bilgiliadam
Yeni Üye
omurgasız hayvanlar nelerdir
omurgasız hayvanların sınıflandırılması
omurgasız hayvanlar hakkında bilgi
Omurgasızlar omurgalıların dışında kalan butun hayvanları kapsar Gunumuz sınıflandırmalarında bir altfilumu oluşturan Vertebrata (omurgalılar) dışındaki hayvanlar, eskiden Invertebrata (omurgasızlar) grubunda toplanıyordu Ama artan bilgilerin ışığında boylesi bir sınıflandırma yapay duruma duşmuş ve omurgasızlar adı bir sınıflandırma duzeyini gosterecek bicimde kullanılmaz olmuştur
Varlığını surduren hayvanların yuzde 90 ’ ından coğu omurgasızdır Boyutları, ancak mikroskop altında gorulebilen tekhucreliler ile dev kalamarlar arasında değişir Omurgadan ve kasların bağlandığı sert bir ic iskeletten yoksun olmalarına karşın bircoğu sağlam bir dış iskeletle korunmuştur
1Sungerler
Sungerler latincede Porifera olarak adlandırılır Yaklaşık 5 bin turu tanımlanmış, suda yaşayan hayvan filumu olarak genelleme yapabiliriz En ilkel cok hucreli hayvanlar arasında yer alan sungerler, genellikle dallanmış bicimleri ve kısa suren lavra evreleri nedeniyle bitki sanılmış, hayvanlara ozgu yapı ve ozellikleri ilk 1755 ’te cıkarılmıştır
Sungerlerin yalnız 20 kadar turu (Spongilla cinsi) tatlı sularda, geriye kalan buyuk bolumu denizlerde yaşar En derin denizlerde bile rastlanabilen sungerler, en cok denizlerin tropik ve astropik kesimlerinde yaygındır Bircok turun uzunluğu birkac santimetreyi aşamazken, bazılarının boyu 2m ’ yi gecmektedir
Sungerlerin belirli organları, dokuları, ozgul bicimi, belli bir bakışımı yoktur Ortadaki sindirim boşluğunu saran iki katlı bir ceperden (dış deri ve ic deri) oluşan (diploblastik hayvanlar) cok hucreli canlılardır;ic deri (endorm) yakalı kamcılı hucrelilerden (koanosit) oluşur Bu hayvanlarda sinir sistemi yoktur Hayvanın icinden gecen ve onun mikrofaj beslenmesini sağlayan su akımı, cok sayıda delikten girer; delikler titreyen sepetciklere, onlarda bir merkezi girişe acılır Su oradan, anusa benzetilebilecek buyukce bir delikten (oskulum) dışarı cıkar Dış ve ic hucre katmanları arasında mesoglea denen ve icinde serbestce hareket eden amipsi hucrelerin (amibosit) bulunduğu jolemsi bir katman yer alır
Sungerler 3 sınıf altıda toplanır: Calcispongiae (Calcarea), Hyalospongiae (Hexactinellida) ve Demonspongiae Calcispongiae yada kalkerli sungerlerin uyeleri, kalsiyum karbonat iğneciklerinden kurulu iskeletleriyle ayırt edilen deniz sungerleridir
Hyalospongiae yada silisli cam sungerlerinin iskeleti silisli ve genellikle 6 eksenli iğneciklerden kuruludur İğnecikler kesintisiz bir ağ oluşturacak şekilde birleşebilir Demonspongiae yada silisli sungerler 4200 dolayında turdeki en geniş sunger sınıfıdır İskeletleri sponjin denen, yalnızca sungerlere ozgu bir madde icerebilen bu sınıf uyelerinin coğu sığ sularda yaşar
Sungerlerde bulunan amipsi hucreler kure bicimli yumurtaları uretir Dollenmeden sonra oluşan lavralar govdelerini cevreleyen kirpiklerin yardımıyla uygun bir yuzeye tutunana dek yuzerler Burada hızla gelişen lavra cok gecmeden erişkin sunger hayvanına donuşurBazı turler tomurcuklanma yoluyla eşeysiz olarak da urer Tomurcuklar daha sonra ana sungerden ayrılarak gelişimini bağımsız bir bicimde surdurur
2Orumceğimsiler
Arachnidalar, Arthropoda (eklembacaklılar) filumunun, başta orumcekler, akrepler, akarlar, keneler ve uyuz bocekleri olmak uzere, 70 bin kadar etcil ve karada yaşayan omurgasız turudur Arachnida uyelerinin en belirgin ozellikleri, iyi gelişmiş bir baş bolumu ile sert (kitinleşmiş) bir dış iskeletten oluşan bolutlu govde yapısı ve cift sayıdaki eklemli govde uzantılarıdır
Buyume surecinde birkac kez kabuk (dış iskelet) değiştiren bu hayvanların govdesi başlıca 2 bolumden oluşur: Kabaca boceklerin baş ve goğus bolumlerine karşılık duşen ve sefalotoraks yada on govde (prosoma) denen başlıgoğus ile art govde yada opistosoma denen karın bolgesi On govde 6, karın 12 bolutten oluşur Başlıgoğus bolgesindeki 6 cift uzantının ilk cift genellikle kavrama organıdır; orumceklerde, zehir cengelleri denen bu kısa uzantının ikinci bolutu zehiri fışkırtmaya yarayan bir saldırı organına donuşmuştur Dokunma ayakları ve cene ayakları adıyla da bilinen ikinci cift (pedipalp), ya bacağa benzer dokunma organıdır yada hayvanın avını yakalamasına yarayan, kıskaca benzer kavrama organıdır Bazı turlerde, dokunma ayaklarından her birinin en alt bolutu kesici yada parcalayıcı bir organa donuşerek, beslenme sırasında ağız parcalarına yardımcı olur; orumceklerde, dokunma ayaklarının en uc bolumu ozel bir ciftleşme organı gorevini ustlenir
