bilgiliadam
Yeni Üye
Performans Odevi Engelliler
engelli bireyler proje odevi
Performans Odevi Engelliler
5378 Sayılı OZURLULER KANUNU
Ozurlu: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini ceşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve gunluk gereksinimlerini karşılama guclukleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyac duyan kiş
WHO Dunya sağlık orgutunce yapılan engelli tanımı
Ozurluluk kavramına Dunya Sağlık Orgutu, Birleşmiş Milletler ve ILO tarafından farklı bakış acılarından yaklaşılmaktadırDunya Sağlık Orgutu, ozurluluk kavramı hakkında aşağıdaki gibi hastalık sonuclarına dayanan, sağlık yonune ağırlık veren bir tanımlama ve sınıflama yapmıştır:
Noksanlık (Impairment): Sağlık bakımından noksanlık psikolojik, anatomik veya fiziksel yapı ve fonksiyonlardaki bir noksanlığı veya dengesizliği ifade eder
Ozurluluk (Disability): Sağlık alanında sakatlık bir noksanlık sonucu meydana gelen ve normal sayılabilecek bir insana oranla bir işi yapabilme yeteneğinin kaybedilmesi ve kısıtlanması durumunu ifade eder
Maluliyet (Handicap): Sağlık alanında maluliyet bir noksanlık veya sakatlık sonucunda, belirli bir kişide meydana gelen ve o kişinin yaş, cinsiyet, sosyal ve kulturel durumuna gore normal sayılabilecek faaliyette bulunma yeteneğini onleyen ve sınırlayan dezavantajlı bir durumu ifade eder
Sağlık yalnız hastalık ve ozurluluğun olmaması değil, aynı zamanda bedensel, ruhsal ve toplumsal yonden tam bir iyilik durumudur Ozurluluk ise bedensel, zihinsel ve ruhsal ozelliklerinden belirli bir oranda ve surekli olarak fonksiyon ve goruntu kaybına neden olan organ yokluğu veya bozukluğu sonucu kişinin normal yaşam gereklerine uyamama durumudur Bu durumdaki kişiye ozurlu denilmektedir
Mutluer, 1997, s:10
Gunumuz Turkiye'sinde engellilerin toplumla butunleşme yonunde yoğun sorunlar icinde yaşadıkları bilinmektedir Sorunu adlandırmadan başlayan ve yaşamın pek cok alanına yayılan bu sorunlar engelli bireylerin icinde yaşadıkları toplumla işlevsel bir butunluk icinde yaşamalarını gucleştirmektedir Surekli sorunlarla boğuşan onlara anlamlı cozumler uretemeyen bireyler kendilerini mutsuz hissedeceklerdir Bu da temel bir insan hakkı olan bireyin kendisini gercekleştirme hakkını ortadan kaldıran duşuk yaşam kalitesi demektir
Engellilik Nedir, Engelli Kime Denir?
Yalnız bizim dilimizde değil diğer bircok dilde de engelli ve engellilik anlamına gelen birden fazla sozcuk bulunmaktadır Orneğin Turkce'de genel duzeyde engelli ozurlu sakat sozcukleri aslında aralarında anlam fakları olduğu halde aynı anlama gelmek uzere kullanılmaktadır Genelde tum engelliler icin yaşanan bu karmaşa belirli engelli kumeleri icin de gecerlidir Orneğin kor ama gorme engelli gorme ozurlu az goren vb Bu sozcukler değişik anlamlar taşıdıkları gibi yer yer aynı anlama gelmek uzere de kullanılabilmektedirler Bu da bir zihin karışıklığı yaratabilmektedir Adlandırmadaki bu farklar zaman zaman oyle cok tartışmaya neden olmaktadır ki bu tartışmalar gercek sorunların onune bile gecebilmektedir Engellinin kim engelliliğin de ne olduğu acık bir bicimde ortaya konmayınca engellilere yonelik geliştirilecek politikaların yasaların ve hizmetlerin kapsamı da belirsizleşmektedir Bu belirsizlik de uygulamada pek cok sorunun ortaya cıkmasına neden olmaktadır Adlandırmadaki karmaşa ve tanım gucluğu engellinin kendisini anlatmasını ve diğerlerinin de onları kolayca anlamasını zorlaştırmaktadır
Engellilerin yaşadığı bir başka sorun da kendileri ile ilgili sağlıklı istatistiklerin olmayışı İlk defa son İki nufus sayımında engellilerin belirlenmesine yonelik bir soru sorulmuş bunlardan ilkinden sağlıklı bir sonuc elde edilememiştir Son nufus sayımında engellilere ilişkin kimi durumlar daha ayrıntılı sorularla soruşturulmasına karşın kamuoyuna henuz bir sonuc acıklanmamıştır Sayım sonucunda ortaya cıkacak cok onemli bilgilere dayanarak bircok şeyi konuşabilmek ve pek cok hizmeti planlayıp programlayabilmek sanırım cok daha kolay olacaktır
Engelliliğin her zaman her yerde gecerli olculerle tanımını yapmak bir hayli guctur Bu yuzden olsa gerek alanyazında (literaturde) cok değişik tanımları vardır Birleşmiş Milletler Sakat Haklan Bildirgesinde Kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri (bedensel ya da sonradan olma) her hangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar(3) sakat olarak tanımlanmaktadır Engelli sozcuğu genelde hareket yeteneği sınırlanmış bireyi cağrıştırmaktadır Hareket yeteneğini sınırlayan nedenler ise doğuştan getirilen doğum sırasında karşılaşılan ya da sonradan yaşanan bir hastalık veya kaza sonucu ortaya cıkan bir işlev bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir Hareket yeteneğinin kısıtlı olması başlı başına bir engellilik midir? Eğer oyle ise hepimizin yapamadığı beceremediği bir iş ya da eylem yok mudur yaşamda? Engellilik gunluk yaşama katılmayı engelleyen fiziksel işlevlerdeki bir sınırlılık hali olarak değerlendirilmelidir Gercekte onemli olan bazı işlevlerin yerine getirilmesinde karşı karşıya kalman bir fiziksel sınırlılığın olması değil bunları kompanseedecek destek sistemlerinden yoksun kalmaktır Eğer bir gozlukle var olan gorme yetersizliğinizi rahatlıkla giderebiliyor ve işlerinizi gorebiliyorsanız bir sorununuz yok; ancak geri kalmış bir koyde ya da yorede bu gozluğe ulaşamıyorsanız ciddi bir sorunla karşı karşıyasınız demektir O halde engellilik coğu zaman değişken bir konudur Başka bir deyişle nerede ve nasıl karşılaşacağınıza bağlı olarak sonucları değişen bir durumdur
Bireyin fiziksel işlevlerindeki bozukluk ve bunların hareket yeteneğinde yarattığı eksiklik ve gucluk onu toplumun diğer bireylerinden farklı kılar Bu farklılık engellilerin yaşadığı ayrımcılığın da asıl nedenidir Bilindiği gibi her turlu ayrımcılığın temelinde farklı olmak yani alışılmamış ozellikleresahip olmak vardır Fiziksel işlevlerdeki bozukluklar ve bunların hareket yeteneği uzerinde yarattığı sınırlamalar bireyi toplumdan uzaklaştırır Toplumsal destek sistemlerinin yetersizliği toplumun dışlayıcı tutum ve davranışları da engelli bireyin topluma eşit bireyler olarak katılmasını onler
Engelliliğin Oluşmasını Onlenebilir mi?
