Son Konu

Omurgalı Hayvanlar

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Omurgalı Hayvanlar Nelerdir
Omurgalı Hayvanlar Özellikleri
Omurgalı Hayvanlar Hakkında Bilgi

BALIKLAR
Köpek balığı, alabalık, sazan, levrek
KURBAĞALAR
Kara kurbağası, su kurbağası
SÜRÜNGENLER
Yılan, kertenkele, timsah
KUŞLAR
Serçe, karga, bülbül, şahin
MEMELİLER
Irk, maymunlar, balinalar, yunuslar


1BALIKLAR

Solungaçları ile solunum yapan, karoser ısıları çevreye alt olarak değişen, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu,genelde yumurta ile üreyen, suda yaşamış omurgalı hayvanların genel adı Bir kulakçık ve karıncıktan meydana gelen kalplerinde tekrar tekrar kirli kan bulunur Kalpten çıkan lekeli kan solungaçlarda temizlendiğinden, vücutta pak kan dolaşır Ağızdan alınan sun, solungaçlardan dışarı atılırken suda açılmış oksijen, osmozla kana verilir bu vesileyle suda yer alan besinler ise yutulur Köpek balıklarında su ayrıca ağızdan ayrıca de ilk solungaç yarığından alınır Tuzlu su balıkları su içtikleri halde, tatlı su balıkları su içmezler Zorunlu su ihtiyaçlarını solungaç zarlarından osmozla alırlar Deniz balıkları içtikleri suyun tuzunu böbrekle yok, solungaçları ile ayırır Balıklarda göğüs ve karın yüzgeçleri çift, sırt, kuyruk ve anal yüzgeçleri tektir
Balıkların harekette manâlı rol oynayan değişik kuyruk tipleri mevcuttur Çatallanmış kuyruk tipine “difiserk, çatallı olup eşdeğer parçalı olana “homoserk, köpek balıklarında olduğu gibi çatalları benzer olmayan kuyruk tipine de “heteroserk denir
Balıklar omurgalı canlılar içerisinde sayıca maksimum olanıdır Çalışmalarda balık türünün 40000 dek olduğu söylenmektedir
Balıkların günümüzde sportif ve akvaryumdaki değeri yanında büyük bir protein kaynağı olması ticari değerini arttırmaktadır Balıkların yeryüzündeki dağılımları pek geniştir ama, sıcak tropikal sularda, acı sularda, tatlı sularda, ışığın ulaştığı dağ derelerinde veya insanların hemen şimdi ulaşamadığı epeyce karanlık ve derin sularda yaşayabilmektedir Üç türlü besin görülür Herbivor (otçul), karnivor (etçil) ve omnivor (keza et ayrıca de nebati beslenme yiyenler) Yalnız çenelerinde değil, tüm ağız boşluklarında ve yutaklarında sıralanış ve şekil olarak birbirinden öbür birçok diş bulunur Bu genelde besin şekillerine göredir Bazılarında farinks (yutak) dişleri gelişmiştir Yanlız Mersin balıklarında ve Demetsolungaçlılarda diş bulunmaz

Balıklar nasıl yüzer?

Her balık vücudunun elastikiyeti cinslere bağlıdır Mesela; yılan balığı vücudunu bir yılan gibi hareket ettirebilir Bütün balıklar kuyruklarını her iki yanlamasına da hareket ettirebilir Kuyruk her iki yanlamasına hareketi esnasında geri ve yandaki suyu iter Suyun bu hareketlere olan tepkisi balığın zıt yönde hareket etmesine sebep olur Kuyruğun başka bir vazifesi de balığın yana yatmasını önlemektir Bunun yanı sıra hareket yönünde değişmez kalmasını sağlar Yüzgeçlerin açısının değiştirilmesi ile balık altında ve yukarı yüzebilir Bu mekanizma hem uçaklardaki gibi işler Ön yüzgeçler hızı düzenleme yönünden fren etkisine sahiptir

Balığın beslenme değeri:

