bilgiliadam
Yeni Üye
Necip Fazıl Kısakurek Canım İstanbul şiirinin sozler
Canım İstanbul Şiiri Necip Fazıl Kısakurek
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar
İcimde tuten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp gecmiş sevgilim
Ciceği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve guneş ezelden iki İstanbulludur
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş ruyalar, onda, onda misale
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım
İstanbul,
İstanbul
Tarihin gozleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat
Şahadet parmağıdır goğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Oleceğiz ne care?
Hayattan canlı olum, gunahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet
O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul
Boğaz gumuş bir mangal, kaynatır serinliği;
Camlıca'da, yerdedir goklerin derinliği
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dunyadan mahzun, resimde eski sefir
Her akşam camlarında yangın cıkan Uskudar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir Katibimi
Kadını keskin bıcak,
Taze kan gibi sıcak
İstanbul,
İstanbul
Yedi tepe ustunde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler
Eyup oksuz, Kadıkoy suslu, Moda kurumlu,
Adada ruzgar, ucan eteklerden sorumlu
Her şafak Hisarlarda oklar cıkar yayından
Hala cığlıklar gelir Topkapı Sarayından
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Guleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar
Gecesi sunbul kokan
Turkcesi bulbul kokan,
İstanbul,
İstanbul
Canım İstanbul Şiiri Necip Fazıl Kısakurek
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar
İcimde tuten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp gecmiş sevgilim
Ciceği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve guneş ezelden iki İstanbulludur
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş ruyalar, onda, onda misale
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım
İstanbul,
İstanbul
Tarihin gozleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat
Şahadet parmağıdır goğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Oleceğiz ne care?
Hayattan canlı olum, gunahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet
O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul
Boğaz gumuş bir mangal, kaynatır serinliği;
Camlıca'da, yerdedir goklerin derinliği
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dunyadan mahzun, resimde eski sefir
Her akşam camlarında yangın cıkan Uskudar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir Katibimi
Kadını keskin bıcak,
Taze kan gibi sıcak
İstanbul,
İstanbul
Yedi tepe ustunde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler
Eyup oksuz, Kadıkoy suslu, Moda kurumlu,
Adada ruzgar, ucan eteklerden sorumlu
Her şafak Hisarlarda oklar cıkar yayından
Hala cığlıklar gelir Topkapı Sarayından
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Guleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar
Gecesi sunbul kokan
Turkcesi bulbul kokan,
İstanbul,
İstanbul