Arachnida sınıfının yaşayan 11 takımı, yeryuzundeki dağılımlarına gore 3 buyuk grup icinde toplanabilir Araneida (orumcekler), Opiliones, Pseudoscorpiones (yalancı akrepler) ve Acarina (keneler, akarlar, uyuz bocekleri) uyeleri dunyanın her yerine yayılmıştır Kuzey bolgelerinde oldukca seyrek, buna karşılık tropik ve astropik bolgelerde cok bulunan turler, Scorpionida (akrepler), Solifugae (boğler yada poylar), Amblypygi (kuyruksuz kamcılı akrepler) ve Uropygi (kuruklu kamcılı akrepler) takımındandır Cok dar ve sınırlı bir dağılım gosteren takımlar ise Palpigradi, Ricunulei ve Schizomida ’dır
Arachnida sınıfından eklembacaklıların kur yapma ve ciftleşme davranışları oldukca ilginctir Genelleme yapmak pek kolay olmamakla birlikte, erkek coğunlukla spermini dişiye doğrudan aktarmaz Bazı turlerin erkeği spermini yere yada ağına bırakır; akrep ve yalancı akrepler, icinde sperma hucresinin bulunduğu bir sıvı damlacığını taşıyan, jelatinsi yapıda bir sperma kesesi oluştururlar Coğu turlerde erkek kimyasal bir madde salgılayarak dişiyi eşleşmeye cağırır; goruşu keskin olan turlerde ise goz alıcı renkleriyle dişini ilgisini cekmeye calışır
Arachnida uyelerinin buyuk bolumu yumurtayla, bazı turler (orn akrep) ise doğurarak urer Bu turlerde, dollenmiş yumurtalar dişinin icinde gelişir ve yavrular canlı olarak doğar Analık duygusu pek gelişmemiştir ama, dişi akrep en azından kabuk değiştirinceye kadar yavrularını sırtında taşır
Akarlar ve kenelerin gelişme ve buyume cevrimi, Arachnida sınıfının obur uyelerine gore biraz daha değişiktir Bu turlerde yumurtadan cıkan 6 bacaklı lavra (kurtcuk), erişkin duruma gelmeden once bir yada birkac kez başkalaşım evresinden gecer (nemf) Acarina uyelerinin coğu yumurtlar; bazıları ovovivipardır, yani yumurtlama sırasında yada hemen ardından yavrular yumurtadan cıkmaya hazırdır; bu turler arasında dollenmesiz coğalmaya da (partenogenez) rastlanır
Beslenme alışkanlıkları da turler arasında oldukca buyuk değişiklikler gosterir Opiliones takımının bazı uyeleri uzun bacaklarıyla avlarının peşinde koşar yada otların arasında yiyecek ararken, yalancı akrepler bir ava rastlayıncaya değin ağır ağır dolaşırlar Bazı kamcılı akrepler daha cok geceleri avlanır, gercek akrepler ile orumcekler ise avını yakalamak icin sessizce beklemeyi tercih ederler Arachnida uyeleri icinde en değişik beslenme alışkanlığına sahip grup, salgıladığı ipek iplikciliklerini bazen bir avlanma aracı , bazen bir tuzak gibi kullanan orumceklerdir; ağ kuran turler genelde avın tuzağa duşmesini sabırla beklerken, bazı orumcek turleri de avlanmak icin cok ilginc yontemler geliştirmişlerdir
3Derisidikenliler
Echinodermatalar, govdeleri ser ve dikenli bir kabukla ortulu cok sayıda deniz hayvanını kapsayan filumdur En derin okyanus cukurlarından gelgit bolgelerine kadar denizlerin butun derinliklerinde gorulebilen derisidikenlilerin 20 ’yi aşkın sınıfı tanımlanmıştır; bu sınıflardan coğunun soyu tukenmiş, yalnızca beş sınıftan 6 bin kadar tur bugune dek varlığını koruyabilmiştir
Derisidikenlilerin bugun var olan bu 5 sınıfı Crinoidea (denizlaleleri ve tuy yıldızlar), Asteroidea (deniz yıldızları), Ophiuroidea (yılan yıldızları), Echinoidea (deniz kestaneleri) ve Holothuriodea (deniz hıyarları) ’dır Bazı uzmanlar Asterozoa altfilumu icindeki Asteroidea ve Ophiuroidea sınıflarını, aralarındaki yakın ilişkiye dayanarak Stelleroidea sınıfının altsınıfları olarak kabul ederler
Derisidikenlilerin en belirgin ozelliği, kalsiyum karbonattan oluşan iskeletleri ve erişkinlerde beşli ışınlı bakışım gosteren govde yapısıdır İskelet yapısı ya deniz kestanelerinde olduğu gibi sert levhaların kaynaşmasıyla oluşmuş, ici oyuk bir kabuk bicimindedir yada puruzsuz, cok sayıda ayrı ayrı kemik levhacık kaslarla birbirine bağlanmıştır Deniz laleleri ile tuy yıldızlarda her iki iskelet bicimi birlikte gorulur; asıl govde bolumunde iskelet levhacıkları kaynaşmış, sap bolumunde ise eklemli bir yapı kazanmıştır Yumuşak govdeli deniz hıyarlarında ise, iskelet levhacıkları iyice kuculerek mikroskobik parcacıklara bolunmuştur
