Her turnuvanın bir kupa kazananı oluyor fakat tek bir kazananı olmuyor! İşte o öteki kazananlar:
1. Yunanistan - 2004 Avrupa Şampiyonası
Avrupa Şampiyonası'ndaki en büyük peri masalı.
Turnuvanın açılış maçını izleyen bir kişi bile bu maçın tekrarının finalde yapılacağını düşünmemiştir. Savunma futbollarıyla karşılaştıkları tğm kadroları illallah ettirerek ve birer gol bularak finale kadar, hatta kupaya kadar ilerlediler. Gariptir ki turnuvada onları yenebilen tek kadro, kümelerinde sonuncu olan Rusya olmuştu. Açılış maçında mesken sahibini yenip, üstüne bir de finalde karşılaşıp tekrar yenmek akıl alır iş değildi! Uzun bir müddet daha bu türlü bir masal yazılır mı sanmıyoruz fakat tahminen futbolun yüzü bu defa de komşularına, yani bize güler...
2. İngiltere - 1996 Avrupa Şampiyonası
94 Dünya Kupası'na katılamamış ve üstüne geçirilen berbat bir hazırlık kampı devri sonrası hiç kimsenin umudu yoktu 96'da İngiltere'den. Onları bu listede görmemizin nedeni de bu beklentisizlik. Birinci maçta da beklenildiği üzere makûs bir sonuçla, İsviçre ile 1-1 berabere kalarak başladılar turnuvaya. Lakin sonraki maçlarda o denli hoş bir ekip oyunu ortaya koydular ki İngilizler dışında başka futbolseverler de İngiltere'nin Avrupa Şampiyonu olabileceğini düşünüyordu. Lakin işte ne yazık ki baht ağlarını ördü ve finalde kendi meskenlerinde Almanya'ya yenilerek bu bahtı teptiler ve bir daha hiç bu kadar kupaya yaklaşamadılar. Shearer'ın gol krallığı ve Gascoigne'un kendine hayran bırakan futbolu kalmıştı geriye.
3. Galler - 2016 Avrupa Şampiyonası
Bale ve arkadaşları Avrupa Şampiyonası'nda birinci kez 2016'da sahne aldı ve o ne sahne alış! İngiltere, Rusya ve Slovakya'nın olduğu kümeden önder çıktılar, birinci 16 çeşidini da geçip ağır favorilerden Belçika'yı bozguna uğratarak hiç kimsenin beklemediği bir biçimde yarı finale yükseldiler! Herkesin gıpta ettiği grup oyunlarının yanında biraz daha bahtları yaver gitseydi şu an Portekiz'in bir şampiyonluğu olmayacaktı tahminen de...
4. İzlanda - 2016 Avrupa Şampiyonası
2016'daki turnuvanın bizlere bir öteki sürprizi vardı, hem de tüm dünyayı tesiri altına alacak "balina çağırma" tezahüratı ile birlikte!
İzlanda bu turnuvada herhalde hiçbir muvaffakiyet beklenmeyen takımlarından biriydi. Lakin o denli bir rüzgar yakalamışlardı ki hem kümelerinden çıktılar hem de İngiltere üzere bir devi elediler son 16'da. Ekip halinde o kadar düzgün savunma yapıyorlardı ki bir orta kimse yenilmeyeceklerini düşünüyordu. Çeyrek finale kadar çıkmaları, kendilerine has tezahüratları, "yanaksson" üzere ayrıntılarıyla unutulmayacak bir renk oldular tüm futbolseverler için.
5. Danimarka - 1992 Avrupa Şampiyonası
Avrupa Şampiyonası'ndan çıkan bir öteki masalın başrolü, sinemalara mevzu olan en değişik şampiyonluk öyküsünün mimarı Danimarka bu sefer karşımızda.
"Sahilden gelip şampiyon oldular" kelamları her ne kadar abartılı olsa da, eleme kümelerinde başarılı olamadıkları için tüm grubun tatil modunda olduğunu söylemek pek yanlış olmaz. Lakin tekrar de ne olur ne olmaz diye hazır bekliyorlardı zira eleme kümelerinde başkan olan Yugoslavya'da iç karışıklık düzgünce su yüzüne çıkmış, Hırvatistan ve Slovenya bağımsızlığını ilan etmişti. Bu olaylar ışığında Yugoslavya yerine davet edildiler turnuvaya.
Turnuva öncesinde de Danimarka'da da bir çeşit kaos yaşanmıştı. Eleme maçları sırasında Laudrup kardeşler, teknik yöneticileri Moller Nielsen'e karşı savaş açmış ve ulusal kadrosu bırakan bırakana bir ortam oluşmuştu. Şampiyona daveti sonrasında Laudrup kardeşlerden Brian ikna edilip takıma dahil edilmişti ancak Michael Laudrup "yine olsa tekrar yaparım" dediği kararla kadroya katılmayı reddetmişti. Tahminen de çabucak elenip geleceklerini sanıyordu ancak yanılıyordu...
Birinci iki maçta aldıkları 1 puanla elenmenin de eşiğine geldiler ancak evvel Fransa'yı, sonra Hollanda'yı, finalde de Almanya'yı devirerek bundan 50 yıl sonra bile konuşulacak bir muvaffakiyet kazandılar! Ne diyelim, gibisi olmasa da darısı başımıza.
6. Çekya - 1996 Avrupa Şampiyonası
O zamanki ismiyle Çek Cumhuriyeti, uzun saçlı sağ kanat oyuncusu Karel Poborsky'siyle, yıllarca avrupalı futbolseverleri kendine hayran edecek Nedved'iyle büyük sükse yapmıştı 96'daki Şampiyona'da.
Bu mütevazı ekibin finale çıkmasını kimse beklemiyordu, bilhassa de tıpkı kümesi paylaştıkları Almanya. Kümede nispeten basitçe yendikleri bu tezsiz ekip, finalde soğuk terler döktürmüştü panzerlere. Maçın bitmesine yakın uzatmaya giden final sonunda gülen Almanya olsa da bu turnuvanın unutulmazları ortasına giren Çekya, artık bu turnuvada daima ses getirecek bir kadro imajına kavuştu. Poborsky'nin Portekiz’e çeyrek finalde attığı aşırtma golü, birçok kişinin tüm turnuva golleri anılarında birinci sıralarda yer almıştır. Poborsky, turnuvadaki yükselişiyle Manchester United’a, David Beckham’ın alternatifi olarak imzayı atmıştı. Mesleğinin tepesi de bir bakıma o imza oldu... Ne Ferguson’un gözüne girebildi ne de sonrasında Benfica ve Lazio maceralarında kalıcı oldu...
7. Türkiye - 2008 Avrupa Şampiyonası
Biz alışılmış ya! Yarı finalde kaybettiğimiz Almanya maçı dahil tüm maçlarımızda geri dönüşlerimizle, son saniyenin de son saliselerinde bile gol bularak "biz bitti demeden bitmez!" mottosunu Avrupa'ya, hatta tüm dünyaya gösteren biz! Her maçın hikayesinin farklı ayrı sinema yapılabileceği turnuva, 2002 Dünya Kupası da dahil olmak üzere ülkece coşkunun en çok tavan yaptığı turnuvadır herhalde. O vakitler neredeyse maçın bitiş düdüğünden sonra bile maç çevirebilecek noktaya gelen Bizim Çocuklar'dan 2020 Avrupa Şampiyonası'nda da birkaç numara bekliyoruz açıkçası!
Maçlar oynanıyor, market gereksinimlerin ayağına geliyor!