bilgiliadam
Yeni Üye
Omer Seyfettin Hikayeleri,
Omer Seyfettin Kitapları,
Hikayenin adı: Keramet
Hikayenin yazarı: Omer Seyfettin
hikayenin ozeti:
Fakir bir mahallede yangın cıkar Mahallenin sakinleri yangının cok fazla sureceğini duşunmuyordur zira az ilerde mallede bir turbe vardırYangın turbeye asla yetişmez diye inanırlar Alevler artar, itfaiye erleri tulumlardan surekli su cekmektedir yangını sondormeye calışmaktadır Bu sırada yangından faydalanıp hırsızların yağlamaması icin bir kac bekcide yangın yerinde bulunmaktadır Yangında cevresinde Ciroz Ahmet diye anılan bir yapmacıda bulunmaktadır Yangını gorur gormez hemen ileşir ancak mahalle fakirlerin bulunduğu bir semttir o nedenle yangından birşey alamayacağını duşunur ve cevreyi kolacan eder Az otedeki yangının yaklaşmakta olduğu turbe dikkatini ceker hemen pencereden icersine bakar kendi kafasından bir hesap yapar, Turbede el yazmalı kuran,şamdan,seccade gorur bunların para edeceğini duşunerek yağmalamak icin turbeye girer Hemen almak istedikleri kollarına dolar cıkmak icin planlar yaparken sandukata dayanır sandukanın kaydığını ve icinin boş olduğunu gorur ve hemen o anda bununla dışarı cıkmanın en akıllıca plan olduğunu duşunur Bu arada yangın devam etmekte tum mahalleli yangını seyretmektedir Ciroz ahmet sandukanın icinde elinde caldığı eşyaları saklayarak dışarı cıkar Askerler korkudan tir tir titremekte,bekciler dona kalmakta Mahalleli ne yapacağını bilememektedir Hic kimse birşey yapmadığı icin Ciroz ahmet elindeki ganimetle birlikte gece karanlığında kaybolur Yangın soduğunde kabir hala orda durmaktadır ama evliya artık yoktur
Kitabın adı: Kutuk
Kitabın yazarı: Omer seyfettin
Kitabın sayfası : 318
Arslan Bey ordusu ile birlikte yeni kaleler zapt eden, turk yurdunun gelişmesini sağlayan yeni topraklar kazandıran bir beydir Yine ordusu ile birlikte yeni topraklar kazanırken onun savaş becerisini ve ordusunun gucunu ve buyukluğunu goren duşman ordular onunla karşılaşmak istememktedirler Arslan bey Borsem dağları icindeki Dregley kalesine gelir ve kaleyi ele gecirmek icin askerleri ile birlikte kuşanır Arslan bey bu kaleyi daha bir kurşun bile atmadan ele gecirmek istememektedir ancak kaleyi top goruntusu verdiği kutukler sayesinde tek bir kurşun bile harcamadan ele geciriz namı okadar cok yayılmıştır ki hic savaşmadan toprak ele gecirmektedir Kaleyi kuşatan turk askerleri sevincten bağırıyor ve iclerindeki dervişler kalenin bedenlerinden sarkarak ezan okuyup, tekbir getiriyorlardır
Hikayenin adı: Kesik bıyık
Hikayenin yazarı: Omer seyfettin
Hikayenin ozeti:
Hikaye insaların darwinnin soylemine gore maymunlardan geldiğini ve bunun aslında birazda alaycı bir tavırla doğru olduğunu soylemekle başlamakta Hikayedeki kişi maymunlar gibi insanlardında surekli birbirlerini takip ettikleri yeni moda olan ne varsa insanlarında bunu taklit ettiklerini soylemekte ve kendisininde bu konuda cok ilgili olduğunu ne gorurse yeni moda olan ne varsa kendisininde yaptığını soylemektedir En son moda olan şey ise bıyıkları amerikalılar gibi kestirmektir Kendinin kulhanbeyleri gibi olan bıyıkları artık kendisinede sıkıcı gelmeye başlamış oda