Müze eserleri ve bilgileri
Topkapı Sarayı Müzesi girişi
Müze Sanat eserlerinin saklandığı ve insanların bunları görüp faydalanmaları için özel binalarda sergilendiği yerler Müze kelimesi eski Yunancada “bilimler tapınağı manasındaki “Mouseion kelimesinden kazanç
Dünyada ilk müze, miladdan önce üç yüz yılında İskenderiye'de birinci Ptolemaios zamanında kurulmuştur Müze adı verilen ilk yapı, doğrusu bir üniversitedir Sanata ve bilime değerinde veren okulların bir araya toplanmasından meydana getirilmiştir Bu birincil müzede, sanat eserlerinden ziyade eski kitaplar vardır Daha sonraki yıllarda zamanla müzeler, sanat eserleriyle doldurulmuştur
Müzeler, toplumların bilim ve sanat ürünleri ile yer altı ve yer üstü zenginliklerini belli olmak, tarihin eski dönemlerinde yaşayan toplumları bilim ve sanat açısından inceleyerek, hem günümüzü ayrıca de geleceği aydınlatmak, bireylerin geçmişi daha iyi tanımalarına olasılık sağlamak amacıyla oluşturulmuş kurumlardır
Müzelerde yer alan nesnelere ait bilgiler müze içinde ve açık havada yazılı ve sözlü olarak açıklanır Müzeyi gezen ziyaretçilerin müzedeki eserler hakkında ayrıntılı bilgi edinmeleri sağlanırOnlara müzelerle ilgili bilgiler verilir
Müzeler ülkelerin kültürel değerlerinin oluşmasına önemli katkılarda bulunurlar
Amatör dalgıçların senelerdir bildikleri, sık sık dalış yaptıkları bir bölgeydi Limanın birkaç kilometre açığında ve yalnızca 8 metre derinlikte gördüklerine de bir ad takmışlardı: Kaya Ormanı Binlerce dev granit taştan, kolon parçalarından, sfenks heykellerinden ve ufak dikilitaşlardan söz ediyorlardı, ama kimse onları ciddiye almıyordu Ta oysa, 1962 yılında, içlerinde birkaç arkeologun da bulunduğu bir grup profesyonelin dalışına değin
Tümünü okumak için linke tıklayınızBilim,
Bilim (Os İlim, Mâlumât, Vukûf, Mârifet, İlmî müdevven, Fen; Fr, İng Science, Al Wissen, Wissenschaft; İt Scienza) Yöntemli data Önceleri veri terimiyle eşanlamda kullanılan bilim terimi, günümüzde olayların yasalarını bulmak amacını güden araştırmaları dile getirmektedir Bilim, yöntemle elde edilen ve pratikle doğrulanan bilgidir Bu yüzden de idealizmle bağdaşamaz, çünkü idealist data pratikle doğrulanamaz
Tümünü okumak için linke tıklayınızsanat,
1 Bir etkinliğin gerçekleştirilmesi veya belli bir işin yapılmasıyla ilgili yöntem, veri ve kuralların tümü 2 Bir işi belirlenmiş bir estetik duyguyu yansıtacak bir biçimde gerçekleştirme tarzı Doğada olmayan bir şeyi yaratma amacına yönelmiş mantıklı faaliyet 3 Sanat eserlerinin yaratılmasını muhtemel kılan doğal yeteneğe dayalı veya tecrübe aracılığıyla kazanılmış beceri ya da ustalık Birtakım fiziksel araçları, arzu edilen sonuçlara gelmek üzere, seziş veya data yoluyla öğrenilen estetik ilke
Tümünü okumak için linke tıklayınızfolklor ve
genel olarak halk bilgisi manasına gelir Millet geleneklerini adetlerini, inançlarını, efsanelerini, türkülerini edebiyatlarını inceleyen, herhangi bir toplulukta yaşayanların örf ve adetlerini araştırıp, o topluluğun yaşayışını, duyuş ve düşünüşünü anlatmaya çalışan bir ilim dalıdır Bu araştırma sahasına halka ait bütün kültür unsurları, türküler, masallar, fıkralar, atasözleri, bilmeceler, tekerlemeler vb sanat ürünleri girer