Birleşmiş Milletler Genel Kurul'unun 20 Aralık 1993 tarihinde yapılan 48 toplantısında 4896 sayılı kararla kabul edilen Sakatlar İcin Fırsat Eşitliği Konusunda Standart Kurallar(yazının bundan sonraki bolumlerinde yalnızca 'Standart Kurallar' diye gececektir) engellilerin topluma eşit katılımları icin bazı on koşullardan soz etmektedir: Bunlar bilinclendirme tıbbi bakım rehabilitasyon ve yardım hizmetleridir (4) Eşit katılım icin on koşullar arasında sayılan tıbbi bakım (Kural 2) engelliliğin onlenmesi ile ilgili hukumler icermektedir Engelliliğe neden olabilecek durumların ortaya cıkartılması değerlendirilmesi ve bunların giderilmesi konularında etkili programlar onerilmektedir Bu programlar yoluyla engelliliğe neden olan etkenlerden korunmak bu etkenleri azaltmak ya da yok etmek olanaklı olabilecektir Soz konusu programlara engellilerin ailelerinin ve ilgili kuruluşların katılımı buyuk onem taşımaktadır Engelliliğin onlenebilmesi icin erken tanı ilk yardım erken mudahale erken bakım ve koruma onemlidir Ayrıca sağlık personelinin yetiştirilmesi sağlık alt yapısının ve sağlık sigortasının engellileri de icerecek şekilde geliştirilmesi ve tum topluma yaygınlaştırılması bu acıdan onemli konulardır
Bir toplumda engellilerin varlığı onların toplumla butunleşme gereksinimini ve sorununu ortaya cıkarmaktadır Bu ise oldukca zor ve karmaşık bir surectir Oysa engellilik onlenebilirse en azından sayıları cok daha aza indirilebilirse engellilerin topluma kazandırılması konusu gunumuzdeki boyutlarda bir sorun olmaktan cıkacaktır
Engelliliğin nedenleri dikkatle incelenirse bunların cok onemli bir bolumunun kacınılabilir onlenebilir nedenler olduğu gorulecektir Engellilik genelde kaynağına ve sebeplerine gore değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır Kaynağına gore sınıflandırıldığında doğuştan gelen engellilik nedenleri arasında bir takım genetik nedenler akraba evliliği gebelik sırasında annenin karşılaştığı travmalar hastalıklar ilac kullanımı ışına maruz kalmak annenin alkol ve madde bağımlısı olması kotu beslenmesi gibi nedenler gorulmektedir Sayılan tum bu nedenler kacınılmaz onlenemez durumlar değildir Tıp bilimince gercekleştirilen araştırmalarla genetik nedenlerin bile en azından bir kısmı onceden bilinebilmektedir
Doğum sırasında ve sonrasında 'kazanılanengelliliğe gelince kotu ve yetersiz koşullarda gercekleştirilen doğumlar travmalar yanlış uygulamalar vb akla gelmektedir
Doğum sonrasında karşılaşılan olaylar arasında ise iş kazaları ev kazaları trafik kazaları savaşlar teror olayları endustriyel kazalar deprem ve benzeri yıkım olayları buyuk sanayi kazaları vb temel engellilik nedenleri arasındadır Bunların buyuk coğunluğunun da onlenebilir nitelikte nedenler olduğu anlaşılmaktadır O halde engellilik bir kader değildir Gerekli onlemler alındığında bilincli bir toplum yaratıldığında engellilik buyuk oranda onlenebilir Bunun icin insana her şeyin ustunde değer veren bir anlayışın toplumda benimsenip yerleştirilmesi gerekir Bu nedenle engelli sorunlarına eğilirken ısrarla uzerinde durulması gereken konu engelliliğin oluşmasını onlemek olmalıdır
Engellilerin Toplumla Butunleşmelerinin Onundeki Engeller Nelerdir?
