Nörolojik bir hastalık olan migreni tetikleyenler arasında yiyecek içeceklerden, mevsimsel değişikliklere kadar pek çok etken mekan alıyor. Illetin seyrinde günlük hava değişiklikleri dahi tesirli olabiliyor. Sonbaharın gelmesi ile migren atakları artarken, parfüm kokusu ya da lodos migren ağrılarında artış görülüyor. Nöroloji Eksperi Dr. Nurettin Varolgüneş, migren hakkında malumatlar verdi.
Nöroloji Kompetanı Dr. Nurettin Varolgüneş'in verdiği haberlere göre migren baş ağrılarının yaklaşık yüzde 60’ı başın tek tarafında görülüyor ve çoğunlukla zonklama eşlik ediyor. Bulantı ve devir hengam kusma da görülebiliyor. Bu ağrı ataklar halinde seyrediyor ve 4-72 saat arasında devam edebiliyor. Migren atakları sırasında görme bulanıklığı, ışıktan ve sesten rahatsız olma da sıkça karşılaşılan şikayetler arasında konum alıyor. Migrende fizikî aktivite ve baş hareketleri bu atakları tetikliyor.
Migren, diğer bir illetle bağı olmayan ve direkt baş ağrısı ile kendini gösteren primer baş ağrısı öbeğinde mahal alıyor. Nöroloji Kompetanı Dr. Varolgüneş, migren tedavisi hakkında şunları belirtiyor:
Migren tedavisi nasıl yapılır?
"Migren tedavisindeki maksat, ağrıyı tetikleyici faktörleri azaltmak, had sistemindeki hassasiyeti ve ağrı sırasında ortaya çıkan damar ve damar muhitindeki hadiseleri baskılamaktır. Temel tedavi, hami ve akut atak tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır.
Hastanın ağrıları ayda 1-2 sefer görülüyorsa yalnızca akut atak tedavisi önerilir. Akut ağrı atağı tedavisinde olağan ağrı kesiciler, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar, ergotaminli ilaçlar ve triptanlar kullanılır. Ağrı kesici ve ergotaminli ilaçlar sık kullanıldığı takdirde ağrıyı mütemadi yapar ve bazen daha önemli yan tesirlere yol açabilirler.
Atak sırasındaki bulantı ve kusma için de anti emetik öbeği bulantı giderici ilaçlar verilir. Ağrı kesiciler atağın başında alınmalıdır. Emilimi hızlandırmak için de bulantı önleyici ilacın ağrı kesiciden evvel alınması gerekir."
"Bir ay içinde atak sayısı üçü, dördü geçiyorsa o hengam yalnızca atak sırasında değil, migren atağını önlemeye yönelik ilaçları da kullanmak gerekir" diyen Nöroloji Mütehassısı Dr. Nurettin Varolgüneş, “Kişi ayda 2-3 ataktan az migren bunalımı geçiriyorsa gözetici tedavi gerekmeyebilir. Kişinin toplumsal ömrü ve işi göz önüne alınarak kollayıcı tedavi atak sayısına bakılmaksızın da hastanın isteği üzerine verilebilir. Hami tedavide ilaçlar her gün alınır. Bu hedefle kalp ilaçları, depresyon ilaçları, epilepsi ilaçları kullanılmaktadır. Ağrı kesicilerin her gün alınması sakıncalıdır” dedi.
Alternatif tedaviler var mıdır?
Nöroloji Mütehassısı Dr. Nurettin Varolgüne, migrenin alternatif tedavileri hakkında da şu malumatları verdi: "Migrende botoks, akupunktur, kronik ağrılarda doku masajı, Riboflavin, magnezyum ve birtakım bitkisel ilaçlar alternatif tedaviler olarak kullanılmakta ve birtakım hastalarda yararlı olmaktadır"
Nöroloji Kompetanı Dr. Nurettin Varolgüneş'in verdiği haberlere göre migren baş ağrılarının yaklaşık yüzde 60’ı başın tek tarafında görülüyor ve çoğunlukla zonklama eşlik ediyor. Bulantı ve devir hengam kusma da görülebiliyor. Bu ağrı ataklar halinde seyrediyor ve 4-72 saat arasında devam edebiliyor. Migren atakları sırasında görme bulanıklığı, ışıktan ve sesten rahatsız olma da sıkça karşılaşılan şikayetler arasında konum alıyor. Migrende fizikî aktivite ve baş hareketleri bu atakları tetikliyor.
Migren, diğer bir illetle bağı olmayan ve direkt baş ağrısı ile kendini gösteren primer baş ağrısı öbeğinde mahal alıyor. Nöroloji Kompetanı Dr. Varolgüneş, migren tedavisi hakkında şunları belirtiyor:
Migren tedavisi nasıl yapılır?
"Migren tedavisindeki maksat, ağrıyı tetikleyici faktörleri azaltmak, had sistemindeki hassasiyeti ve ağrı sırasında ortaya çıkan damar ve damar muhitindeki hadiseleri baskılamaktır. Temel tedavi, hami ve akut atak tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır.
Hastanın ağrıları ayda 1-2 sefer görülüyorsa yalnızca akut atak tedavisi önerilir. Akut ağrı atağı tedavisinde olağan ağrı kesiciler, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar, ergotaminli ilaçlar ve triptanlar kullanılır. Ağrı kesici ve ergotaminli ilaçlar sık kullanıldığı takdirde ağrıyı mütemadi yapar ve bazen daha önemli yan tesirlere yol açabilirler.
Atak sırasındaki bulantı ve kusma için de anti emetik öbeği bulantı giderici ilaçlar verilir. Ağrı kesiciler atağın başında alınmalıdır. Emilimi hızlandırmak için de bulantı önleyici ilacın ağrı kesiciden evvel alınması gerekir."
"Bir ay içinde atak sayısı üçü, dördü geçiyorsa o hengam yalnızca atak sırasında değil, migren atağını önlemeye yönelik ilaçları da kullanmak gerekir" diyen Nöroloji Mütehassısı Dr. Nurettin Varolgüneş, “Kişi ayda 2-3 ataktan az migren bunalımı geçiriyorsa gözetici tedavi gerekmeyebilir. Kişinin toplumsal ömrü ve işi göz önüne alınarak kollayıcı tedavi atak sayısına bakılmaksızın da hastanın isteği üzerine verilebilir. Hami tedavide ilaçlar her gün alınır. Bu hedefle kalp ilaçları, depresyon ilaçları, epilepsi ilaçları kullanılmaktadır. Ağrı kesicilerin her gün alınması sakıncalıdır” dedi.
Alternatif tedaviler var mıdır?
Nöroloji Mütehassısı Dr. Nurettin Varolgüne, migrenin alternatif tedavileri hakkında da şu malumatları verdi: "Migrende botoks, akupunktur, kronik ağrılarda doku masajı, Riboflavin, magnezyum ve birtakım bitkisel ilaçlar alternatif tedaviler olarak kullanılmakta ve birtakım hastalarda yararlı olmaktadır"