bilgiliadam
Yeni Üye
Cok Romantik Mutluluk Hikayeleri
Mutlu Aşk Hikayeleri
En Guzel Mutlu Aşk ve Sevgi Hikayeleri
Aşk, ateşsiz yanmakmış…
Aşk, ateşsiz yanmakmış
Adı Yusuf Erim Eski bir oğrencim
Uzun bir aradan sonra tekrar bir araya gelmek guzeldi onunla
Ailesini de tanıyordum Yusuf Erim’in İdealist bir babası, iyi kalpli bir annesi vardı Duşe kalka hayatı ve insanları tanımaya başladığından bahsetmeye başladı Konuşurken bazen dalıyordu Dilinin ucunda bir şeyler olduğunu anlamıştım Dertleşmeyi de paylaşmayı da sever Belki bu sefer paylaşmak istemiyordur diye ustune gitmeyecektim
Baktım olacak gibi değil Deşilmesi gerekiyor Biliyordum icinde kalan dertlerin insanın icini acıttığını, paylaşmanın insanı rahatlattığını
‘Neyin var Yusuf Erim? diyerek elimi dizine koydum
Sanki benden bu soruyu bekler gibiydi
‘Yanıyorum hocam! dedi ve yutkundu
Derin derin nefes alıp vermeye başladı Gozlerini kapalı tuttu bir muddet Sessizliği bozmam gerekiyordu Daha doğrusu konuya girmesine yardımcı olmalıydım
‘Aşık mısın? dedim
Gozlerini actı Nemlenmişti gozleri Kelimler boğazında duğum olmuş olsa gerek konuşamadı Sadece kafasını ‘Evet! der gibi salladı
‘Yureğimdekileri anlatabilsem, dinlemeye yureğiniz dayanmaz deyince mum gibi yandığını, mum gibi eridiğini anladım Yusuf Erim’in
Duyguları konuşmanın zorluğunu biliyordum Hele de ‘aşk! gibi bir duyguyu Nereden başlayacağımı bilmiyordum Yusuf Erim anlatamayacaktı belki Ben onu konuşturmalı ya da rahatlatmalıydım
Duygularını cok iyi anladığımı anlasın diye ‘Aşk, mumdan bir kayıkla ateşten bir ırmağı gecmeye calışmak gibidir Yusuf Erim! dedim
Acı acı guldu ‘Keşke o kadar kolay olsa! dedi şaşırmıştım
‘Nasıl yani! diye sorup sormamakta tereddut ettim Erim benim konuşmama musaade etmeden devam etti
‘Mum dediğin ateşin icinde bir kez erir ve yok olur Aşkla yanan, aşkla yaşayan kişi her gun erir, her gun yok olur Ben her gun eriyorum hocam! Keşke mum olsaydım? Bir kez yanar bir kez erirdim
İcim acımıştı Yusuf Erim’in duygusal bir cocuk olduğunu biliyordum Ancak ne yalan soyleyeyim bu kadar yurek acısı cektiğini bilmediğim gibi, duygularını bu kadar guzel ifade edebileceğini de bilmiyordum
‘Nasıl başladı? diye sordum
‘Tam beş yıl onceydi İcimdeki ozlem ateşi yanmaya başladığında Onu niye sevdiğimi bilmiyordum Nasıl sevdiğimi, nasıl yandığımı biliyordum sadece Sonra cekti gitti Yıllar sonra tekrar geldiğinde yorulmuştu Fırtınalardan sahile vuran geminin kaptanı gibi yorgun Sevinmiştim Hem de coook Benimde bunaldığım, yorgun olduğum bir zamanda gelmişti O bana dinlenmeye geldiğinde benim ona daha cok ihtiyacım olduğunu bilmiyordu Ben seni sana kavuşmak icin sevmedim Ben seni sen yokken bile sevdim İyi ki varsın!’ dedim ona ‘Biliyorum! dedi şimdi yine gidecek gibi Sebep sormuyorum Git ya da gitme de diyemiyorum Belki bana kızacaksınız hocam ama, bilsem ki bugun evlendi ve evlendiği kişiyle cok mutlu, bende mutlu olurum
Yusuf Erim konuşurken gozyaşlarımı tutmayı başardım, ancak gozlerimin nemlenmesine engel olamadım
İdealist bir cocuktu ‘Aşkla yanınca her şeyden vazgecti mi? acaba diye icimden gecirdim Benim soru soramam gerek kalmadan devam etti
