Öğretmen maaşları, bakanlığın tüm ikazlarına karşın ‘arkadan dolaşarak’ yapılan artırımlar, velilerin isyanları ve mecburiyetler… Son günlerin en çok konuşulan ‘özel okul’ başlıklı bahisleri oldu bunlar. Özel okullar evvelden öğrencilere yakalattığı muvaffakiyetler, yaptığı farklılıklarla gündeme gelirken yeni tartışma bahisleri bunlar. Artık sizlere özel okullar ile ilgili bir bilgilendirme evrakı açıyoruz. 3 gün sürecek ‘Özel Okul Dosyası’nda birinci günün konusu öğretmen maaşları… Yarın; fiyat artışlarındaki ‘arkadan dolaşmalar!’, öteki gün de vellilerin isyanları sizlerle olacak.
İşte isyanlarla, mecburiyetlerle ve adaletsizlikle dolu maaş konusundaki tüm gerçekler
Son olarak Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Kurucusu Enver Yücel ile komedyen Kaan Sekban ortasında toplumsal medyada yaşanan ‘asgari fiyatlı öğretmen’ tartışması aslında birtakım şeylerin herkes tarafından da öğrenilmesine sebebiyet veren olay oldu.
Komedyen Kaan Sekban, “Velilerden dünyanın parasını alan bi kurumun öğretmenlere bunu reva görmesi kabul edilemez” dedi. ‘Yanıt’ Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Lideri Enver Yücel’den geldi: “Zekanı geliştirici faaliyetlerde bulunmanı öneririm.” Öğretmenler, maaşlarının ekran imgelerini paylaşınca Yücel geri adım atmak zorunda kaldı ve minimum fiyatlı öğretmenler bulunduğunu kabul etti.
Peki hakikaten bu türlü mi? Velilerinden yalnızca bir çocuk için on binlerce hatta yüzbinlerce lira para alan özel okullar minimum fiyatla öğretmen mi çalıştırıyor?
Evet motamot de bu halde. Her özel okulda her öğretmen olağan ki taban fiyat almıyor lakin taban fiyatla çalıştırılan ya da minimum fiyatın 200-300 lira üzerinde maaşlarla çalıştırılan onlarca öğretmen var.
Bu öğretmen genelde yeni mezun olanlar ya da ‘branş öğretmeni’ olarak isimlendirilen vücut eğitimi, fotoğraf, müzik vb branşlarda misyon alanlar olur.
Özel okullarda öğretmenlerin işleri biraz farklıdır. Derse girerler, ders sonrası o dersin içeriklerini online sisteme geçirirler, ‘danışmanlık’ ya da ‘öğrenci koçluğu’ yaptıkları için veli aramaları yaparlar ve doğal ki ‘bazı’ velilerin saat farketmeksizin yaptığı artık taciz boyutuna geçen telefon aramalarına maruz kalırlar.
Bu ortada ‘derse girerler’ dediğimizde 3-5-10-15 saat üzere düşünmeyin, ‘masraftan kısmak’ ismine genelde bu branşlarda tek öğretmen olduğundan haftada (en fazla 40 saat olabilir) 30-40 saat derse girdikten sonra bunu yapıyorlar.
Kafasında oturtamayanlar için şu halde özetleyeyim: 40 saat derse girmek demek; Pazartesi sabah 09:00’da derse başlayıp cuma akşamı 17:00’de bitirmektir, günde 50 dakika yemek ortası ve teneffüs hariç…
Tabii bir de ‘öğretmenlik dışı faaliyetlerde çalışmaya zorlanmaları da cabası…
Nedir bu faaliyetler? Örneğin; okul bir AVM’de alan kiraladı ve tanıtım yapmak için stant kuracak hem de cumartesi - pazar günü. O standın başında en az bir öğretmen olur.
Öğretmenlerin bunlara itiraz etme hakları yok. ‘Hayır ben öğretmenim, reklam çalışmalarında olmam’ deme lüksü yok, derse de gelecek yıl mukavelesi yenilenmez!
Şimdi tüm bu anlattıklarımı sohbet ettiğimiz, faal olarak özel okullarda misyonlarına devam eden öğretmenlerin ağzından da duymak ister misiniz? (Tabii ki bu öğretmenler faal olarak misyonlarına devam ettikleri için isimleri her vakit bizde gizli olacak…)
İlk öğretmenimiz M.S.C. Kendisi üstte bahsettiğimiz ‘branş’ öğretmenlerinden biri. Türkiye’nin en esaslı özel okullarından birinin bir şubesinde misyon yapıyor. Kendisinin misyon aldığı birinci özel okul, 4 yıldır da birebir kurumda. İşte M.S.C’nin maaş bahislerinde anlattıkları:
“Üniversiteden mezun oldum, sonrasında ailemin yaşadığı şehire döndüm, iş aradım ve kentteki 3 özel okuldan birine girdim. Ben başlarken minimum fiyat 2300 TL civarındaydı. Birinci deneyimim de olduğu için bu maaşla çalışmaya başladım. Branşımda okuldaki tek öğretmendim (ki hala da öyleyim) ortadan geçen vakitlerde alışılmış ki deneyimler kazandım, artık eskiye nazaran daha kıdemli öğretmenim lakin bu durum maaşıma bir türlü yansımıyor. Aralık ayında hükümet taban fiyatı ne açıklarsa benim maaşım da o oluyor. Okulda öteki branşlarda misyon alan arkadaşlarımın maaşlarını da biliyorum, herkes konuşur bunu ortasında. Benim maaşımın 2 katı hatta daha fazlası alanlar da var (genelde emekli, kentte tanınan ilkokul sınıf öğretmenleri olur bunlar, sınıfları her yıl tam kapasite dolu olduğu için) lakin ben her vakit minimum fiyatta kalıyorum. Haftalık ders saatim 36… Aslında yasal hudut 40. Alışılmış dersle bitmiyor iş. 36 saat ders, online çalışmalar, veli aramaları, öğrenci koçluğu, hafta sonu dış saha çalışması varsa misyon, 23 Nisan, 19 Mayıs üzere özel bir gün varsa gece geç saatlere kadar süren ‘mesai ücretsiz’ hazırlık çalışmaları… He derseniz ki ‘bu maaşa yapılır mı bu’ diye. Ne yapalım. Buradan ayrılsam başka 2 özel okulda durum bundan çok daha berbat, mecburen de bunlara katlanıyoruz. Düşük maaş, bitmeyen mobbingler, velilere karşı her vakit kibar ve alttan alma zorunluluğu… Umarım bu haberden sonra birileri bizim sesimizi duyar.”
