlerinden taşındıktan sonra olayın yaşandığı konuta geldiklerini belirten İpek, "Burada da beni dövüyordu. Komşular misafirliğe geldiğinde bir şey anlamıyordu. Bedenimin görünür yerlerine vurmuyordu. Beni dövmesi için bir sebep olmuyordu. Şakalaşırken, gece hayalinde benim onu terk ettiğimi görür, kalkar beni döverdi. Eşim cinsel içerikli görüntüler izleyip, üzerimde deniyordu. Kabul etmesem de beni aykırı ilgiye zorluyordu" dedi.
Bir gün kardeşi Göksel ile eşinin arbede ettiğini, kendisinin ayırmaya çalıştığını belirten İpek, "Ben eşimi alıp meskene götürdüm. Meskende bana ‘Sen neden ortaya giriyorsun?’ diyerek beni ütüyle dövdü. Ütüyü de sırtımda kırdı. Silahı alarak meskenden çıktı. Kardeşimi öldüreceğini söylüyordu. Annemi- babamı aradım. Oraya geleceğini söyledim. Babamın arkadaşı da konuttaydı. Sonra kardeşimi orada görememiş. Beni arayarak ‘Kardeşini göremedim. Gelip seni ve çocukları öldüreceğim’ dedi. Ben de çocukları alarak kayınpederimin konutuna gittim. Sırtımdaki yaralara annesi krem sürerek ağladı" diye konuştu.
11 gün kayınpederinin konutunda kaldıktan sonra bir halde barıştıklarını kelamlarına ekleyen Melek İpek, şöyle konuştu:
"Her keresinde olduğu üzere geri döndüm. Biz Melike ile görüşmeleri yüzünden yeniden hengame ettik. Beni balkondan atmaya çalıştı. Yüzüme, gözüme vurdu. Meskenden kaçmaya çalışırken bana kelepçe taktı. Kendisi özel güvenlikken kelepçesi vardı. Beni koltuğa oturttu. Ellerim kelepçeli, gözlerim mor formda fotoğraflarımı çekti. Amcasının oğlu ile bir yere giderken beni elleri kelepçeli bıraktı. Sonra kızımı okuldan getirdiğinde kelepçeleri açtı. Arkadaşları ile ava gidiyordu. Dönüşte arkadaşları evdeyken banyoya giriyordu. Beni de banyoya sokuyordu ve münasebet istiyordu. Utanmıyordu. Çocuklarım konutun içinde ses çıkardıkları için oyun oynatmıyordu. Genelde 8 yaşındaki büyük kızımı dövüyordu. Lakin ağlayamıyordu. Zira ağladığında daha çok dayak yiyordu. 12 yıllık evliliğimizde daima arbedeli yaşadık. Uygun vakitlerimiz da oldu. Ancak uygun günlerimizi daima unuttururdu. Senede 3-4 kez çok büyük dayakları oldu."
Melek İpek azabına maruz kaldığı kocasını öldürmüştü
Olay sonrasında toplumsal medya İpek'in özgür bırakılması için kampanya başlatmıştı
İpek birinci tabirinde yaşadığı işkenceyi şöyle anlatmıştı