pargalı ibrahim paşa nasıl öldürüldü
Makbul İbrahim Paşa'nın ölümüyle ilgili öyle fazla niçin öne sürülmektedir Avusturya'yla 1533 yılında yapılan barışma görüşmeleri sırasında elçilere devletin kudretinden bahsettikten daha sonra kendi gücünü şöyle vurgulamıştır:
Bu büyük devleti idare eden benim; her ne yaparsam, üretilmiş olarak kalır, zira bütün kudret benim elimdedir; memuriyetleri ben veririm, eyaletleri ben tevzi ederim; verdiğim verilmiş, reddettiğim reddedilmiştir Büyük padişah bir şey ihsan etmek istediği yahut ihsan ettiği süre bile eğer ben onun kararını tasdik etmeyecek olursam, gayri vaki gibi kalır; çünkü her şey; harb, sulh, servet, kuvvet benim elimdedir
Bu sözlerle İbrahim Paşa'nın iktidar hırsının hangi boyutlara ulaştığı anlaşılmaktadır Paşa bilhassa Irakeyn Seferi sırasında padişahtan kendisini soğutmaya başlamıştır Defterdar İskender Çelebi'yi idam ettirmesinin padişahı ondan soğutan nedenlerden birisi olduğu düşünülür Ayrıca İbrahim Paşa ile ilgili kendisine armağan olarak gönderilen Kur'anları kabul etmediği, Hristiyanlık inancını taşıdığı, eşiyle ilgilenmediği, bir takım cinayetleri sakladığı ve Doğu seferleri esnasında boşuna harcamalar yaptığı söylentileri yayılmıştı
Pek fazla tarihçi, yabancı elçilerin İbrahim Paşa ’yla görüşmelerine ilişkin hazırladıkları raporlarından yola çıkarak onun iktidar hırsıyla böylece çok kararı kendi başına buyruk verdiği savında bulunmaktadır böylece, 1536 yılında gücünden kaygılanan Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile öldürüldüğü iddia edilmektedir Keza Makbul İbrahim Paşa'nın Hürrem Sultan'ın oğlu olmayan Şehzade Mustafa'yı desteklemesinden dolayı ölümünde Hürrem Sultan'ın da büyük bir rol oynadığı söylenti edilir
İbrahim Paşa, Fransızlara verilecek olan kapitülasyonlarla ilgili çalışmalarını yürütürken, 1415 Mart gecesi iftar için saraya gösteri edildi İftardan sonra dört dilsiz cellat tarafından boğuldu Daha önce Makbul olarak anılırken, ölümünden daha sonra Maktul olarak anıldı İbrahim Paşa'nın ölümüyle Fransızlara verilecek olan kapitülasyon antlaşması kroki halinde kaldı ve yürürlüğe girmedi *
Makbul İbrahim Paşa'nın ölümüyle ilgili öyle fazla niçin öne sürülmektedir Avusturya'yla 1533 yılında yapılan barışma görüşmeleri sırasında elçilere devletin kudretinden bahsettikten daha sonra kendi gücünü şöyle vurgulamıştır:
Bu büyük devleti idare eden benim; her ne yaparsam, üretilmiş olarak kalır, zira bütün kudret benim elimdedir; memuriyetleri ben veririm, eyaletleri ben tevzi ederim; verdiğim verilmiş, reddettiğim reddedilmiştir Büyük padişah bir şey ihsan etmek istediği yahut ihsan ettiği süre bile eğer ben onun kararını tasdik etmeyecek olursam, gayri vaki gibi kalır; çünkü her şey; harb, sulh, servet, kuvvet benim elimdedir
Bu sözlerle İbrahim Paşa'nın iktidar hırsının hangi boyutlara ulaştığı anlaşılmaktadır Paşa bilhassa Irakeyn Seferi sırasında padişahtan kendisini soğutmaya başlamıştır Defterdar İskender Çelebi'yi idam ettirmesinin padişahı ondan soğutan nedenlerden birisi olduğu düşünülür Ayrıca İbrahim Paşa ile ilgili kendisine armağan olarak gönderilen Kur'anları kabul etmediği, Hristiyanlık inancını taşıdığı, eşiyle ilgilenmediği, bir takım cinayetleri sakladığı ve Doğu seferleri esnasında boşuna harcamalar yaptığı söylentileri yayılmıştı
Pek fazla tarihçi, yabancı elçilerin İbrahim Paşa ’yla görüşmelerine ilişkin hazırladıkları raporlarından yola çıkarak onun iktidar hırsıyla böylece çok kararı kendi başına buyruk verdiği savında bulunmaktadır böylece, 1536 yılında gücünden kaygılanan Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile öldürüldüğü iddia edilmektedir Keza Makbul İbrahim Paşa'nın Hürrem Sultan'ın oğlu olmayan Şehzade Mustafa'yı desteklemesinden dolayı ölümünde Hürrem Sultan'ın da büyük bir rol oynadığı söylenti edilir
İbrahim Paşa, Fransızlara verilecek olan kapitülasyonlarla ilgili çalışmalarını yürütürken, 1415 Mart gecesi iftar için saraya gösteri edildi İftardan sonra dört dilsiz cellat tarafından boğuldu Daha önce Makbul olarak anılırken, ölümünden daha sonra Maktul olarak anıldı İbrahim Paşa'nın ölümüyle Fransızlara verilecek olan kapitülasyon antlaşması kroki halinde kaldı ve yürürlüğe girmedi *