Balık etinin besleme özelliği fazladır Çünkü, kasaplık hayvan etine nazaran yağ oranı düşük, protein oranı yüksektir Ayrıca vitamin bakımından da zengindir Bilhassa A ve B vitaminleri fazladır Balığın kayda değer diğer bir özelliği de fosfor bakımından zengin bir gıda maddesi olmasıdır

2KURBAĞALAR

Yaşadığı yerler: Suda, karada ve ağaçlarda Avustralya ve çevre adaları hariç, bütün dünyaya yayılmışlardır
Özellikleri: Vücutları çıplak ve tıknazdır Kuyrukları yoktur Uzun araka bacakları zıplamaya elverişlidir Erginleri akciğer, larvaları solungaç solunumu yapar
Ömrü: 1040 yıl
Çeşitleri: 2000 değin türü bilinmektedir Su kurbağası, kara kurbağası, göl kurbağası, ağaç kurbağası, petekli kurbağa, Amerikan öküz kurbağası meşhur türleridir
Vücudu zıplamaya elverişli kuyruksuz amfibyumlara verilen genel isim Amfibyum, suda ve karada yaşamış demektir Üçgen biçimli kafaları, patlak gözleri vardır Çoğunun üstteki çeneleri dişlidir Ön bacakları dört, arkadaki bacakları beş parmaklıdır Genelde suda yaşamış türleri vardır Boyları çoğunlukla 715 cm arasında değişir Burun delikleri çok öndedir ve bunları çeper gibi bir kapakla istediği zaman kapatabilir Ucu yapışık dilleri uzun ve geriye doğru kıvrıktır İleriye çabuk fırlatarak böcek avlarlar Deri solunumları güçlüdür Başlarının yanına balon gibi şişen ses keseleri vardır Kurbağalar haşere, solucan ve sümüklü böcekleri severek yer Kurbağalar işitmede en sağduyu canlılardandır İşitme duyuları görme duyularından fazla daha hassastır Dış kulakları bulunmaz Oysa hareket eden avlarını ayrım ederler İnce ve çıplak derilerinde müküs ve zehir bezleri vardır Müküs yapışkan bir sıvıdır Vücudu su kaybına aleyhinde korur Derilerindeki zehir tahriş edicidir
Yılan ve kuşlar zehirlerinden aldırmaz Tehlike derhal suya dalar Kara kurbağaları gündüzleri gizlenir, gece avlanmaya çıkar
Erişkin kurbağaların tümü akciğerleriyle solur ve suda yumurtlar Nadir bir takım türler yumurtalarını vücutları üzerinde taşır Yumurtadan çıkan siyah renkli ve kuyruklu larvalarına “tetari ya da “iribaş denir Solungaç solunumu yapar, sudaki minik bitki ve böceklerle beslenirler Kendilerinden küçük tetarileri de yerler Gelişme devrelerinde önce arkadaki ayaklar, sonradan ön ayaklar belirir Kan dolaşımları balıklara çok benzer Akciğerler gelişince solungaçlar kaybolur sonradan kuyruk da körelir Sudan karaya sıçrayarak barınacak yer ararlar Üç yılda erginleşirler Renkleri yaşadıkları çevrelere uygundur Renk değiştirenleri de vardır Ağaç kurbağaları yeşil renkli olduğundan düşmanları göre ayrım edilmezler Ön ve arka ayakları arasında perde olanları ağaçtan yere planör uçuşu yaparak inerler Sözde iletken derileri, yaprakların terleyerek çıkardığı suyu emer Üreme dönemlerinde suya dönerler
Afrika ve Güney Amerika ’da yaşayan pipalar (petekli kurbağalar) suda beslenir Dilleri ve göz kapakları yoktur Erkek tarafından döllenen yumurtalar dişinin sırtındaki peteklere yerleştirilir Kurbağa yavrusu ayrıntılarıyla gelişmiş olarak annesinin sırtındaki odacığı terk eder