Folklor kelimesini ilk olarak 1846 yılında İngiliz eski eserler
Tümünü okumak için linke tıklayınızantika eşyalar gibi dağıtılmış konulardaki eserleri bir arada sunabileceği gibi
ANTİKA Alm Antiquität (f), Fr Antiquite, İng Antique Eski zamanlardan kalma, tarihi değeri olan ve nadir bulunan eşya Antika, İtalyanca bir kelimedir Osmanlılarda antika yerine “Giranbaha tuhaf tefarik (Pahası ağır, az bulunur, hoşa dışarı giden mümtaz eşya) tabiri kullanılırdı On dokuzuncu yüzyıldan itibaren dilimizde kullanılmaya başlandı ve daha sonra da yerleşti
Tarih her tarafında kurulan devletlerin soy yadigarlarını muhafaza etmeleri, saklamaları, anti
Tümünü okumak için linke tıklayınızdoğa,
Tabiat, çevre, maddi dünya ya da kâinat Doğa; kendini sürekli olarak yenileyen ve değiştiren, canlı ve cansız maddelerden oluşan varlıkların hepsini kapsarBeşeri faktörler etkili değildir Madde ve enerji unsurlarından oluştuğu kabul edilir
Tümünü okumak için linke tıklayınızetnografya ve
Etnografya(budun betimi, kavmiyat), kavimleri karşılaştırarak inceleyen, kültür oluşumlarını araştıran bilim
Tümünü okumak için linke tıklayınız
havacılık gibi sadece tek bir konuyu içeren eserleri de sergileyebilirler
Bugünkü şekliyle müzeler, 1453'te Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetmesinden ve 1492'de Amerika kıtasının keşfedilmesinden daha sonra, insanların geçmişte yapılan eserlere aleyhinde ilgilerinin artması ve Eski Yunan, Roma, Asur, Babil uygarlıklarının incelenerek devlet adamlarının bu incelenen eserleri satın almaları, hem denizaşırı ülkelere dışarı giden seyyahların buralardan getirdikleri antika eşyaları(eski eserleri) toplamaları ile ortaya çıkmıştır
Eski eşya ve eski eser birleştirme merakı on altıncı yüzyılın başında bütün dünyada yayılmış, toplanan eşyalar sonradan müzeler için araç gereç teşkil etmiştir On yedinci yüzyılda ise, bilim sabit Bu derneklerin, üyeleri, hedeflemek için malzeme aradıklarında müzelerden faydalanmışlardır
Birincil çağdaş manada müze, 1683 yılında İngiltere'de Oxford Üniversitesinde kuruldu Bu müzede eski eser birleştirme meraklılarından Eliashmole'nin koleksiyonlarından faydalanıldı ve kurulan müzeye “Ashmole Müzesi adı verildi sonra on sekizinci yüzyılda müzeler herkesin istifade edebileceği kurumlar haline getirildi Bu devirde Sir Hans Sloane adında ünlü bir eski eşya toplama meraklısı, ölmeden önce bütün kolleksiyonunu İngiliz Parlamentosuna hediye etti ve bu eserler 1759'da kurulan Ünlü British Museum'un temelini meydana getirdi
Amerika'da ise birincil müze, 1773'te Charleston şehrinde kuruldu Benzer müze bugün de açıktır Bu müze, Charleston kitaplık kurulunun çalışmalarıyla açıldı Müzenin salonlarında Güney Carolina'nın eski eserleri de sergilendi
Müzelerin görevi, sanat ve bilim adamlarına muayene ettikleri konular üzerinde malzeme temin etmek, halkın kültürünün artmasına tezgâhtar olmaktır Nitekim Amerika ve İngiltere'de müzeler, okullara, talep edildiği vakit, araç gereç gönderirler Birtakım ülkelerde de okul çocukları bir takım dersleri müzelerdeki eserleri inceleyerek öğrenirler
