Direksiyon pratiğine sahip olmanız ve ehliyet sahibi olmanız ile birlikte artık bir şoför olarak trafikte yerinizi alabilirsiniz. Fakat şoförlük süreci içerisinde her şeye alışsanız dahi en zor alışılan süreç, aracın park edilmesidir. İşte bu sıkıntıya karşılık olarak yakın geçmişte araçlarda önemli bir teknoloji kapsamında park sensörü geliştirilmiştir.
Park sensörü özellikle acemi şoförler için kurtarıcı nitelikte bir teknoloji olmak ile birlikte aracın dış kasasının ve özellikle arka bölge aksamlarının kaza faktörlerinden korunmasına büyük bir katkı sağlamaktadır. Bu faydanın elde edilebilmesi açısından da park sensörü için bir tanım yapılırsa; araba dışında bulunan her cismi algılama yeteneğine sahip olan ve bu algılama ile birlikte sürücüye gönderdiği sinyaller sayesinde uyarı gerçekleştiren mekanizmadır, denilebilir.
Park Sensörü Nasıl Bulunmuştur?
Aslında bu sensör bildiğimiz üzere çok yeni bir teknoloji değil çok daha uzun yıllar öncesinde keşfi gerçekleştirilmiş bir teknolojidir. Çünkü ilk olarak 1970'li yıllarda ortaya çıkarılmış ve bugünküne göre çok daha basit bir mekanizma ile kullanılmaya başlanmıştır. Sonraki yıllarda park sensörü teknolojisi giderek gelişmiştir ve 1983 yılında Dr. Tony Heyes tarafından bu sistem için patent alınmıştır.
Park sensörleri günümüze kadar birçok farklı marka tarafından yeni teknolojiler ile geliştirilmiş, araçlarda dahili ve harici olarak kullanılmaya başlamıştır. Otomotiv piyasasında bu sistemin ilk kullanımı ise Toyota Corolla modellerinde 1982 yılında görülmüştür. Bu araç modelinde park sensörleri 6 yıl boyunca ultrasonik yapı ile kullanılmıştır. Keza günümüzde de elektromanyetik veya ultrasonik olarak iki çeşit sensör yapısı bulunmaktadır. Peki ön ve arka park sensörleri nasıl devreye girer?
Park Sensörü Çalışma Prensibi ve Çeşitleri
Ultrasonik Park Sensörü Nedir ve Nasıl Çalışır
Ultrasonik sensörler, gelişmiş bir teknoloji ile birlikte günümüze kadar ulaşmış yapıları sayesinde ilk noktadan itibaren bahsedildiği şekilde özellikle acemi şoförler için büyük bir avantaj sağlamaktadır. Günümüzde halen araçlarda kullanılan ultrasonik park sensörü bir dedektör yapısına sahip olarak, aracın özellikle arka kısmındaki yakın noktada bulunan cisimlerin tespit edilmesini sağlar.
Ultrasonik park dedektörleri sayesinde bir sonar yapısı elde edilirken, insan kulağının duyamayacağı 20.000 Hz üzerinde bir akustik ses yayılır. Bu sesler sayesinde çarpan cismin sağladığı ses yansımasından gelen geri dönüş hızı göz önüne alınarak, cismin bulunduğu nokta hesaplanır. Bu sisteme göre de sürücüye geri dönüş sinyali için çarpma ihtimali bulunabilecek cismin mesafesi, uzaklık ve yakınlığa göre belirlenirken, sürücüye aktarılan ses buna göre artar ve azalır.
Ultrasonik park sensörü geliştirilirken temel çalışma prensibi olarak yarasalardan yararlanılmıştır. Çünkü bilindiği üzere yarasalar farklı cisimlerin ve avlarının yerini ses dalgaları ile tespit ederler. Bu sistemde arka noktada bulunan sensörler aracın geri vitesi ile bağlantılıdır ve başka bir vitese geçiş yapıldığında sensör etkisini kaybeder. Aracın ön kısmında sensör bulunması ile birlikte de bu sensörler manuel şekilde aktif edilebilir.
Ultrasonik park sensörü araç tamponuna uygun yuvalar içerisinde montaj edildikten sonra kullanılabilir. Sistem hem şeffaf hem yansıma yapan yüzeylerde etkili olurken, ses sinyalleri konusunda avantajlı bir yapıya sahiptir. Ancak ses yansıması gerçekleştirdiği cisimler küçüldükçe ses dalgaları ulaşmayabilir. Özellikle en az 40 cm yaklaşım ile karşıdaki cisim tespit edilmektedir.
Elektromanyetik Park Sensörü Nasıl Çalışır?
Daha yeni bir teknoloji olarak elektromanyetik park sensörü çalışma prensibi şöyledir; tamponda bir elektromanyetik alan oluşturur ve cismin bulunduğu noktayı tespit eder. Cisme gönderdiği radyo dalgaları ile birlikte geri dönen radyo dalgaları sayesinde bir analiz oluşturur ve bu analiz ile birlikte araç kullanıcısına sinyaller gönderir. Aralıklı bir şekilde gelen bu sinyaller, cisme yaklaştıkça artar ve cisimden uzaklaştıkça azalır. Bu sayede sürücü cisme yaklaşıp yaklaşmadığını tespit eder.
1992 yılında patenti alınan elektromanyetik park sensörleri pratik bir şekilde araç tamponunun iç tarafında montaj edildikten sonra kullanılmaktadır. Bu sensörler kolaylıkla montaj edilirken, tamponun sökülmesi ile araca yerleştirilir. Dış kısımdan görünmemek ile birlikte estetik dezavantaj sağlamamaktadır. Sensör, cisme 40 cm kala sinyaller verilmeye başlarken, 10 cm mesafeye kadar sinyaller devam eder.
Elektromanyetik park sensörü 0,8 metre mesafeden itibaren algılama gerçekleştiremez. Özellikle bazı sistemlerde araç hareket halinde olmadığı sürece park sensörü algılama gerçekleştirmez. Bazı sürücüler tarafından da yağmurlu havalarda doğru çalışma sergilemediği ifade edilmektedir.
Ön Park ve Sensörü Nasıl Devreye Girer? Nasıl Çalışır
Bu sorusunun cevabını yazımızda vermeye çalıştık. Ön veya arka park sensörlerinin çalışma prensibi sensörlere dayanır. Sensörler aracın neresine takılırsa o bölüm cisme yaklaştığında sesli uyarı ile kesik kesik veya sürekli olarak öter. Sizde park sorunu yaşıyorsanız aracınıza park sensörü taktırabilir