Yoksulluk
Engellilerin genel olarak toplumla butunleşmesinin onundeki engellerden birisi ve belki de en onemlisi yoksulluktur Yapılan araştırmalar dunyanın her yerinde engellilerin cok buyuk coğunluğunun toplumun yoksul kesimlerinden geldiğini ve yoksulluk icinde yaşadıklarını gostermektedir Bu belirleme gelişmişendustrileşmiş ulkeler icin de gecerlidir Kuşkusuz bu gercek bizim gibi gelişmekte olan ulkelerde cok daha carpıcı ve dramatik yonleriyle yaşanmaktadır Yukarda sayılan engellilik nedenleri coğunlukla yoksul kesimler arasında gecerlilik kazanmaktadır Ayrıca engellilik işsizliğin de başlıca nedenleri arasında sayıldığı (11) icin bu iki olgu arasında bir neden sonuc bağlantısı bulunduğu soylenebilir Demek ki engellilerin topluma kazandırılmalarının onundeki en ciddi sorunlardan birisi icinden geldikleri sosyoekonomik kesimin bir butun olarak yaşadığı yoksulluk sorunugelir dağılımı sorunudur Doğaldır ki yoksul kesimler arasından gelen engelliler yoksulluğu ureten başka sebeplerle de bir arada yaşadıkları icin onlar icin yoksulluk adeta bir kısır donguye donuşmektedir Bu onların toplumla butunleşmelerinin onundeki en ciddi engeldir Standart Kurallar (Kural 8) engellilerin sosyal guvenlik kapsamında korunmalarını ve onlara yeterli duzeyde gelir desteği sağlanmasını ongormektedir Bu konuda engellilere yonelik ayrımcı uygulamalar onlenecektir Engellilerin koruyucu aile uygulaması icinde bakılması icin bakıcı ailelerin sosyal guvenlik kapsamına alınarak desteklenmesi on gorulmektedir Engellilerin kendi kendilerine yeterli olabilmesi icin meslek edindirilmeleri ve işe yerleştirilmeleri onemle vurgulanmaktadır Asıl olan engelli de olsa her bireyin topluma calışarak uretken bir birey olarak katılmasıdır
Eğitim
Engellilerin toplumla butunleşmesinin onundeki bir diğer engel de eğitim konusunda karşılaştıkları sorunlardır Tum ulkelerde eğitim sistemi oncelikle nufusun engelli olmayan kesimi icin planlanıp uygulanmaktadır Boylece daha en baştan eğitim sistemi engellileri dışlayan bir anlayışa sahip olmakta; daha sonra da engellileri eğitim sistemiyle butunleştirecek ceşitli programlar geliştirilmeye calışılmaktadır Aslında bilincli ya da bilincsiz gelişen bu dışlayıcı tavır diğer konular icin de soylenebilir Bir yandan ceşitli konularda engellileri dışlayan surec devam ederken bir yandan da onları toplumla butunleştirme cabası ne yazık ki birbiriyle celişen iki surec olduğu icin cok da başarılı olamamaktadır Engellilerin eğitimi ile ilgili programların farklı oluşu bu ayrımın nedeni olarak gosterilebilmektedir Oysa bu yalnızca engelliler icin değil her insanın eğitiminde gecerli bir durumdur Cağdaş eğitim anlayışında eğitimin odağında engelli olsun olmasın insan insanın ozellikleri ve gereksinimleri yer alır
Standart Kurallara gore (kural 6) engelliler de diğer bireyler gibi ilk orta ve yuksekoğrenim olanaklarından yararlanacaklardır Zorunlu eğitim herkes gibi engellileri de kapsayacaktır En cok ihmal edilen konulardan biri de engelli cocukların okul oncesi eğitimidir Ayrıca yetişkin engelliler icin orgun ve yaygın eğitim olanakları da son derece sınırlıdır Bu nedenle oncelikle eğitim alt yapısının nitelik ve nicelik olarak geliştirilmesi ve engellilerin gereksinimlerini karşılayacak bir duzeye eriştirilmesi gerekir Engellilerin eğitiminde sorumluluk alacak meslek elemanlarının (ozel eğitimci rehber danışman sosyal hizmet uzmanı) yeterli sayıda ve donanımda yetiştirilmeleri gerekir ote yandan eğitim kurumlarının engellilerin de varlığını hesaba katacak fiziksel duzenlemelere sahip olması bu kurumlara kolay ulaşım icin gerekli onlemlerin alınması engellilerin ozel eğitimi icin gerekli ders aracgereclerinin hazırlanması gibi konular engellilerin toplumla butunleşmeleri onundeki ciddi engeller olarak yaşanmaktadır Engellilerin engel durumlarını hesaba katacak ozel olcme değerlendirme yontemlerinin geliştirilmesi gereklidir
Mufredat programları engel turleri ve dereceleri ile engellilerin kişisel ozellikleri ve gereksinimleri de dikkate alınacak şekilde esnek hazırlanmalıdır Engellilerin eğitiminde gorevli meslek elemanlarının meslekhizmet ici eğitimlerine de gereken onem verilmelidir Engellilerin eğitiminde cağdaş bir yaklaşım olarak kabul edilen kaynaştırılmış eğitimgerekli alt yapı eksiklikleri giderilerek yaygın bir şekilde uygulanmalıdır
Universitelerin engellilerle ilgili eğitim veren bolumlerinde Oncu araştırma ve uygulamalar desteklenmeli engellilerle ilgili uygulama araştırma merkezlerikurulması teşvik edilmelidir İlgili kurumlar arasında bilgi ve deneyim paylaşımı amacıyla işbirliği ve eşgudum sağlayıcı calışmalara ağırlık verilmelidir
Engelliler eğitim sisteminin dışında kalıp eğitilemeyince bu durum pek cok başka sorunu da beraberinde getirmektedir İnsan yaşamında bazı sorunlar bazı konular vardır ki gerek pek cok sorunun uretilmesinde gerekse pek cok sorunun cozumunde adeta bir anahtar rolu oynamaktadır Eğitim de onlardan birisidir O nedenle engellilerin eğitim sorunlarına gerekli onem ve ağırlık verilmelidir Ulkemizde engellilerin % 97'sinin eğitim olanaklarından yoksun kaldığı ileri surulmektedir (15) Bu da sorunun bizdeki boyutu hakkında yeterince fikir vermektedir Bu eğitim oranıyla engellilerin sorunlarını cozmek onları topluma kazandırmak toplumla butunleştirmek olanaklı değildir
Ulaşım Fiziksel Cevre ve Konut
Engellilerin topluma katılmalarının onundeki en buyuk engellerden biri de ulaşım fiziksel cevre ve konut sorunudur Engellilerin icinde yaşadıkları fiziksel cevre sahip oldukları fiziksel işlev bozukluklarıyetersizlikleri ve bunun yol actığı sınırlamalar yuzunden buyuk onem taşımaktadır Eğitim konusunda belirttiğimiz gibi toplumu tasarlarken bir toplum modeli ortaya koyarken icinde yaşanılan fiziksel cevreyi de o toplumun icinde yaşayan herkesi duşunerek tasarlamak gerekir Yaşanılan konuttan tum kamusal yaşam alanlarına ve ulaşım araclarına kadar tum cevresel unsurların engellilerin ozellikleri ve gereksinimleri dikkate alınarak tasarlanmadığı bir gercektir Yollar kaldırımlar kamu binaları parklar ve bahceler okullar icinde yaşanılan konutlar ulaşım aracları ve bunun gibi daha bir cok fiziksel cevre unsuru engellilerin topluma katılmasının onunde ciddi birer engel oluşturmaktadır Boylece sahip olduğu engeli nedeniyle hareket yeteneği sınırlanmış insanların bu ve benzeri sebeplerle yaşadıkları sınırlama daha da pekişmektedir Bunun anlamı Hareket yeteneği sınırlanan bireyin toplumsal yaşamdan dışlanmasıdır Oysa butun bunlar engellilerin topluma katılmasını toplumla butunleşmesini kolaylaştıracak bir bicimde tasarlanabilir ve geliştirilebilir (9)