Müzelerin görevlerinden biri de, eski eserleri bulmak ve muhafaza etmektir Müzeler; genel müzeler, tabiat, sanat, tarih ve tatbiki bilimler gibi değişik kollara ayrılırlar Bunlardan tatbiki bilimlere ayrılan müzelerde yeni çıkmış makinalar, endüstri aletleri sergilenir Bazı ülkelerde ise, daha ziyade çocukların istifade edebilecekleri çocuk müzeleri kurulmuştur Sanat eserlerinin bulunduğu sanat müzeleri, dünyanın her yerinde büyük alaka görmüştür Fransa'da yer alan Louvre Müzesi, Meşhur ressamların en değerli eserlerinin halka gösterildiği büyük bir müzedir Hem meşhur şahısların doğdukları ve yaşadıkları evleri de müze yapılır Bu herif müzelerde genellikle o kişilere ait eşyalar, anılar sergilenir İngiltere'de Shakespear'in doğduğu konut, daha sonra müze üretilmiş ve halkın istifadesine sunulmuş bu herif bir müzedir Türkiye'deki Atatürk Müzelerinin bazıları da bu nesil müzelerdendir
Son zamanlarda, batı dünyasının en büyük iki müzesi, Paris'te “Louvre ile New York “Metropolitan müzeleri, arasında işbirliği yapıp, bir dünya müzesinin birincil adımlarını atmışlardır Bu kavrama, müzeciliğe yeni bir gösterme getirmiştir Buna göre, müzeler aralarında eser değişimi yapılarak insanların her ülkenin tarihi eserlerinden faydalanması imkanı doğmuştur
Türkiye'de müze: Türkiye'de müze kurma düşüncesi on dokuzuncu yüzyılın ortalarında doğmuştur O zamana kadar Topkapı Sarayının bir kısmı müze durumundaydı Bu sebeple ülkemizdeki eski eserler sarayda “Enderun Hazinesi adı verilen dört büyük salonda tutularak korunurdu Bunun yanında “Hırkai saadet dairesi, Topkapı Sarayında kurulmuştu Burada Peygamber efendimizin mukaddes emanetleri (Bkz Mukaddes Emanetler) korunurdu Ülkemizdeki vakıf eserlerin, camilerin, sebillerin korunması da dini sebeplerledir Lakin eski eserlerin sırf tarihe mal olmuş olayları bildirdiği için ya da başka milletlere, diğer dinlere ait olduğu ve tarih değeri taşıdığı gerekçesi düşünülerek saklanması ve korunması yapılmazdı Çünkü bunlara değer verilmezdi Nitekim Mısır'daki dikili taşların başka milletler göre kendi müzelerine koyulmak üzere alınıp götürülmesi, hatta yakın zamanlarda “Semadirek Zaferi, Lelos Venüs'ü gibi eserlerin Avrupa'ya kaçırılması da bu değerinde vermeyişin sonucuydu
Türkiye müzelerinin 1847 yılına kadar uzanan bir geçmişi vardır İstanbul'un fethinden bu yanlamasına eski ve ganimet olarak alınan silahların saklanması ve teşhiri gayesiyle, Aya İrini Kilisesine konularak, buranın tarihi eserler deposu olarak kullanıldığı, tarihlerde yazılıdır Sonra buraya “Müzei Hümayun adı verilmiştir Tarihteki değişik yer değiştirmelerden sonra bu müzeye, Galatasaray Lisesi öğretmenlerinden Mr Goold, ilk olarak müdür ödev edilmiştir Bu yıllarda Ulusal Eğitim Bakanı olan Safvet Paşa, tüm valilere tamim göndererek, ülke sınırları içindeki eski eserlerin korunmasını istemiştir Eski eserlerin korunması yolunda bu tamimden sonradan birara, müze müdürlüğü kaldırılmıştır Fakat daha sonra Ahmed Vefik Paşanın