3SÜRÜNGENLER

Omurgalı hayvanların geniş bir sınıfı Bu derslik kertenkele, yılan, kaplumbağa ve timsahları içine alır Nesilleri bitkin olan dinazorlar, ihtiyozorlar da bu sınıfta incelenir Bugün yeryüzünde yaşamış 7000 değin türü bilinmektedir
Vücutları pul ya da kemiksi plaklarla örtülüdür Sürüngenlerin pulları üst derinin kornea tabakasının kalınlaşmasından meydana gelir Aralarında yer alan yumuşak deri tamamen gövdeleri rahatça eğilip bükülebilir Karın pullarıysa genelde birbirinin üzerine biner Bu koşul yılanlarda sürünmeye yardımcıdır Kaplumbağa ve timsahların vücutlarını örten kemiksi plakların yapısına daha aşağı cilt de katılır Kaplumbağaların baasını meydana getiren plaklar birbirine kaynamıştır Timsahlarda ise birbirinden ayrıdır Kertenkele ve yılanlarda pullu cilt, büyümeye mani olduğundan ara sıra atılarak yenilenir Bu duruma gömlek değişim denir Cansız pul ve levhalardan hasıl olan cilt, terlemeye manidir Beden sıvılarının buharlaşmasını önler Sürüngenlerde ter bezi bulunmadığından kurak ve sıcak bölgelerde rahatça yaşayabilirler
Ayrıca yavru keza de erginler akciğer solunumu yapar Cilt solunumları yoktur Yılan ve yılansı kertenkelelerin sol akciğerleri hava kesesine dönüşmüştür Avlarını tutarken gerekli değiştirme havayı bu keseden kullanırlar
Çift eşeylidirler Yumurtlayarak ürerler Yumurtalarını nemli ve sıcak topraklara bırakırlar Çok azında yumurtalar başlıca karnında açıldığından yavrularını doğururlar Deniz kaplumbağaları kilometrelerce yol kat ederek kumsallara çıkar ve yumurtalarını kumlara gömer
Akıcı ısılı, soğuk kanlı hayvanlardır Gövde ısılarını yükseltmek için güneşlenir veya sıcak taş ve topraklara uzanırlar Soğuk havalarda uyuşurlar Toprağı donan soğuk iklim bölgelerinde sürüngenlere rastlanmaz Kış uykusuna yatarlar bunaltıcı hava havalarda serin yerlere çekilerek yaz uykusuna da yatarlar Yedikleri besinlerden az kalsın hiç ısı elde etmezler Fazla ceset ısısına gereklilik duymadıklarından rahatça bir yıl gibi uzun bir vakit açlığa dayanabilirler Bazılarının kopan parçaları yenilenir
Yılan ve kertenkelelerin kalpleri iki kulakçık ve yarım bir perdeyle yarılmış iki karıncıktan meydana gelir Karıncıklarda temiz ve lekeli kan birbirine karıştığından vücutlarında karışık kan dolaşır Timsah ve kaplumbağaların karıncıklarında perde tamdır Kalpleri dört gözlüdür Sol kısımda temiz, sağ kısımda lekeli kan bulunur Buna karşın sol ve sağ karıncıktan çıkan aort kökleri kalbin hemen önünde panizza kanalı vasıtasıyla birleştiklerinden vücutta kısmen girift kan dolaşır Koku alma duyuları çok kuvvetlidir Yılan ve kertenkele en hafif kokuları bile diliyle kavrama edebilir

