Yumurtalık kanseri diğer adıyla over kanseri teşhis edilmesi zor olan kadın hastalıklar arasında yer alır. Genel olarak hastalık ileri bir seviyedeyken teşhis edilir. Bu nedenle de yumurtalık kanseri tedavisi oldukça zordur. İlerlemeden teşhis edildiği durumlarda ise hastalar çok daha şanslıdır ve iyileşme oranı çok daha yüksektir. Ailesinde yumurtalık ya da meme kanseri olan kadınlarda ve ailesel kalıtım söz konusu olabilir, yumurtlamayı artıran ilaçlar kullananlarda ve hiç gebe kalmamış kadınlarda over kanseri olma riski yüksektir. Daha çok menopoz sonrası dönemde ortaya çıkan yumurtalık kanserinde 65 yaş üstü bireyler, aşırı şişman (obezite hastaları) ve polikistik over sendromlu hastalar yüksek risk grubunda yer alırlar.
Belirtileri nelerdir?
Over kanserinin henüz yeni olduğu safhalarda belli belirsiz ve geçici şikayetlere neden olması nedeniyle genellikle hastalar tarafından önemsenmez. Daha ileri safhalarda tümörün büyümesi ve kalın bağırsak üstüne baskı yapması kabızlık ya da ishal gibi şikayetlere yol açar. Karın ağrısı ve şişliği, dolgunluk hissi, bulantı kusma, gaz ve bacak ağrısı gibi diğer şikayetlerde görülür. Erken evre yumurtalık kanseri nadiren herhangi bir semptoma sebep olur. İleri evre yumurtalık kanseri daha yaygın olan iyi huylu durumlarda görülen az sayıda ve spesifik olmayan semptomlara sebep olduğundan iyi huylu bu durumlarla karıştırılabilir.
Yumurtalık kanserinin bulguları ve belirtileri aşağıdakileri içerebilir:
Karın şişkinliği veya şişliği
Yemek yerken çabuk doyma hissi
Kilo kaybı
Pelvis bölgesinde rahatsızlık
Bağırsak hareketlerinde kabızlık gibi değişiklikler
Sık idrara çıkma ihtiyacı
Risk faktörleri nelerdir?
Erken yasta adet görmeye başlama, geç yasta menopoza girme, hiç hamile kalmama, polikistik over sendromu ve sigara kullanımı gibi çeşitli faktörler vardır.
Riskinizi artıracak bazı faktörler aşağıdaki gibidir:
Yaş: Yumurtalık kanseri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir ancak 50-60 yaş arasındaki kadınlarda en sık görülür.
Kalıtsal gen mutasyonu: Yumurtalık kanserlerinin küçük bir kısmı kalıtsal bir gen mutasyonundan kaynaklanır. Yumurtalık kanseri riskini artırdığı bilinen genler meme kanseri geni 1 (BRCA1) ve meme kanseri geni 2 (BRCA2) olarak adlandırılır. Bu genler orijinal olarak birden fazla meme kanseri vakalı ailelerde tespit edilmiştir, ki isimlerini de buradan almışlardır, ancak bu mutasyonları olan kadınların yumurtalık kanseri riski de önemli derecede yüksektir.
Kolon kanseri ile bağlantılı olan Lynch sendromuna neden olan gen mutasyonları, kadınlarda yumurtalık kanseri riskini de artırır.
Östrojen hormonu replasman tedavisi: özellikle uzun süreli kullanımda ve büyük dozlarda.
Adetin başladığı ve bittiği yaş: 12 yaşından önce adet görmeye başladıysanız veya 52 yaşından sonra menopoza girdiyseniz veya her ikisi de varsa yumurtalık kanseri riskiniz daha yüksek olabilir.
Hiç hamile kalmama,
Doğurganlık tedavisi,
Sigara kullanımı,
Polikistik over sendromu.
Teşhis nasıl konulur?
Over kanserine genellikle ileri evrelerde tanı konulur. Ancak yıllık jinekolojik muayene yaptıran kadınlarda erken evrede yakalama ihtimali vardır. Over kanseri hücreleri tarafından üretilen bir protein olan CA125 kandan bakılabilir ve yüksek seviyeleri over tümörünü belirleyebilir. Bunun yanında vajinadan ya da karından yapılan ultrason ya da tomografi tetkikleriyle de overdeki anormallikleri saptamak mümkün olabilir. Ancak over kanseri tanısının tam olarak konması için tek yol biyopsidir, bu da doktorun tümörden aldığı örneğin patolojik olarak mikroskop altında incelenmesi ile yapılır.
Yumurtalık Kanseri Tedavisi nasıl yapılır?
Yumurtalık kanseri cerrahi olarak tedavi edilir. Karın içindeki dokulardan örnek alınarak kanserli bölgeler belirlenmeye çalışılır. Hastalığın tüm aşamalarında cerrahi müdahalede bulunulabilir. Cerrahi müdahale sonrası kemoterapi uygulanır. Eğer kanserli kitle büyümüşse kitlenin çıkarılması diğer organlarada zarar verebileceği için kanserli kitle hemen alınamaz. Ameliyat öncesinde kemoterapi ile kitle küçültülmeye çalışılır. Küçülmeden sonra kanserli kitle ve dokular cerrahi müdahaleyle alınır.
Yumurtalık kanseri ameliyatında kanserin yayıldığı bütün doku ve organların alınması hedeflenir. Ameliyat, genel olarak her iki yumurtalık, tüpler, rahim ve çevresindeki lenf düğümleri ve omentum olarak bilinen karın yağ dokusu katmanıninda alınmasını içerecek şekilde kapsamlı olarak yapılır. Geride hiç kanserli doku bırakılmaması amaçlanır. Eğer tümör büyük oranda çıkarılırsa kemoterapi daha etkili olabilir. Böylelikle yumurtalık kanseri hastasının tedaviye yanıt verme olasılığı ve de hayatta kalma şansı artar. Ameliyatın yeterli ve uygun şartlarda yapılması ve uzmanlar tarafından yapılması çok önemlidir.
Ameliyat sonrası hastalığın vücutta başka bir organa sıçrayıp sıçramadığı kontrol edilir. Eğer kanserli hücreler yayılmamış durumdaysa yumurtalık kanseri ameliyatı sonrası kemoterapiye gerek kalmayabilir. Ama eğer bir yayılma belirtisi varsa, ameliyat sonrası kemoterapi ya da radyoterapi uygulanmalıdır. Kemoterapi yada radyoterapi hastalığın gelişmesine bağlı olarak 6 ya da 8 kür olarak uygulanır. Hastalığın tedavisinde yeni yöntemler de uygulanmaktadır. Hedefe yönelik ajanlar ile de uygulama yapılabilir. Kür olasılığı arttırılmaya çalışılır. Eger hasta genc ve gebelik planliyorsa ameliyat sırasında rahim korunmaya çalışılır. Rahime ve karşı yumurtalığa hastalık sıçramadan hastalığın tedavi edilmesi amaçlanır.