bilgiliadam
Yeni Üye
Periyodik Cetvel Hakkında bilgi
Periyodik Cetvelin tarihi hakkında bilgi
Periyodik Cetvel uzerine araştırma yapan bilim adamları
Periyodik Cetvelin tarihi:
Periyodik cetvel kimyasal elementlerin sınıflandırılmasına yarayan tablodur Bu tablo bilinen butun elementlerin artan atom numaralarına (buna proton sayısı da denir) gore bir sıralanışdır Periyodik cetvelden once de bu yonde calışmalar yapılmış olmakla birlikte, icadı genellikle Rus kimyager Dmitri Mendeleev'e maledilir 1869'da Mendeleev, tabloyu, atomların artan atom ağırlıklarına gore sıralandıklarında belli ozelliklerin tekrarlanıyor olmasından oluşturmuştur
Altın, gumuş, kalay, bakır, kurşun ve cıva gibi elementler eski cağlardan beri biliniyordu Bir elementin ilk bilimsel olarak bulunması 1649 yılında Henning Brandın fosforu bulmasıyla başlamıştır Bundan sonraki 200 yıl boyunca elementler ve onları bileşikleri hakkında kimyacılar tarafından pekcok bilgi elde edilmiştir Bununla beraber 1869 yılına kadar toplam 63 element bulunabilmiştir 1817 yılında Johann Dobereiner benzer kimyasal ozelliklere sahip olan stronsiyum, kalsiyum ve baryuma bakarak, stronsiyumun atom ağırlığının kalsiyum ve baryum atom ağırlıklarının ortasında olduğuna dikkat cekmiştir 1829 yılında klor, brom ve iyot uclusunun de benzer ozellikler gosterdiği bulunmuşdu Yine benzer davranış lityum, sodyum ve potasyum icin de gozleniyordu 1829 ve 1858 yılları arasında bu konuda pek cok araştırma yapıldı Bu sırada halojenler grubu katıldı Oksijen, kukurt, selenyum ve tellur bir grubun uyesi olarak duşunulurken azot, fosfor, arsenik, antimon ve bizmut başka bir grup icine yerleştirildiler İlk periyodik tabloyu oluşturma şerefi Fransız bilim adamı A E Beguyer de Chancourtois'e duştu De Chancourtois, silindirin cevresine 16 kutle birimleri yerleştirerek elementleri buraya oturttu Benzer ozelliklerdeki elementler bu silindir uzerinde duşey satırlarda gruba ayırmıştı Atom ağırlıkları sekizin katı kadar olan elementlerin ozellikleri benzerdi 1864 yılında yazılan bir yazıda Newlands bunu Oktav kanunu (Law of Octaves) olarak tanımladı Bu kanuna gore herhangi bir element tablodaki sekizinci elementle benzerlikler gosteriyordu
Genelde periyodik tablonun babası olarak Alman bilim adamı Lother Meyer ve Rus bilim adamı Dmitri Mendeleev kabul edilir Her ikisi de birbirinden habersiz olarak dikkate değer benzer sonuclar urettiler Mendeleev atomların artan atom ağırlıklarına gore sıralandıklarında belli ozelliklerin tekrarlandığını gormuştur Daha sonra elementleri tekrarlanan ozelliklerine gore alt alta sıralayarak ilk iki periyodu yedişer, sonraki uc periyodu ise onyedişer element iceren bir periyodik sistem hazırlamıştır Mendeleev'in hazırladığı periyodik sistemde bazı yerleri henuz keşfedilmemiş elementlerin olduğunu duşunerek boş bırakmıştır Daha sonra bulunan skandiyum, galyum, germanyum elementleri tablodaki boşluklara yerleşmişlerdir
1895 yılında Lord Rayleigh, kimyasal olarak inert yeni bir gazı (argon) keşfettiğini bildirdi Bu element periyodik tabloda bilinen hicbir yere oturtulamadı 1898 yılında William Ramsey bu elementin klor ile potasyum arasında bir yere konulabileceğini onerdi Helyumda aynı grubun bir uyesi olarak duşunuldu Bu grup elementlerinin değerliklerinin sıfır olması nedeniyle sıfır grubu olarak adlandırıldı
