Son Konu

Ormancı

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ormancı
ORMANCI''NIN OYKUSU Gevenes Koyu'nde 1922 yılında dunyaya gelen Mustafa Şahbudak, ağa cocuğudur Koy Muhtarı Tevfik Cezayirli, Mustafa'nın en yakın arkadaşıdır Bu ikili her akşam koy kahvesinde ''dama'' macı duzenler, iddialı ve dostca yapılan bu karşılaşmalar, kahvehanedekiler tarafından ilgi ile izlenir 1946 yılının bir Temmuz gununde, Mustafa Şahbudak ve Muhtar Tevfik Cezayirli, yine dama tahtasının başına otururlar Oyunun yarısında ''Sarı Memet'' lakaplı Orman Memuru Mehmet İn, cıkagelir Mehmet, sarhoştur Bir gun once, komşu olan Ciftlik Koyu'nde yangın cıkmıştır 1946 secimlerinin evrakı Yatağan'a gonderilecektir Secim evrakını Yatağan'a, koy bekcisinin goturmesi zorunludur Ormancı ise, yangın evrakının bir an once ilceye goturulmesi icin bekciyi muhtardan ister Muhtar Cezayirli, ''Olmaz, daha acil olan secim sonuclarının ulaştırılması gerekiyor Bekciyi gonderemem'' diye cevap verir Bunun uzerine ormancı ile muhtar arasında tartışma başlar Muhtar Tevfik Cezayirli, ''Ayıp ediyorsun Mehmet, bize musaade et'' der Ormancı kahveye geri doner, dama masasını bir yumruk atar Mustafa Şahbudak, bu davranışa tahammul edemez ve ormancıyı tokatlar Olayın buyuyeceğini anlayan koyluler, ormancıyı sakinleşmesi icin kahvenin arka tarafına gotururler Ormancı bağırarak kufurler savurmaktadır Kufurler Mustafa Şahbudak'ın tahammul sınırını daha da zorlar Şahbudak, yerinden kalkar, ormancının uzerine yurur Ormancı Mehmet, kamasını cıkarıp Mustafa Şahbudak'ı kolundan yaralar O zaman, Mustafa Şahbudak ormancıyı korkutmak icin, belindeki tabancayı cıkarır, yere doğru ateş eder Muhtar, ormancının ikinci kez kama vurmaması icin elini tutar Fakat, Mustafa tetiği coktan cekmiştir Ormancı Mehmet İn, bunun uzerine kacmaya başlar Mustafa Şahbudak kacmasın diye, bir el daha ateş eder Bu ateş de oldurmek icin değil, kacmasına engel olmak icindir İkinci atışta Mehmet İn, yere duşer Arka cebinde tabaka olduğu icin, ona bir şey olmaz Ama, Mustafa Şahbudak, kaza kurşunu ile dostu Tevfik'i vurmuştur O gunlerin imkansızlıkları icerisinde Tevfik'i, tahta bir sal uzerinde koyden 23 kilometre uzaklıktaki Muğla Devlet Hastanesi'ne gotururler Tevfik, cok kan kaybetmektedir Mustafa, Doktor Veli Bey'e, ''Babamın selamı var, bu adamı iyileştir'' diye yalvarır Doktor Veli Bey, ''O olecek, once senin kolunu saralım'' diye yanıt verir O sırada Tevfik eliyle işaret edip Mustafa'yı yanına cağırarak, ''Ben oluyorum, hakkını helal et'' dedikten sonra can verir Yıllardır her şeyi unutmaya calışan Mustafa'ya bir gun arkadaşları, Tahir Usta adında bir değirmenciden bahsederler Bu değirmenci, annesinin akrabasıdır Değirmenci Tahir Usta aynı zamanda turku de bestelemektedir Gevenes Koyu'nde yaşanan bu acı olay, Tahir Usta tarafından bestelenmiştir Duğunlerde okunan, herkesin diline duşen turku, ORMANCI'dır




ORMANCI TURKUSU

Cıktım Belen kahvesine baktım ovaya
Bay Mustafa cağırdı, dam oynamaya,
Ormancı da gelir gelmez, yıkar masayı,
Soz dinlemez Ormancı, cekmiş kafayı
Aman Ormancı, canım Ormancı
Koyumuze bıraktın yoktan bir acı

Gevenes' in ortasında, değirmen doner,
Değirmenin suları, dağından iner,
Ormancı'ya atılan kurşun, Tevfik' e doner,
Tevfik' in feryatları, yurekler deler,
Aman Ormancı, canım Ormancı
Koyumuze bıraktın yoktan bir acı

Gevenes' in suları hoştur icmeye,
Ustunde koprusu var, gelip gecmeye,
Tevfik' imi vurdular, hic mi hic yere,
Yazık ettin Ormancı, koyun iki gencine
Aman Ormancı, canım Ormancı
Koyumuze bıraktın yoktan bir acı




bende Zahidem turkusunu rica ediyorum
 
Üst Alt