Yaşayan derisidikenlilerin butun sınıflarda egemen olan bakışım (simetri) duzeni, genellikle 5 eksenli olan ışınsal bakışımdır; soyu tukenmiş turlerde gorulen iki yanlı bakışım ise, yaşayan turlerden coğunun yalnızca lavra evresine ozgudur Ununla birlikte, deniz kestanelerinin bazı turleri erişkinlikte iki yanlı bakışımı korurken, erişkin deniz hıyarları da dıştan iki yanlı, icten ışınsal (beşli) bakışım gosterir Ozellikle savunmaya, ayrıca istenmeyen parcacıkların vucuttan atılmasına yarayan kıskacsı organlar (pedisel) deniz kestanelerinde ve deniz yıldızlarında bulunduğu halde, obur 3 sınıfın uyelerinde bulunmaz Deniz kestanelerinde ayrıca 40 iskelet levhası ile kaslardan oluşan karmaşık yapılı bir ciğneme aygıtı (Aristo feneri) vardır
Derisidikenlilerin coğu ayrı eşeylidir Ureme genellikle spermanın yumurtayı dollemesiyle eşeysel yoldan gercekleşir; yalnız deniz yıldızları ile deniz hıyarlarının birkac turunde bolunmeyle eşeysiz ureme gorulur Eşeyli uremede yumurta ve spermalar denize dokulur ve dollenme su icinde gercekleşir Dişiler genellikle yılda bir kez ve milyonlarca yumurta doker Dollenen yumurtalar, yumurtanın iriliğine bağlı olarak iki ayrı gelişme cizgisi izler Az besin iceren kucuk yumurtalardan serbestce yuzebilen lavralar cıkar; bunlar bir sureliğine planktonlarla beslendikten sonra başkalaşım gecirir ve deniz tabanına yerleşir Daha bol besin iceren iri yumurtalarda, embriyon gelişmesini yumurta icinde tamamlar ve lavra evresinden gecmeksizin doğrudan erişkine donuşur
Derisidikenlilerin coğu, kopan govde parcalarını kolayca yenileyebilirOrneğin denizyıldızlarında, ortadaki govde diskinden kucuk bir parcanın kalmış olması koşuluyla, tek bir koldan yeni bir birey gelişebilir
Derisidikenlilerin buyuk bolumu, dibe cokelmiş yada yuzen cok kucuk organik maddelerle, denizkestaneleri ile denizyıldızlarının bircoğu ise bitkilerle beslenir Yalnız bazı deniz yıldızları ozellikle yumuşakcalara dadanan etcil hayvanlardır
4Cok bacaklılar
Cok bacaklılar, cok ayaklılar olarak da bilinir Omurgasızların Arhropoda (eklembacaklılar) filumundan Diplopoda (kırkayak) , Chilopoda (cıyan), Psuropoda ve Symphyla sınıfları ile soyu tukenmiş Achipolypoda grubunun uyelerine verilen ortak addır Bazı uzmanlar bu hayvanları Myriapoda sınıfı altında toplar ve yukarıda sozu edilen sınıfları birer altsınıf olarak kabul eder Kucuk bir grup olan cok bacaklıların gunumuze değin 11 bin yaşayan turu sayılmıştır
Cok bacaklılar bir cift duyarga, ciğneyici ceneler ve solunum trakerleri gibi bircok cift bacakla donanan kara eklembacaklıları sınıfıdır Bir cok bacaklının coğunlukla birbirinin aynı bircok halkasının her biri bir yada iki cift bacak taşır Cinsellik deliği ya bir tanedir ve arkada bulunur (Chilopoda sınıfı) yada iki tanedir ve ondedir (uyelerinin her halkasında iki bacak bulunan kırkayaklar ve gelişmemiş sineklere benzeyen Symphyla alt sınıfı) Butun cok bacaklılar yumurtlayarak urer
Cok bacaklılar genellikle seyrek gorulen hayvanlardır Bazıları geniş kitlesel goclerle dikkat cekerken, bazıları da ev ve obur yapıların kuytu koşelerinde barınır Yaşayan 4 sınıfı ile tropik ve ılıman bolgelere buyuk olcude dağılmış olan cok bacaklılar, bazı yerlerde toprağın organik bolumunu (humus) kaplayarak toprak faunasında one cıkarlar Ceşit ve sayıca en cok ormanda bulunursalar da, cıyanlar başta olmak uzere kimi kırkayak turleri otlak yada yarı kurak cevrelerde bulunur
5Solucanlar
Solucan sınıfı Platyhelminthes (yassı solucanlar), Anelida (halkalı solucanlar), Aschelminthes (yuvarlak solucanlar) ve Pogonophora (sakallı solucanlar) filumlarını kapsar Bazen Aschelminthes grubunu oluşturan Nematoda (iplik solucanlar), Rotifera, Gastrotricha, Kinorhyncha ve Pripalida sınıfları filum duzeyine yukseltilerek sınıflandırılmaktadır Yer solucanları, Oligochaeta sınıfından halkalı solucanların karada yaşayan en tanınmış uyeleridir
Solucanların govdesi ince uzun, silindir biciminde yada yassılaşmış ve genellikle uzantılardan yoksundur Uzunlukları 1mm ‘nin altından başlayarak 15m ’yi aşabilir Denizlere, tatlı sulara ve karalara yayılmış olan bu hayvanların bir bolumu asalak, oburleri serbest yaşar
6Bocekler
Bocekler Arhropoda (eklembacaklılar) filumunun Insecta (bocekler) sınıfını oluşturur Bocekler hayvanlar aleminin en geniş filumudur: hem birey sayısı hem de uyum sağlama ve yeryuzune dağılım acısından