Mendeleev'in periyodik tablosu her ne kadar elementlerin periyodik ozelliklerini gosterse de neden ozelliklerin tekrarlandığı konusunda herhangi bir bilgi vermemektedir
1911 de Ernest Rutherford atom cekirdekleri alfa parcacıklarının sacılması deneyiyle cekirdek yukunun belirlenebileceğini gosterdi Rutherford'un gosterdiği diğer bir şey bir cekirdeğin yukunun atom ağırlığı ile orantılı olduğuydu Yine 1911 de A Van den Broek bir seri calışmasıyla elementlerin atom ağırlıklarının atom uzerindeki yuke yaklaşık eşit olduğunu gosterdi Bu yuk daha sonra atom numarası olarak tanımlandı ve periyodik tablodaki elementleri yerleştirmede kullanıldı 1913 de Henry Moseley bir grup elementin Xışınlar spektrum cizgilerin dalga boylarını olcerek, atom numarası ile elementlerin Xışınları dalga boylarının ilişkili olduğunu gosterdi Bu calışma Mendeleev, Mayer ve diğerlerinin yaptığı gibi atom ağırlıklarını temel secmedeki yanlışlığı gosteriyordu
Fakat neden periyodik ozellikler gozleniyor sorusunun yanıtı ise Niels Bohr un elementlerdeki elektronik yapıyı incelemesiyle başlar diyebilir
Periyodik tablodaki en son buyuk değişiklik, 20 yuzyılın ortalarında Glenn Seaborg'un calışmasıyla ortaya cıktı 1940 da plutonyumu bulmasıyla başlayan araştırması, 94 den 102 ye kadar olan tum uranyum otesi elementlerin bulmasıyla surdu Periyodik tablodaki lantanit serisinin altına aktinitler serisini yerleştirdi 1951 de Seaborg bu calışmaları ile kimyada Nobel odulunu kazandı 106 nolu element seaborgiyum (Sg) olarak adlandırıldı
Alıntı
Periyodik Cetvelin tarihi hakkında bilgi
Periyodik Cetvel uzerine araştırma yapan bilim adamları
Periyodik Cetvelin tarihi:
Periyodik cetvel kimyasal elementlerin sınıflandırılmasına yarayan tablodur Bu tablo bilinen butun elementlerin artan atom numaralarına (buna proton sayısı da denir) gore bir sıralanışdır Periyodik cetvelden once de bu yonde calışmalar yapılmış olmakla birlikte, icadı genellikle Rus kimyager Dmitri Mendeleev'e maledilir 1869'da Mendeleev, tabloyu, atomların artan atom ağırlıklarına gore sıralandıklarında belli ozelliklerin tekrarlanıyor olmasından oluşturmuştur
Altın, gumuş, kalay, bakır, kurşun ve cıva gibi elementler eski cağlardan beri biliniyordu Bir elementin ilk bilimsel olarak bulunması 1649 yılında Henning Brandın fosforu bulmasıyla başlamıştır Bundan sonraki 200 yıl boyunca elementler ve onları bileşikleri hakkında kimyacılar tarafından pekcok bilgi elde edilmiştir Bununla beraber 1869 yılına kadar toplam 63 element bulunabilmiştir 1817 yılında Johann Dobereiner benzer kimyasal ozelliklere sahip olan stronsiyum, kalsiyum ve baryuma bakarak, stronsiyumun atom ağırlığının kalsiyum ve baryum atom ağırlıklarının ortasında olduğuna dikkat cekmiştir 1829 yılında klor, brom ve iyot uclusunun de benzer ozellikler gosterdiği bulunmuşdu Yine benzer davranış lityum, sodyum ve potasyum icin de gozleniyordu 1829 ve 1858 yılları arasında bu konuda pek cok araştırma yapıldı Bu sırada halojenler grubu katıldı Oksijen, kukurt, selenyum ve tellur bir grubun uyesi olarak duşunulurken azot, fosfor, arsenik, antimon ve bizmut başka bir grup