Son Konu

Olimpizm Nedir ?

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Olimpizm Nedir ?,
olimpizm felsefesi,

Olimpizm bir yaşam felsefesidir Bedene iradeye ve zihne ozgu nitelikleri yucelterek dengeli bir bicimde butunleştirir Olimpizm sporu kultur ve eğitimle kaynaştırarak caba gostermenin iyi orneklerin eğitsel değerinin ve evrensel temel ahlak ilkelerine saygının verdiği mutluluğa dayalı bir yaşan bicimi yaratmayı amaclar Olimpizmin amacı, sporun heryerde uyumlu insan gelişmesine hizmet etmesine sağlamak bu yolla insan saygınlığını titizlikle koruyan barışcıl bir toplumun yaratılmasında ozendirici rol oynamaktadır IOCnin onderlik ettiği olimpik hareket cağdaş olimpizm duşuncesinden kaynaklanır Olimpik hareketin amacı dunya barışına ve daha iyi bir dunyanın yaratılmasına katkıda bulunmak uzere gencliği hicbir ayırım gozetmeden ve birbirini anlamaya dostluk dayanışma ve FAİRPLAY anlayışına gerektiren olimpiyat ruhu icinde spor ile eğitmektir ic ice gecmiş 5 halka ile simgelenen olimpik hareketin etkinliği evrensel ve kalıcıdır 5 kıtayı kucaklar butun dunyadan sporcuları buyuk spor şoleni olan olimpik oyunlarda bir araya getirerek doruk noktasına ulaştırır Olimpizmin ve sporun katkılarını anlatarak cocuk ve genclerin spora katılımına teşvik etmek, olimpiyat oyunlarının dunyada barış kardeşlik ve mukemmellik kavramlarını nasıl geliştirdiğini gostermek ve olimpiyat oyunları organize etmenin ulke gencliğine ve kalkınmaya ne gibi katkılarda bulunduğunu anlatmak TMOK ( Turkiye Milli Olimpiyat Komitesi) nin gorevidir

Tarihce

Olimpiyat oyunları , antik cağda dort yılda bir duzenleniyordu MO 776 yılından beri Yunan şehirlerinde duzenlenen olimpiyat oyunları, 393′te Roma Imparatoru Theodosius tarafından yasaklandı Antik olimpiyatlarda kadınlar yarışa katılamadığı gibi, seyirci olarak stadyumlara girmelerine de izin verilmezdi İlk olimpiyatlarda surat yarışları yapılır, atletler zeytin dalından bir tacla odullendirilirdi Daha sonra odulun bicimi ve değeri değişti, arttı Yarış programına boks ve gureş de katildi

Modern olimpiyatların ve olimpizm duşuncesinin babası Fransız Baron de Coubertin oldu Dunya gencliğinin ortak bir idealle barışa hizmetini amaclayan Coubertin, 1892 yılında olimpizmin ilkelerini acıkladı ve olimpiyatların yeniden duzenlenmesi icin caba gostermeye başla di

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (CIO) 1894 yılında Coubertinin cabalarıyla kuruldu ve ilk olimpiyatlara ev sahipliği yapacak olan Yunanistanin temsilcisi Dimitrius Vekelas, kurulusun ilk başkanı oldu Vekelasin gorevi 1896′da bitti 18961925 yılları arasında Coubertin CIO baskanligi yaptı ve olimpik hareketin kokleşmesini sağladı Coubertinin olumunden sonraki CIO başkanları şunlardır:

Kont Henri de Baillet Latour (Belcika19251942), MJSigfrid Edstrom (Isvec19461952), Avery Brundage (ABD19521972), Lord Killanin (KIrlanda19721980), SEM Juan Antonio Samaranch (Ispanya1980)

Olimpiyat oyunlarını duzenleme onuru bir kente verilir Kent secim hakki sadece Uluslararası Olimpiyat Komitesine aittir Komite, oyunların duzenleneceği yıldan 7 yıl once toplanarak resmi adaylık başvurusunu alır, raporları inceler ve kent secimini yapar

