Profösör
(¯´•._.• Site Yetkilisi•._.•´¯)
- Katılım
- 11 Ocak 2022
- Mesajlar
- 15,260
- Tepkime
- 14
- Puanları
- 38
- Yaş
- 35
- Konum
- Rusya
- Web
- bilgilihocam.com
- Credits
- 0
İslam dininde mukaddes gün ve gecelere ait olarak farz, vacip gibi hükümlerin olduğu bu gün veya gecelere özel ibadet şekilleri yer almamaktadır. Bununla birlikte konumuz olan Muharrem ayına özel bir namaz ve oruç var mıdır?
Cevap: Değerli ziyaretçimiz, İslam kaynaklarımızda Muharrem ayına özel olarak kılınan bir çeşit nafile namaz ibadetinin yer almadığını bilmemizde fayda vardır. Böylesi manevi değeri yüksek olan mübarek gün ve gecelerde örneğin kaza namazları olan Müslümanların yapması gereken en güzel ibadet öncelik ile var ise kaza namazlarını kılmak olacaktır. Bu güzel ibadet ile birlikte yüce kitabımız Kuran ı Kerimi okumak, İslam dinine dair eserleri okumak, zikirler ile bu mübarek zaman dilimlerini ihya etmek çok hayırlı olacaktır.
Muharrem ayı içerisinde yapılacak ibadetlerin içerisinde en güzel olacak ibadetlerden biride oruç ibadetidir ki bu ayda oruç tutmak müstehabtır. Peygamberimiz Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah’ın (c.c.) ayı olan muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlar dışında en faziletli namaz ise gece namazıdır.” (Müslim, Sıyam 202, 203; Ebu Davud, Savm 56; Tirmizi, Mevakit 207; Nesai, Kıyamü’l-Leyl 6)
Oruç ibadetini ihya etmek isteyen Müslümanlar Muharrem ayının başında, ortasında, sonunda olmak sureti ile veya 13, 14, 15’inci günlerinde veya 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerini oruçlu olarak geçirebilirler. Bilindiği üzeri Muharrem ayının onuncu günü aşure günüdür. Bu günde bilhassa değerlendirilmelidir. Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Aşure günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına kefaret olacağını umarım” (Tirmizi, Savm, 47, No: 752)
Peygamberimizin bu tavsiyesini değerlendirmemizde büyük hayırlar vardır. Aşure günü orucu alakalı olarak Hazreti İbn Abbas (r.a.) şöyle anlatmıştır: “Peygamberimiz (s.a.v.) Hicret sonrasında Medine’ye gelince, Yahudilerin aşure günü oruç tuttuklarını gördü ve onlara şöyle sordu: Bu günde niçin oruç tutuyorsunuz? Onlar ise cevaben şöyle dediler: Bu gün bizim için çok hayırlı bir gündür. Allah (c.c.), bu günde Beni İsrail’i düşmanlarından kurtardı. Bu nedenle şükür maksadı ile Hazreti Musa’da bu günde oruç tutmuştur.
Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Ben Musa’ya (a.s.) sizden daha yakınım.” Bu olayın sonrasında Efendimiz aşure gününde oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını emir ve tavsiye etti.” (Buhari, Savm 69, Enbiya, 22, Fedailu’l-Ashab 52; Tefsiru Yunus 1, Taha 1; Müslim, Sıyam 127, hadis no: 1130; Ebu Davud, Savm 64, hadis no: 2444).
Şu noktada çok önemlidir ki Hazreti Peygamberin döneminde bulunan Yahudiler sadece Muharrem ayının onuncu günü olan aşure gününde oruç tutarlardı. Peygamberimizde onlara benzememek için aşure günü ile birlikte bir gün önce veya bir gün sonra ile birlikte iki gün oruç tutulmayı tavsiye etmiştir. Bununla birlikte bazı kaynaklarımızda yer alan rivayetlere göre ise aşure gününün bir gün öncesine ve bir gün sonrası olmak sureti ile üç gün oruç tutmanın daha uygun olacağı yer almaktadır (Ali el-Mütteki, Kenzu’l-ummal, VIII, 570). Yüce Mevla’mız bu mübarek ayı en güzel şekilde ihya edebilmeyi bizlere nasip eylesin.