Bocekler sınıfı 2 alt sınıfa ayrılır: Apterygota (kanatsız bocekler) ve Pterygota (kanatlı bocekler) Apterygota altsınıfının Protura, Thysanura (kılkuyruk), Diplura ve Collembola (yay kuyruk) gibi 4 takım icinde sınıflandırılan uyeleri ilkel, kanatsız ve genellikle başkalaşmasız boceklerdir; bunlarda, erişkinlerin ağız parcaları baş kapsulune tek bir noktada eklemlenir 27 takımdan oluşan Pterygota altsınıfının uyeleri daha ustun yapılı, kanatlı, kanatlı ve başkalaşma geciren boceklerdir; bunlarda, erişkinlerin ağız parcaları baş kapsulune iki noktada eklemlenir Bu altsınıfın iki bolumunden biri olan Exopterygota, yarı başkalaşmalı bocekleri icerir ve 17 takıma ayrılır: gun sinekleri, hamamboceği, cırcırboceği, kulağa kacanlar, cadı cekirgeleri, eşkanatlılar, termitler, ısırıcı bitler, tahta kurusu Altsınıfın ikinci bolumu olan ve tum başkalaşmalı bocekleri iceren Endopterygota bolumu ise 10 takıma ayrılır: deve sinekleri, kelebek, arı, karınca, sinekler,pireler
Butun eklem bacaklılarda olduğu gibi, boceklerin de bacakları eklemli, govdeleri bolutlu ve genellikle bir dış iskeletle korunmuştur Bu sınıfın uyelerini eklembacaklıların obur sınıflarından ayıran temel ozellikler ise şunlardır: Obur eklembacaklılarda govde 2 bolumden oluşurken, boceklerde baş, goğus ve karın olmak uzere 3 bolumden oluşur; Obur eklembacaklıların hicbirinde kanat bulunmazken, bu sınıfın uyelerinin coğu kanatlıdır; obur eklembacaklılardaki en az 4 cift bacağa karşılık boceklerin 3 cift bacağı vardır Nitekim bazı uzmanlar bocekler sınıfını, altı bacaklı anlamına gelen Hexapoda terimiyle adlandırır
Boceklerin başlıca ozelliklerinden biri olan kanat yapısı ise, sınıflandırma ve adlandırmada temel olarak alınır: Duzkanatlılar, yarım kanatlılar, kın kanatlılar, pul kanatlılar, zar kanatlılar gibi
Boceklerin yaşam cevrimi genellikle yumurtayla başlar Turlerin coğunda, cevre koşulları elverişli olmadıkca lavra yumurtanın icinden cıkmaz ve turden gore ya duraklama durumuna gecerek gelişmesini erteler yada gelişmesini tamamladıktan sonra uyku durumuna gecerek koşulların duzelmesini bekler Yumurtadan cıkan lavra, kitinli kabuğu sertleşinceye değin hava yutarak şişer Bu dış iskelet bir kez sertleştikten sonra artık buyumediği icin, bocek geliştikce bu daralan kabuğu atıp, yeni ve daha geniş bir kabuk oluşturarak birkac kez deri değiştirir Boceklerin lavra bicimleri 5 grupta toplanabilir : tırtıla benzeyen lavralar, tombul ve kıvrık lavralar, uzun,yassı ve hareketli lavralar, telkurduna benzeyen lavralar ve bacaksız lavralar
Hemen hemen butun boceklerde eşeyli ureme, bazılarında dollenmesiz coğalma, bir bolumunde de tek eşeylilik gorulur
7Yumuşakcalar
Latince adı Molusca dır Tipik bir yumuşakcanın bedeni bir baş, bir ic organlar kutlesi ve bir ayaktan oluşur; bunların hepsi manto denilen bir zarla kaplıdır Mantonun başlıca gorevi kavkı salgılamaktır Kavkı iki cenetli, koni biciminde, helezon gibi kıvrık, deri altında korelmiş durumda, bircok levhaya bolunmuş (kiton), sarmal bolgelere ayrılmış (Nautilus) olabilir; kavkı erişkinde busbutun yok olabilir ama embriyonda muhakkak bulunur
Yumuşakcalarda bakışım hemen hemen iki yanlıdır; beden bolutlu değildir, ama bazı organlarda bolutlenme izlerine rastlanır Genellikle etli olan ayak coğunda surunerek yurumeye (karından bacaklılar), yeri delmeye (iki cenetliler), yuzmeye ve besinleri yakalamaya yarar(kafadan bacaklılar)
Yumuşakcalar beş sınıfa ayrılır: İlkel yumuşakcalar(kiton), karındanbacaklılar (genelde sarmal kavkılıdırlar), Scaphopoda (sayıca cok azdırlar), iki cenetliler ve kafadan bacaklılar(ahtapot,murekkep balığı)
Solom iki boşluk halindedir; birinde eşeysel bez, otekinde perikart bulunur Yumuşakcaların yumurtaları bol vitelluslu olduğundan genellikle iridir Yumurtalar genellikle cok karmaşık organlarda ayrı ayrı yada bir arada bulunabilir Lavra yuzucudur ve bir perdeyle kaplı ortulu bir evre gecirir; bu evre kafadan bacaklılarda yoktur ve karından bacaklı kara yumuşakcalarında lavra iri bir vitellusle ortuludur
8Kabuklular
Kabukluların iki cift duyargaları, birleşik gozleri, coğunlukla goğusle kaynaşmış bir başları vardır Bu sınıfa ıstakoz, yengec gibi solungaclarla donanan eklem bacaklılar dahildir
Kabuklular temel ozellikleriyle obur hayvanlardan ayrılır Bedenleri bir baş ile iki ayrı bolgede toplanan (goğus ve karın) bir dizi bolut (yada halka) iceren bir govdeden oluşur Bolutlerin sayısı gelişmiş kabuklularda 19 yada 20 ’dir Coğunlukla bir yada bircok goğus bolutuyle kaynaşarak baş, bir başlıgoğus oluşturur Goğus bolutlerinin her birinde, pereiopot adı verilen ve ciğneyici organlara, kıskaclara yada ayaklara(yurumeye yada yuzmeye yarar) donuşebilen bir cift eklenti vardır Malacostraca cinsinin her kalın bolutunde pleopot denen bir cift eklenti bulunursa da obur obeklerin uyelerinde genelliklebu eklentilere rastlanmaz