MODERN OLİMPİATLARIN KURUCUSU

Modern Olimpiyat fikrinin ozunu Modern Olimpiyatlarin kurucusu Baron De Coubertinin cesitli kitap , yazili beyan ,deklarasyon ve diğer yazili belgelerinde bulmak mumkundur

Olimpizm , beden gucu ve becerisi ile birlikte insan aklinin gelismesini hedef alan ve boylece insanin tum niteliklerini simetrik bir bicimde ve bir uyum icinde gelisimini hedef alan bir felsefedir

Amaclarindan diger birisi de , insani egitmek ,karakterini ve ahlakini kuvvetlendirmek, eskilerin ideali olan KALOS KAGATHOSinsani yaratmaktir

Olimpizm , tam manasi ile egitsel ve pedagojik amaclar guderOlimpizm ne bir din , ne bir sosyal doktrin,ne de bir sosyal,ekonomik sistemdirOlimpizm bir ruh halidir , hayat tarzidir,insanlik gorusudurAsalet ve tertemiz ahlak okuludur Bir cikarsiz ideal inancidir

Cagimizin en onde gelen sosyal olaylarindan olan Olimpizm,ayirtetmeden tum dunyayi kucaklar,karsilikli saygiyi;isbirligini ve tum insanlar arasinda arkadasligi , karsilikli anlayisi amaclar Esit kosullar altinda durust ve esit rekabeti hedefler Baska sosyal sahalarda birbirleriyle rekabet eden insanlara elle tutulur ornekler verir Uluslar , irklar , renkler , politik sistem ve siniflar arasinda hic bir ayirim kabul etmez Bu felsefe ile Ulusrararasi baris ve anlayisin gelismesine yardim eder Genclere hurriyet fikrinin dogru manasini ogretir ve boylece sosyal cevrede birlikte yasamanin ideal kosullarini yaratir

Dort yilda bir tekrarlanan Olimpiyat Oyunlari , oyunlar sirasinda tum katilanlarin birlikte Olimpiyat Koyunde Musterek kurallar altinda ortak yasamalari, Olimpiyat ruh ve prensiplerine uygun olarak dunyanin en seckin sporculari ile yarismak ve bu yarismalari idare eden tarafsiz hakemlerin kararlarina mutlak iteati temin etmek suretiyle Olimpizm bu konuda buyuk hizmet gormektedir Olimpizm uluslararasi bir kurumdur,tam manasi ile mustakildir ve her turlu milli ,siyasi,ekonomik veya diger kisitlamalardan uzaktir Bu ozerk tutum cok onemlidir Olimpik felsefenin hadef ve amaclarina erisilmesini temin eder

Olimpiyatin babasi Istanbulda

Modern Olimpiyat Oyunlarinin kurucusu Baron Pierre de Coubertin, Uluslar arasi Olimpiyat Komitesine uye olacak yeni ulkeler bulmak uzere 1907 yilinda dunya turuna cikti Bu uzun gezisinde gitmeyi planladigi ulkelerde onceden kendisine yardimci olacak kimseler bulmak istedi Bunlar arasinda Osmanli Devleti de vardi Taht sehri Istanbulda bulunan Mektebi Sultanide (Galatasaray Lisesi) edebiyat ogretmenligi yapan Monsieur Jueryye mektup yazip, kendisini bir Turk spor adamiyla tanistirmasini istedi

MJuerynin aklina gelen ilk isim; Muhendishanei Humayunda (Istanbul Teknik Universitesi) cimnastik ve eskrim ogretmenligi yapan Selim Sirri bey oldu Her hafta Buyukadada birlikte idman yaptiklari bir spor ogretmeni ve spor asigiydi Selim Sirri bey Istanbula gelen Baron Pierre de Coubertini Beyoglundaki unlu Tokatliyan Otelinde Selim Sirri bey ile bir aksam yemegi sofrasinda bulusturdu Baron bu bulusma sirasinda hic zaman kaybetmeden hemen konuya girdi:

“Dostum MJuery sizin spor meraklisi oldugunuzu bana soyledi Ben de cocuklugumdan beri spora asik bir insanim Fransa ve Ingilterede universite ogrenimimi tamamladiktan sonra kendimi, butun servetimle birlikte spora vakfettim Bir cok eserler yazdim, konferanslar verdim Asirlardan beri unutulmus olan Olimpiyat Oyunlarini yeniden canlandirmak icin girisimde bulundum Oldukca buyuk bir servetim var Bunu bu idealimin gerceklesmesi yolunda harcamaktayim 1896dan beri bu yolda buyuk caba gostermekteyim Avrupanin bir cok ulkesine giderek, oranin saygin kisilerinden kendime temsilciler sectim Onlar benim, kendi ulkelerindeki elcilerimdir Bu elciler kendi olimpiyat komitelerini kurarak her dort yilda bir Avrupa veya Amerika sehirlerinden birinde yapilacak Olimpiyat Oyunlarina, amator genclere lisans vererek gondereceklerdi Lutfen uygun gorurseniz, Osmanli Devletindeki elciligi kabul etmenizi rica edecegim

Baron Pierre de Coubertinin konusmasini hayranlikla dinleyen Selim Sirri bey, kendisine yapilan teklif karsisinda cok duygulandii Ancak, koyu bir baski rejiminin hukum surdugu ulkede degil bir cemiyet kurmak, iki kisinin bas basa verip konusmasi dahi mumkun degildi Boyle bir cemiyet kurma yolunda yapilacak en kucuk bir girisim dahi insanin basina pek buyuk isler acabilirdi Selim Sirri Bey derin bir uzuntu ve utanc duydu Fakat yine de gercegi anlatmaktan kendini alamadi Omur boyunca turlu engellerle karsilasmis ve buyuk mucadeleler vermis olan Baron Pierre de Coubertin, ona hak verdi

Fakat ayrilirlarken;

“Siz yine de benim temsilcim olunuz Selim Sirri bey dedi ve sozlerini soyle tamamladi:

“Ileride bir gun hukumetiniz cemiyet kurulmasina izin verirse, siz de Milli Olimpiyat Komitenizi kurarsiniz

Ve dostca bir hava icinde ayrildilar

Tokatliyan Otelindeki bu konusmanin uzerinden bir yil gecmeden ulkemizde Mesrutiyet ilan edildi Selim Sirri bey, vatandaslara dernek kurma serbestisi taniyan Mesrutiyetin ilanini Baron Pierre de Coubertine bir mektupla mujdelerken, Milli Olimpiyat Komitesini kurma girisimine gectigini de bildirdi Nitekim cok gecmeden, Osmanli Olimpiyat Cemiyeti adi altinda gelecegin Turkiye Milli Olimpiyat Komitesi kuruldu Artik Turkiye, dunyanin bu en buyuk spor soleninde sporculari tarafindan temsil edilebilecekti Bu onemli olay, Turk spor tarihinde bir donum noktasiydi

Olimpizm oldu, Samaranchizm buyudu

Modern olimpiyatlarin kurucusu Coubertinin felsefesiyle, tam 21 yil IOCnin patronlugunu yapan Samaranchin felsefesi arasinda daglar kadar fark var Ilk yillarda amatorluk, katilim ve yarisma onemliydi 80′li yillardan itibaren ise bu durum tersine dondu Olimpiyatlar; para, profesyonellik, doping, ticaret, siyaset, reyting ve unlu markalarla birlikte anilir oldu

Temeli MO 6 asra kadar uzanan olimpiyat oyunlarinda birinci olan sporcuya, barisi sembolize eden zeytin dali veriliyordu Fransiz Coubertinin modern olimpiyatlari 1896 yilinda kurmasindan sonra sampiyon sporcuya altin madalya verilmeye baslandi; fakat bu, dunyanin en buyuk spor organizasyonunun tek maddi tarafiydi Daha onceki olimpiyatlarda oldugu gibi modern olimpiyatlarda da onemli olan amatorluk, katilim ve yarismaydi Temel felsefe, Daha guclu, daha hizli, daha yuksege sloganini tabii kuvvetle gerceklestirmeye calismakti Profesyonellige kesinlikle yer yoktu ve uzerinde herhangi bir marka bulunan sporcu yarismalara alinmiyordu Mesela, 1948 Londra Olimpiyatlarinda altin madalya kazandigi icin kendisine odul olarak ev verilen unlu gurescimiz Yasar Dogu, artik profesyonel sayildigi icin 1952 Helsinki Olimpiyatlarina katilamamisti