başbakanlığı vaktinde, müze müdürlüğü yeniden kuruldu Bu defa müdürlüğe yine bir yabancı olan B Dethier getirildi Alman asıllı olan bu müze müdürü, 1874'te ilk kez asarı Atika Nizamnamesi (Eski Eserler Tüzüğü)ni çıkartmıştır Bundan sonra eski eserleri toplama, saklama işi, iyi yürümüş bu devrede Bilhassa kayda değer olarak, Fatih devrine ait Çinili Köşke arkeolojik nitelikte parçalar nakledilerek burası genel karakterde bir müze haline sokulmuştur sırası gelmişken Aya İrini Kilisesi ise askeri müze olarak kullanılmıştır
1881'de Alman asıllı müze müdürü M Dethier'in ölümüyle Çinili Köşkteki müzenin müdürlüğüne görev edilen Osman Hamdi Bey, Türk müzeciliğinin önderi sayılır Osman Hamdi Bey vaktinde ikinci defa asarı Atika Nizamnamesi hazır ve vakit içinde çeşitli tarihlerde yapılan çalışmalarla birim bölüm tamamlanarak bugünkü arkeoloji müzeleri meydana getirilmiştir Osman Hamdi Bey vaktinde birçok İstanbul'da elde etmek üzere, yurdun dağıtılmış yerlerinde çoğu müze açılmıştır
Yakın zamanlarda İstanbul'da Eski Şark Eserleri Müzesi, İstanbul Kazıbilim Müzeleri, tarihi değerleri yüksek olan el yazma eserlerin bir araya toplandığı Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Askeri Müze, Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi yeni yeni müzeler kazandırılmıştır
Yurdumuzda müzeler, bugün, Kültür Bakanlığına bağlıdır Bakanlıkta, bir Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü vardır Bu genel müdürlüğe emrindeki olarak, şube müdürlükleri, müze müdürlükleri, müze memurlukları ve en son olarak da müze muhafızları kazanç Büyük müzelerde keza müdür yardımcısı ve yazı işleri büroları da vardır
Müzelerimizdeki tarihi eşyaların, demirbaş kayıt defterlerine kaydı yapılır Fişleri, sicilleri, bastırılmış katologları vardır Özellikle İstanbul Topkapı Müzesi, Fotoğraf Heykel Müzesi ve Ankara Etnografya Müzesi bu bakımdan fazla gelişmiş durumdadır Yurdumuzun her ilinde Müzeler Genel Müdürlüğüne yan olarak kazıbilim müzeleri bulunur Bu müzelerde, her çeşit tarihi sanat eserleri, teşhir edilir Yurdumuzun dört bir yanına binlerce takvim tarihi harabeler vardır Bu harabeler üzerinde yapılan kazılarla, tarih öncesi ve ilkçağ uzmanları, binlerce tarihi eser bulmaktadır Ayrıca yurdumuzda tarih çağlarının farklı alanlara yönlendirilmiş devirlerine ait, anıtlar, yapılar da kazıbilimsel bakımdan tarihi bedel taşır Milli servetimizi meydana getiren bütün bu tarihi hazinelerimiz, bugünün dünyasında devletimiz açısından ve turizm bakımından bitmez tükenmez zenginlik kaynaklarımızı meydana getirir
Yurdumuzun her ilinde kendi çapında, tarihi eserleri bünyesinde toplayan, fazla farklı alanlara yönlendirilmiş müzelerimiz de vardır Bunlardan en önemlileri: Konya'da Mevlana Müzesinde, fazla zengin el yazmaları, yazı levhaları, halılar, kumaşlar, seccade ve diğer eserler vardır Ankara'da Etnoğrafya Müzesi, Arkeoloji Müzesi; İzmir'de, İzmir ve Efes Müzesi, Bergama Müzesi; Bursa'da Bursa Müzesi, bu müze de tarihi eser bakımından çok zengindir Bunlardan diğer, Amasya, Antakya, Antalya, Kütahya, Samsun, Sivas müzeleri de zengin tarihi esere sahiptir *