omurgasız hayvanların sınıflandırılması
omurgasız hayvanlar hakkında bilgi
Omurgasızlar omurgalıların dışında kalan butun hayvanları kapsar Gunumuz sınıflandırmalarında bir altfilumu oluşturan Vertebrata (omurgalılar) dışındaki hayvanlar, eskiden Invertebrata (omurgasızlar) grubunda toplanıyordu Ama artan bilgilerin ışığında boylesi bir sınıflandırma yapay duruma duşmuş ve omurgasızlar adı bir sınıflandırma duzeyini gosterecek bicimde kullanılmaz olmuştur
Varlığını surduren hayvanların yuzde 90 ’ ından coğu omurgasızdır Boyutları, ancak mikroskop altında gorulebilen tekhucreliler ile dev kalamarlar arasında değişir Omurgadan ve kasların bağlandığı sert bir ic iskeletten yoksun olmalarına karşın bircoğu sağlam bir dış iskeletle korunmuştur
1Sungerler
Sungerler latincede Porifera olarak adlandırılır Yaklaşık 5 bin turu tanımlanmış, suda yaşayan hayvan filumu olarak genelleme yapabiliriz En ilkel cok hucreli hayvanlar arasında yer alan sungerler, genellikle dallanmış bicimleri ve kısa suren lavra evreleri nedeniyle bitki sanılmış, hayvanlara ozgu yapı ve ozellikleri ilk 1755 ’te cıkarılmıştır
Sungerlerin yalnız 20 kadar turu (Spongilla cinsi) tatlı sularda, geriye kalan buyuk bolumu denizlerde yaşar En derin denizlerde bile rastlanabilen sungerler, en cok denizlerin tropik ve astropik kesimlerinde yaygındır Bircok turun uzunluğu birkac santimetreyi aşamazken, bazılarının boyu 2m ’ yi gecmektedir
Sungerlerin belirli organları, dokuları, ozgul bicimi, belli bir bakışımı yoktur Ortadaki sindirim boşluğunu saran iki katlı bir ceperden (dış deri ve ic deri) oluşan (diploblastik hayvanlar) cok hucreli canlılardır;ic deri (endorm) yakalı kamcılı hucrelilerden (koanosit) oluşur Bu hayvanlarda sinir sistemi yoktur Hayvanın icinden gecen ve onun mikrofaj beslenmesini sağlayan su akımı, cok sayıda delikten girer; delikler titreyen sepetciklere, onlarda bir merkezi girişe acılır Su oradan, anusa benzetilebilecek buyukce bir delikten (oskulum) dışarı cıkar Dış ve ic hucre katmanları arasında mesoglea denen ve icinde serbestce hareket eden amipsi hucrelerin (amibosit) bulunduğu jolemsi bir katman yer alır
Sungerler 3 sınıf altıda toplanır: Calcispongiae (Calcarea), Hyalospongiae (Hexactinellida) ve Demonspongiae Calcispongiae yada kalkerli sungerlerin uyeleri, kalsiyum karbonat iğneciklerinden kurulu iskeletleriyle ayırt edilen deniz sungerleridir
Hyalospongiae yada silisli cam sungerlerinin iskeleti silisli ve genellikle 6 eksenli iğneciklerden kuruludur İğnecikler kesintisiz bir ağ oluşturacak şekilde birleşebilir Demonspongiae yada silisli sungerler 4200 dolayında turdeki en geniş sunger sınıfıdır İskeletleri sponjin denen, yalnızca sungerlere ozgu bir madde icerebilen bu sınıf uyelerinin coğu sığ sularda yaşar
Sungerlerde bulunan amipsi hucreler kure bicimli yumurtaları uretir Dollenmeden sonra oluşan lavralar govdelerini cevreleyen kirpiklerin yardımıyla uygun bir yuzeye tutunana dek yuzerler Burada hızla gelişen lavra cok gecmeden erişkin sunger hayvanına donuşurBazı turler tomurcuklanma yoluyla eşeysiz olarak da urer Tomurcuklar daha sonra ana sungerden ayrılarak gelişimini bağımsız bir bicimde surdurur
2Orumceğimsiler
Arachnidalar, Arthropoda (eklembacaklılar) filumunun, başta orumcekler, akrepler, akarlar, keneler ve uyuz bocekleri olmak uzere, 70 bin kadar etcil ve karada yaşayan omurgasız turudur Arachnida uyelerinin en belirgin ozellikleri, iyi gelişmiş bir baş bolumu ile sert (kitinleşmiş) bir dış iskeletten oluşan bolutlu govde yapısı ve cift sayıdaki eklemli govde uzantılarıdır
Buyume surecinde birkac kez kabuk (dış iskelet) değiştiren bu hayvanların govdesi başlıca 2 bolumden oluşur: Kabaca boceklerin baş ve goğus bolumlerine karşılık duşen ve sefalotoraks yada on govde (prosoma) denen başlıgoğus ile art govde yada opistosoma denen karın bolgesi On govde 6, karın 12 bolutten oluşur Başlıgoğus bolgesindeki 6 cift uzantının ilk cift genellikle kavrama organıdır; orumceklerde, zehir cengelleri denen bu kısa uzantının ikinci bolutu zehiri fışkırtmaya yarayan bir saldırı organına donuşmuştur Dokunma ayakları ve cene ayakları adıyla da bilinen ikinci cift (pedipalp), ya bacağa benzer dokunma organıdır yada hayvanın avını yakalamasına yarayan, kıskaca benzer kavrama organıdır Bazı turlerde, dokunma ayaklarından her birinin en alt bolutu kesici yada parcalayıcı bir organa donuşerek, beslenme sırasında ağız parcalarına yardımcı olur; orumceklerde, dokunma ayaklarının en uc bolumu ozel bir ciftleşme organı gorevini ustlenir