Samaranch geldi, olimpiyat ticarilesti

Amatorluk on planda oldugu ve olimpiyatlar henuz sektor haline gelmedigi icin bu buyuk organizasyona ulkeler fazla talip olmuyordu Bu nedenle olimpiyatlari Amerika Birlesik Devletleri, Sovyetler Birligi, Ingiltere, Fransa, Italya ve Almanya gibi ulkeler guc gosterisinde bulunmak icin duzenliyorlardi Esasinda bir sanayici olan fakat politik yonunun de kuvvetli olmasi nedeniyle uzun yillar Moskova Buyukelciligi gorevinde bulunan Ispanyol Antonio Samaranchin 1980 Moskova Olimpiyatlari sirasinda IOC Baskani olmasiyla olimpizm felsefesi degisime ugramaya basladi Artik olimpiyat oyunlari her gecen gun daha da ticarilesiyor ve butun ulkelerin talip oldugu bir sektor haline geliyordu Bunda televizyonun da cok buyuk etkisi oluyordu tabii

Doping, para, rekor

Samaranchtan sonra onemli olan katilmak degil, kazanmak olunca olimpiyat oyunlarinda televizyonlarin, sponsorlarin ve dopingin etkinligi hizli bir sekilde artmaya basladi Herkes kazanmak, daha cok kazanmak istiyordu Buyuk sermaye gruplari sponsor olabilmek icin, sporcular sampiyon olabilmek icin, televizyonlar reyting icin, ulkeler de bayragini gondere cektirebilmek icin mucadele ediyordu IOC ise bir sporcunun baska bir ulke adina yarismasina izin veriyor, dopingle mucadele konusunda da gec kaliyordu Ve maalesef ki rekorlarin bir kismi dopingli sporcular tarafindan kiriliyor ve yine maalesef ki bu rekorlar tescil ediliyordu Simdilerde IOC cevrelerinde, dopingle gerektigi gibi mucadele edilmedigi o donemdeki rekorlarin iptal edilmesi tartisiliyor

Ticari acidan zarar etmeyen ilk olimpiyat da Samaranch donemine denk geldi 1984 Los Angeles Olimpiyatlari, televizyon ve girdilerinden dolayi gelir— gider dengesini kuran ilk organizasyon oldu Artik bu buyuk organizasyona talip olan kent sayisi artiyordu Antonio Samaranch, goreve geldikten sonraki ilk olimpiyat oylamasinda memleketi lehine lobi calismalari yapti ve 1992 Olimpiyatlari Barcelonaya verildi 1988 Seul Olimpiyatlari kara gecen ilk organizasyon olmustu ama Barcelona Seulu solladi Sebep, profesyonel sporculara ilk kez izin verilmesiydi Mesela, daha onceki olimpiyatlara katilmalarina kesinlikle izin verilmeyen NBA yildizlari, ilk kez Barcelonada yarismalara katildilar Bunca olandan sonra garip olan bir ornek var Butun branslarda profesyonel sporcular olimpiyatlara katilirken, boks istisna tutuluyor Mesela, dunya sampiyonu boksorumuz Sinan Samil Sam, 1999 Dunya Sampiyonasindan sonra profesyonel olup Almanyanin yolunu tuttugu icin Sydney 2000 Olimpiyatlarina katilamadi

Rusvet ve skandal diz boyu

Olimpiyatlar ticari bir boyut kazaninca talip olan kentlerin sayisi da, IOC uyelerine verilen rusvetler de hizla artti Dort yil oncesine kadar aday kentlerin lobicilik faaliyeti adi altinda IOC uyelerine rusvet teklif ettikleri biliniyordu ancak hemen her kent bu tur girisimlerde bulundugu icin Kral ciplak diyen cikmiyordu Samaranch donemindeki yolsuzluklarin iplik yumagi gibi sokulmesini, 2002 Kis Olimpiyatlarini Salt Lakein kazanmasini saglayan ABD Olimpiyat Komitesi Baskan Yardimcisi Dave Johnsonun yasak iliskide bulundugu ve sonra da terk ettigi bir kadin sagladi IOC eski Asbaskani Isvicreli Marc Hodlerin, Salt Lakein uyelere 100′er bin dolar ve cocuklarina 400 bin dolar burs verdigini dogrulayarak isin icine Atlanta 96, Nagano 98 ve Sydney 2000′i dahil etmesi olimpizmi temelden sarsti ve aday kentlerin kaz gelecek yerden tavugu esirgemedikleri ortaya cikti

