iltasyazilim
Yeni Üye
Oruçlu İken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Oruçlunun Uyarı Etmesi Gereken Hususlar
Oruçlu İnsan Nelere Dikkat Etmeli
Oruca Başlama ve Bitirme
Sahur, gece yarısı ile tan yerinin ağarışı aralarında yenen yemeğin adıdır Allah Rasulü (aleyhissalatu vesselâm), bir lokma deha olsa sahura kalkıp yemek yemeyi öğüt etmiş, sahurda bereketin olduğunu ve sahura kalkanlara meleklerin duada bulunacağını bildirmiştir Ebu Said elHudri (ra)'den rivayet edildiğine tarafından Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) şöyle buyurmuştur: Sahurda bolluk vardır Bir yudum su içmek deha olsa sakın onu terk etmeyin Zira sahura kalkanlara Allah (cc) rahmet eder, melekler de istiğfar ederler
Bu vakitler, en bereketli ve en bereketli zamanlardır Bu bolluk değişik cihetlerden olabilir; bunları Efendimizin sünnetine uyarlama, sahurla oruç ve diğer ibadetler için kuvvet ve güç kazanma, dinç olma, şiddetli açlığın meydana getirebileceği vahşi davranışlara alıkoyma, dua ve Allah'ı anmaya vesile olma şeklinde sayabiliriz Yine sahur, yapılan duaların, kılınan namazların, okunan Kur'ân'ların Cenabı Hakk'a ulaşacağı anlardır
Sahuru Geciktirme
Oruçlunun dikkat etmesi istenen davranışlardan birisi de, sahuru son vaktine dek tehir etmesidir Bu tehirde, Peygamber Efendimizin ümmetine karşı gösterdiği şefkat ve acınacak şey vardır Zira bazı bünyeler uzun vakit açlıktan fazlaca muzdarip olabilirler Dolayısıyla sahurun son vaktine değin geciktirilmesi, oruç süresinin az da olsa kısalmasını sağlar Hem sahura gecenin başlangıcında ya da biraz daha sonraki vakitlerde kalkılması, sabahtan namazının kaçırılmasına sebep olabilir Son vaktine tehirinde ise, sabahleyin namazının vakti yakın olduğundan kaçırılmaması ihtimali daha büyüktür Bu mevzuyla amaca uygun olarak Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): İftarı acele yapıp, sahuru te'hir ettikleri müddetçe ümmetim hayır üzerindedirbuyurmuşlardır
İftarı Derhal Yapma
Akşam vakti girdiği vakit oruçlunun hemen iftar etmesi sünnettir Resulü Ekrem önce iftar yapar sonra akşam namazını kılardı İftarı vakti gelince anında yapmada insanlara aleyhinde gösterilen şefkat ve merhamet vardır Sabah akşama kadar aç duran insanları, vakti girdiği halde, iftarı tehir ederek kuvvet duruma sokmayı, İslâm'ın engin şefkatiyle telif etmek zordur Ayrıca bunda, Cenabı Allah'ın davetine icabette telaş etme, müstağni davranmama manası da vardır Bunun için Peygamber Efendimiz, ümmetini iftarda telaş etmeye teşvik etmiş, onu gözünün nuru olan namazın zeka önüne almıştır Ve bir hadislerinde: Millet iftarı telaş yapmaya devam ettikleri sürece, hayır üzerindedirlerbuyurmuşlardır
Dili Muhafaza Etme
Dili; yalandan, gıybetten, haram şeyleri konuşmaktan, başkalarının eksiklerini söylemekten, kavga ve gürültüden koruyup zabtu rapt altına almaktır Bunun yanında Kur'ân'la, evrad u ezkarla meşgul olma, uhrevî âlemi hatırlatacak, tefekküre sebep olacak eserleri okumaktır Oruçlu kavgaşamata çıkarmayacak, sövene mukabelede bulunmayacak, cahilâne davranış ve davranışlar içine girmeyecektir Kendisine bu mevzuda herhangi bir sataşma olursa, oruçlu olduğunu, karşılıklı olma etmeyeceğini, bu mevzuda ona karışmayacağını söylemelidir Zira Rasûlü Ekrem: Oruç, mü'min için bir kalkandır Binaenaleyh sizden biriniz oruçlu iken, fena şeyler konuşmasın, cahilane hareket etmesin Eğer bir kimse kendisine sövecek olur ya da çatacak olursa 'Ben oruçluyum' desinbuyurmaktadır