Arachnida sınıfının yaşayan 11 takımı, yeryuzundeki dağılımlarına gore 3 buyuk grup icinde toplanabilir Araneida (orumcekler), Opiliones, Pseudoscorpiones (yalancı akrepler) ve Acarina (keneler, akarlar, uyuz bocekleri) uyeleri dunyanın her yerine yayılmıştır Kuzey bolgelerinde oldukca seyrek, buna karşılık tropik ve astropik bolgelerde cok bulunan turler, Scorpionida (akrepler), Solifugae (boğler yada poylar), Amblypygi (kuyruksuz kamcılı akrepler) ve Uropygi (kuruklu kamcılı akrepler) takımındandır Cok dar ve sınırlı bir dağılım gosteren takımlar ise Palpigradi, Ricunulei ve Schizomida ’dır
Arachnida sınıfından eklembacaklıların kur yapma ve ciftleşme davranışları oldukca ilginctir Genelleme yapmak pek kolay olmamakla birlikte, erkek coğunlukla spermini dişiye doğrudan aktarmaz Bazı turlerin erkeği spermini yere yada ağına bırakır; akrep ve yalancı akrepler, icinde sperma hucresinin bulunduğu bir sıvı damlacığını taşıyan, jelatinsi yapıda bir sperma kesesi oluştururlar Coğu turlerde erkek kimyasal bir madde salgılayarak dişiyi eşleşmeye cağırır; goruşu keskin olan turlerde ise goz alıcı renkleriyle dişini ilgisini cekmeye calışır
Arachnida uyelerinin buyuk bolumu yumurtayla, bazı turler (orn akrep) ise doğurarak urer Bu turlerde, dollenmiş yumurtalar dişinin icinde gelişir ve yavrular canlı olarak doğar Analık duygusu pek gelişmemiştir ama, dişi akrep en azından kabuk değiştirinceye kadar yavrularını sırtında taşır
Akarlar ve kenelerin gelişme ve buyume cevrimi, Arachnida sınıfının obur uyelerine gore biraz daha değişiktir Bu turlerde yumurtadan cıkan 6 bacaklı lavra (kurtcuk), erişkin duruma gelmeden once bir yada birkac kez başkalaşım evresinden gecer (nemf) Acarina uyelerinin coğu yumurtlar; bazıları ovovivipardır, yani yumurtlama sırasında yada hemen ardından yavrular yumurtadan cıkmaya hazırdır; bu turler arasında dollenmesiz coğalmaya da (partenogenez) rastlanır
Beslenme alışkanlıkları da turler arasında oldukca buyuk değişiklikler gosterir Opiliones takımının bazı uyeleri uzun bacaklarıyla avlarının peşinde koşar yada otların arasında yiyecek ararken, yalancı akrepler bir ava rastlayıncaya değin ağır ağır dolaşırlar Bazı kamcılı akrepler daha cok geceleri avlanır, gercek akrepler ile orumcekler ise avını yakalamak icin sessizce beklemeyi tercih ederler Arachnida uyeleri icinde en değişik beslenme alışkanlığına sahip grup, salgıladığı ipek iplikciliklerini bazen bir avlanma aracı , bazen bir tuzak gibi kullanan orumceklerdir; ağ kuran turler genelde avın tuzağa duşmesini sabırla beklerken, bazı orumcek turleri de avlanmak icin cok ilginc yontemler geliştirmişlerdir
3Derisidikenliler
Echinodermatalar, govdeleri ser ve dikenli bir kabukla ortulu cok sayıda deniz hayvanını kapsayan filumdur En derin okyanus cukurlarından gelgit bolgelerine kadar denizlerin butun derinliklerinde gorulebilen derisidikenlilerin 20 ’yi aşkın sınıfı tanımlanmıştır; bu sınıflardan coğunun soyu tukenmiş, yalnızca beş sınıftan 6 bin kadar tur bugune dek varlığını koruyabilmiştir
Derisidikenlilerin bugun var olan bu 5 sınıfı Crinoidea (denizlaleleri ve tuy yıldızlar), Asteroidea (deniz yıldızları), Ophiuroidea (yılan yıldızları), Echinoidea (deniz kestaneleri) ve Holothuriodea (deniz hıyarları) ’dır Bazı uzmanlar Asterozoa altfilumu icindeki Asteroidea ve Ophiuroidea sınıflarını, aralarındaki yakın ilişkiye dayanarak Stelleroidea sınıfının altsınıfları olarak kabul ederler
Derisidikenlilerin en belirgin ozelliği, kalsiyum karbonattan oluşan iskeletleri ve erişkinlerde beşli ışınlı bakışım gosteren govde yapısıdır İskelet yapısı ya deniz kestanelerinde olduğu gibi sert levhaların kaynaşmasıyla oluşmuş, ici oyuk bir kabuk bicimindedir yada puruzsuz, cok sayıda ayrı ayrı kemik levhacık kaslarla birbirine bağlanmıştır Deniz laleleri ile tuy yıldızlarda her iki iskelet bicimi birlikte gorulur; asıl govde bolumunde iskelet levhacıkları kaynaşmış, sap bolumunde ise eklemli bir yapı kazanmıştır Yumuşak govdeli deniz hıyarlarında ise, iskelet levhacıkları iyice kuculerek mikroskobik parcacıklara bolunmuştur