Standart Kuralların eşit katılım icin hedef sectiği alanlardan ilki ulaşılabilme(kural 5) konusudur Bu anlamda fiziksel cevre koşullarının engellilerin yaşamını kolaylaştıracak şekilde duzenlenmesi eşit katılım acısından yaşamsal değerde kabul edilmektedir Fiziksel cevrenin yapılandırılmasında sorumlu kişi ve kuruluşların engelli kişiler konusunda bilgili bilincli ve duyarlı davranmaları sağlanmalıdır Bu amacla fiziksel cevrenin tasarlanması ve yapılandırılması sureclerinde engellilerin ailelerinin ve orgutlerinin katılımı konusu buyuk onem taşımaktadır
Rehabilitasyon
Rehabilitasyon ve aracgerec gereksiniminin yeterince karşılanamaması da engellilerin toplumla butunleştirilmesinin onundeki en buyuk engellerden birisidir Bilindiği gibi rehabilitasyon cok genel olarak yitirilen bir yeteneğin yeniden kazandırılması yerine başka bir yeteneğin 'ikame edilmesi(1; 7) demektir Her hangi bir sebeple engelli hale gelen birey onceden var olan işini artık yapamıyorsa ya o işi yapabilmek icin yeniden yeteneklendirilmesi rehabilite edilmesigerekmektedir ya da bu İşi yapmak artık olanaklı değilse yapabileceği yeni bir iş icin beceri kazanması (eğitilmesi) gerekmektedir Boyle bir rehabilitasyon surecinden gecmemiş olan birey topluma ve icinde yaşadığı aileye yuk olmaktan kurtulamayacaktır Engellilerin engelleriyle bağlantılı bir eğitim ve rehabilitasyon olanağından yararlanması onları toplumsal yaşamla butunleştiren en onemli etkendir Oysa bu gun ulkelerin gelişmişlik duzeylerine gore az cok fark etse de engellilerin ezici bir coğunluğu bu olanaklardan yararlanamamaktadır
Standart kurallara gore (Kural 3) engelliler icin geliştirilecek rehabilitasyon programlarına katılım konusunda da eşitlik ilkesi en onemli rehber durumundadır Programlar engellilerin ailelerinin ve orgutlenmelerinin katılımı ile geliştirilmeli; nitelik ve nicelik yonden engellilerin gereksinimlerini karşılayacak yeterlikte olmasına ozen gosterilmelidir Eşitlik ilkesi gereği birden cok ozuru bulunanlar ihmal edilmemelidir Rehabilitasyon programının kapsamında eğitim danışmanlık bireysel kapasitenin arttırılması değerlendirme rehberlik gibi konular yer almaktadır Hedef kitlesi ise engellilerin yanı sıra aileleri ilgili kuruluşların calışanları toplum ilgili meslek elemanları ve medya yer almaktadır
Uygulanan rehabilitasyon programlarının değerlendirilmesinde engellilerin ailelerinin ve orgutlerinin goruşlerine Onem verilmelidir
Ayrıca her engel kumesinde yer alan bireylerin gereksinim duydukları kimi arac gerecler vardır ki bunlar engelliler icin son derece onemlidir yaşamlarının adeta bir parcası gibidir Bu arac gerecler engellinin hareket yeteneğini artırıcı ozelliklere sahiptir Bu da toplumla daha cok butunleşme demektir Yoksulluk ve işsizliğin en yaygın olduğu toplumsal kesimin engelliler olduğu duşunulurse ozellikle sosyal guvenlik ve sosyal refah hizmetlerinin yetersiz olduğu ulkelerde engellinin bu tip arac gereclere kolaylıkla ulaşması beklenemez Az Once verilen ornekte olduğu gibi belirli oranda gorme engeli olan bir insanın bir gozluk desteği ile bu sorununu cozulecekse ya da yurume gucluğu ceken bir insana sağladığınız bir aracla (bir koltuk değneği veya tekerlekli sandalye ile) onun hayatı onemli olcude kolaylaşacaksa boylece engelli karşı karşıya olduğu sınırlanmanın kısıtlılığın dışına cıkabilecekse bu onun İcin vazgecilmez bir şeydir Bu sağlanamadığında engellinin topluma katılmasının onunde ciddi bir engel oluşmuş demektir
Engellilerin onurlu bir yaşam surebilmeleri icin kendi kendilerine yeten bireyler olmalarının onemine değinilmişti Bu bağlamda kamusal yardımlardan yararlanmak konusunda tam bir eşitlik olmalıdır Engellilere gereksinim duydukları araclar ucretsiz ya da cok ucuza verilmelidir Engellilerin gereksinim duydukları ozel aracların geliştirilmesi konusunda ARGE araştırmalarının desteklenmesi aracların uretimi ve ithalinde kolaylıklar sağlanması gerekir En onemlisi engellilerin bu araclara kolaylıkla ulaşabilir olması sağlanmalıdır Bu aracların uretimi ve dağıtımında tum engel kumelerinin ve her engelli bireyin gereksinimleri ozel olarak dikkate alınmalıdır Engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmak uzere tasarlanmış bu araclar onların toplumsal yaşama katılmalarını maksimize edecektir
Engellinin Aile Yaşamı Ozel Yaşamı
Topluma katılma toplumla butunleşme konusunda bir başka gucluk de engellinin aile yaşamı oze! yaşamıyla ilgili olarak ortaya cıkmaktadır Fiziksel işlevlerindeki bozulma ya da bazı eksiklikler nedeniyle engellinin hareket yeteneği sınırlanınca bu onun ozel yaşamına da bazı kısıtlamalar getirmektedir Hatta sosyal hizmet kurumlarda surekli bakım ve koruma altında olan engelliler icin adeta ozel yaşam yok denebilecek kadar azdır Engelliye ait bir mekanın yokluğu ve kimi etkinliklerin (cinsel yaşam gibi) yasaklanması (13) gibi pek cok sınırlama ozel yaşamı ortadan kaldırmaktadır Ayrıca engellilerin evlenmeleri ve aile kurmaları da diğer insanlara oranla daha guctur; bu da onların toplumla butunleşmelerini onemli olcude engellemektedir (2)
Gerek aile ortamında gerekse kurum yaşamında olsun engelliler ozel bakım ve gereksinim kumesi oldukları icin ya da başka zorlayıcı sebeplerle daha cok ihmal istismar kurbanı olmaktadırlar
Standart Kurallara gore devletler (Kural 9) engellilerin aile yaşamına tam olarak katılmalarını desteklemek durumundadır Her konuda olduğu gibi bu konuda da ayrımcı uygulamalar olmaması icin caba harcanması gerekmektedir Evlilik aile yaşamı ve cinsellik gibi konularda engellilere yonelik olumsuz onyargıların değiştirilmesi gerekmektedir
engelli bireyler proje odevi
