İklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri sebebiyle oluşan kuraklıklar, gezegenimizin tabiatını bozuyor ve önemli sonuçlara yol açıyor. Ülkemizde bulunan birçok doğal alan da bu durumdan berbat bir formda etkilenerek durumun ne kadar içler acısı olduğunu gözler önüne seriyor.
Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan ve birçok kuş cinsine konut sahipliği yapan Tuz Gölü de kuraklıktan etkilenen alanların başında yer alıyor. Geçtiğimiz haftalarda uzmanlar, gölün çekilme oranının kuraklık sebebiyle %65’e yaklaştığını, gitgide küçüldüğünü ve sulama konusunda epey dikkatli olunması gerektiğini söz etmişti. Artık de NASA, Twitter üzerinden paylaştığı gönderide gölün telaş verici durumunu bir sefer daha bize gösterdi.
Son 33 yılda su ölçüsünde büyük bir azalma görüldü
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), resmi Twitter hesabı üzerinden Tuz Gölü’nün su ölçüsünün 1988 yılları ile 2020 yılları ortasındaki değişimini paylaştı. Yayımlanan manzaralarda, Tuz Gölü’nün su ölçüsünde dehşetli derecede fazla bir azalma olduğu, hatta 2008 ila 2016 yıllarının yaz mevsiminde gölde neredeyse hiç su kalmadığı, büsbütün kuruduğu gözlemlendi. 2020 yılında ise göldeki su ölçüsünün hayli az olduğu ortaya çıktı.
NASA, paylaştığı gönderide şu tabirleri kullandı: “Bir vakitler Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü, artık zar güç küçük bir su birikintisi kadar yer kaplayabiliyor.” Bunun yanı sıra NASA, internet sitesinden yayınladığı raporda da gölü “kuruma tehlikesi ile karşı karşıya” olarak nitelendirerek yok olma tehlikesinin altını çizdi.
‘Göl, 2021'in Temmuz ayında da neredeyse büsbütün kurudu’
Uzmanlar ayrıyeten, bölgenin olağandan daha fazla ısındığını; bu yüzden ‘sıcak nokta’ olarak kabul edildiğini ve 2000 yılından sonra kuraklıkların önemli derecede artış gösterdiğini söz ediyor. Son olarak Akdeniz Üniversitesi’nden Fulya Aydın-Kandemir de yaptığı açıklamalarda gölün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, flamingo üzere kuşların tehlikede olduğunu aktarıyor:
Tuz Gölü maalesef kuruma tehlikesi ile karşı karşıya. Durum gitgide kötüleşiyor. Yaşanan fevkalâde meteorolojik kuraklık 2000’den sonra çok berbat hâle geldi. Beşerler yaşanan kuraklıklar sebebiyle azalan yüzey sularından yeraltı kaynaklara yöneldi. 2008 ve 2016 yıllarında gölün büsbütün kuruduğu ortaya çıktı. 2019 yılından bu yana da bu durum yeterlice berbatlaştı. Temmuz 2021’de gölde neredeyse hiç su yoktu. Bu da göle gelen yavru flamingoların toplu vefatına sebep oldu. Gölün gelecekte nasıl bir hâl alacağı epey meçhul.