Yaşayan derisidikenlilerin butun sınıflarda egemen olan bakışım (simetri) duzeni, genellikle 5 eksenli olan ışınsal bakışımdır; soyu tukenmiş turlerde gorulen iki yanlı bakışım ise, yaşayan turlerden coğunun yalnızca lavra evresine ozgudur Ununla birlikte, deniz kestanelerinin bazı turleri erişkinlikte iki yanlı bakışımı korurken, erişkin deniz hıyarları da dıştan iki yanlı, icten ışınsal (beşli) bakışım gosterir Ozellikle savunmaya, ayrıca istenmeyen parcacıkların vucuttan atılmasına yarayan kıskacsı organlar (pedisel) deniz kestanelerinde ve deniz yıldızlarında bulunduğu halde, obur 3 sınıfın uyelerinde bulunmaz Deniz kestanelerinde ayrıca 40 iskelet levhası ile kaslardan oluşan karmaşık yapılı bir ciğneme aygıtı (Aristo feneri) vardır
Derisidikenlilerin coğu ayrı eşeylidir Ureme genellikle spermanın yumurtayı dollemesiyle eşeysel yoldan gercekleşir; yalnız deniz yıldızları ile deniz hıyarlarının birkac turunde bolunmeyle eşeysiz ureme gorulur Eşeyli uremede yumurta ve spermalar denize dokulur ve dollenme su icinde gercekleşir Dişiler genellikle yılda bir kez ve milyonlarca yumurta doker Dollenen yumurtalar, yumurtanın iriliğine bağlı olarak iki ayrı gelişme cizgisi izler Az besin iceren kucuk yumurtalardan serbestce yuzebilen lavralar cıkar; bunlar bir sureliğine planktonlarla beslendikten sonra başkalaşım gecirir ve deniz tabanına yerleşir Daha bol besin iceren iri yumurtalarda, embriyon gelişmesini yumurta icinde tamamlar ve lavra evresinden gecmeksizin doğrudan erişkine donuşur
Derisidikenlilerin coğu, kopan govde parcalarını kolayca yenileyebilirOrneğin denizyıldızlarında, ortadaki govde diskinden kucuk bir parcanın kalmış olması koşuluyla, tek bir koldan yeni bir birey gelişebilir
Derisidikenlilerin buyuk bolumu, dibe cokelmiş yada yuzen cok kucuk organik maddelerle, denizkestaneleri ile denizyıldızlarının bircoğu ise bitkilerle beslenir Yalnız bazı deniz yıldızları ozellikle yumuşakcalara dadanan etcil hayvanlardır
4Cok bacaklılar
Cok bacaklılar, cok ayaklılar olarak da bilinir Omurgasızların Arhropoda (eklembacaklılar) filumundan Diplopoda (kırkayak) , Chilopoda (cıyan), Psuropoda ve Symphyla sınıfları ile soyu tukenmiş Achipolypoda grubunun uyelerine verilen ortak addır Bazı uzmanlar bu hayvanları Myriapoda sınıfı altında toplar ve yukarıda sozu edilen sınıfları birer altsınıf olarak kabul eder Kucuk bir grup olan cok bacaklıların gunumuze değin 11 bin yaşayan turu sayılmıştır
Cok bacaklılar bir cift duyarga, ciğneyici ceneler ve solunum trakerleri gibi bircok cift bacakla donanan kara eklembacaklıları sınıfıdır Bir cok bacaklının coğunlukla birbirinin aynı bircok halkasının her biri bir yada iki cift bacak taşır Cinsellik deliği ya bir tanedir ve arkada bulunur (Chilopoda sınıfı) yada iki tanedir ve ondedir (uyelerinin her halkasında iki bacak bulunan kırkayaklar ve gelişmemiş sineklere benzeyen Symphyla alt sınıfı) Butun cok bacaklılar yumurtlayarak urer
Cok bacaklılar genellikle seyrek gorulen hayvanlardır Bazıları geniş kitlesel goclerle dikkat cekerken, bazıları da ev ve obur yapıların kuytu koşelerinde barınır Yaşayan 4 sınıfı ile tropik ve ılıman bolgelere buyuk olcude dağılmış olan cok bacaklılar, bazı yerlerde toprağın organik bolumunu (humus) kaplayarak toprak faunasında one cıkarlar Ceşit ve sayıca en cok ormanda bulunursalar da, cıyanlar başta olmak uzere kimi kırkayak turleri otlak yada yarı kurak cevrelerde bulunur
5Solucanlar
Solucan sınıfı Platyhelminthes (yassı solucanlar), Anelida (halkalı solucanlar), Aschelminthes (yuvarlak solucanlar) ve Pogonophora (sakallı solucanlar) filumlarını kapsar Bazen Aschelminthes grubunu oluşturan Nematoda (iplik solucanlar), Rotifera, Gastrotricha, Kinorhyncha ve Pripalida sınıfları filum duzeyine yukseltilerek sınıflandırılmaktadır Yer solucanları, Oligochaeta sınıfından halkalı solucanların karada yaşayan en tanınmış uyeleridir
Solucanların govdesi ince uzun, silindir biciminde yada yassılaşmış ve genellikle uzantılardan yoksundur Uzunlukları 1mm ‘nin altından başlayarak 15m ’yi aşabilir Denizlere, tatlı sulara ve karalara yayılmış olan bu hayvanların bir bolumu asalak, oburleri serbest yaşar
6Bocekler
Bocekler Arhropoda (eklembacaklılar) filumunun Insecta (bocekler) sınıfını oluşturur Bocekler hayvanlar aleminin en geniş filumudur: hem birey sayısı hem de uyum sağlama ve yeryuzune dağılım acısından