Performans Odevi Engelliler
5378 Sayılı OZURLULER KANUNU
Ozurlu: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini ceşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve gunluk gereksinimlerini karşılama guclukleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyac duyan kiş
WHO Dunya sağlık orgutunce yapılan engelli tanımı
Ozurluluk kavramına Dunya Sağlık Orgutu, Birleşmiş Milletler ve ILO tarafından farklı bakış acılarından yaklaşılmaktadırDunya Sağlık Orgutu, ozurluluk kavramı hakkında aşağıdaki gibi hastalık sonuclarına dayanan, sağlık yonune ağırlık veren bir tanımlama ve sınıflama yapmıştır:
Noksanlık (Impairment): Sağlık bakımından noksanlık psikolojik, anatomik veya fiziksel yapı ve fonksiyonlardaki bir noksanlığı veya dengesizliği ifade eder
Ozurluluk (Disability): Sağlık alanında sakatlık bir noksanlık sonucu meydana gelen ve normal sayılabilecek bir insana oranla bir işi yapabilme yeteneğinin kaybedilmesi ve kısıtlanması durumunu ifade eder
Maluliyet (Handicap): Sağlık alanında maluliyet bir noksanlık veya sakatlık sonucunda, belirli bir kişide meydana gelen ve o kişinin yaş, cinsiyet, sosyal ve kulturel durumuna gore normal sayılabilecek faaliyette bulunma yeteneğini onleyen ve sınırlayan dezavantajlı bir durumu ifade eder
Sağlık yalnız hastalık ve ozurluluğun olmaması değil, aynı zamanda bedensel, ruhsal ve toplumsal yonden tam bir iyilik durumudur Ozurluluk ise bedensel, zihinsel ve ruhsal ozelliklerinden belirli bir oranda ve surekli olarak fonksiyon ve goruntu kaybına neden olan organ yokluğu veya bozukluğu sonucu kişinin normal yaşam gereklerine uyamama durumudur Bu durumdaki kişiye ozurlu denilmektedir
Mutluer, 1997, s:10
Gunumuz Turkiye'sinde engellilerin toplumla butunleşme yonunde yoğun sorunlar icinde yaşadıkları bilinmektedir Sorunu adlandırmadan başlayan ve yaşamın pek cok alanına yayılan bu sorunlar engelli bireylerin icinde yaşadıkları toplumla işlevsel bir butunluk icinde yaşamalarını gucleştirmektedir Surekli sorunlarla boğuşan onlara anlamlı cozumler uretemeyen bireyler kendilerini mutsuz hissedeceklerdir Bu da temel bir insan hakkı olan bireyin kendisini gercekleştirme hakkını ortadan kaldıran duşuk yaşam kalitesi demektir
Engellilik Nedir, Engelli Kime Denir?
Yalnız bizim dilimizde değil diğer bircok dilde de engelli ve engellilik anlamına gelen birden fazla sozcuk bulunmaktadır Orneğin Turkce'de genel duzeyde engelli ozurlu sakat sozcukleri aslında aralarında anlam fakları olduğu halde aynı anlama gelmek uzere kullanılmaktadır Genelde tum engelliler icin yaşanan bu karmaşa belirli engelli kumeleri icin de gecerlidir Orneğin kor ama gorme engelli gorme ozurlu az goren vb Bu sozcukler değişik anlamlar taşıdıkları gibi yer yer aynı anlama gelmek uzere de kullanılabilmektedirler Bu da bir zihin karışıklığı yaratabilmektedir Adlandırmadaki bu farklar zaman zaman oyle cok tartışmaya neden olmaktadır ki bu tartışmalar gercek sorunların onune bile gecebilmektedir Engellinin kim engelliliğin de ne olduğu acık bir bicimde ortaya konmayınca engellilere yonelik geliştirilecek politikaların yasaların ve hizmetlerin kapsamı da belirsizleşmektedir Bu belirsizlik de uygulamada pek cok sorunun ortaya cıkmasına neden olmaktadır Adlandırmadaki karmaşa ve tanım gucluğu engellinin kendisini anlatmasını ve diğerlerinin de onları kolayca anlamasını zorlaştırmaktadır
Engellilerin yaşadığı bir başka sorun da kendileri ile ilgili sağlıklı istatistiklerin olmayışı İlk defa son İki nufus sayımında engellilerin belirlenmesine yonelik bir soru sorulmuş bunlardan ilkinden sağlıklı bir sonuc elde edilememiştir Son nufus sayımında engellilere ilişkin kimi durumlar daha ayrıntılı sorularla soruşturulmasına karşın kamuoyuna henuz bir sonuc acıklanmamıştır Sayım sonucunda ortaya cıkacak cok onemli bilgilere dayanarak bircok şeyi konuşabilmek ve pek cok hizmeti planlayıp programlayabilmek sanırım cok daha kolay olacaktır
Engelliliğin her zaman her yerde gecerli olculerle tanımını yapmak bir hayli guctur Bu yuzden olsa gerek alanyazında (literaturde) cok değişik tanımları vardır Birleşmiş Milletler Sakat Haklan Bildirgesinde Kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri (bedensel ya da sonradan olma) her hangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar(3) sakat olarak tanımlanmaktadır Engelli sozcuğu genelde hareket yeteneği sınırlanmış bireyi cağrıştırmaktadır Hareket yeteneğini sınırlayan nedenler ise doğuştan getirilen doğum sırasında karşılaşılan ya da sonradan yaşanan bir hastalık veya kaza sonucu ortaya cıkan bir işlev bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir Hareket yeteneğinin kısıtlı olması başlı başına bir engellilik midir? Eğer oyle ise hepimizin yapamadığı beceremediği bir iş ya da eylem yok mudur yaşamda? Engellilik gunluk yaşama katılmayı engelleyen fiziksel işlevlerdeki bir sınırlılık hali olarak değerlendirilmelidir Gercekte onemli olan bazı işlevlerin yerine getirilmesinde karşı karşıya kalman bir fiziksel sınırlılığın olması değil bunları kompanseedecek destek sistemlerinden yoksun kalmaktır Eğer bir gozlukle var olan gorme yetersizliğinizi rahatlıkla giderebiliyor ve işlerinizi gorebiliyorsanız bir sorununuz yok; ancak geri kalmış bir koyde ya da yorede bu gozluğe ulaşamıyorsanız ciddi bir sorunla karşı karşıyasınız demektir O halde engellilik coğu zaman değişken bir konudur Başka bir deyişle nerede ve nasıl karşılaşacağınıza bağlı olarak sonucları değişen bir durumdur
Bireyin fiziksel işlevlerindeki bozukluk ve bunların hareket yeteneğinde yarattığı eksiklik ve gucluk onu toplumun diğer bireylerinden farklı kılar Bu farklılık engellilerin yaşadığı ayrımcılığın da asıl nedenidir Bilindiği gibi her turlu ayrımcılığın temelinde farklı olmak yani alışılmamış ozellikleresahip olmak vardır Fiziksel işlevlerdeki bozukluklar ve bunların hareket yeteneği uzerinde yarattığı sınırlamalar bireyi toplumdan uzaklaştırır Toplumsal destek sistemlerinin yetersizliği toplumun dışlayıcı tutum ve davranışları da engelli bireyin topluma eşit bireyler olarak katılmasını onler
Engelliliğin Oluşmasını Onlenebilir mi?