Bu aciklamalardan sonra Salt Lakeden rusvet aldiklari belirlenen Malili Maline Keita, Ekvatorlu Agustin Arroyo, Kenyali Charles Mukora, Sudanli Abdel Gadir, Silili Sergio Santander ve Kongolu Jean Claude Ganganin uyelikten ihrac edilmeleri kararlastirildi Salt Lakeden 2 bin dolar degerinde tabanca (150 dolardan pahali hediye almak ve vermek yasak) aldigi soylenen IOC Baskani Samaranch da soylentileri dogruladi ancak tabancanin rusvet degil, hediye oldugunu belirterek istifa etmedi

Samaranch Sydneye ses cikarmadi

Salt Lakedeki yolsuzluklarin benzeri, 1998 Kis Olimpiyatlarini organize edecek olan Japonyanin Nagano kentinde de patlak verdi Bazi uyelere rusvet verildigi ve geysa sunuldugu iddia edildi Ardindan Sydney 2000′deki yolsuzluklar da ortaya sacildi 1997 yilinda Monte Carloda yapilan oylamada Pekine karsi 45—43 ustunluk saglayan Sydneyin, oylamadan bir gun once Kenyali ve Ugandali iki uyeye toplam 70 bin dolar rusvet verdigi iddia edildi Avustralya Olimpiyat Komitesi Baskani John Coetes, bu iddialari dogrulayarak Ancak bu sadece her iki ulkede sporu finanse etmek icindi Bu para rusvet niteligi tasimiyordu dedikten sonra Sadece biz vermedik Diger adaylar belki de bizden daha fazla verdi diyerek yolsuzluklara yeni bir boyut kazandirdi John Coetes, Atlanta 96 adaylik komitesi de oy satin almak icin seferberlik baslatmisti, fakat hep hasir alti edildi 1992 Barcelona ve 1988 Seul Olimpiyatlarinda da oyle Rusvet simdiye kadar gelenek haline gelmisti Herkes simdi uyandi seklinde konusarak suclarini azaltmaya calisti Bu itiraflara ragmen 2000 Olimpiyatlarina az bir sure kaldigi icin Sydneyin evsahipligi iptal edilmedi

Son skandal: Pekin 2008

1980 yilinda Moskovada bayragi devralan ve yine Moskovadaki IOC Genel Kurulunda baskanligi birakan Antonio Samaranchin son icraati ise 2008 Olimpiyat Oyunlarinin Pekine verilmesi oldu Oysa Cin, insan haklari ihlalleriyle surekli dunya gundeminde idi Cin aleyhtari Tibetlilerin surekli gosteri yapmasina ragmen bu ihlaller IOCnin gundemine kesinlikle gelmedi Cunku, 1 milyar 250 milyonluk nufusuyla Cin, dunyanin en buyuk pazariydi Ustelik ac olan bir pazardi Olimpiyatlari finanse eden Coca— Cola ve McDonalds gibi buyuk sermaye gruplari, evsahipliginin israrla Pekine verilmesini istiyorlardi Sonucta istenen oldu ve gectigimiz hafta yapilan oylamada 2008 Olimpiyatlari Pekine verildi Pekin, rakipleri Paris, Toronto, Istanbul ve Osakaya cok buyuk fark atti Bu sonucla Cinin globallesme sureci de hizlanmis oldu