‘İki defa aşk duştu yureğime İlk aşkımın adını ‘dava ikincisinin adını ‘ozlem koydum İkisinden de vazgecmiş değilim İki aşkım birleşsin diye dua ediyorum sadece İlk aşkım icin koşturuyorum İkinci aşkımı bekliyorum
‘Ãmidin var mı? dedim
‘Kavuşabileceğinden emin olduğun birini sevmek aşk değil ki Aşk kavuşamayacağını bilsen de sevmektir dedi Sonra acı acı gulumsedi Derin bir off cekti ‘Ãmidini kaybeden insan lokantada bile ac kalır hocam! dedi
‘İyi ama yaşında geldi Beklemek zor gelmeyecek mi?“ diye sordum Boşluğa baktı, gulumsedi ‘Kimi beklediğine bağlı hocam! dedi
‘Bu kadar acıya rağmen nasıl ayakta durduğunu sormayı istiyordum Ama yarasını deşmemek icin soramayacaktım Ama o yine anladı
‘İman, ibadet, namaz, kitap, dua, imtihan gibi inanclarım olmasa ne yapardım bilmiyorum? İyi ki dindar bir insan olarak yetiştirmiş beni ailem
Cok bunaldığı bir donemde, ’sensizliğin sarhoşluğunu yaşarım ama senin icin sarhoş olmam Cunku seni de, beni de, kainatı da yaratan Rabbimi daha cok seviyorum gibi sozler yazmış
Erim’den ayrılınca uzun bir muddet kendime gelemedim Eve de gidemedim Ãskudar sahilinde yurudum bir muddet Denize baktım Mırıldanmaya başladım
Gonul calamazsan aşkın sazını
Ne perdeye dokun, ne teli incit!
Cekemezsen gulun nazını
Ne dikene dokun nede gulu incit!
şu koca denizdeki suyun tamamını Yusuf Erim’in kalbine doksem rahatlar mıydı?
Yureğinde ki ateş soner miydi?
Bilmiyorum!
İnsanların bozulduğu, aşkların kirlendiği bu donemde boyle genclerin hala var olduğunu gormek beni cok sevindirdi
İyi ki varsın Yusuf Erim!
Sait CAMLICA
Mutlu Aşk Hikayeleri
En Guzel Mutlu Aşk ve Sevgi Hikayeleri
Aşk, ateşsiz yanmakmış…
Aşk, ateşsiz yanmakmış
Adı Yusuf Erim Eski bir oğrencim
Uzun bir aradan sonra tekrar bir araya gelmek guzeldi onunla
Ailesini de tanıyordum Yusuf Erim’in İdealist bir babası, iyi kalpli bir annesi vardı Duşe kalka hayatı ve insanları tanımaya başladığından bahsetmeye başladı Konuşurken bazen dalıyordu Dilinin ucunda bir şeyler olduğunu anlamıştım Dertleşmeyi de paylaşmayı da sever Belki bu sefer paylaşmak istemiyordur diye ustune gitmeyecektim
Baktım olacak gibi değil Deşilmesi gerekiyor Biliyordum icinde kalan dertlerin insanın icini acıttığını, paylaşmanın insanı rahatlattığını
‘Neyin var Yusuf Erim? diyerek elimi dizine koydum
Sanki benden bu soruyu bekler gibiydi
‘Yanıyorum hocam! dedi ve yutkundu
Derin derin nefes alıp vermeye başladı Gozlerini kapalı tuttu bir muddet Sessizliği bozmam gerekiyordu Daha doğrusu konuya girmesine yardımcı olmalıydım
‘Aşık mısın? dedim
Gozlerini actı Nemlenmişti gozleri Kelimler boğazında duğum olmuş olsa gerek konuşamadı Sadece kafasını ‘Evet! der gibi salladı
‘Yureğimdekileri anlatabilsem, dinlemeye yureğiniz dayanmaz deyince mum gibi yandığını, mum gibi eridiğini anladım Yusuf Erim’in
Duyguları konuşmanın zorluğunu biliyordum Hele de ‘aşk! gibi bir duyguyu Nereden başlayacağımı bilmiyordum Yusuf Erim anlatamayacaktı belki Ben onu konuşturmalı ya da rahatlatmalıydım
Duygularını cok iyi anladığımı anlasın diye ‘Aşk, mumdan bir kayıkla ateşten bir ırmağı gecmeye calışmak gibidir Yusuf Erim! dedim
