iltasyazilim
Yeni Üye
Osmanlı devleti Öncesi Türkler
Osmanlı Öncesi Türk Beylikleri
Osmanlı Öncesi Türk Devletleri
Hunlar:
Tarihte değinilen birincil Türk boyu MÖ 8 ’inci yüzyılda ortaya meydana çıkan Hunlardır Çin kaynakları Hunları Hiungnu olarak anarlar Beygir sırtında göçlerin tarihte ilk örnekleri bu dönemde başlar Batıya yönelen Hunlar olağanüstü hazırlık düzeyleri ve şaşırtıcı hareket yetenekleriyle vakit
içinde kendileriyle benzer atçılık disiplinine sahip olan Germenler ve yüksek bir kültür düzeyindeki Romalılar üstünde üstünlük kurmuşlardır
Göktürkler:
MS 552 ’de Bumin Kaan ’ın kurduğu Göktürk İmparatorluğu yaygın bir diplomatik ilişkiler dizisi oluşturmuştu Göktürkler yedinci yüzyılda Çin egemenliği altına düşmüş olmakla birlikte Kutluk adlı kahramanlarının yönetiminde 532 ’de baştan bağımsızlıklarına kavuşmuşlar, 716 yılında Kutluk ’un oğlu Bilge Kaan imparator olarak kardeşi Kültekin ve babasının deneyimli veziri Tonyukuk ile birlikte ülkesini yüksek bir hayat düzeyine ulaştırmıştı Bu koşul 745 yılına değin sürmüştü Bu dönemden kalan Orhun yazıtları Tonyukuk ’un (ölümü: 720), Kültekin ’in (ölümü: 731) ve Bilge Kaan ’ın (ölümü: 734) mezar taşlarından oluşmaktadır
Uygurlar:
Göktürk İmparatorluğu 745 yılında benzer etnik kökenden gelen Uygurlarca harap, bu nedenle Göktürk bayrağı altındaki bütün Türkler Uygurlara bağlanmışlardır Bölgenin Türkistan olarak tanınması Uygurlar nedeniyledir 1229 ’da Moğollar Uygur yönetimine son vermişler, ancak Uygurlar varlıklarını onların üst kültürel ve politik tabakası olarak sürdürmüşlerdir
Türkler ve İslam:
Türkler ve Müslümanlar arasındaki ilk ilişkiler sekizinci yüzyılda başlamış ve kimi Türk boyları İslam dinine geçmişlerse de Omayadların (661750) Arap yanlısı politikaları bu ilişkileri bir ölçüde sınırlandırmıştır Abbasi hanedanına egemenliği ellerine geçirmeleri için yardım veren Omayadlara karşısında o dönemde girişilen politik çekişmelerin en büyük bölümü bölgedeki Müslüman Türkler ile İranlılar (MS 750) aralarında geçmiş, o kadar çok Müslüman Türk Abbasi yönetiminde yer almış, bu nedenle İslam dinine duyulan alaka Ceyhan Irmağı ötesindeki Türkler arasında büyük artma göstermiştir Bu alaka dönemin Halifelerinden Muktesim ’in 835 yılında salt Türklerden oluşan elit bir ordu kurmasıyla daha da pekişmiştir İslam dininin Orta Asya bozkırlarına yayılmasında ticaretin de manâlı bir rolü vardır Kervanlara katılan Türk Şafii dervişleri Türklerin İslam dinine geçmelerinde azımsanmayacak bir görev üstlenmişlerdir Türkler onuncu yüzyılda Müslüman olarak politik birliğe kavuşmuşlardır Bu gelişmelerin ardından Karahanlar birincil Müslüman Türk Devletini kurmuşlardır
Karahanlılar:
Türkistan ile Maveraünnehir arasında 990 ile 1212 arasında başat olan Karahanlar, Samanoğlu yönetimine son vermişlerdir Bu Devletin kurucusunun Buğra Han olduğu Buğra han yazıtında belirtilmektedir Karahan yönetimi özellikle Türk kültürü ve sanat tarihi bakımından tartma taşır Böylece çok kentlerde bu dönemde camiler, okullar, köprüler ve kervansaraylar sabit, Buhara ve Semerkant bilim odakları durumuna gelmiş ve Türk dili de büyük bir gelişme olanağı bulmuştur Dönmemin en manâlı kitapları arasında Yusuf Has Hacip ’in 1069 ve 1070 yıllarında yazdığı Kutadgu Bilik (“Mutlu Kılan Bilgi) sayılabilir Şiir kalıbı içinde imparatorlara bir öneriler dizisi niteliğini taşıyan bu eserde yöneticilere esas eşitçillik, erk (Devlet), kavrayış (eseme) ve inanç fikirler sunulmaktadır
Gazneliler:
963 yılında Türk imparatoru Bevüktekin ’in kurduğu Gazneliler birincil Müslüman Türk Devletleri aralarında yer alır Bu Devlet Bevüktekin ’in oğlu Mahmut (9771030) döneminde en aydınlık çağını yaşamış, Mahmut Hindistan ’a 17 kez savaş açmış, İslam dinini dağıtım konusundaki aralıksız çabaları sonucunda Devletin sınırlarını Toharistan ve Maveraünnehir ’den Pencap ’a, Multan ’a ve Sind ’in bir bölümüne değin genişletmiştir Fakat Mahmut ’un oğlu Mesut döneminde Gazneliler Büyük Selçuk İmparatorluğu ’nun kurucusu Tuğrul Bey ’e karşı 1040 yılında giriştiği Dandanakan savaşı sonucunda topraklarının önemli bir bölümünü yitirmişler ve 1186 yılında çökerek Oğuzlar aralarında özümlenmişlerdir Sultan Mahmut ’un Harzem ’den Gazne ’ye getirdiği Türk düşünürü Ebu Reyhan elBirunî bu dönemi İslam kültür tarihinin kayda değer çağlarından biri yapmıştır Yapıtlarını Arapça olarak yazan Birunî ’nin büyük yankılar yaratan Kitabı Hind Mahmut ’un savaşları sırasında gözlemlediği Hint dilini, yazınını, dinini ve düşününü anlatmıştır Firdevsî ’nin Şehname ’si de bu dönemde Sultan Mahmut ’a sunulan (1009) yapıtlar arasındadır
Selçuklular:
Gazneliler Devletini yıkan Oğuzlar daha sonra Anadolu ’yu, Irak ’ı, Kafkasya ’nın güney ve İran ’ın kuzey kesimlerini egemenlikleri altına almışlardır Altıncı yüzyılda Göktürk İmparatorluğu ’nu kuran yükseklik olup İslam dininin Türkler aralarında yaygın duruma gelmesinden daha sonra öbür Türk boyları onlara Türkmenler adını vermişlerdir
Adını hanedana veren Selçuk Oğuzların Üçok dalından Dukak ’ın oğludur Oğuz ’un torunları olan Tuğrul ve Çağrı (Çakır) Baylar döneminde tarihte Selçuklular olarak bilinen Oğuzlar Horasan ’ı ele geçirmişler, Gazne İmparatoru Mesut ’u yenilgiye uğratarak 1040 ’ta Büyük Selçuk İmparatorluğu ’nu kurmuşlardır Tuğrul Beyin yeğeni Alparslan (10731072) Malazgirt ’te Bizans İmparatoru ’nun ordularını yenilgiye uğratarak (1071) Anadolu ’nun kapılarını Müslüman Türklere açmıştır
Anadolu Selçukluları:
Gazneliler Devletini yıkan Oğuzlar daha sonra Anadolu ’yu, Irak ’ı, Kafkasya ’nın güney ve İran ’ın kuzey kesimlerini egemenlikleri altına almışlardır Altıncı yüzyılda Göktürk İmparatorluğu ’nu kuran yükseklik olup İslam dininin Türkler aralarında yaygın duruma gelmesinden sonradan öteki Türk boyları onlara Türkmenler adını vermişlerdir Adını hanedana veren Selçuk Oğuzların Üçok dalından Dukak ’ın oğludur Oğuz ’un torunları olan Tuğrul ve Çağrı (Çakır) Beyler döneminde tarihte Selçuklular olarak bilinen Oğuzlar Horasan ’ı ele geçirmişler, Gazne İmparatoru Mesut ’u yenilgiye uğratarak 1040 ’ta Büyük Selçuk İmparatorluğu ’nu kurmuşlardır Tuğrul Bey ’in yeğeni Alparslan (10731072) Malazgirt ’te Bizans İmparatoru ’nun ordularını yenilgiye uğratarak (1071) Anadolu ’nun kapılarını Müslüman Türklere açmıştır
Beylikler Dönemi:
Anadolu Selçuklu Devleti ’nin on dördüncü asır başlarında çökmesinden (1308) sonradan on altıncı yüzyılın başlarına değin Anadolu ’da politik birlik dağılmış ve alan farklı alanlara yönlendirilmiş beyliklerin denetimi altına girmiştir Bu çerçevede, Beyşehir ’de Eşrefoğulları ve Hamidoğulları (1328), Balıkesir ve Bergama ’da Karesioğulları (1336), Denizli ’de İnançoğulları (1368) Isparta ve Antalya yörelerinde yine Hamidoğulları (1391), Okumuş ve İzmir yörelerinde Aydınoğulları (1405), Manisa ’da Saruhanoğulları (1410), Muğla ’da Menteşoğulları (1425), Kastamonu ’da Çandaroğulları (1461), Maraş ’ta Dulkadiroğulları (1521) ve Çukurova yöresinde Ramazanoğulları (1608) beylikleri kurulmuştur Daha sonraki dönemlerde bütün bu beylikleri ortadan kaldırarak Anadolu ’da politik birliği kuran Osmanoğulları ise Eskişehir, Bilecik ve Bursa çevrelerinde yaşamaktaydılar
öte taraftan Orta Anadolu ’da AnkaraAksaray çizgisinin doğusunda Erzurum ’a değin uzanan yörede 1336 ’ya dek İlhanlılar egemendiler İlhanlı Sultanı Ebu Said Bahadır Han ’ın ölümü (1338) üstüne ortaya çıkan çatışmalar Anadolu beyliklerine tam özgür yolunu açmış, İlhanlı kontrolü altındaki bölgelerde keza yeni Türk beylikleri de kurulmuştur Bunlardan biri KayseriSıvas yöresindeki Eretna ’da Uygur Türklerinin kurduğu Eretna beyliği idi Aynı biçimde, Türkmen Kadı Burhanettin Beyliği de bu yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış, Doğu Anadolu ’da Karakoyunlu ve Akkoyunlu boyları politik etkinliklerini arttırmaya başlamışlardır
On dördüncü yüzyılda batı Türklerinden oluşan Türkmenler İslam dünyasında eski politik egemenliklerini tekrar elde etme yoluna girmişlerdi Bunun bir sonucu olarak Türk dilinde ve kültüründe seri gelişmeler başlamış, Türkçe bilim ve yazında asıl dil olmuş, beylikler Türkçe'yi Devlet dili olarak benimsemişlerdir Tekrar bu dönemde yeni medreseler çözülmüş ve tıpta büyük ilerlemeler elde edilmiştir Gülşehrî, Nesimî (ölümü: 1404) ve Ahmedî (13351312) dönemin Türkçe'yi kullanan önemli ozanlarıdır Kentlerde, yerli gruplardan ve Türkmenlerden oluşan Türk toplulukları zanaatkârlar aralarında “Ahi adı bahşedilen loncalar kurmaya başlamışlar ve bunlar şehirsel yaşama öncülük eden birimler arasına girmişlerdir *