Rogge: Bayragi daha ileriye goturecegim

Olimpizm ruhunu oldurucu icraatlara imza atan Samaranchin Moskovadaki IOC Genel Kurulunda 21 yillik gorevini birakmasindan sonra yeni baskan belli oldu Samarancha yakinligiyla bilinen Belcikali Jacques Rogge, bes adayin arasindan siyrilarak IOCnin koltuguna oturdu Gorevini eski baskandan devraldiktan sonra kisa bir tesekkur konusmasi yapan Rogge, Bana bu gorevi veren herkese tesekkur ederim Hedefim, Samaranchtan aldigim bayragi daha da ileriye goturmek dedi

FairPlay

21 yuzyıl da dunya sporunda fairplay kelimesi on sırayı almıştır Kısaca sporda centilmenlik diyebiliriz Sportif yarışmalarda bireyin kendi egoizmalarını aşarak, ozveriyle doğrudan odun verme becerisidir Sporu yapanlarda seyredenlerde hareketlerini ahlak kurallarına ve olimpizm felsefesine uygun oalrak duzenlemelidirler Bunu icin kucuk yaştan itibaren fairplay davranışını benimsemeli, olimpizm felsefesini kavramalıdırlar

Gunumuzde SPOR yasamimizin fevkalade onemli bir unsuru haline gelmistir Agir kosullar altinda yasam mucadelesi veren bireyler, ekonomik sorunlarin yarattigi bunalimlari berteraf etmek, medeni aletlerin yarattigi ataleti, statik yasami bir olcude harekete donusturmek ve en onemlisi kentlerin ve sanayinin yarattigi sagliga zararli ortamdan kurtulup dogayla kucaklasabilmek icin bireyler SPOR yapma aliskanligini benimsemeye baslamislardir Bu durum ayni zamanda insanlarin Sportif yarismalara ilgisini arttirmistir, Bu durumda onemli olan SPORun tam anlamile bilinmesi, taninmasi geregidir Bilimsel olarak hazirlanmis kurallar dahilinde yapilan ve insan saligina yararli her turlu beden hareketine SPOR diyoruz Bu aktivite bireysel olarak yapilabildigi gibi, yarismalar selinde de gerceklestirilebilinir Spor yapmak bir sevgi isidir ve bir yasam bicimidir ve bu boyle oldugu muddetce bireye ve yasadigimiz ortama yararlidir Evet cagimizda insanlar SPORu sevmektedirler, imkanlarin el verdigi sekilde spor yapmaktadirlar ve yarisma biciminde gerceklestirilen sportif aktiviteleri yakindan takip etmektedirler Ancak cocukluk cagindan itibaren hakiki anlamda SPORun egitimini yaptirmadigimiz icin, bunun ulvi anlamindan zaman zaman uzaklasilmaktadir Spor egitiminde kullanilacak en onemli dusunce tarzi muhakkak ki OLIMPIZMdir Modern Olimpiyatlarin babasi addedilen BARON PIERRE DE COUBERTIN bakin 1894 yilinda bu organizasyonu baslatmak isterken ne diyor, olimpizm felsefesini nasil izah ediyor:

INSANLARIN BIRBIRLERINI SEVMELERINI ISTEMEK UTOPIK BIR DUSUNCE OLABILIR ANCAK GENCLERIMIZI DORT YILDA BIR, BIR ARAYA GETIREBILIRSEK, BIRBIRLERINI SAYMALARINI SAGLIYABILIRIZ BU SEKILDE ARZU EDILEN BARIS ICINDE YASAYAN BIR DUNYAYA KAVUSURUZ

