Ortodonti nedir?
Kelime anlamı ‘düzgün diş’ olan ortodonti, dişlerdeki çapraşıklıklar, dişler arası açıklıklar, kapanış bozuklukları gibi sorunların düzeltilmesiyle ilgilenen diş hekimliğinin bir uzmanlık dalıdır.
Ortodontik tedavi neden gereklidir?
Ortodontik tedavide birinci amaç dişlerinin estetiğinin düzeltilmesidir. İkinci amaç dişlerin sağlığı için çapraşık dişlerin düzeltilmesinin gerekliliğidir. Dişler ne kadar çapraşıksa diş fırçalama esnasında temizlenmeleri o kadar zor olmakta, diş taşı birikimi kolaylaşmakta, çürük ve dişeti problemleri daha sık meydana gelmektedir. Bir diğer amaç çiğneme fonksiyonunu tam olarak yerine getiremeyen hastalarda diş kapanışlarının düzeltilmesi olabilir. Ayrıca eklem rahatsızlığı ihtimalini arttıran kapanış bozuklukları varsa bunların tedavi edilmesiyle bu sorunun oluşmasının önüne geçilebilir.
Ortodontik bozuklukların sebepleri nelerdir?
Ortodontik bozuklukların sebepleri genel olarak 2 başlık altında toplanabilir.
1-Genetik sebepler (Ör: çene konum ve boyutlarındaki anormallikler, diş boyutlarında normalden sapmalar)
2-Çevresel sebepler (Bundan kasıt doğuştan değil, sonradan edinilmiş problemlerdir. Ör: Erken süt dişi kaybı, parmak emme, ağız solunumu, yanlış çiğneme alışkanlıkları)
Ortodontik tedavi hangi yaşta yapılmalıdır?
Bazı nadir durumlarda (dudak-damak yarıklı doğmuş bireyler) ilk müdahalenin bebeklik çağında başlaması gerekir. Parmak emme alışkanlığının uzun sürdüğü durumlarda 5 yaşında durumu değerlendirmek gerekebilir. Bunların dışında 7 yaş civarında genel diş ve çene gelişimini kontrol etmek yeterlidir. Çoğu durumda 8-9 yaşından önce tedavi gerekmez. Bu yaşlardan itibaren ortalama 12 yaşına kadar, gerekliyse hareketli tedavi yapılabilir. Bu tedavide hastanın kendisinin takıp çıkartabildiği çeşitli aygıtlar kullanılır. 12 yaşından sonra ise genellikle sabit tedavi yapılır. Sabit tedavide braket adı verilen metal parçalar dişlere yapıştırılır ve tedavi bitene kadar çıkarılmaz. Ortodontik tedavide yaş sınırı yoktur. Dişler ve çevre dokuları uygun olduğu sürece her yaşta, 50li, 60lı, 70li yaşlarda bile tel takılabilmekte, dişler düzeltilebilmektedir. Ancak ileri yaşlarda tedaviler daha uzun sürmektedir. Örneğin, 15 yaşındayken 12 ayda düzelebilecek seviyede bir bozukluğa sahip olan dişlerin ortodontik tedavisi 45 yaşındaki bir kimsede 18 ay sürebilir.
Ortodontik tedavi süresi ne kadardır?
Tedavi süresi bozukluğa bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kimi basit vakalarda ya da kısmi bölgesel düzeltmelerde 4-6 ay gibi kısa süreler yeterli olabilir. İskeletsel çene bozukluğunun olmadığı, sadece dişlerde bozukluk olan durumlarda ortalama tedavi süresi 1-1,5 yıl arasındadır. Dişlerdeki çapraşıklığın derecesi yüksekse tedavi için bazı dişlerin çekilmesi gerekebilir, bu durumda süre 2 yılı geçebilir. İskeletsel çene bozukluğunun olduğu durumlarda bazen tedavi hastanın büyüme gelişim dönemi boyunca sürebilir. Bu durumda ara işlemler ve takip dönemleriyle birlikte 5-7 yıllık süreler bile söz konusu olabilmektedir.
Ortodontik tedavi riskli midir?
Hastanın kurallara uyması durumunda ortodontik tedavide risk yok denecek kadar azdır. Yine de tedavi başlangıcında doktorunuzun sizi yazılı olarak riskler hakkında bilgilendirmesi ve bir onam formu imzalatması yerinde olur. En sık karşılaşılan problem, tedavi süreci boyunca hastanın dişlerini yetersiz fırçalamasıdır. Bu durumda dişlerde kalıcı lekelenmeler oluşabilmektedir.
Tel takılınca ne gibi sorunlar yaşanır?
Tellerin takılmasını takip eden ilk günlerde karşılaşılan 2 tip yaygın rahatsızlık vardır.