Osmanlı Öncesi Türk Beylikleri
Osmanlı Öncesi Türk Devletleri
Hunlar:
Tarihte değinilen birincil Türk boyu MÖ 8 ’inci yüzyılda ortaya meydana çıkan Hunlardır Çin kaynakları Hunları Hiungnu olarak anarlar Beygir sırtında göçlerin tarihte ilk örnekleri bu dönemde başlar Batıya yönelen Hunlar olağanüstü hazırlık düzeyleri ve şaşırtıcı hareket yetenekleriyle vakit
içinde kendileriyle benzer atçılık disiplinine sahip olan Germenler ve yüksek bir kültür düzeyindeki Romalılar üstünde üstünlük kurmuşlardır
Göktürkler:
MS 552 ’de Bumin Kaan ’ın kurduğu Göktürk İmparatorluğu yaygın bir diplomatik ilişkiler dizisi oluşturmuştu Göktürkler yedinci yüzyılda Çin egemenliği altına düşmüş olmakla birlikte Kutluk adlı kahramanlarının yönetiminde 532 ’de baştan bağımsızlıklarına kavuşmuşlar, 716 yılında Kutluk ’un oğlu Bilge Kaan imparator olarak kardeşi Kültekin ve babasının deneyimli veziri Tonyukuk ile birlikte ülkesini yüksek bir hayat düzeyine ulaştırmıştı Bu koşul 745 yılına değin sürmüştü Bu dönemden kalan Orhun yazıtları Tonyukuk ’un (ölümü: 720), Kültekin ’in (ölümü: 731) ve Bilge Kaan ’ın (ölümü: 734) mezar taşlarından oluşmaktadır
Uygurlar:
Göktürk İmparatorluğu 745 yılında benzer etnik kökenden gelen Uygurlarca harap, bu nedenle Göktürk bayrağı altındaki bütün Türkler Uygurlara bağlanmışlardır Bölgenin Türkistan olarak tanınması Uygurlar nedeniyledir 1229 ’da Moğollar Uygur yönetimine son vermişler, ancak Uygurlar varlıklarını onların üst kültürel ve politik tabakası olarak sürdürmüşlerdir
Türkler ve İslam:
Türkler ve Müslümanlar arasındaki ilk ilişkiler sekizinci yüzyılda başlamış ve kimi Türk boyları İslam dinine geçmişlerse de Omayadların (661750) Arap yanlısı politikaları bu ilişkileri bir ölçüde sınırlandırmıştır Abbasi hanedanına egemenliği ellerine geçirmeleri için yardım veren Omayadlara karşısında o dönemde girişilen politik çekişmelerin en büyük bölümü bölgedeki Müslüman Türkler ile İranlılar (MS 750) aralarında geçmiş, o kadar çok Müslüman Türk Abbasi yönetiminde yer almış, bu nedenle İslam dinine duyulan alaka Ceyhan Irmağı ötesindeki Türkler arasında büyük artma göstermiştir Bu alaka dönemin Halifelerinden Muktesim ’in 835 yılında salt Türklerden oluşan elit bir ordu kurmasıyla daha da pekişmiştir İslam dininin Orta Asya bozkırlarına yayılmasında ticaretin de manâlı bir rolü vardır Kervanlara katılan Türk Şafii dervişleri Türklerin İslam dinine geçmelerinde azımsanmayacak bir görev üstlenmişlerdir Türkler onuncu yüzyılda Müslüman olarak politik birliğe kavuşmuşlardır Bu gelişmelerin ardından Karahanlar birincil Müslüman Türk Devletini kurmuşlardır
Karahanlılar:
Türkistan ile Maveraünnehir arasında 990 ile 1212 arasında başat olan Karahanlar, Samanoğlu yönetimine son vermişlerdir Bu Devletin kurucusunun Buğra Han olduğu Buğra han yazıtında belirtilmektedir Karahan yönetimi özellikle Türk kültürü ve sanat tarihi bakımından tartma taşır Böylece çok kentlerde bu dönemde camiler, okullar, köprüler ve kervansaraylar sabit, Buhara ve Semerkant bilim odakları durumuna gelmiş ve Türk dili de büyük bir gelişme olanağı bulmuştur Dönmemin en manâlı kitapları arasında Yusuf Has Hacip ’in 1069 ve 1070 yıllarında yazdığı Kutadgu Bilik (“Mutlu Kılan Bilgi) sayılabilir Şiir kalıbı içinde imparatorlara bir öneriler dizisi niteliğini taşıyan bu eserde yöneticilere esas eşitçillik, erk (Devlet), kavrayış (eseme) ve inanç fikirler sunulmaktadır
Gazneliler:
963 yılında Türk imparatoru Bevüktekin ’in kurduğu Gazneliler birincil Müslüman Türk Devletleri aralarında yer alır Bu Devlet Bevüktekin ’in oğlu Mahmut (9771030) döneminde en aydınlık çağını yaşamış, Mahmut Hindistan ’a 17 kez savaş açmış, İslam dinini dağıtım konusundaki aralıksız çabaları sonucunda Devletin sınırlarını Toharistan ve Maveraünnehir ’den Pencap ’a, Multan ’a ve Sind ’in bir bölümüne değin genişletmiştir Fakat Mahmut ’un oğlu Mesut döneminde Gazneliler Büyük Selçuk İmparatorluğu ’nun kurucusu Tuğrul Bey ’e karşı 1040 yılında giriştiği Dandanakan savaşı sonucunda topraklarının önemli bir bölümünü yitirmişler ve 1186 yılında çökerek Oğuzlar aralarında özümlenmişlerdir Sultan Mahmut ’un Harzem ’den Gazne ’ye getirdiği Türk düşünürü Ebu Reyhan elBirunî bu dönemi İslam kültür tarihinin kayda değer çağlarından biri yapmıştır Yapıtlarını Arapça olarak yazan Birunî ’nin büyük yankılar yaratan Kitabı Hind Mahmut ’un savaşları sırasında gözlemlediği Hint dilini, yazınını, dinini ve düşününü anlatmıştır Firdevsî ’nin Şehname ’si de bu dönemde Sultan Mahmut ’a sunulan (1009) yapıtlar arasındadır
Selçuklular:
Gazneliler Devletini yıkan Oğuzlar daha sonra Anadolu ’yu, Irak ’ı, Kafkasya ’nın güney ve İran ’ın kuzey kesimlerini egemenlikleri altına almışlardır Altıncı yüzyılda Göktürk İmparatorluğu ’nu kuran yükseklik olup İslam dininin Türkler aralarında yaygın duruma gelmesinden daha sonra öbür Türk boyları onlara Türkmenler adını vermişlerdir
Adını hanedana veren Selçuk Oğuzların Üçok dalından Dukak ’ın oğludur Oğuz ’un torunları olan Tuğrul ve Çağrı (Çakır) Baylar döneminde tarihte Selçuklular olarak bilinen Oğuzlar Horasan ’ı ele geçirmişler, Gazne İmparatoru Mesut ’u yenilgiye uğratarak 1040 ’ta Büyük Selçuk İmparatorluğu ’nu kurmuşlardır Tuğrul Beyin yeğeni Alparslan (10731072) Malazgirt ’te Bizans İmparatoru ’nun ordularını yenilgiye uğratarak (1071) Anadolu ’nun kapılarını Müslüman Türklere açmıştır
Anadolu Selçukluları:
Gazneliler Devletini yıkan Oğuzlar daha sonra Anadolu ’yu, Irak ’ı, Kafkasya ’nın güney ve İran ’ın kuzey kesimlerini egemenlikleri altına almışlardır Altıncı yüzyılda Göktürk İmparatorluğu ’nu kuran yükseklik olup İslam dininin Türkler aralarında yaygın duruma gelmesinden sonradan öteki Türk boyları onlara Türkmenler adını vermişlerdir Adını hanedana veren Selçuk Oğuzların Üçok dalından Dukak ’ın oğludur Oğuz ’un torunları olan Tuğrul ve Çağrı (Çakır) Beyler döneminde tarihte Selçuklular olarak bilinen Oğuzlar Horasan ’ı ele geçirmişler, Gazne İmparatoru Mesut ’u yenilgiye uğratarak 1040 ’ta Büyük Selçuk İmparatorluğu ’nu kurmuşlardır Tuğrul Bey ’in yeğeni Alparslan (10731072) Malazgirt ’te Bizans İmparatoru ’nun ordularını yenilgiye uğratarak (1071) Anadolu ’nun kapılarını Müslüman Türklere açmıştır
Beylikler Dönemi:
Anadolu Selçuklu Devleti ’nin on dördüncü asır başlarında çökmesinden (1308) sonradan on altıncı yüzyılın başlarına değin Anadolu ’da politik birlik dağılmış ve alan farklı alanlara yönlendirilmiş beyliklerin denetimi altına girmiştir Bu çerçevede, Beyşehir ’de Eşrefoğulları ve Hamidoğulları (1328), Balıkesir ve Bergama ’da Karesioğulları (1336), Denizli ’de İnançoğulları (1368) Isparta ve Antalya yörelerinde yine Hamidoğulları (1391), Okumuş ve İzmir yörelerinde Aydınoğulları (1405), Manisa ’da Saruhanoğulları (1410), Muğla ’da Menteşoğulları (1425), Kastamonu ’da Çandaroğulları (1461), Maraş ’ta Dulkadiroğulları (1521) ve Çukurova yöresinde Ramazanoğulları (1608) beylikleri kurulmuştur Daha sonraki dönemlerde bütün bu beylikleri ortadan kaldırarak Anadolu ’da politik birliği kuran Osmanoğulları ise Eskişehir, Bilecik ve Bursa çevrelerinde yaşamaktaydılar
öte taraftan Orta Anadolu ’da AnkaraAksaray çizgisinin doğusunda Erzurum ’a değin uzanan yörede 1336 ’ya dek İlhanlılar egemendiler İlhanlı Sultanı Ebu Said Bahadır Han ’ın ölümü (1338) üstüne ortaya çıkan çatışmalar Anadolu beyliklerine tam özgür yolunu açmış, İlhanlı kontrolü altındaki bölgelerde keza yeni Türk beylikleri de kurulmuştur Bunlardan biri KayseriSıvas yöresindeki Eretna ’da Uygur Türklerinin kurduğu Eretna beyliği idi Aynı biçimde, Türkmen Kadı Burhanettin Beyliği de bu yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış, Doğu Anadolu ’da Karakoyunlu ve Akkoyunlu boyları politik etkinliklerini arttırmaya başlamışlardır
On dördüncü yüzyılda batı Türklerinden oluşan Türkmenler İslam dünyasında eski politik egemenliklerini tekrar elde etme yoluna girmişlerdi Bunun bir sonucu olarak Türk dilinde ve kültüründe seri gelişmeler başlamış, Türkçe bilim ve yazında asıl dil olmuş, beylikler Türkçe'yi Devlet dili olarak benimsemişlerdir Tekrar bu dönemde yeni medreseler çözülmüş ve tıpta büyük ilerlemeler elde edilmiştir Gülşehrî, Nesimî (ölümü: 1404) ve Ahmedî (13351312) dönemin Türkçe'yi kullanan önemli ozanlarıdır Kentlerde, yerli gruplardan ve Türkmenlerden oluşan Türk toplulukları zanaatkârlar aralarında “Ahi adı bahşedilen loncalar kurmaya başlamışlar ve bunlar şehirsel yaşama öncülük eden birimler arasına girmişlerdir *