son zamanlarda moda olan bu bıyıkları berbere soylerek kestirmek istemiştir Nitekim bıyıklarını kestirdikten sonra olaylar istediği gibi sonuclanmaz Arka sokakalardan dolaşarak eve varır Kapıyı actığında evin erkek evlatlığı kendisini gorunce cığlık atar, Kız evlatlığı gorunce oda cok şaşırır ve hemen Annesine haber verir Annesi hemen odaya gelir o hernekadar bıyıklarını saklamaya calışsada ağlamaya başlar, hain olarak oğlunu suclar ve hakkını helal etmediğini soyler her nekadar kendisinin sadece insanları taklit etmek istediğini başka bir amacının olmadığını soylesede annesine inandıramaz Bu sırada eve babası gelir hain kız evlatlık hemen babasınada durumu bildirir Bastonun sert vuruşları ile bu sefer kapıda babası ilişir , bu sefer yalan soylemek zorunda hisseder kendini ve bıyıkların yarısını yapktığını o nedenkle bu şekilde kestirdiğini soyler ama babasu bu yalana inanmaz Dışlardaki diğer hergeleler demi bu şekilde kestiriyor o zaman der ve oğlunu evden kovar Bu duruma cok uzulen adam arkadaşına misafir kalmak icin tranvaya binmeye calışırken sokakta arkadaşları gorur ve oo mosyo cok yakışmış size bıyık der bu duruma hic sevinmez ancak şaşırır bunlar beğenirken ailem beni evden attı diye kendi kendine icerler Tranvaya biner yanına sarıklı bir adam oturur kendisine kızacağını,bağıracağını duşunurTam kalkerken sarıklı dede ona;
Eksik olmayınız oğlum! var olunuz! der
şaşırır neden boyle soylediğini sarıklı dedeye sorar
Sizin gibi şık gencleri sunnetli gormek, bizim icin ne buyuk bir iftihardır der hoca Hocada olaya farklı acıdan bakmıştır
bu durum onu cok şaşırtır
Omer Seyfettin Kitapları,
Hikayenin adı: Keramet
Hikayenin yazarı: Omer Seyfettin
hikayenin ozeti:
Fakir bir mahallede yangın cıkar Mahallenin sakinleri yangının cok fazla sureceğini duşunmuyordur zira az ilerde mallede bir turbe vardırYangın turbeye asla yetişmez diye inanırlar Alevler artar, itfaiye erleri tulumlardan surekli su cekmektedir yangını sondormeye calışmaktadır Bu sırada yangından faydalanıp hırsızların yağlamaması icin bir kac bekcide yangın yerinde bulunmaktadır Yangında cevresinde Ciroz Ahmet diye anılan bir yapmacıda bulunmaktadır Yangını gorur gormez hemen ileşir ancak mahalle fakirlerin bulunduğu bir semttir o nedenle yangından birşey alamayacağını duşunur ve cevreyi kolacan eder Az otedeki yangının yaklaşmakta olduğu turbe dikkatini ceker hemen pencereden icersine bakar kendi kafasından bir hesap yapar, Turbede el yazmalı kuran,şamdan,seccade gorur bunların para edeceğini duşunerek yağmalamak icin turbeye girer Hemen almak istedikleri kollarına dolar cıkmak icin planlar yaparken sandukata dayanır sandukanın kaydığını ve icinin boş olduğunu gorur ve hemen o anda bununla dışarı cıkmanın en akıllıca plan olduğunu duşunur Bu arada yangın devam etmekte tum mahalleli yangını seyretmektedir Ciroz ahmet sandukanın icinde elinde caldığı eşyaları saklayarak dışarı cıkar Askerler korkudan tir tir titremekte,bekciler dona kalmakta Mahalleli ne yapacağını bilememektedir Hic kimse birşey yapmadığı icin Ciroz ahmet elindeki ganimetle birlikte gece karanlığında kaybolur Yangın soduğunde kabir hala orda durmaktadır ama evliya artık yoktur