Bu ifadeden anlasilacagi uzere Spor insan sagligina yararli olmasi kadar, bu fani dunyada BARIS KARDESLIK VE DOSTLUKortamini yaratmak icin bir arac olarak kullanilmasinin onemli oldugudur Nitekim birlesmis milletler, Olimpizmin yuzuncu yildonumu olan 1994 yilini tum ulkeler icin DOTLUK, KARDESLIK, BARIS VE OLIMPIK DUSUNCE SENESI ilan etmis ve ihtiyacimiz olan bu ortami saglamaya calismistir Bu da saglikli yasam icin fevkalade onemli bir faktordur, peki gunumuz insani Sporu boyle algilayabiliyor ve bilhassa Spor sevgisini, sportif yarismalari takip ederken veya fiilen katilirken Olimpizm felsefesini uygulayabiliyor mu? Maalesef buna tam manasile EVET diyemiyoruz Asiri sevgi ve tutku gunumuz insaninin hislerini frenleyememesine neden oluyor ve FANATIK yapiyor Bu durumda spor arac olmaktan cikiyor, amac oluyor Her nepahasina olursa olsun kazanmak, galip gelmek arzusu cesitli uzucu olaylarin meydana gelmesine sebep oluyor Her konuda oldugu gibi asiri tutku yasami tehdit ediyor Bu konuda cesitli ornekler verebiliriz Bu durum Sporun kendisinden kaynaklanmamaktadir Gunumuz ekonomik kosullarinin agirligi, turlu politik ve sosyal baskilarin yeni hastaligi STRESbireyleri spor yaparken veya sportif organizasyonlari izlerken SIDDET olaylarina kalkismasina neden olmaktadir Bir de buna fanatik bicimde taraf tutma eklenince, ozellikle futbolda musahade ettigimiz, ne yazik ki baska sporlarda intikal eden uzucu olaylar meydana gelmektedir Tekrar ediyorum; OLIMPIZM irk, din, dil, renk ayricaliklarini rededer ve sporu amac olarak degil, arac olarak insanlarin mutlulugu icin kullanir

FANATIZMi ve SIDDET OLAYLARINI yok etmek istiyorsak Spor sevgisini bu cerceve dahilinde kucuk yastan bireylere asilamali, ogretmeliyiz Bu bir egitimdir ve en buyuk yardimcimiz da yazili ve goruntulu basin olacaktir Ne var ki, bilhassa ulkemizde onlarin da bu konuda egitilmeleri gerekmektedir

Ataturkun katkisi buyuk

Osmanli Milli Olimpiyat Komitesi, savas yillarinda cok zorlu donemler gecirmistir Almanlarin 1 Dunya Harbini cikarmalari ve Osmanlinin da savasta onlarin yaninda yer almasi ile Osmanli Milli Olimpiyat Komitesi de askiya alinmistir 1921 yilinda yeni bir yapilanmaya gidildi ve yeniden uluslararasi komite tarafindan kabul edildi Ancak bu kez ismi Turkiye Milli Olimpiyat Komitesi olarak tescil edildi Bu donemlerde en buyuk destegi veren kisi Ataturk olmustur Onun o gunlerde yaptiklarini ve soylediklerini biz bugun yapamiyoruz Bunu da belirtmeliyim Bugunku genclerin pek bilmedigi bir konuyu da belirtmekte yarar var Kurtulus Savasindan sonra ulkemiz sifirdan varolma mucadelesine girismisti Boylesine zorlu bir donemde Ataturk, ortulu odenekten 17 bin lira vererek 1924 Paris Olimpiyatlarina katilmamizi saglamisti Boylece ulkemiz daha once kisisel katilimlarla temsil edilse bile ilk defa resmi olarak olimpiyat oyunlarina katilma olanagi bulmustu O tarihten bu yana Moskova 80 haricinde tum oyunlara katildik

Buyuk savaslardan cikmis; isgale ugramis, yanmis yikilmis bir ulkede “Milli Mucadeleyi “Buyuk Zaferle sonuclandirip tarihe yeni bir Turk Devleti armagan etmisti Ulke perisan,

devlet fakirdi Cumhuriyet henuz bir yasini bile doldurmamisti Fakat O, genc Turkiye Cumhuriyetinin spor dunyasinin en buyuk gosterisi olan 1924 Paris Olimpiyat Oyunlarinda temsil edilmesini yurekten arzuluyordu Baskanlik ettigi hukumet toplantisinda Olimpiyat Oyunlarina katilmak icin tahsisat cikartti, altina ilk imzayi kendisi atti

Cunku O, “Olimpiyat ve “Olimpizm kavramlarini da en iyi bilendi Bugun butun spor dunyasi “Fair Play uzerinde onemle durmaya basladi Oysa O, daha 1930lu yillarda diyordu ki: “Ben sporcunun zeki, cevik ayni zamanda ahlaklisini severim
 
Üst Alt