İkinci öğretmenimiz; Ş.Z. Kendisi olağanda sözel bir dersin öğretmeni fakat ‘okul idari kararı’ ile branş derslerinden birinde misyon alıyor. İşte Ş.Z.’nin anlattıkları:
“Aslında bu sene maaş konusunda en umutlu olduğum yıldı. Minimum fiyat hayli yükseldi, ben de az değil 14 yıllık öğretmenim, velilere de kayıt fiyatlarında inanılmaz artışlar yaptılar, bize de hoş artış yaparlar diye düşündük de o iş o denli olmadı. Benim maaşım minimum fiyattan 500 TL fazla. 3 yıldır bu okuldayım, birinci girerken minimum fiyattan 500 TL fazlasına başladık, sağolsunlar istikrarlarını hiç bozmadılar! Benim dersine girdiğim öğrencinin ailesi çocuğu için yalnızca 1 yıllığına ‘yan masraflar hariç’ 90.000 - 100.000 TL ödüyor fakat benim maaşım bu düzeyde. Bahis okuldaki kayıt fiyatlarına geldiğinde “Biz çok kaliteli eğitim veren bir kurumuz, bu eğitimin karşılığı da bu paralar olmalı” diyorlar ancak husus öğretmen maaşına gelince tık yok. Bu söylediklerimi ne olur kimse yanlış anlamasın, aşağılamak, yermek için söylemiyorum, çok büyük hürmet duyuyorum ancak; kapıdaki güvenlik arkadaş ile çay getiren ablamızla ben 14 yıllık öğretmen birebir maaşı alıyoruz. Bu işte bir karşıtlık yok mu sizce de? Hem de kendi branşımda çalışmıyorum. Kişilik olarak daha etkin olduğum için ‘idarenin kararıyla’ diğer dersin öğretmenliği yaptırılıyor bana. E başta bi itiraz eder üzere oldum ancak karşımda ‘hocam karar böyle’ halini görünce işsiz kalmamak ismine mecbur kabul ettim. Özel okulda olay yalnızca öğretmenlikle de bitmez. Daima mobbbinge maruz kalırsın, senin misyonun olmamasına karşın ‘kayıt’ çalışması yapmak zorundasın, cumartesi pazar günü okul dış alanda reklam maksatlı bir çalışma yapacaksa ve sana misyon verildiyse yapmak ‘zorundasın’. Yani istersen yapma! Çabucak hakkında tutanak tutulur, okul idaresinin o anki ruh haline nazaran ya tutanak sebebiyle tazminatsız kovulursun, ya da sene sonunda mukavelen yenilenmez. Tüm bunları yaşıyoruz ve ailemizi çocuklarımızı geçindirmek zorunda olmamız sebebiyle katlanıyoruz. Bakalım bu sistem ne vakte kadar bu türlü sürecek, bakanlığın yüzde 65 artırım ihtarına karşın yüzde 200’lere varan artışlar yapan idarelerimiz bizi ne vakit insan olarak görmeye başlayacak yaşayıp göreceğiz.”
İşte olayların kahramanlarından dinlediklerimiz bunlar. Örnekleri sayısız formda arttırabiliriz. Aslında bu olayda husus tam da şu: ‘Adaletsizlik’
İnsanların kabul edemediği bahis da tam olarak bu. Yanında birlikte çalıştığı öbür branştaki arkadaşı taban fiyatın 1,5-2 katı maaşlar alırken kendisinin tahminen de daha fazla mesai harcayıp minimum fiyatla çalışması onların isyanı.
Bu kelamları söyleyen öğretmenler Türkiye’nin sayılı zincir özel okullarının farklı şubelerinde misyon alan isimler. Bunlar bu durumları yaşarken bir de bir tık küçük düzeydeki özel okulları da düşünmek ister misiniz?
Çalışmaktan öbür dermanları olmadığı için okulun her kuralını kabul etmek zorunda bırakılan, resmiyette maaşı minimum fiyattan gösterilen ancak para hesabına yattıktan sonra muhakkak bir meblağı hesabından alıp okul muhasebesine geri getiren, maaşı taban fiyattan fazla olsa bile asgariden üstünü zarf içinde elden alan bu sebeple de sigortası minimum fiyattan yatan öğretmenler de var.
Bakalım bu mevzu hakkında bir inceleme bir düzenleme gelecek mi? Tüm bunlara ses çıkaranlar olacak mı?
Özel Okul Belgesinde YARIN:
Özel Okul Fiyatlarındaki ‘Ali Cengiz’ Oyunu…
Bakanlığın %65 sınırlamasına karşın velilere yansıtılan %yüzde 250-300’lere varan fiyat artışları…