Topkapı Sarayı Müzesi girişi
Müze Sanat eserlerinin saklandığı ve insanların bunları görüp faydalanmaları için özel binalarda sergilendiği yerler Müze kelimesi eski Yunancada “bilimler tapınağı manasındaki “Mouseion kelimesinden kazanç
Dünyada ilk müze, miladdan önce üç yüz yılında İskenderiye'de birinci Ptolemaios zamanında kurulmuştur Müze adı verilen ilk yapı, doğrusu bir üniversitedir Sanata ve bilime değerinde veren okulların bir araya toplanmasından meydana getirilmiştir Bu birincil müzede, sanat eserlerinden ziyade eski kitaplar vardır Daha sonraki yıllarda zamanla müzeler, sanat eserleriyle doldurulmuştur
Müzeler, toplumların bilim ve sanat ürünleri ile yer altı ve yer üstü zenginliklerini belli olmak, tarihin eski dönemlerinde yaşayan toplumları bilim ve sanat açısından inceleyerek, hem günümüzü ayrıca de geleceği aydınlatmak, bireylerin geçmişi daha iyi tanımalarına olasılık sağlamak amacıyla oluşturulmuş kurumlardır
Müzelerde yer alan nesnelere ait bilgiler müze içinde ve açık havada yazılı ve sözlü olarak açıklanır Müzeyi gezen ziyaretçilerin müzedeki eserler hakkında ayrıntılı bilgi edinmeleri sağlanırOnlara müzelerle ilgili bilgiler verilir
Müzeler ülkelerin kültürel değerlerinin oluşmasına önemli katkılarda bulunurlar
Amatör dalgıçların senelerdir bildikleri, sık sık dalış yaptıkları bir bölgeydi Limanın birkaç kilometre açığında ve yalnızca 8 metre derinlikte gördüklerine de bir ad takmışlardı: Kaya Ormanı Binlerce dev granit taştan, kolon parçalarından, sfenks heykellerinden ve ufak dikilitaşlardan söz ediyorlardı, ama kimse onları ciddiye almıyordu Ta oysa, 1962 yılında, içlerinde birkaç arkeologun da bulunduğu bir grup profesyonelin dalışına değin
Tümünü okumak için linke tıklayınızBilim,
Bilim (Os İlim, Mâlumât, Vukûf, Mârifet, İlmî müdevven, Fen; Fr, İng Science, Al Wissen, Wissenschaft; İt Scienza) Yöntemli data Önceleri veri terimiyle eşanlamda kullanılan bilim terimi, günümüzde olayların yasalarını bulmak amacını güden araştırmaları dile getirmektedir Bilim, yöntemle elde edilen ve pratikle doğrulanan bilgidir Bu yüzden de idealizmle bağdaşamaz, çünkü idealist data pratikle doğrulanamaz
Tümünü okumak için linke tıklayınızsanat,
1 Bir etkinliğin gerçekleştirilmesi veya belli bir işin yapılmasıyla ilgili yöntem, veri ve kuralların tümü 2 Bir işi belirlenmiş bir estetik duyguyu yansıtacak bir biçimde gerçekleştirme tarzı Doğada olmayan bir şeyi yaratma amacına yönelmiş mantıklı faaliyet 3 Sanat eserlerinin yaratılmasını muhtemel kılan doğal yeteneğe dayalı veya tecrübe aracılığıyla kazanılmış beceri ya da ustalık Birtakım fiziksel araçları, arzu edilen sonuçlara gelmek üzere, seziş veya data yoluyla öğrenilen estetik ilke
Tümünü okumak için linke tıklayınızfolklor ve
genel olarak halk bilgisi manasına gelir Millet geleneklerini adetlerini, inançlarını, efsanelerini, türkülerini edebiyatlarını inceleyen, herhangi bir toplulukta yaşayanların örf ve adetlerini araştırıp, o topluluğun yaşayışını, duyuş ve düşünüşünü anlatmaya çalışan bir ilim dalıdır Bu araştırma sahasına halka ait bütün kültür unsurları, türküler, masallar, fıkralar, atasözleri, bilmeceler, tekerlemeler vb sanat ürünleri girer