Kitabın adı: Kutuk
Kitabın yazarı: Omer seyfettin
Kitabın sayfası : 318
Arslan Bey ordusu ile birlikte yeni kaleler zapt eden, turk yurdunun gelişmesini sağlayan yeni topraklar kazandıran bir beydir Yine ordusu ile birlikte yeni topraklar kazanırken onun savaş becerisini ve ordusunun gucunu ve buyukluğunu goren duşman ordular onunla karşılaşmak istememktedirler Arslan bey Borsem dağları icindeki Dregley kalesine gelir ve kaleyi ele gecirmek icin askerleri ile birlikte kuşanır Arslan bey bu kaleyi daha bir kurşun bile atmadan ele gecirmek istememektedir ancak kaleyi top goruntusu verdiği kutukler sayesinde tek bir kurşun bile harcamadan ele geciriz namı okadar cok yayılmıştır ki hic savaşmadan toprak ele gecirmektedir Kaleyi kuşatan turk askerleri sevincten bağırıyor ve iclerindeki dervişler kalenin bedenlerinden sarkarak ezan okuyup, tekbir getiriyorlardır
Hikayenin adı: Kesik bıyık
Hikayenin yazarı: Omer seyfettin
Hikayenin ozeti:
Hikaye insaların darwinnin soylemine gore maymunlardan geldiğini ve bunun aslında birazda alaycı bir tavırla doğru olduğunu soylemekle başlamakta Hikayedeki kişi maymunlar gibi insanlardında surekli birbirlerini takip ettikleri yeni moda olan ne varsa insanlarında bunu taklit ettiklerini soylemekte ve kendisininde bu konuda cok ilgili olduğunu ne gorurse yeni moda olan ne varsa kendisininde yaptığını soylemektedir En son moda olan şey ise bıyıkları amerikalılar gibi kestirmektir Kendinin kulhanbeyleri gibi olan bıyıkları artık kendisinede sıkıcı gelmeye başlamış oda son zamanlarda moda olan bu bıyıkları berbere soylerek kestirmek istemiştir Nitekim bıyıklarını kestirdikten sonra olaylar istediği gibi sonuclanmaz Arka sokakalardan dolaşarak eve varır Kapıyı actığında evin erkek evlatlığı kendisini gorunce cığlık atar, Kız evlatlığı gorunce oda cok şaşırır ve hemen Annesine haber verir Annesi hemen odaya gelir o hernekadar bıyıklarını saklamaya calışsada ağlamaya başlar, hain olarak oğlunu suclar ve hakkını helal etmediğini soyler her nekadar kendisinin sadece insanları taklit etmek istediğini başka bir amacının olmadığını soylesede annesine inandıramaz Bu sırada eve babası gelir hain kız evlatlık hemen babasınada durumu bildirir Bastonun sert vuruşları ile bu sefer kapıda babası ilişir , bu sefer yalan soylemek zorunda hisseder kendini ve bıyıkların yarısını yapktığını o nedenkle bu şekilde kestirdiğini soyler ama babasu bu yalana inanmaz Dışlardaki diğer hergeleler demi bu şekilde kestiriyor o zaman der ve oğlunu evden kovar Bu duruma cok uzulen adam arkadaşına misafir kalmak icin tranvaya binmeye calışırken sokakta arkadaşları gorur ve oo mosyo cok yakışmış size bıyık der bu duruma hic sevinmez ancak şaşırır bunlar beğenirken ailem beni evden attı diye kendi kendine icerler Tranvaya biner yanına sarıklı bir adam oturur kendisine kızacağını,bağıracağını duşunurTam kalkerken sarıklı dede ona;
Eksik olmayınız oğlum! var olunuz! der
şaşırır neden boyle soylediğini sarıklı dedeye sorar
Sizin gibi şık gencleri sunnetli gormek, bizim icin ne buyuk bir iftihardır der hoca Hocada olaya farklı acıdan bakmıştır
bu durum onu cok şaşırtır