Birincisi dişlerde ağrı, özellikle çiğneme esnasında oluşan hassasiyettir. Bu ağrının şiddeti dişlere uygulanan kuvvetin miktarına bağlı olarak veya her hastada farklı olan ağrı eşiğine göre kişiden kişiye değişmektedir. Genellikle çok aşırı olmayan bir ağrı olur, bazen ağrı kesici ilaç kullanma gereksinimi duyulabilir, bu rahatsızlık çoğu zaman üçüncü günden itibaren her geçen gün kademeli olarak azalır. Nadir durumlarda aşırı ağrı olabilmekte, rahatsızlık 2-3 hafta kadar sürebilmektedir. Yine bazı nadir durumlarda hiç ağrı olmayabilir.
İkinci tip yaygın rahatsızlık dudak ve yanak içi yumuşak dokularda tahriştir. Bu durum genellikle birkaç gün içerisinde kendiliğinden düzelir.
Teller takılıyken hangi yiyecekler yenemez?
İlk günlerde ısırma veya çiğneme esnasında dişlerde çok hassasiyet olursa yumuşak veya sıvı gıdalar tüketmek gerekebilir. Alışma döneminden sonra normalde yenilen yiyeceklerin büyük çoğunluğu serbesttir. Ancak teller ağızda olduğu sürece, dişlere yapışık olan braketlerin kopmaması için bazı yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Her türlü sert yiyecek (fındık, fıstık, leblebi, badem, çekirdek benzeri çerezler, patlamış mısır, cips, şekerlemeler gibi) risklidir. İçinde çekirdek olan yiyecekler (zeytin, kiraz, erik vb.) çekirdekleri çıkartılıp yenebilir, çekirdek ağza girmemelidir. Elma, havuç gibi ısırarak yenilen gıdaların dilimlenerek yenmesi daha iyi olur. Bu kurallara uyulmaz ise sık sık braketler kopar, tedavi süresi uzar.
Ortodontik tedavide farklı yöntemler nelerdir?
8-12 yaş arası hem kalıcı dişlerin hem de süt dişlerinin ağızda bulunduğu karışık dişlenme dönemidir. Bu yaştaki çocuklarda bazı durumlarda çene genişletme gibi bir işlem yapılması gerekebilir. Bu durumda hastanın kendisinin takıp çıkartabildiği hareketli aygıtlar kullanılır. Ortalama 12 yaş, ağızda hiç süt dişinin kalmadığı, kalıcı dişlerinin tamamlandığı zamandır. Bu zamandan itibaren metal braketler dişlere yapıştırılır ve sabit tedaviyle dişler düzeltilir.
Metal braketlerin görüntüsünden hoşlanmayan hastalara 3 farklı seçenek sunulabilir:
-
Şeffaf veya beyaz braketler (safir, porselen veya kompozit malzemeden) kullanılır. Metallerle aynı şekilde tedavi ederler, aynı sürede, aynı sonucu alacak şekilde etki ederler. -
Şeffaf plaklarla tedavi yapılabilir. Her vakada olmasa da çoğu vakada, 2 hafta bir yenilenen, takıp çıkartılabilen şeffaf plaklarla dişleri düzeltmek mümkündür. -
Lingual tedavi adı verilen yöntemle metal braketler dişlerin ön yüzeyine değil, iç yüzeyine yapıştırılırlar, böylece dışardan görünmezler.
İskeletsel yani çene kemiklerindeki bozukluğunun fazla olduğu durumlarda (alt çene çok ileride/gerideyse, ön dişler ısırma esnasında kapanmıyor, üst ile alt dişler arasında büyük bir açıklık kalıyorsa) sadece ortodontik tedavi yeterli olamamaktadır. Ortodontik tedavi yine vardır, teller yine takılır ama ilaveten ameliyat ile çene kemiklerinin konumları veya boyutları cerrahi olarak değiştirilir.
Tedaviden sonra dişler tekrar bozulur mu?
Bütün ortodontik tedavilerin sonunda dişlerde eski yerlerine geri dönme eğilimi olur. Bu yüzden tedavinin bittiği, tellerin çıkartıldığı gün mutlaka bir pekiştirme aygıtı yapılmalıdır. Bu aygıt 2 şekilde olabilir. Birinci yöntemde ince bir tel ön dişlerin (genelde ön 6 diş) arka yüzeyine yapıştırılır. İkinci yöntemde ise bir hareketli pekiştirme aygıtı hazırlanır. Bu genellikle şeffaf ince bir plaktır. Tedaviden sonraki ilk 6 ay yemek hariç devamlı takılmalıdır, sonrasında bir 6 ay daha ama bu sefer sadece geceleri kullanılır. 1 yılın sonunda dişlerin tekrar bozulma ihtimali iyice düşer. Ama duruma göre doktorunuz bu süreyi uzatabilir.