Folklor kelimesini ilk olarak 1846 yılında İngiliz eski eserler
Tümünü okumak için linke tıklayınızantika eşyalar gibi dağıtılmış konulardaki eserleri bir arada sunabileceği gibi
ANTİKA Alm Antiquität (f), Fr Antiquite, İng Antique Eski zamanlardan kalma, tarihi değeri olan ve nadir bulunan eşya Antika, İtalyanca bir kelimedir Osmanlılarda antika yerine “Giranbaha tuhaf tefarik (Pahası ağır, az bulunur, hoşa dışarı giden mümtaz eşya) tabiri kullanılırdı On dokuzuncu yüzyıldan itibaren dilimizde kullanılmaya başlandı ve daha sonra da yerleşti
Tarih her tarafında kurulan devletlerin soy yadigarlarını muhafaza etmeleri, saklamaları, anti
Tümünü okumak için linke tıklayınızdoğa,
Tabiat, çevre, maddi dünya ya da kâinat Doğa; kendini sürekli olarak yenileyen ve değiştiren, canlı ve cansız maddelerden oluşan varlıkların hepsini kapsarBeşeri faktörler etkili değildir Madde ve enerji unsurlarından oluştuğu kabul edilir
Tümünü okumak için linke tıklayınızetnografya ve
Etnografya(budun betimi, kavmiyat), kavimleri karşılaştırarak inceleyen, kültür oluşumlarını araştıran bilim
Tümünü okumak için linke tıklayınız
havacılık gibi sadece tek bir konuyu içeren eserleri de sergileyebilirler
Bugünkü şekliyle müzeler, 1453'te Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetmesinden ve 1492'de Amerika kıtasının keşfedilmesinden daha sonra, insanların geçmişte yapılan eserlere aleyhinde ilgilerinin artması ve Eski Yunan, Roma, Asur, Babil uygarlıklarının incelenerek devlet adamlarının bu incelenen eserleri satın almaları, hem denizaşırı ülkelere dışarı giden seyyahların buralardan getirdikleri antika eşyaları(eski eserleri) toplamaları ile ortaya çıkmıştır
Eski eşya ve eski eser birleştirme merakı on altıncı yüzyılın başında bütün dünyada yayılmış, toplanan eşyalar sonradan müzeler için araç gereç teşkil etmiştir On yedinci yüzyılda ise, bilim sabit Bu derneklerin, üyeleri, hedeflemek için malzeme aradıklarında müzelerden faydalanmışlardır
Birincil çağdaş manada müze, 1683 yılında İngiltere'de Oxford Üniversitesinde kuruldu Bu müzede eski eser birleştirme meraklılarından Eliashmole'nin koleksiyonlarından faydalanıldı ve kurulan müzeye “Ashmole Müzesi adı verildi sonra on sekizinci yüzyılda müzeler herkesin istifade edebileceği kurumlar haline getirildi Bu devirde Sir Hans Sloane adında ünlü bir eski eşya toplama meraklısı, ölmeden önce bütün kolleksiyonunu İngiliz Parlamentosuna hediye etti ve bu eserler 1759'da kurulan Ünlü British Museum'un temelini meydana getirdi
Amerika'da ise birincil müze, 1773'te Charleston şehrinde kuruldu Benzer müze bugün de açıktır Bu müze, Charleston kitaplık kurulunun çalışmalarıyla açıldı Müzenin salonlarında Güney Carolina'nın eski eserleri de sergilendi
Müzelerin görevi, sanat ve bilim adamlarına muayene ettikleri konular üzerinde malzeme temin etmek, halkın kültürünün artmasına tezgâhtar olmaktır Nitekim Amerika ve İngiltere'de müzeler, okullara, talep edildiği vakit, araç gereç gönderirler Birtakım ülkelerde de okul çocukları bir takım dersleri müzelerdeki eserleri inceleyerek öğrenirler