Cevap: Değerli ziyaretçimiz, İslam kaynaklarımızda Muharrem ayına özel olarak kılınan bir çeşit nafile namaz ibadetinin yer almadığını bilmemizde fayda vardır. Böylesi manevi değeri yüksek olan mübarek gün ve gecelerde örneğin kaza namazları olan Müslümanların yapması gereken en güzel ibadet öncelik ile var ise kaza namazlarını kılmak olacaktır. Bu güzel ibadet ile birlikte yüce kitabımız Kuran ı Kerimi okumak, İslam dinine dair eserleri okumak, zikirler ile bu mübarek zaman dilimlerini ihya etmek çok hayırlı olacaktır.
Muharrem ayı içerisinde yapılacak ibadetlerin içerisinde en güzel olacak ibadetlerden biride oruç ibadetidir ki bu ayda oruç tutmak müstehabtır. Peygamberimiz Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah’ın (c.c.) ayı olan muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlar dışında en faziletli namaz ise gece namazıdır.” (Müslim, Sıyam 202, 203; Ebu Davud, Savm 56; Tirmizi, Mevakit 207; Nesai, Kıyamü’l-Leyl 6)
Oruç ibadetini ihya etmek isteyen Müslümanlar Muharrem ayının başında, ortasında, sonunda olmak sureti ile veya 13, 14, 15’inci günlerinde veya 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerini oruçlu olarak geçirebilirler. Bilindiği üzeri Muharrem ayının onuncu günü aşure günüdür. Bu günde bilhassa değerlendirilmelidir. Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Aşure günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına kefaret olacağını umarım” (Tirmizi, Savm, 47, No: 752)
Peygamberimizin bu tavsiyesini değerlendirmemizde büyük hayırlar vardır. Aşure günü orucu alakalı olarak Hazreti İbn Abbas (r.a.) şöyle anlatmıştır: “Peygamberimiz (s.a.v.) Hicret sonrasında Medine’ye gelince, Yahudilerin aşure günü oruç tuttuklarını gördü ve onlara şöyle sordu: Bu günde niçin oruç tutuyorsunuz? Onlar ise cevaben şöyle dediler: Bu gün bizim için çok hayırlı bir gündür. Allah (c.c.), bu günde Beni İsrail’i düşmanlarından kurtardı. Bu nedenle şükür maksadı ile Hazreti Musa’da bu günde oruç tutmuştur.
Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Ben Musa’ya (a.s.) sizden daha yakınım.” Bu olayın sonrasında Efendimiz aşure gününde oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını emir ve tavsiye etti.” (Buhari, Savm 69, Enbiya, 22, Fedailu’l-Ashab 52; Tefsiru Yunus 1, Taha 1; Müslim, Sıyam 127, hadis no: 1130; Ebu Davud, Savm 64, hadis no: 2444).
Şu noktada çok önemlidir ki Hazreti Peygamberin döneminde bulunan Yahudiler sadece Muharrem ayının onuncu günü olan aşure gününde oruç tutarlardı. Peygamberimizde onlara benzememek için aşure günü ile birlikte bir gün önce veya bir gün sonra ile birlikte iki gün oruç tutulmayı tavsiye etmiştir. Bununla birlikte bazı kaynaklarımızda yer alan rivayetlere göre ise aşure gününün bir gün öncesine ve bir gün sonrası olmak sureti ile üç gün oruç tutmanın daha uygun olacağı yer almaktadır (Ali el-Mütteki, Kenzu’l-ummal, VIII, 570). Yüce Mevla’mız bu mübarek ayı en güzel şekilde ihya edebilmeyi bizlere nasip eylesin.