Birleşmiş Milletler Genel Kurul'unun 20 Aralık 1993 tarihinde yapılan 48 toplantısında 4896 sayılı kararla kabul edilen Sakatlar İcin Fırsat Eşitliği Konusunda Standart Kurallar(yazının bundan sonraki bolumlerinde yalnızca 'Standart Kurallar' diye gececektir) engellilerin topluma eşit katılımları icin bazı on koşullardan soz etmektedir: Bunlar bilinclendirme tıbbi bakım rehabilitasyon ve yardım hizmetleridir (4) Eşit katılım icin on koşullar arasında sayılan tıbbi bakım (Kural 2) engelliliğin onlenmesi ile ilgili hukumler icermektedir Engelliliğe neden olabilecek durumların ortaya cıkartılması değerlendirilmesi ve bunların giderilmesi konularında etkili programlar onerilmektedir Bu programlar yoluyla engelliliğe neden olan etkenlerden korunmak bu etkenleri azaltmak ya da yok etmek olanaklı olabilecektir Soz konusu programlara engellilerin ailelerinin ve ilgili kuruluşların katılımı buyuk onem taşımaktadır Engelliliğin onlenebilmesi icin erken tanı ilk yardım erken mudahale erken bakım ve koruma onemlidir Ayrıca sağlık personelinin yetiştirilmesi sağlık alt yapısının ve sağlık sigortasının engellileri de icerecek şekilde geliştirilmesi ve tum topluma yaygınlaştırılması bu acıdan onemli konulardır
Bir toplumda engellilerin varlığı onların toplumla butunleşme gereksinimini ve sorununu ortaya cıkarmaktadır Bu ise oldukca zor ve karmaşık bir surectir Oysa engellilik onlenebilirse en azından sayıları cok daha aza indirilebilirse engellilerin topluma kazandırılması konusu gunumuzdeki boyutlarda bir sorun olmaktan cıkacaktır
Engelliliğin nedenleri dikkatle incelenirse bunların cok onemli bir bolumunun kacınılabilir onlenebilir nedenler olduğu gorulecektir Engellilik genelde kaynağına ve sebeplerine gore değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır Kaynağına gore sınıflandırıldığında doğuştan gelen engellilik nedenleri arasında bir takım genetik nedenler akraba evliliği gebelik sırasında annenin karşılaştığı travmalar hastalıklar ilac kullanımı ışına maruz kalmak annenin alkol ve madde bağımlısı olması kotu beslenmesi gibi nedenler gorulmektedir Sayılan tum bu nedenler kacınılmaz onlenemez durumlar değildir Tıp bilimince gercekleştirilen araştırmalarla genetik nedenlerin bile en azından bir kısmı onceden bilinebilmektedir
Doğum sırasında ve sonrasında 'kazanılanengelliliğe gelince kotu ve yetersiz koşullarda gercekleştirilen doğumlar travmalar yanlış uygulamalar vb akla gelmektedir
Doğum sonrasında karşılaşılan olaylar arasında ise iş kazaları ev kazaları trafik kazaları savaşlar teror olayları endustriyel kazalar deprem ve benzeri yıkım olayları buyuk sanayi kazaları vb temel engellilik nedenleri arasındadır Bunların buyuk coğunluğunun da onlenebilir nitelikte nedenler olduğu anlaşılmaktadır O halde engellilik bir kader değildir Gerekli onlemler alındığında bilincli bir toplum yaratıldığında engellilik buyuk oranda onlenebilir Bunun icin insana her şeyin ustunde değer veren bir anlayışın toplumda benimsenip yerleştirilmesi gerekir Bu nedenle engelli sorunlarına eğilirken ısrarla uzerinde durulması gereken konu engelliliğin oluşmasını onlemek olmalıdır
Engellilerin Toplumla Butunleşmelerinin Onundeki Engeller Nelerdir?