Müzelerin görevlerinden biri de, eski eserleri bulmak ve muhafaza etmektir Müzeler; genel müzeler, tabiat, sanat, tarih ve tatbiki bilimler gibi değişik kollara ayrılırlar Bunlardan tatbiki bilimlere ayrılan müzelerde yeni çıkmış makinalar, endüstri aletleri sergilenir Bazı ülkelerde ise, daha ziyade çocukların istifade edebilecekleri çocuk müzeleri kurulmuştur Sanat eserlerinin bulunduğu sanat müzeleri, dünyanın her yerinde büyük alaka görmüştür Fransa'da yer alan Louvre Müzesi, Meşhur ressamların en değerli eserlerinin halka gösterildiği büyük bir müzedir Hem meşhur şahısların doğdukları ve yaşadıkları evleri de müze yapılır Bu herif müzelerde genellikle o kişilere ait eşyalar, anılar sergilenir İngiltere'de Shakespear'in doğduğu konut, daha sonra müze üretilmiş ve halkın istifadesine sunulmuş bu herif bir müzedir Türkiye'deki Atatürk Müzelerinin bazıları da bu nesil müzelerdendir
Son zamanlarda, batı dünyasının en büyük iki müzesi, Paris'te “Louvre ile New York “Metropolitan müzeleri, arasında işbirliği yapıp, bir dünya müzesinin birincil adımlarını atmışlardır Bu kavrama, müzeciliğe yeni bir gösterme getirmiştir Buna göre, müzeler aralarında eser değişimi yapılarak insanların her ülkenin tarihi eserlerinden faydalanması imkanı doğmuştur
Türkiye'de müze: Türkiye'de müze kurma düşüncesi on dokuzuncu yüzyılın ortalarında doğmuştur O zamana kadar Topkapı Sarayının bir kısmı müze durumundaydı Bu sebeple ülkemizdeki eski eserler sarayda “Enderun Hazinesi adı verilen dört büyük salonda tutularak korunurdu Bunun yanında “Hırkai saadet dairesi, Topkapı Sarayında kurulmuştu Burada Peygamber efendimizin mukaddes emanetleri (Bkz Mukaddes Emanetler) korunurdu Ülkemizdeki vakıf eserlerin, camilerin, sebillerin korunması da dini sebeplerledir Lakin eski eserlerin sırf tarihe mal olmuş olayları bildirdiği için ya da başka milletlere, diğer dinlere ait olduğu ve tarih değeri taşıdığı gerekçesi düşünülerek saklanması ve korunması yapılmazdı Çünkü bunlara değer verilmezdi Nitekim Mısır'daki dikili taşların başka milletler göre kendi müzelerine koyulmak üzere alınıp götürülmesi, hatta yakın zamanlarda “Semadirek Zaferi, Lelos Venüs'ü gibi eserlerin Avrupa'ya kaçırılması da bu değerinde vermeyişin sonucuydu
Türkiye müzelerinin 1847 yılına kadar uzanan bir geçmişi vardır İstanbul'un fethinden bu yanlamasına eski ve ganimet olarak alınan silahların saklanması ve teşhiri gayesiyle, Aya İrini Kilisesine konularak, buranın tarihi eserler deposu olarak kullanıldığı, tarihlerde yazılıdır Sonra buraya “Müzei Hümayun adı verilmiştir Tarihteki değişik yer değiştirmelerden sonra bu müzeye, Galatasaray Lisesi öğretmenlerinden Mr Goold, ilk olarak müdür ödev edilmiştir Bu yıllarda Ulusal Eğitim Bakanı olan Safvet Paşa, tüm valilere tamim göndererek, ülke sınırları içindeki eski eserlerin korunmasını istemiştir Eski eserlerin korunması yolunda bu tamimden sonradan birara, müze müdürlüğü kaldırılmıştır Fakat daha sonra Ahmed Vefik Paşanın başbakanlığı