iltasyazilim
Yeni Üye
– Deneyimsiz Ocağı: Başlangıçta 1 Murat devrinde Gelibolu ’da kurulan, Osmanlı Devleti ’nde Yeniçeri Ocağı için başlıca askerlerin yetiştirildiği ve ilk eğitildikleri kurumdur
Acemi Oğlan: Kapıkulu Yaya Ocakları için okumayazma, bilim ve askerlik alanlarında 4 sene boyunca eğitilen Hristiyan kökenli devşirme öğrenci ve asker adayıdır
Ademi Merkeziyyet: Devlet merkezinin yetki ve gücünün azaltılıp, lokal yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını yani eyalet sistemini savunan siyasî bir görüştür Başka bir anlatımla; devletin eyaletlere, mahallî idarelere geniş mesuliyet ve yetki vererek yerinden yönetim ilkesini benimsemesini anlatır
Ağnam Bedeli: Kelime olarak ğanem Arapça ’da koyun, ağnam da koyunlar demektir Resmi Merâ, Ağnam Vergisi ya da Adeti Ağnam olarak da adlandırılan, Osmanlı ’da küçükbaş hayvan sayısı dek halktan alınan bir vergi türüdürBu aidat koyun yavruladıktan daha sonra ilkbahar aylarında toplanırdı Hayvanın sene her tarafında yavrusu, sütü ve yünü ile getireceği kazanç hesaplanır ve olabilecek hasılat üzerinden %10 Ağnam Bedeli toplanırdı Bu ücret türü oysa 1962 ’de kaldırılmıştır
Ahi ’lik: Birincil Türk esnaf kuruluşudur Ahi Arapça ’da kardeş demektir Kardeşler Topluluğu veya Teşkilatı olarak da anlaşılır Köylere kadar yayılan, yardımlaşma ve meslekî dayanışma temelli bu teşkilat, Horasan ’dan gelen Fütüvvet Teşkilatı ’nın Türkler tarafından geliştirilen Anadolu topraklarındaki uygulanış biçimidir Özellikle yardımlaşmayı ilke sayan, din ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya ast, ulusal toplum kurmayı gaye edinmiş dünya görüşünün hâkim olduğu bir kuruluştur
Arşın: Metre sisteminin 1931 yılındaki kabulüne kadar, Osmanlı Devleti ’nde kullanılan uzunluk ölçüsü birimi ve aletine bahşedilen isimdir Kullanıldıkları yerlere ve uzunluklara göre değişen bu ölçü biriminin en fazla tatbik alanları:
*Çarşı Arşını: Çarşıpazarda, alışverişlerde daha çok bez değer biçmek için kullanılırdı Bugünkü metre sistemine kadar 68 cm ’e eşit bir uzunluğa eşit gelirdi
*Yapı ve Mimari Arşını: Zirâı Mi ’mârî de denirdi Yapılarda kullanılan uzunluk ölçüsünü açıklama yapmak için kullanılırdı Ama bu arşının uzunluğu zamanla değişiklikler gösterdiği için 1841 yılında bugünkü metre sistemine tarafından 75,7738 cm ’e denk gelen bir standarda bağlanmıştır
Bedesten: Kelime anlamı ile Bezciler Çarşısı demektir Bezzâistân olarak söylenmeye başlanmış, daha sonra Bedesten olarak devam etmiştir Kumaş ve mücevher, porselen, silah gibi kıymetli eşyaların satıldığı kapalı çarşılardır İslam coğrafyasına özgü, çatısı kubbe biçiminde olan, içinde dükkânların olduğu, demir kapıları ile dış etkilere, yangınlara karşısında dirençli ve sağlam, taştan yapılmış bir değişiklik alışveriş merkezleridir Osmanlılar ’ın daha fazla 15 yy ’dan daha sonra inşâ ettikleri bedestenler günümüze değin ulaşmış ve birçoğu da halen faaliyetlerine devam etmektedir İstanbul Kapalıçarşı ’daki Bedesteni Atîk (Eski Bedesten) ve Bedesteni Cedid öteki adı ile Filika Bedesteni (Yeni Bedesten) ile Galata ’daki Galata Bedesteni misal olarak gösterilebilir
Osmanlı ticari hayatının çekirdeğini oluşturan ve iyi korunan bu yapılar aynı zamanda vatandaşların para ve kıymetli mallarını itimat ettiği bir nesil kasa işlevi de görürdü Emanete bırakılan kıymetli mallar ve paralar uzun zaman alınmaz, mirasçıları da çıkmazsa devlet hazinesine devredilir, hayır işlerinde kullanılırdı
Börk: Eskiden Türk erkeklerinin kullandığı başlığın genel adıdır Bir çeşit serpuş yani şapkadır Önceleri bitmiş hayvan postu ve deriden yapılan börkler, sonraları çoğunlukla keçe ve çuhadan yapılmıştır Osman Bey ’in kırmızı çuhadan yapılmış bir börk giydiği bilinmektedir Yıldırım Beyazıd döneminde ise ilk kez orduda kullanılmış ve Yeniçeri Ocağı ’nda rütbelere göre farklı alanlara yönlendirilmiş şekillerde börk takılması 1826 yılına değin devam etmiştir
Buhurluk: İçinde kokulu buhur (tütsü) yakılan madenî, porselen ya da seramikten yapılan kap Ateşlik kısmına kokulu ağaç parçaları ya da buhur çubukları konur, dumanın üzerindeki oyma işçiliği ile uyarı çeken deliklerinden çıkması sağlanırdı Saray, cami ve evlerde kullanılan buhurdanlarda, tütsü olarak en fazla filika ağacı, amber, tarçın ve limon kabuğu filika ağacı, günlük (sığla) ağacı kullanılırdı