Kulağı Muhafaza Etme
Allah'ın insanlara kıymetli bir itimat olarak verdiği kulağın da, yalan, gıybet, söylenti gibi çirkin şeylere karşı kapalı tutulması, onların konuşulduğu yerlerden uzaklaşılması, mü'min için yapılması gerekli olan bir davranıştır Çünkü konuşulması çirkin olan bir şeyin, dinlenilmesi de öyle çirkindir Kur'ân şu kudsî beyanıyla, yalan dinlemeyi, ona kulak kesilmeyi çok çirkin görmüştür: Onlar devamlı yalan dinler ve haram yerler
Diğer Organları Muhafaza Etme
İnsanın, hususiyle de oruçlunun tüm azalarını günahlardan koruması ve bunları koruma adına âdeta mayınlı bir tarlada geziyormuş gibi tedbirli olması gerekir Kısacası o, elini, ayağını, başını, kulağını şeytandan gelecek oklara aleyhinde, zırha sokmalı ve onlardan müteessir olmamaya çalışmalıdır İslâm büyükleri de orucu, üç mertebeye ayırmışlardır Bunlar:
Kur'ân Okuma
Mü'minlerin hidayet menbaı olan Kur'ân, defalarca için okunup düşünülmesi, tefekkür edilmesi gereken bir kitaptır Mü'min Kur'ân'a, hava, su ve ekmek değin muhtaçtır Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) bütün hayatını, insanların uyarı ve nazarını Kur'ân'a çekmekle geçirmiştir O'nu, virdi zeban edinmiş, bununla da kalmayıp ara sıra bir takım sahabilere okutup onlardan dinlemiştir Oruçlu olduğu zamanlarda, hususiyle Ramazanda Kur'ân'a daha bir itina göstermiş, O'nu bol miktarda okumuştur Mü'minler de Peygamber Efendimizin ümmeti olarak, özellikle Ramazanda Kur'ân'la sıkı fıkı olmalı, O'nun parlak ikliminden nurlanmalıdırlar *
Oruçlunun Uyarı Etmesi Gereken Hususlar
Oruçlu İnsan Nelere Dikkat Etmeli
Oruca Başlama ve Bitirme
Sahur, gece yarısı ile tan yerinin ağarışı aralarında yenen yemeğin adıdır Allah Rasulü (aleyhissalatu vesselâm), bir lokma deha olsa sahura kalkıp yemek yemeyi öğüt etmiş, sahurda bereketin olduğunu ve sahura kalkanlara meleklerin duada bulunacağını bildirmiştir Ebu Said elHudri (ra)'den rivayet edildiğine tarafından Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) şöyle buyurmuştur: Sahurda bolluk vardır Bir yudum su içmek deha olsa sakın onu terk etmeyin Zira sahura kalkanlara Allah (cc) rahmet eder, melekler de istiğfar ederler
Bu vakitler, en bereketli ve en bereketli zamanlardır Bu bolluk değişik cihetlerden olabilir; bunları Efendimizin sünnetine uyarlama, sahurla oruç ve diğer ibadetler için kuvvet ve güç kazanma, dinç olma, şiddetli açlığın meydana getirebileceği vahşi davranışlara alıkoyma, dua ve Allah'ı anmaya vesile olma şeklinde sayabiliriz Yine sahur, yapılan duaların, kılınan namazların, okunan Kur'ân'ların Cenabı Hakk'a ulaşacağı anlardır
Sahuru Geciktirme
Oruçlunun dikkat etmesi istenen davranışlardan birisi de, sahuru son vaktine dek tehir etmesidir Bu tehirde, Peygamber Efendimizin ümmetine karşı gösterdiği şefkat ve acınacak şey vardır Zira bazı bünyeler uzun vakit açlıktan fazlaca muzdarip olabilirler Dolayısıyla sahurun son vaktine değin geciktirilmesi, oruç süresinin az da olsa kısalmasını sağlar Hem sahura gecenin başlangıcında ya da biraz daha sonraki vakitlerde kalkılması, sabahtan namazının kaçırılmasına sebep olabilir Son vaktine tehirinde ise, sabahleyin namazının vakti yakın olduğundan kaçırılmaması ihtimali daha büyüktür Bu mevzuyla amaca uygun olarak Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): İftarı acele yapıp, sahuru te'hir ettikleri müddetçe ümmetim hayır üzerindedirbuyurmuşlardır