icine yerleştirildiler İlk periyodik tabloyu oluşturma şerefi Fransız bilim adamı A E Beguyer de Chancourtois'e duştu De Chancourtois, silindirin cevresine 16 kutle birimleri yerleştirerek elementleri buraya oturttu Benzer ozelliklerdeki elementler bu silindir uzerinde duşey satırlarda gruba ayırmıştı Atom ağırlıkları sekizin katı kadar olan elementlerin ozellikleri benzerdi 1864 yılında yazılan bir yazıda Newlands bunu Oktav kanunu (Law of Octaves) olarak tanımladı Bu kanuna gore herhangi bir element tablodaki sekizinci elementle benzerlikler gosteriyordu
Genelde periyodik tablonun babası olarak Alman bilim adamı Lother Meyer ve Rus bilim adamı Dmitri Mendeleev kabul edilir Her ikisi de birbirinden habersiz olarak dikkate değer benzer sonuclar urettiler Mendeleev atomların artan atom ağırlıklarına gore sıralandıklarında belli ozelliklerin tekrarlandığını gormuştur Daha sonra elementleri tekrarlanan ozelliklerine gore alt alta sıralayarak ilk iki periyodu yedişer, sonraki uc periyodu ise onyedişer element iceren bir periyodik sistem hazırlamıştır Mendeleev'in hazırladığı periyodik sistemde bazı yerleri henuz keşfedilmemiş elementlerin olduğunu duşunerek boş bırakmıştır Daha sonra bulunan skandiyum, galyum, germanyum elementleri tablodaki boşluklara yerleşmişlerdir
1895 yılında Lord Rayleigh, kimyasal olarak inert yeni bir gazı (argon) keşfettiğini bildirdi Bu element periyodik tabloda bilinen hicbir yere oturtulamadı 1898 yılında William Ramsey bu elementin klor ile potasyum arasında bir yere konulabileceğini onerdi Helyumda aynı grubun bir uyesi olarak duşunuldu Bu grup elementlerinin değerliklerinin sıfır olması nedeniyle sıfır grubu olarak adlandırıldı
Mendeleev'in periyodik tablosu her ne kadar elementlerin periyodik ozelliklerini gosterse de neden ozelliklerin tekrarlandığı konusunda herhangi bir bilgi vermemektedir
1911 de Ernest Rutherford atom cekirdekleri alfa parcacıklarının sacılması deneyiyle cekirdek yukunun belirlenebileceğini gosterdi Rutherford'un gosterdiği diğer bir şey bir cekirdeğin yukunun atom ağırlığı ile orantılı olduğuydu Yine 1911 de A Van den Broek bir seri calışmasıyla elementlerin atom ağırlıklarının atom uzerindeki yuke yaklaşık eşit olduğunu gosterdi Bu yuk daha sonra atom numarası olarak tanımlandı ve periyodik tablodaki elementleri yerleştirmede kullanıldı 1913 de Henry Moseley bir grup elementin Xışınlar spektrum cizgilerin dalga boylarını olcerek, atom numarası ile elementlerin Xışınları dalga boylarının ilişkili olduğunu gosterdi Bu calışma Mendeleev, Mayer ve diğerlerinin yaptığı gibi atom ağırlıklarını temel secmedeki yanlışlığı gosteriyordu
Fakat neden periyodik ozellikler gozleniyor sorusunun yanıtı ise Niels Bohr un elementlerdeki elektronik yapıyı incelemesiyle başlar diyebilir
Periyodik tablodaki en son buyuk değişiklik, 20 yuzyılın ortalarında Glenn Seaborg'un calışmasıyla ortaya cıktı 1940 da plutonyumu bulmasıyla başlayan araştırması, 94 den 102 ye kadar olan tum uranyum otesi elementlerin bulmasıyla surdu Periyodik tablodaki lantanit serisinin altına aktinitler serisini yerleştirdi 1951 de Seaborg bu calışmaları ile kimyada Nobel odulunu kazandı 106 nolu element seaborgiyum (Sg) olarak adlandırıldı
Alıntı