Bocekler sınıfı 2 alt sınıfa ayrılır: Apterygota (kanatsız bocekler) ve Pterygota (kanatlı bocekler) Apterygota altsınıfının Protura, Thysanura (kılkuyruk), Diplura ve Collembola (yay kuyruk) gibi 4 takım icinde sınıflandırılan uyeleri ilkel, kanatsız ve genellikle başkalaşmasız boceklerdir; bunlarda, erişkinlerin ağız parcaları baş kapsulune tek bir noktada eklemlenir 27 takımdan oluşan Pterygota altsınıfının uyeleri daha ustun yapılı, kanatlı, kanatlı ve başkalaşma geciren boceklerdir; bunlarda, erişkinlerin ağız parcaları baş kapsulune iki noktada eklemlenir Bu altsınıfın iki bolumunden biri olan Exopterygota, yarı başkalaşmalı bocekleri icerir ve 17 takıma ayrılır: gun sinekleri, hamamboceği, cırcırboceği, kulağa kacanlar, cadı cekirgeleri, eşkanatlılar, termitler, ısırıcı bitler, tahta kurusu Altsınıfın ikinci bolumu olan ve tum başkalaşmalı bocekleri iceren Endopterygota bolumu ise 10 takıma ayrılır: deve sinekleri, kelebek, arı, karınca, sinekler,pireler
Butun eklem bacaklılarda olduğu gibi, boceklerin de bacakları eklemli, govdeleri bolutlu ve genellikle bir dış iskeletle korunmuştur Bu sınıfın uyelerini eklembacaklıların obur sınıflarından ayıran temel ozellikler ise şunlardır: Obur eklembacaklılarda govde 2 bolumden oluşurken, boceklerde baş, goğus ve karın olmak uzere 3 bolumden oluşur; Obur eklembacaklıların hicbirinde kanat bulunmazken, bu sınıfın uyelerinin coğu kanatlıdır; obur eklembacaklılardaki en az 4 cift bacağa karşılık boceklerin 3 cift bacağı vardır Nitekim bazı uzmanlar bocekler sınıfını, altı bacaklı anlamına gelen Hexapoda terimiyle adlandırır
Boceklerin başlıca ozelliklerinden biri olan kanat yapısı ise, sınıflandırma ve adlandırmada temel olarak alınır: Duzkanatlılar, yarım kanatlılar, kın kanatlılar, pul kanatlılar, zar kanatlılar gibi
Boceklerin yaşam cevrimi genellikle yumurtayla başlar Turlerin coğunda, cevre koşulları elverişli olmadıkca lavra yumurtanın icinden cıkmaz ve turden gore ya duraklama durumuna gecerek gelişmesini erteler yada gelişmesini tamamladıktan sonra uyku durumuna gecerek koşulların duzelmesini bekler Yumurtadan cıkan lavra, kitinli kabuğu sertleşinceye değin hava yutarak şişer Bu dış iskelet bir kez sertleştikten sonra artık buyumediği icin, bocek geliştikce bu daralan kabuğu atıp, yeni ve daha geniş bir kabuk oluşturarak birkac kez deri değiştirir Boceklerin lavra bicimleri 5 grupta toplanabilir : tırtıla benzeyen lavralar, tombul ve kıvrık lavralar, uzun,yassı ve hareketli lavralar, telkurduna benzeyen lavralar ve bacaksız lavralar
Hemen hemen butun boceklerde eşeyli ureme, bazılarında dollenmesiz coğalma, bir bolumunde de tek eşeylilik gorulur
7Yumuşakcalar
Latince adı Molusca dır Tipik bir yumuşakcanın bedeni bir baş, bir ic organlar kutlesi ve bir ayaktan oluşur; bunların hepsi manto denilen bir zarla kaplıdır Mantonun başlıca gorevi kavkı salgılamaktır Kavkı iki cenetli, koni biciminde, helezon gibi kıvrık, deri altında korelmiş durumda, bircok levhaya bolunmuş (kiton), sarmal bolgelere ayrılmış (Nautilus) olabilir; kavkı erişkinde busbutun yok olabilir ama embriyonda muhakkak bulunur
Yumuşakcalarda bakışım hemen hemen iki yanlıdır; beden bolutlu değildir, ama bazı organlarda bolutlenme izlerine rastlanır Genellikle etli olan ayak coğunda surunerek yurumeye (karından bacaklılar), yeri delmeye (iki cenetliler), yuzmeye ve besinleri yakalamaya yarar(kafadan bacaklılar)
Yumuşakcalar beş sınıfa ayrılır: İlkel yumuşakcalar(kiton), karındanbacaklılar (genelde sarmal kavkılıdırlar), Scaphopoda (sayıca cok azdırlar), iki cenetliler ve kafadan bacaklılar(ahtapot,murekkep balığı)
Solom iki boşluk halindedir; birinde eşeysel bez, otekinde perikart bulunur Yumuşakcaların yumurtaları bol vitelluslu olduğundan genellikle iridir Yumurtalar genellikle cok karmaşık organlarda ayrı ayrı yada bir arada bulunabilir Lavra yuzucudur ve bir perdeyle kaplı ortulu bir evre gecirir; bu evre kafadan bacaklılarda yoktur ve karından bacaklı kara yumuşakcalarında lavra iri bir vitellusle ortuludur
8Kabuklular
Kabukluların iki cift duyargaları, birleşik gozleri, coğunlukla goğusle kaynaşmış bir başları vardır Bu sınıfa ıstakoz, yengec gibi solungaclarla donanan eklem bacaklılar dahildir
Kabuklular temel ozellikleriyle obur hayvanlardan ayrılır Bedenleri bir baş ile iki ayrı bolgede toplanan (goğus ve karın) bir dizi bolut (yada halka) iceren bir govdeden oluşur Bolutlerin sayısı gelişmiş kabuklularda 19 yada 20 ’dir Coğunlukla bir yada bircok goğus bolutuyle kaynaşarak baş, bir başlıgoğus oluşturur Goğus bolutlerinin her birinde, pereiopot adı verilen ve ciğneyici organlara, kıskaclara yada ayaklara(yurumeye yada yuzmeye yarar) donuşebilen bir cift eklenti vardır Malacostraca cinsinin her kalın bolutunde pleopot denen bir cift eklenti bulunursa da obur obeklerin uyelerinde genelliklebu eklentilere rastlanmaz