Osteoporoz, vücudumuzdaki kemiklerin mineral (kalsiyum) içeriğinin azalması sonucu sertliklerinin azalıp, kemiklerin zayıflaması ve süngerimsi hal alması ile kolayca kırılabilir duruma gelmesi olarak tanımlanır .Osteoporoz tüm iskeletimizi etkileyen sistemik bir hastalıktır. Osteoporoz ortalama yaşam süresinin uzaması ile günümüz de en sık görülen hastalıklardan biri haline geldi. Osteoporoz, daha çok kadınların maruz kaldığı bir hastalık olarak bilinse de erkekleri de etkileyen önemli bir sağlık problemidir.
Kemikler yapım ve yıkım faaliyetleri ile sürekli kendini yenileyen dokulardır. Yaş ilerledikçe kemik yıkımı kemik yapımından daha fazla olur ve kemik kütlesi azalır. Kadınlarda östrojen hormonu kemik yıkımını önlemektedir. Menopoz ile birlikte bu hormon azaldığından kemik yıkımı artar ve böylece menopoz sonrası kemik kitlesi azalır. Çocuk ve genç erişkinlerde ise yeterli kalsiyum alamama ve güneş ışınlarına yeteri kadar maruz kalamama kemik kitlesinde azalmaya neden olur . Ayrıca yaşla birlikte kemik kalitesi de bozulur. Yaş ilerledikçe kemik kalitesinin bozulması ne olursa olsun kırık riskini artırmaktadır.Aşırı alkol ve kafein tüketimi kortikosteroidli ilaç kullanımı ,tiroid tedavisi için uzun süreli ilaç kullanımı osteoporoz riskini artırmaktadır. Erken menapoz ya da cerrahi olarak gelişen erken yaşta menapoz da osteoporoz açısından hastanın yakın incelenmesi gerekmektedir. Osteoporoz kemiklerin kolay kırılabilir hale gelmesine yol açar . Özellikle kalça ve omurların kolaylıkla kırılmasına neden olur .Ayrıca boyun kısalmasına kamburlaşmaya , sırt ağrılarına neden olur.
Kadınların menopoz yaşı olarak kabul edilen 45-50 yaşlarında mutlaka 1 kez kemik yoğunluğu ölçümü yaptırması gereklidir. Risk faktörleri değerlendirildikten sonra bu ölçümlerin ne sıklıkta tekrarlanacağına karar verilir. Genellikle tercih 1 yıldan yana olsa da 2 yılda bir tekrarlamakta oldukça yaygındır. Aslında ilk yıl ve daha sonra ki yıllarda elde edilen sonuçlar kaç yılda bir tekrarlanması gerektiğini ortaya koyar.
Osteoporoz tedavisinde amaç; kırıkların önlenmesi, kemik mineral yoğunluğunun korunması ve hatta artırılması ,kırığa ve duruş bozukluğuna bağlı şikayetlerle mücadele ve günlük aktivitelerin maksimuma çıkarılarak düzenli spor yaparak yaşam kalitesinin arttırılması olmalıdır. Osteoporoz tedavisinde geçmiş yıllarda ilk olarak hormon tedavisi düşünülse de artık bunun yerine bifosfonatlar , SERM'ler ,kalsitonin,parat hormon…. Tercih edilmektedir. Tedavide mutlaka kemiğin yapı taşı olan kalsiyumun ve kalsiyumun emilimini arttırmak için D vitamininin yer alması gerekiyor.