4KUŞLAR

Vücutları tüylerle örtülü, akciğer solunumu yapan, sıcakkanlı, yumurtlayan, gagalı, kanatlı omurgalı hayvanların ortak adı
Uçma olayında büyük enerjiye ihtiyaç duyulduğundan kuşlarda gelişmiş bir sindirim sistemi vardır Mide ve bağırsakları öteki hayvanlarınkinden farklıdır Mesela kuşlarda “kursak denilen bir torba bulunur Burası alınan gıdayı depolamaya ve devamlı mideye aktarmaya fayda Mideleri iki gözlüdür Birinci mide “bezli mide, ikinci mide ise “taşlık adını alır Kuşlar enerji depo etme için yediklerini anında hazmeder
Kuşların motoru kalpleridir Pompalama faaliyetlerini çabuk bir şekilde yürütebilmesi için dakikada 5001000 kadar kalp atışı mevcuttur uçuş takımları da göğüs kaslarıdır
Kuşlarda akciğerler son derece gelişmiş olmasına rağmen küçüktür aynı zamanda iletim kabiliyetleri yüksektir Akciğerler göğüs boşluğunda bağımsızlık olmayıp sırt duvarına yapışıktır Akciğerlere emrindeki dokuz adet hava kesesi vardır Hava deposu görevi yapan bu keseler uçma sırasında kuşun ağırlığını azaltır ve akciğerlere hava akımını arttırır Solunum ağızla başlar, sonra gırtlak ve soluk borusu kazanç Benzi Atmış borusunun sonunda daha fazla ötücülerde artan ses gırtlağı bulunur nefes borusu iki bronşa, bronşlar da akciğerlerin içinde kılcal hava kanalcıklarına ayrılır
Kuşlarda diyafram yoktur Akciğerleri insanlarda ancak gibi şişip gevşemez Uçuş esnasında kanat çırpma sonucu, göğüs kemiğinin açılıp kapanmasıyla hava keselerine yapılan basınçla akciğerler körüklenir ve hava akciğerlere rahatlıkla girip çıkar Akciğerlerin bu özelliği solunumun çabuk olmasına ve dolayısıyla besinlerin oksijen kadar ivedi yakılarak kuşlar için gerekli yüksek enerjinin elde edilmesini sağlar

5MEMELİLER
Yavruları vücutlarında meydana gelen, sütle besleyerek büyüten, sıcakkanlı omurgalı hayvanlardır Bu sınıfın yeryüzünde beş bin dek türü vardır İnsan da bu sınıfta incelenir Memelilerin et ve otla beslenen birçok türü vardır Koyun, lama, deve gibi geviş getirenler bulunduğu gibi kanguru da yavrusunu kesesinde taşır
Tüm memelilerin kalpleri dört gözlüdür Akciğer solunumu yaparlar Göğüs ve karın boşlukları diyafram denen bir zarla ikiye ayrılır Kaslar ve diyafram yardımıyla ciğerlere hava emilir ve atılır Bu nefes alış verişleri, kısmen irade dışı olan adale hareketleriyle sağlanır Ciğerlere hava alındığında göğüs kafesi genişler, verildiğinde ise küçülür
Memelilerin iskeletleri tamamen kemikleşmiştir Omur sayısı memeli cinsine kadar değişir Kafatası beyni korumaya yarar Çene kemikleri dişleri miktar Memelilerde diş sayısı nadiren 44 ’ü geçer Bir istisna olarak bir takım yunuslarda diş sayısı 246 ’yı bulur
Memelilere binlerce metre su aşağıda ve binlerce metre yukarılarda,

dağ tepelerinde ve çöllerde, ormanlarda, kutuplarda karşılaşmak mümkündür Birçok kısa mesafelerde de olsa yüzebilir Balina, iyice suya yan olarak yaşar Uçabilen memeli hayvan yarasadır Maymunlar ağaçlarda but ve kuyruklarını kullanarak, dallar aralarında akrobatik hareketlerle çabucak yer değiştirebilirler Sincap ve kunduzlar gibi kışlık yiyecek depo edenleri de vardır Kış uykusuna yatanlarına da rastlanır
Memeliler sıcakkanlı olduklarından iklim ve çevre şartları ne olursa olsun beden sıcaklıklarını değişmez tutan yoklama mekanizmasına sahiptirler Vücutlarındaki yağ tabakası ve kıllarla karoser ısısını muhafaza ederler Birbirleriyle ses, koku ve hareketleriyle anlaşırlar Çoğunlukla ömürleri kısadır Yarasalar 17, şempanzeler 40, ayılar 34, aslanlar 30, bizonlar 22, atlar 4060, dağ keçileri 25, filler 150200, geyikler 4050, kediler 22, köpekler 15, koyunlar 1215, kokarcalar 68, eşekler 60106, katırlar 45, kurtlar 20 sene kadar yaşarlar *
 
Üst Alt