Son Konu

Necip fazıl kısakurek zindandan mehmete mektup şiiri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Zindandan Mehmet e Mektup Şiiri
Necip fazıl kısakurek zindandan mehmete mektup şiiri sozleri
Zindandan Mehmet e Mektuplar Necip Fazıl Kısakurek

Zindandan Mehmet'e Mektup

Zindan iki hece Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam boynunda yafta
Halimi duşunup yanma Mehmed' im!
Kavuşmak mı? Belki Daha olmedim!

Avlu Bir uzun yol Tuğla doşeli,
Kırmızı tuğlalar altı koşeli
Bu yolda tutuktur hapse duşeli
Git vegel yuz adım Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak

Bir alem ki, gokler boru iZindan iki hece Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam boynunda yafta
Halimi duşunup yanma Mehmed' im!
Kavuşmak mı? Belki Daha olmedim!

Avlu Bir uzun yol Tuğla doşeli,
Kırmızı tuğlalar altı koşeli
Bu yolda tutuktur hapse duşeli
Git vegel yuz adım Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak

Bir alem ki, gokler boru icinde!
Akıl olmazların zoru icinde
Ustuste sorular soru icinde:
Duşun mu, konuş mu sus mu unut mu,,?
Buradan insan mı cıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı
Kaydını duştuler, muhur basıldı
Gecti gitti, Bir kac gunluk fasıldı
Ondan kalan, boynu bukuk ve sefil;
Bahceye diktiği uc beş karanfil

Mudur bey dert dinler bu gun 'maruzat'!
Catık kaş hukumet dedikleri zat
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekcem
Anlamaz ruhuma gecti bilekcem!

Saat beş dedi mi, Bir yırtıcı zil;
Sayım var, Maltada hizaya dizil!
Tek yekun icinde yazıl ve cizil!
İnsanlar zindanda birer kemiyet
Urbalarla kemik, Mintanlarla et

Somurtuş ki bıcak, Nara ki tokat;
Zift dolu gozlerde karanlık kat kat
Yalnız seccademin yuzunde şevkat;
Beni kimsecikler okşamaz madem;
Op beni anlımdan, Sen op seccadem!

Caycı, getir ilac kokulu caydan!
Dakika duşelim senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan
Karıştır cayını zaman erisin;
Kopuk kopuk, Duman duman erisin!

Peykeler duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
gomulmuş duvara, baş baş golgeler
Duvar katil duvar, yolumu bictin!
kanla dolu sunger beynimi ictin!

sukut kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta secemez Dunyadan nazar
Yerinde mi acep olu ve mezar
yer yuzu boşaldı, habersiz miyiz?
Guneşe goc varda kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir elden kader bu emir
Garip pencerecik, kucuk, daracık;
Dunya ya kapalı, Allah'a acık

Dua dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avucta, gok parcalanmış
gozyaşı bir tarla, hep yoncalanmış
Bir soluk, Bir tutsu Bir ucan buğu
İplik ki incecik, orer boşluğu

Ana rahmi zahir şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin yuku ağırdır devin!
Kalk ayağa dim dik doğrul ve sevin!

Mehmed'im sevinin başlar yuksekte!
Olsekte sevinin, eve donsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tumsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gun doğmuş, gun batmış, ebed bizimdir!
 
Üst Alt