Acemi Oğlan: Kapıkulu Yaya Ocakları için okumayazma, bilim ve askerlik alanlarında 4 sene boyunca eğitilen Hristiyan kökenli devşirme öğrenci ve asker adayıdır
Ademi Merkeziyyet: Devlet merkezinin yetki ve gücünün azaltılıp, lokal yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını yani eyalet sistemini savunan siyasî bir görüştür Başka bir anlatımla; devletin eyaletlere, mahallî idarelere geniş mesuliyet ve yetki vererek yerinden yönetim ilkesini benimsemesini anlatır
Ağnam Bedeli: Kelime olarak ğanem Arapça ’da koyun, ağnam da koyunlar demektir Resmi Merâ, Ağnam Vergisi ya da Adeti Ağnam olarak da adlandırılan, Osmanlı ’da küçükbaş hayvan sayısı dek halktan alınan bir vergi türüdürBu aidat koyun yavruladıktan daha sonra ilkbahar aylarında toplanırdı Hayvanın sene her tarafında yavrusu, sütü ve yünü ile getireceği kazanç hesaplanır ve olabilecek hasılat üzerinden %10 Ağnam Bedeli toplanırdı Bu ücret türü oysa 1962 ’de kaldırılmıştır
Ahi ’lik: Birincil Türk esnaf kuruluşudur Ahi Arapça ’da kardeş demektir Kardeşler Topluluğu veya Teşkilatı olarak da anlaşılır Köylere kadar yayılan, yardımlaşma ve meslekî dayanışma temelli bu teşkilat, Horasan ’dan gelen Fütüvvet Teşkilatı ’nın Türkler tarafından geliştirilen Anadolu topraklarındaki uygulanış biçimidir Özellikle yardımlaşmayı ilke sayan, din ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya ast, ulusal toplum kurmayı gaye edinmiş dünya görüşünün hâkim olduğu bir kuruluştur
Arşın: Metre sisteminin 1931 yılındaki kabulüne kadar, Osmanlı Devleti ’nde kullanılan uzunluk ölçüsü birimi ve aletine bahşedilen isimdir Kullanıldıkları yerlere ve uzunluklara göre değişen bu ölçü biriminin en fazla tatbik alanları:
*Çarşı Arşını: Çarşıpazarda, alışverişlerde daha çok bez değer biçmek için kullanılırdı Bugünkü metre sistemine kadar 68 cm ’e eşit bir uzunluğa eşit gelirdi
*Yapı ve Mimari Arşını: Zirâı Mi ’mârî de denirdi Yapılarda kullanılan uzunluk ölçüsünü açıklama yapmak için kullanılırdı Ama bu arşının uzunluğu zamanla değişiklikler gösterdiği için 1841 yılında bugünkü metre sistemine tarafından 75,7738 cm ’e denk gelen bir standarda bağlanmıştır
Bedesten: Kelime anlamı ile Bezciler Çarşısı demektir Bezzâistân olarak söylenmeye başlanmış, daha sonra Bedesten olarak devam etmiştir Kumaş ve mücevher, porselen, silah gibi kıymetli eşyaların satıldığı kapalı çarşılardır İslam coğrafyasına özgü, çatısı kubbe biçiminde olan, içinde dükkânların olduğu, demir kapıları ile dış etkilere, yangınlara karşısında dirençli ve sağlam, taştan yapılmış bir değişiklik alışveriş merkezleridir Osmanlılar ’ın daha fazla 15 yy ’dan daha sonra inşâ ettikleri bedestenler günümüze değin ulaşmış ve birçoğu da halen faaliyetlerine devam etmektedir İstanbul Kapalıçarşı ’daki Bedesteni Atîk (Eski Bedesten) ve Bedesteni Cedid öteki adı ile Filika Bedesteni (Yeni Bedesten) ile Galata ’daki Galata Bedesteni misal olarak gösterilebilir
Osmanlı ticari hayatının çekirdeğini oluşturan ve iyi korunan bu yapılar aynı zamanda vatandaşların para ve kıymetli mallarını itimat ettiği bir nesil kasa işlevi de görürdü Emanete bırakılan kıymetli mallar ve paralar uzun zaman alınmaz, mirasçıları da çıkmazsa devlet hazinesine devredilir, hayır işlerinde kullanılırdı
Börk: Eskiden Türk erkeklerinin kullandığı başlığın genel adıdır Bir çeşit serpuş yani şapkadır Önceleri bitmiş hayvan postu ve deriden yapılan börkler, sonraları çoğunlukla keçe ve çuhadan yapılmıştır Osman Bey ’in kırmızı çuhadan yapılmış bir börk giydiği bilinmektedir Yıldırım Beyazıd döneminde ise ilk kez orduda kullanılmış ve Yeniçeri Ocağı ’nda rütbelere göre farklı alanlara yönlendirilmiş şekillerde börk takılması 1826 yılına değin devam etmiştir
Buhurluk: İçinde kokulu buhur (tütsü) yakılan madenî, porselen ya da seramikten yapılan kap Ateşlik kısmına kokulu ağaç parçaları ya da buhur çubukları konur, dumanın üzerindeki oyma işçiliği ile uyarı çeken deliklerinden çıkması sağlanırdı Saray, cami ve evlerde kullanılan buhurdanlarda, tütsü olarak en fazla filika ağacı, amber, tarçın ve limon kabuğu filika ağacı, günlük (sığla) ağacı kullanılırdı