İftarı Derhal Yapma
Akşam vakti girdiği vakit oruçlunun hemen iftar etmesi sünnettir Resulü Ekrem önce iftar yapar sonra akşam namazını kılardı İftarı vakti gelince anında yapmada insanlara aleyhinde gösterilen şefkat ve merhamet vardır Sabah akşama kadar aç duran insanları, vakti girdiği halde, iftarı tehir ederek kuvvet duruma sokmayı, İslâm'ın engin şefkatiyle telif etmek zordur Ayrıca bunda, Cenabı Allah'ın davetine icabette telaş etme, müstağni davranmama manası da vardır Bunun için Peygamber Efendimiz, ümmetini iftarda telaş etmeye teşvik etmiş, onu gözünün nuru olan namazın zeka önüne almıştır Ve bir hadislerinde: Millet iftarı telaş yapmaya devam ettikleri sürece, hayır üzerindedirlerbuyurmuşlardır
Dili Muhafaza Etme
Dili; yalandan, gıybetten, haram şeyleri konuşmaktan, başkalarının eksiklerini söylemekten, kavga ve gürültüden koruyup zabtu rapt altına almaktır Bunun yanında Kur'ân'la, evrad u ezkarla meşgul olma, uhrevî âlemi hatırlatacak, tefekküre sebep olacak eserleri okumaktır Oruçlu kavgaşamata çıkarmayacak, sövene mukabelede bulunmayacak, cahilâne davranış ve davranışlar içine girmeyecektir Kendisine bu mevzuda herhangi bir sataşma olursa, oruçlu olduğunu, karşılıklı olma etmeyeceğini, bu mevzuda ona karışmayacağını söylemelidir Zira Rasûlü Ekrem: Oruç, mü'min için bir kalkandır Binaenaleyh sizden biriniz oruçlu iken, fena şeyler konuşmasın, cahilane hareket etmesin Eğer bir kimse kendisine sövecek olur ya da çatacak olursa 'Ben oruçluyum' desinbuyurmaktadır
Kulağı Muhafaza Etme
Allah'ın insanlara kıymetli bir itimat olarak verdiği kulağın da, yalan, gıybet, söylenti gibi çirkin şeylere karşı kapalı tutulması, onların konuşulduğu yerlerden uzaklaşılması, mü'min için yapılması gerekli olan bir davranıştır Çünkü konuşulması çirkin olan bir şeyin, dinlenilmesi de öyle çirkindir Kur'ân şu kudsî beyanıyla, yalan dinlemeyi, ona kulak kesilmeyi çok çirkin görmüştür: Onlar devamlı yalan dinler ve haram yerler
Diğer Organları Muhafaza Etme
İnsanın, hususiyle de oruçlunun tüm azalarını günahlardan koruması ve bunları koruma adına âdeta mayınlı bir tarlada geziyormuş gibi tedbirli olması gerekir Kısacası o, elini, ayağını, başını, kulağını şeytandan gelecek oklara aleyhinde, zırha sokmalı ve onlardan müteessir olmamaya çalışmalıdır İslâm büyükleri de orucu, üç mertebeye ayırmışlardır Bunlar:
Kur'ân Okuma
Mü'minlerin hidayet menbaı olan Kur'ân, defalarca için okunup düşünülmesi, tefekkür edilmesi gereken bir kitaptır Mü'min Kur'ân'a, hava, su ve ekmek değin muhtaçtır Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) bütün hayatını, insanların uyarı ve nazarını Kur'ân'a çekmekle geçirmiştir O'nu, virdi zeban edinmiş, bununla da kalmayıp ara sıra bir takım sahabilere okutup onlardan dinlemiştir Oruçlu olduğu zamanlarda, hususiyle Ramazanda Kur'ân'a daha bir itina göstermiş, O'nu bol miktarda okumuştur Mü'minler de Peygamber Efendimizin ümmeti olarak, özellikle Ramazanda Kur'ân'la sıkı fıkı olmalı, O'nun parlak ikliminden nurlanmalıdırlar *