Yoksulluk
Engellilerin genel olarak toplumla butunleşmesinin onundeki engellerden birisi ve belki de en onemlisi yoksulluktur Yapılan araştırmalar dunyanın her yerinde engellilerin cok buyuk coğunluğunun toplumun yoksul kesimlerinden geldiğini ve yoksulluk icinde yaşadıklarını gostermektedir Bu belirleme gelişmişendustrileşmiş ulkeler icin de gecerlidir Kuşkusuz bu gercek bizim gibi gelişmekte olan ulkelerde cok daha carpıcı ve dramatik yonleriyle yaşanmaktadır Yukarda sayılan engellilik nedenleri coğunlukla yoksul kesimler arasında gecerlilik kazanmaktadır Ayrıca engellilik işsizliğin de başlıca nedenleri arasında sayıldığı (11) icin bu iki olgu arasında bir neden sonuc bağlantısı bulunduğu soylenebilir Demek ki engellilerin topluma kazandırılmalarının onundeki en ciddi sorunlardan birisi icinden geldikleri sosyoekonomik kesimin bir butun olarak yaşadığı yoksulluk sorunugelir dağılımı sorunudur Doğaldır ki yoksul kesimler arasından gelen engelliler yoksulluğu ureten başka sebeplerle de bir arada yaşadıkları icin onlar icin yoksulluk adeta bir kısır donguye donuşmektedir Bu onların toplumla butunleşmelerinin onundeki en ciddi engeldir Standart Kurallar (Kural 8) engellilerin sosyal guvenlik kapsamında korunmalarını ve onlara yeterli duzeyde gelir desteği sağlanmasını ongormektedir Bu konuda engellilere yonelik ayrımcı uygulamalar onlenecektir Engellilerin koruyucu aile uygulaması icinde bakılması icin bakıcı ailelerin sosyal guvenlik kapsamına alınarak desteklenmesi on gorulmektedir Engellilerin kendi kendilerine yeterli olabilmesi icin meslek edindirilmeleri ve işe yerleştirilmeleri onemle vurgulanmaktadır Asıl olan engelli de olsa her bireyin topluma calışarak uretken bir birey olarak katılmasıdır
Eğitim
Engellilerin toplumla butunleşmesinin onundeki bir diğer engel de eğitim konusunda karşılaştıkları sorunlardır Tum ulkelerde eğitim sistemi oncelikle nufusun engelli olmayan kesimi icin planlanıp uygulanmaktadır Boylece daha en baştan eğitim sistemi engellileri dışlayan bir anlayışa sahip olmakta; daha sonra da engellileri eğitim sistemiyle butunleştirecek ceşitli programlar geliştirilmeye calışılmaktadır Aslında bilincli ya da bilincsiz gelişen bu dışlayıcı tavır diğer konular icin de soylenebilir Bir yandan ceşitli konularda engellileri dışlayan surec devam ederken bir yandan da onları toplumla butunleştirme cabası ne yazık ki birbiriyle celişen iki surec olduğu icin cok da başarılı olamamaktadır Engellilerin eğitimi ile ilgili programların farklı oluşu bu ayrımın nedeni olarak gosterilebilmektedir Oysa bu yalnızca engelliler icin değil her insanın eğitiminde gecerli bir durumdur Cağdaş eğitim anlayışında eğitimin odağında engelli olsun olmasın insan insanın ozellikleri ve gereksinimleri yer alır
Standart Kurallara gore (kural 6) engelliler de diğer bireyler gibi ilk orta ve yuksekoğrenim olanaklarından yararlanacaklardır Zorunlu eğitim herkes gibi engellileri de kapsayacaktır En cok ihmal edilen konulardan biri de engelli cocukların okul oncesi eğitimidir Ayrıca yetişkin engelliler icin orgun ve yaygın eğitim olanakları da son derece sınırlıdır Bu nedenle oncelikle eğitim alt yapısının nitelik ve nicelik olarak geliştirilmesi ve engellilerin gereksinimlerini karşılayacak bir duzeye eriştirilmesi gerekir Engellilerin eğitiminde sorumluluk alacak meslek elemanlarının (ozel eğitimci rehber danışman sosyal hizmet uzmanı) yeterli sayıda ve donanımda yetiştirilmeleri gerekir ote yandan eğitim kurumlarının engellilerin de varlığını hesaba katacak fiziksel duzenlemelere sahip olması bu kurumlara kolay ulaşım icin gerekli onlemlerin alınması engellilerin ozel eğitimi icin gerekli ders aracgereclerinin hazırlanması gibi konular engellilerin toplumla butunleşmeleri onundeki ciddi engeller olarak yaşanmaktadır Engellilerin engel durumlarını hesaba katacak ozel olcme değerlendirme yontemlerinin geliştirilmesi gereklidir
Mufredat programları engel turleri ve dereceleri ile engellilerin kişisel ozellikleri ve gereksinimleri de dikkate alınacak şekilde esnek hazırlanmalıdır Engellilerin eğitiminde gorevli meslek elemanlarının meslekhizmet ici eğitimlerine de gereken onem verilmelidir Engellilerin eğitiminde cağdaş bir yaklaşım olarak kabul edilen kaynaştırılmış eğitimgerekli alt yapı eksiklikleri giderilerek yaygın bir şekilde uygulanmalıdır
Universitelerin engellilerle ilgili eğitim veren bolumlerinde Oncu araştırma ve uygulamalar desteklenmeli engellilerle ilgili uygulama araştırma merkezlerikurulması teşvik edilmelidir İlgili kurumlar arasında bilgi ve deneyim paylaşımı amacıyla işbirliği ve eşgudum sağlayıcı calışmalara ağırlık verilmelidir
Engelliler eğitim sisteminin dışında kalıp eğitilemeyince bu durum pek cok başka sorunu da beraberinde getirmektedir İnsan yaşamında bazı sorunlar bazı konular vardır ki gerek pek cok sorunun uretilmesinde gerekse pek cok sorunun cozumunde adeta bir anahtar rolu oynamaktadır Eğitim de onlardan birisidir O nedenle engellilerin eğitim sorunlarına gerekli onem ve ağırlık verilmelidir Ulkemizde engellilerin % 97'sinin eğitim olanaklarından yoksun kaldığı ileri surulmektedir (15) Bu da sorunun bizdeki boyutu hakkında yeterince fikir vermektedir Bu eğitim oranıyla engellilerin sorunlarını cozmek onları topluma kazandırmak toplumla butunleştirmek olanaklı değildir
Ulaşım Fiziksel Cevre ve Konut
Engellilerin topluma katılmalarının onundeki en buyuk engellerden biri de ulaşım fiziksel cevre ve konut sorunudur Engellilerin icinde yaşadıkları fiziksel cevre sahip oldukları fiziksel işlev bozukluklarıyetersizlikleri ve bunun yol actığı sınırlamalar yuzunden buyuk onem taşımaktadır Eğitim konusunda belirttiğimiz gibi toplumu tasarlarken bir toplum modeli ortaya koyarken icinde yaşanılan fiziksel cevreyi de o toplumun icinde yaşayan herkesi duşunerek tasarlamak gerekir Yaşanılan konuttan tum kamusal yaşam alanlarına ve ulaşım araclarına kadar tum cevresel unsurların engellilerin ozellikleri ve gereksinimleri dikkate alınarak tasarlanmadığı bir gercektir Yollar kaldırımlar kamu binaları parklar ve bahceler okullar icinde yaşanılan konutlar ulaşım aracları ve bunun gibi daha bir cok fiziksel cevre unsuru engellilerin topluma katılmasının onunde ciddi birer engel oluşturmaktadır Boylece sahip olduğu engeli nedeniyle hareket yeteneği sınırlanmış insanların bu ve benzeri sebeplerle yaşadıkları sınırlama daha da pekişmektedir Bunun anlamı Hareket yeteneği sınırlanan bireyin toplumsal yaşamdan dışlanmasıdır Oysa butun bunlar engellilerin topluma katılmasını toplumla butunleşmesini kolaylaştıracak bir bicimde tasarlanabilir ve geliştirilebilir (9)
