bilgiliadam
Yeni Üye
pinokyo hikayesinin ozeti
Pinokyo
Tahtadan bir kukla olarak yaratılan Pinokyo ’nun lk İsteği Gepetto babasının dileği gibi gercek bir oğlan cocuğu inaktır Ama bunu elde edebilmesi icin egoist kişiliğinden vazgecmesi gerekecektir Bunun icin Gepetto ’nun sevgi dolu yuvadan ayrılıp dunyayı keşfetmek uzere eğitici bir yolculuğa cıkar
Bu yolculuk sonunda Pinokyo mavi peri tarafından gercek Cocuğa donuşturulur
Marangoz “Kiraz Usta, masa bacağı yapmak icin bir odun iriyordu Dukkanın bir koşesinde duran oduncuğu gorunce, “aradığımı buldum diyerek odun parcasını eline aldı ve keseriyle yontmaya başladı Ancak, daha ilk vuruşta odun dile geldi ve “Vurma bana, canım acıyor dedi Usta, şaşkınlıkla sesin nereden gtldiğini araştırmaya başladı Bir muddet sonra, yanıldığını zannederek, yeniden odunu yontmaya başladı Ancak bu sefer, daha oncekinden daha da fazla bir ses “Ayof…daha cok acıttın canımı1 diyordu Kiraz Usta, bu defa cok korkmuş ve şaşırmıştı
Duyduğu sesin, odundan geldiğine İnanıp, inanmamak arasında tereddutluydu Bir kere daha yanılmış olduğunu duşunerek, rendesi ile odunu yontmaya başlamıştı ki, Pinokyo‘nun “Ay yapma, gıdiklanıyorum! diyen incecik sesini duydu ve duşup bayıldı
Usta, henuz gozlerini acmış, yerde yatmaya devam ediyordu Cocukların “Puskul, puskul! diye seslendikleri yaşlı komşusu Buy Geppetto iceri girdi ve onun yerde yatan halini gorunce alay etti Kiraz Usta ’da hicbir şey belli etmeden, yerdeki karıncalarla birlikte matematik oğrendiğini soyledi İki ihtiyar guluştuler
Sonra da, komşusu kukla yapmak icin bir tahta parcasına ihtiyacı olduğunu soyledi Bu arada “Aferin sana puskul! diye bir MI duydular Bu defa da, “Niye bana puskul dedin?!, Demedim! diye tartışmaya başladılar Neticede, tartışma bitti ve Puskul Usta, tahtayı almak icin elini uzattı Ancak bu defa da tahta Antonio U$ta ’nm elinden zıplayıp, Geppetto Usta ’nın ayağına carpınca,
Niye ayağıma attın?!, “Yok atmadım diyerek yaka paca kavgaya tutuştular Yorulduklarında ise yeniden barıştılar ve Geppetto Usta odun parcasını aldı ve dukkanına gitti
Geppetto Usta ’nm dukkanı cok kucuk, karanlık, fazla eşya bulunmayan bir yerdi Dukkanına girince hemen aletlerini cıkardı ve odun parcasını istediği gibi şekillendirmek icin işe koyuldu Bir yandan da yapacağı kuklaya koyacağı ismi duşunuyordu Sonunda, Pinokyo ismini koymayı kararlaştırdı
Elindeki keski ile başını, alnını yaptıktan sonra kafanın orta yerine mısır puskulu ile sac yaptı Yaptığı iki goz fırıldak gibi donuyordu Soylene soylene burnunu yapmaya koyuldu Ancak, yaptığı burun hızla buyuyordu Bıcakla kesip attı, ama burun yine buyumeye devam ediyordu Butun bunlar yetmezmiş gibi, ağzını yapınca dilini cıkarıp, şarkılar soyledi
Yaşh kuklacı, bu durum uzerine ağlamaya başladı Ama yine de ayaklarını yapmaya devam etti Pinokyo, ayakları yapılınca kapıdan cıktığı gibi gitti
Zavallı adam, hemen peşine duştu Pinokyo, tahta ayaklarıyla, kaldırımlar uzerinde tık tık sesler cıkararak koşuyordu Sonunda, peşinden koşup yakaladılar Ancak, kuklacının “Seni şoyle doveceğim, boyle cezalandıracağım! demesi uzerine bir polis olaya mudahale etti ve Pinokyo ’yu kuklacının elinden alarak, serbest bıraktı Kuklacıya da “cocuğa kotu davranmak sucundan dolayı karakola goturdu