vaktinde, müze müdürlüğü yeniden kuruldu Bu defa müdürlüğe yine bir yabancı olan B Dethier getirildi Alman asıllı olan bu müze müdürü, 1874'te ilk kez asarı Atika Nizamnamesi (Eski Eserler Tüzüğü)ni çıkartmıştır Bundan sonra eski eserleri toplama, saklama işi, iyi yürümüş bu devrede Bilhassa kayda değer olarak, Fatih devrine ait Çinili Köşke arkeolojik nitelikte parçalar nakledilerek burası genel karakterde bir müze haline sokulmuştur sırası gelmişken Aya İrini Kilisesi ise askeri müze olarak kullanılmıştır
1881'de Alman asıllı müze müdürü M Dethier'in ölümüyle Çinili Köşkteki müzenin müdürlüğüne görev edilen Osman Hamdi Bey, Türk müzeciliğinin önderi sayılır Osman Hamdi Bey vaktinde ikinci defa asarı Atika Nizamnamesi hazır ve vakit içinde çeşitli tarihlerde yapılan çalışmalarla birim bölüm tamamlanarak bugünkü arkeoloji müzeleri meydana getirilmiştir Osman Hamdi Bey vaktinde birçok İstanbul'da elde etmek üzere, yurdun dağıtılmış yerlerinde çoğu müze açılmıştır
Yakın zamanlarda İstanbul'da Eski Şark Eserleri Müzesi, İstanbul Kazıbilim Müzeleri, tarihi değerleri yüksek olan el yazma eserlerin bir araya toplandığı Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Askeri Müze, Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi yeni yeni müzeler kazandırılmıştır
Yurdumuzda müzeler, bugün, Kültür Bakanlığına bağlıdır Bakanlıkta, bir Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü vardır Bu genel müdürlüğe emrindeki olarak, şube müdürlükleri, müze müdürlükleri, müze memurlukları ve en son olarak da müze muhafızları kazanç Büyük müzelerde keza müdür yardımcısı ve yazı işleri büroları da vardır
Müzelerimizdeki tarihi eşyaların, demirbaş kayıt defterlerine kaydı yapılır Fişleri, sicilleri, bastırılmış katologları vardır Özellikle İstanbul Topkapı Müzesi, Fotoğraf Heykel Müzesi ve Ankara Etnografya Müzesi bu bakımdan fazla gelişmiş durumdadır Yurdumuzun her ilinde Müzeler Genel Müdürlüğüne yan olarak kazıbilim müzeleri bulunur Bu müzelerde, her çeşit tarihi sanat eserleri, teşhir edilir Yurdumuzun dört bir yanına binlerce takvim tarihi harabeler vardır Bu harabeler üzerinde yapılan kazılarla, tarih öncesi ve ilkçağ uzmanları, binlerce tarihi eser bulmaktadır Ayrıca yurdumuzda tarih çağlarının farklı alanlara yönlendirilmiş devirlerine ait, anıtlar, yapılar da kazıbilimsel bakımdan tarihi bedel taşır Milli servetimizi meydana getiren bütün bu tarihi hazinelerimiz, bugünün dünyasında devletimiz açısından ve turizm bakımından bitmez tükenmez zenginlik kaynaklarımızı meydana getirir
Yurdumuzun her ilinde kendi çapında, tarihi eserleri bünyesinde toplayan, fazla farklı alanlara yönlendirilmiş müzelerimiz de vardır Bunlardan en önemlileri: Konya'da Mevlana Müzesinde, fazla zengin el yazmaları, yazı levhaları, halılar, kumaşlar, seccade ve diğer eserler vardır Ankara'da Etnoğrafya Müzesi, Arkeoloji Müzesi; İzmir'de, İzmir ve Efes Müzesi, Bergama Müzesi; Bursa'da Bursa Müzesi, bu müze de tarihi eser bakımından çok zengindir Bunlardan diğer, Amasya, Antakya, Antalya, Kütahya, Samsun, Sivas müzeleri de zengin tarihi esere sahiptir *