Standart Kuralların eşit katılım icin hedef sectiği alanlardan ilki ulaşılabilme(kural 5) konusudur Bu anlamda fiziksel cevre koşullarının engellilerin yaşamını kolaylaştıracak şekilde duzenlenmesi eşit katılım acısından yaşamsal değerde kabul edilmektedir Fiziksel cevrenin yapılandırılmasında sorumlu kişi ve kuruluşların engelli kişiler konusunda bilgili bilincli ve duyarlı davranmaları sağlanmalıdır Bu amacla fiziksel cevrenin tasarlanması ve yapılandırılması sureclerinde engellilerin ailelerinin ve orgutlerinin katılımı konusu buyuk onem taşımaktadır
Rehabilitasyon
Rehabilitasyon ve aracgerec gereksiniminin yeterince karşılanamaması da engellilerin toplumla butunleştirilmesinin onundeki en buyuk engellerden birisidir Bilindiği gibi rehabilitasyon cok genel olarak yitirilen bir yeteneğin yeniden kazandırılması yerine başka bir yeteneğin 'ikame edilmesi(1; 7) demektir Her hangi bir sebeple engelli hale gelen birey onceden var olan işini artık yapamıyorsa ya o işi yapabilmek icin yeniden yeteneklendirilmesi rehabilite edilmesigerekmektedir ya da bu İşi yapmak artık olanaklı değilse yapabileceği yeni bir iş icin beceri kazanması (eğitilmesi) gerekmektedir Boyle bir rehabilitasyon surecinden gecmemiş olan birey topluma ve icinde yaşadığı aileye yuk olmaktan kurtulamayacaktır Engellilerin engelleriyle bağlantılı bir eğitim ve rehabilitasyon olanağından yararlanması onları toplumsal yaşamla butunleştiren en onemli etkendir Oysa bu gun ulkelerin gelişmişlik duzeylerine gore az cok fark etse de engellilerin ezici bir coğunluğu bu olanaklardan yararlanamamaktadır
Standart kurallara gore (Kural 3) engelliler icin geliştirilecek rehabilitasyon programlarına katılım konusunda da eşitlik ilkesi en onemli rehber durumundadır Programlar engellilerin ailelerinin ve orgutlenmelerinin katılımı ile geliştirilmeli; nitelik ve nicelik yonden engellilerin gereksinimlerini karşılayacak yeterlikte olmasına ozen gosterilmelidir Eşitlik ilkesi gereği birden cok ozuru bulunanlar ihmal edilmemelidir Rehabilitasyon programının kapsamında eğitim danışmanlık bireysel kapasitenin arttırılması değerlendirme rehberlik gibi konular yer almaktadır Hedef kitlesi ise engellilerin yanı sıra aileleri ilgili kuruluşların calışanları toplum ilgili meslek elemanları ve medya yer almaktadır
Uygulanan rehabilitasyon programlarının değerlendirilmesinde engellilerin ailelerinin ve orgutlerinin goruşlerine Onem verilmelidir
Ayrıca her engel kumesinde yer alan bireylerin gereksinim duydukları kimi arac gerecler vardır ki bunlar engelliler icin son derece onemlidir yaşamlarının adeta bir parcası gibidir Bu arac gerecler engellinin hareket yeteneğini artırıcı ozelliklere sahiptir Bu da toplumla daha cok butunleşme demektir Yoksulluk ve işsizliğin en yaygın olduğu toplumsal kesimin engelliler olduğu duşunulurse ozellikle sosyal guvenlik ve sosyal refah hizmetlerinin yetersiz olduğu ulkelerde engellinin bu tip arac gereclere kolaylıkla ulaşması beklenemez Az Once verilen ornekte olduğu gibi belirli oranda gorme engeli olan bir insanın bir gozluk desteği ile bu sorununu cozulecekse ya da yurume gucluğu ceken bir insana sağladığınız bir aracla (bir koltuk değneği veya tekerlekli sandalye ile) onun hayatı onemli olcude kolaylaşacaksa boylece engelli karşı karşıya olduğu sınırlanmanın kısıtlılığın dışına cıkabilecekse bu onun İcin vazgecilmez bir şeydir Bu sağlanamadığında engellinin topluma katılmasının onunde ciddi bir engel oluşmuş demektir
Engellilerin onurlu bir yaşam surebilmeleri icin kendi kendilerine yeten bireyler olmalarının onemine değinilmişti Bu bağlamda kamusal yardımlardan yararlanmak konusunda tam bir eşitlik olmalıdır Engellilere gereksinim duydukları araclar ucretsiz ya da cok ucuza verilmelidir Engellilerin gereksinim duydukları ozel aracların geliştirilmesi konusunda ARGE araştırmalarının desteklenmesi aracların uretimi ve ithalinde kolaylıklar sağlanması gerekir En onemlisi engellilerin bu araclara kolaylıkla ulaşabilir olması sağlanmalıdır Bu aracların uretimi ve dağıtımında tum engel kumelerinin ve her engelli bireyin gereksinimleri ozel olarak dikkate alınmalıdır Engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmak uzere tasarlanmış bu araclar onların toplumsal yaşama katılmalarını maksimize edecektir
Engellinin Aile Yaşamı Ozel Yaşamı
Topluma katılma toplumla butunleşme konusunda bir başka gucluk de engellinin aile yaşamı oze! yaşamıyla ilgili olarak ortaya cıkmaktadır Fiziksel işlevlerindeki bozulma ya da bazı eksiklikler nedeniyle engellinin hareket yeteneği sınırlanınca bu onun ozel yaşamına da bazı kısıtlamalar getirmektedir Hatta sosyal hizmet kurumlarda surekli bakım ve koruma altında olan engelliler icin adeta ozel yaşam yok denebilecek kadar azdır Engelliye ait bir mekanın yokluğu ve kimi etkinliklerin (cinsel yaşam gibi) yasaklanması (13) gibi pek cok sınırlama ozel yaşamı ortadan kaldırmaktadır Ayrıca engellilerin evlenmeleri ve aile kurmaları da diğer insanlara oranla daha guctur; bu da onların toplumla butunleşmelerini onemli olcude engellemektedir (2)
Gerek aile ortamında gerekse kurum yaşamında olsun engelliler ozel bakım ve gereksinim kumesi oldukları icin ya da başka zorlayıcı sebeplerle daha cok ihmal istismar kurbanı olmaktadırlar
Standart Kurallara gore devletler (Kural 9) engellilerin aile yaşamına tam olarak katılmalarını desteklemek durumundadır Her konuda olduğu gibi bu konuda da ayrımcı uygulamalar olmaması icin caba harcanması gerekmektedir Evlilik aile yaşamı ve cinsellik gibi konularda engellilere yonelik olumsuz onyargıların değiştirilmesi gerekmektedir