Acı acı guldu ‘Keşke o kadar kolay olsa! dedi şaşırmıştım
‘Nasıl yani! diye sorup sormamakta tereddut ettim Erim benim konuşmama musaade etmeden devam etti
‘Mum dediğin ateşin icinde bir kez erir ve yok olur Aşkla yanan, aşkla yaşayan kişi her gun erir, her gun yok olur Ben her gun eriyorum hocam! Keşke mum olsaydım? Bir kez yanar bir kez erirdim
İcim acımıştı Yusuf Erim’in duygusal bir cocuk olduğunu biliyordum Ancak ne yalan soyleyeyim bu kadar yurek acısı cektiğini bilmediğim gibi, duygularını bu kadar guzel ifade edebileceğini de bilmiyordum
‘Nasıl başladı? diye sordum
‘Tam beş yıl onceydi İcimdeki ozlem ateşi yanmaya başladığında Onu niye sevdiğimi bilmiyordum Nasıl sevdiğimi, nasıl yandığımı biliyordum sadece Sonra cekti gitti Yıllar sonra tekrar geldiğinde yorulmuştu Fırtınalardan sahile vuran geminin kaptanı gibi yorgun Sevinmiştim Hem de coook Benimde bunaldığım, yorgun olduğum bir zamanda gelmişti O bana dinlenmeye geldiğinde benim ona daha cok ihtiyacım olduğunu bilmiyordu Ben seni sana kavuşmak icin sevmedim Ben seni sen yokken bile sevdim İyi ki varsın!’ dedim ona ‘Biliyorum! dedi şimdi yine gidecek gibi Sebep sormuyorum Git ya da gitme de diyemiyorum Belki bana kızacaksınız hocam ama, bilsem ki bugun evlendi ve evlendiği kişiyle cok mutlu, bende mutlu olurum
Yusuf Erim konuşurken gozyaşlarımı tutmayı başardım, ancak gozlerimin nemlenmesine engel olamadım
İdealist bir cocuktu ‘Aşkla yanınca her şeyden vazgecti mi? acaba diye icimden gecirdim Benim soru soramam gerek kalmadan devam etti
‘İki defa aşk duştu yureğime İlk aşkımın adını ‘dava ikincisinin adını ‘ozlem koydum İkisinden de vazgecmiş değilim İki aşkım birleşsin diye dua ediyorum sadece İlk aşkım icin koşturuyorum İkinci aşkımı bekliyorum
‘Ãmidin var mı? dedim
‘Kavuşabileceğinden emin olduğun birini sevmek aşk değil ki Aşk kavuşamayacağını bilsen de sevmektir dedi Sonra acı acı gulumsedi Derin bir off cekti ‘Ãmidini kaybeden insan lokantada bile ac kalır hocam! dedi
‘İyi ama yaşında geldi Beklemek zor gelmeyecek mi?“ diye sordum Boşluğa baktı, gulumsedi ‘Kimi beklediğine bağlı hocam! dedi
‘Bu kadar acıya rağmen nasıl ayakta durduğunu sormayı istiyordum Ama yarasını deşmemek icin soramayacaktım Ama o yine anladı
‘İman, ibadet, namaz, kitap, dua, imtihan gibi inanclarım olmasa ne yapardım bilmiyorum? İyi ki dindar bir insan olarak yetiştirmiş beni ailem
Cok bunaldığı bir donemde, ’sensizliğin sarhoşluğunu yaşarım ama senin icin sarhoş olmam Cunku seni de, beni de, kainatı da yaratan Rabbimi daha cok seviyorum gibi sozler yazmış
Erim’den ayrılınca uzun bir muddet kendime gelemedim Eve de gidemedim Ãskudar sahilinde yurudum bir muddet Denize baktım Mırıldanmaya başladım
Gonul calamazsan aşkın sazını
Ne perdeye dokun, ne teli incit!
Cekemezsen gulun nazını
Ne dikene dokun nede gulu incit!
şu koca denizdeki suyun tamamını Yusuf Erim’in kalbine doksem rahatlar mıydı?
Yureğinde ki ateş soner miydi?
Bilmiyorum!
İnsanların bozulduğu, aşkların kirlendiği bu donemde boyle genclerin hala var olduğunu gormek beni cok sevindirdi
İyi ki varsın Yusuf Erim!
Sait CAMLICA