bilgiliadam
Yeni Üye
Omer Seyfettin Diyet Ozeti
Omer Seyfettin Diyet Hikayesinin Ozeti
Koca Ali uzun boylu,iri penceli,kalın pazılı bir pehlivandı On senedir ham demirden dovduğu kılıcları her yerde nam kazanmıştı Onun celiğe cifte su vererek yaptığı kısacık bıcaklar bile iki kat olur kırılmazdı Bu Cifte su vermek sanatının ona has bir sırrı idi Yanına cırak almaz,dukkandan dışarı cıkmaz, kimse ile konuşmazdı Pazarlık yapmaz, ne verilirse alırdı Şehirde onunla ilgili bir cok soylenti vardı ama kimdi? Nereden gelmişti? Kimse bilmiyordu On iki yaşındayken beylerbeyi olan babası oldurulmuştu Amcası vezirdi Koca Aliyi okutmak istedi ama o kimseye minnettar kalmak istemiyordu Bir gece amcasının evinden kactı 30 yaşına kadar gezmediği yer, yapmadığı iş kalmadı En son Erzurum da ihtiyar bir demircinin yanında işe girdi O para icin değil yaptığı sanatının zevki icin calışıyordu Cifte su vermek onun aşkıydı Bir gun yine sabah namazından beri durmadan calışmıştı Sonen ocağına baktı sonra karşıdaki mescitten gelen akşam ezanını duydu Bu mescide genelde fakirler gelirdi İkindi abdesti duruyordu Ellerini yıkadı, kapısını cekip cıktı Kapısını kilitlemeye gerek duymazdı Mescite girdi daha saflar tutulmamıştı Kenara cekilip oturdu Yanındakilerin konuşmalarına kulak misafiri oldu Konyadan iki derviş yatsı namazına kadar mesnevi okuyacaktı Zaten başı ağrıyordu Biraz dinler acılırım dedi Akşam namazından sonra mescit biraz boşaldı sonra dervişler mesnevi okumaya başladı Koca Ali okundukca kendinden geciyor, garip duygular icinde ruhu urperiyordu Yatsıdan sonra mescitten cıktı Dukkana uğramadan koprunun yanına gitti Suyun uzerinde parlayan yıldızları izleyip kuşların sesiyle tekrar kendinden gecti Sonra bir ses duydu Bunlar şehir subaşısının adamlarıydı Geceleri afyon yutan bu serseriler, hırsızlardan, uğursuzlardan daha korkunctu Gece yolda gorduklerini dayaktan gecirirlerdi ama Koca Ali'ye kotu davranmadılar Sadece buralarda dolaşmamasını soyleyip gittiler Koca Ali dukkana girdi, yorgundu Hemen yatağına yattı Kapı vuruluyordu uyandı Bunlar dizdarbaşı ve adamlarıydı Dun gece Budak Beyin mandırasında hırsızlık olmuş, hırsızlar caldıkları bir kuzuyu koprunun yanında kesmişler Bekciyi de dovup sol kolunu kırmışlar Bekci adamlardan birini Ali ye benzetmiş dukkanın onunde de kan lekeleri vardı
Koca Ali'nin sol kolunun kesilmesine karar verilmişti Sipahiler kolunun diyetini verecek zengin bir kasap buldular
Ama kasap Alinin omur boyu kolesi olmasını istemişti Kabul ettiler Koca Ali calışıyordu ama kasabın kolunun diyetini vermesini başına kakması onu deli ediyordu Koca Ali kimseye minnettar kalmak istemiyordu Bir gun sinirlenmişti kasaba ve yerde gorduğu satırı alıp sol koluna vurdu Kasap şaşırmıştı Koca Ali Al şu diyetini verdiğin şeyi dedi ve gitti Koca Ali yi o gunden sonra kimse haber alamadı Geldiği yer gibi gittiği yeri de kimse oğrenemedi
alıntı
Omer Seyfettin Diyet Hikayesinin Ozeti
Koca Ali uzun boylu,iri penceli,kalın pazılı bir pehlivandı On senedir ham demirden dovduğu kılıcları her yerde nam kazanmıştı Onun celiğe cifte su vererek yaptığı kısacık bıcaklar bile iki kat olur kırılmazdı Bu Cifte su vermek sanatının ona has bir sırrı idi Yanına cırak almaz,dukkandan dışarı cıkmaz, kimse ile konuşmazdı Pazarlık yapmaz, ne verilirse alırdı Şehirde onunla ilgili bir cok soylenti vardı ama kimdi? Nereden gelmişti? Kimse bilmiyordu On iki yaşındayken beylerbeyi olan babası oldurulmuştu Amcası vezirdi Koca Aliyi okutmak istedi ama o kimseye minnettar kalmak istemiyordu Bir gece amcasının evinden kactı 30 yaşına kadar gezmediği yer, yapmadığı iş kalmadı En son Erzurum da ihtiyar bir demircinin yanında işe girdi O para icin değil yaptığı sanatının zevki icin calışıyordu Cifte su vermek onun aşkıydı Bir gun yine sabah namazından beri durmadan calışmıştı Sonen ocağına baktı sonra karşıdaki mescitten gelen akşam ezanını duydu Bu mescide genelde fakirler gelirdi İkindi abdesti duruyordu Ellerini yıkadı, kapısını cekip cıktı Kapısını kilitlemeye gerek duymazdı Mescite girdi daha saflar tutulmamıştı Kenara cekilip oturdu Yanındakilerin konuşmalarına kulak misafiri oldu Konyadan iki derviş yatsı namazına kadar mesnevi okuyacaktı Zaten başı ağrıyordu Biraz dinler acılırım dedi Akşam namazından sonra mescit biraz boşaldı sonra dervişler mesnevi okumaya başladı Koca Ali okundukca kendinden geciyor, garip duygular icinde ruhu urperiyordu Yatsıdan sonra mescitten cıktı Dukkana uğramadan koprunun yanına gitti Suyun uzerinde parlayan yıldızları izleyip kuşların sesiyle tekrar kendinden gecti Sonra bir ses duydu Bunlar şehir subaşısının adamlarıydı Geceleri afyon yutan bu serseriler, hırsızlardan, uğursuzlardan daha korkunctu Gece yolda gorduklerini dayaktan gecirirlerdi ama Koca Ali'ye kotu davranmadılar Sadece buralarda dolaşmamasını soyleyip gittiler Koca Ali dukkana girdi, yorgundu Hemen yatağına yattı Kapı vuruluyordu uyandı Bunlar dizdarbaşı ve adamlarıydı Dun gece Budak Beyin mandırasında hırsızlık olmuş, hırsızlar caldıkları bir kuzuyu koprunun yanında kesmişler Bekciyi de dovup sol kolunu kırmışlar Bekci adamlardan birini Ali ye benzetmiş dukkanın onunde de kan lekeleri vardı
Koca Ali'nin sol kolunun kesilmesine karar verilmişti Sipahiler kolunun diyetini verecek zengin bir kasap buldular
Ama kasap Alinin omur boyu kolesi olmasını istemişti Kabul ettiler Koca Ali calışıyordu ama kasabın kolunun diyetini vermesini başına kakması onu deli ediyordu Koca Ali kimseye minnettar kalmak istemiyordu Bir gun sinirlenmişti kasaba ve yerde gorduğu satırı alıp sol koluna vurdu Kasap şaşırmıştı Koca Ali Al şu diyetini verdiğin şeyi dedi ve gitti Koca Ali yi o gunden sonra kimse haber alamadı Geldiği yer gibi gittiği yeri de kimse oğrenemedi
alıntı