Yine kitapları, turkuleri, bayraklarıyla geldiler,
dalga dalga aydınlık oldular,
yuruduler karanlığın ustune
Meydanları zaptettiler yine
Beyazıt'ta şehit duşen
silkinip kalktı kabrinden,
ve elinde bir guneş gibi taşıyıp yarasını
yıktı Şahmeran'ın mağarasını
Daha gun o gun değil, derlenip durulmesin bayraklar
Dinleyin, duyduğunuz cakalların ulumasıdır
Safları sıklaştırın cocuklar,
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hurriyet kavgasıdır
Nazım Hikmet RAN
YAŞAMAYA DAİR
1
Yaşamak şakaya gelmez,
buyuk bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve otesinde hicbir şey beklemeden,
yani butun işin gucun yaşamak olacak
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, oylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gozluklerin,
beyaz gomleğinle bir laboratuvarda
insanlar icin olebileceksin,
hem de yuzunu bile gormediğin insanlar icin,
hem de hic kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en guzel en gercek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde
Yani, oylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de oyle cocuklara falan kalır diye değil,
olmekten korktuğun halde olume inanmadığın icin,
yaşamak yanı ağır bastığından
1947
2
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var
Duymamak mumkun değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de guleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini
Diyelim ki, dovuşulmeye deşer bir şeyler icin,
diyelim ki, cephedeyiz
Daha orda ilk hucumda, daha o gun
yuzukoyun kapaklanıp olmek de mumkun
Tuhaf bir hıncla bileceğiz bunu,
fakat yine de cıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca surecek olan savaşın sonunu
Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun acılmasına demir kapının
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve ruzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hic olunmeyecekmiş gibi yaşanacak
1948
3
Bu dunya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dunyamız
Bu dunya soğuyacak gunun birinde,
hatta bir buz yığını
yahut olu bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta ucsuz bucaksız
Şimdiden cekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden
Boylesine sevilecek bu dunya
Yaşadımdiyebilmen icin