Kuklacı hapsi boylarken, Pinokyo da koşa koşa kırlara var*mıştı Ancak hava kararınca korktu ve tekrar kactığı dukkana geldi İceri girip, kapıyı surguledi Rahatlamıştı ki, “Grar…diye bir ses duydu Bu kendisi ile konuşmak isteyen bir Ağustos Boceği idi Pinokyo ’ya şunları soyledi: “Buyuklerini sev ve say Okuluna git Yoksa insanlar seni sevmezler
Pinokyo, ona hiddetlendi ve cekici fırlatarak olumune sebebiyet verdi
Ertesi gun, Pinokyo acıkınca aklına babası geldi Pişman olmuştu, ancak İş işten gecmişti Yiyecek bulmak icin dışarı cıktı Coplukte bulduğu bir yumurtayı eve getirdi ve pişirmek İcin kırdı Ancak yumurtadan bir civciv cıktı ve kendisinin dışarı cıkmasına yardımcı olduğu icin, Pinokyo ’ya teşekkur ederek pencereden ucup, gitti Pinokyo da yeniden yiyecek peşine duştu
O kadar yol yurumesine rağmen, gece olmuş ama bir lokma yiyecek bulamamıştı Ustelik yiyecek istediği bir evin penceresinden kafasından aşağı sıcak su dokmuşler; surune surune evine geldiği vakit ise yorgunluktan uyuya kaldığı sırada ısınmak ve kurunmak icin yaktığı atein başında uyuyakalarak ayaklarını yakmış, ayaksız kalmıştı
Babası ise cezasını cekmiş ve eve donmuştu Kapıyı caldı Pinokyo, sese uyandı Kapıyı acmak icin kalkmaya calıştığı zaman, ayaklarının olmadığını gordu Bu arada babası da hiddetli bir şekilde kapıya vuruyordu Pinokyo ilerde duran kediyi gordu ve ayaklarının onun yediğini sandı Babası kapıyı iteledi ve iceri girdi Tam Pinokyo ’ya kızacaku ki yanmış ayakları gorunce, icine dolan acıma duygusundan dolayı bir şey demedi Sonra, Pinokyo butun yaşadıklarını babasına anlattı ve birlikte ağladılar
Babasının cantasındaki armutları yediği icin karnı doyan Pinokyo, bu defa da ayaksızlıktan şikayet etmeye başladı Kacmayacağına soz verince, babası ona yeniden ayak yaptı
Sabah uyandığında yeni ayakları ile hoplayıp zıplayan Pinokyo, babasına “Okula gitmek istiyorum dedi Babası bu karara cok sevindi ve hemen dışarı cıktı Parası olmadığı icin sırtındaki ceketini satarak Pinokyo ’ya okul malzemelerini aldı Pinokyo bu durumun farkına varınca atılıp babasının boynuna sarıldı Bir yandan da gozlerinden yaşlar akıyordu
Ertesi gun buyuk hayaller kurarak okula doğru yola cıktı Okuyacak, para kazanacak, babasına bakacaktı Ancak yolu uzerindeki kukla gosterisi cadırını gorunce alfabesini iki paraya satıp kukla cadırına girdi
Sahnede Arlecchino ve Pulceiia isimli iki kukla birer insan gibi atışıyorlardı Her şey o kadar gercekciydi ki seyirciler kahkahadan kınlıyorlardı Birden kuklanın biri Pinokyo ’yu gordu ve arkadaşına da gosterdi Sonra Pinokyo ’yu yanlarına cağırdılar Pinokyo yanlarına gidince oyunu bırakıp onunla konuşmaya başladılar Haliyle seyirciler bu durumu protesto ettiler Buna cok sinirlenen Kuklacıbaşı adamlarına Pinokyo ’yu ateşe atma emrini verdi Ancak, Pinokyo ’nun yalvarmalarına dayanamayıp, onu affetti
Kuklacıbaşı gercekten de iyi niyetli bir insandı Pinokyo ile konuştu Fakir bir babası olduğunu oğrenince cebine beş altın koydu ve evine babasının yanına gonderdi
Pinokyo yolda giderken Topal Tilki İle Kor Kedi ’ye rastladı Saf Pinokyo, onlara altınlarından bahsedince altını elinden almak icin onu kandırdılar ve altınları toprağa gomerse, daha fazla altın sahibi olacağına inandırmaya calıştılar Bu arad, Pinokyo ’yu ikaz etmeye calışan bir serceyi, kor numarası yapmış olan kedi ustune atlayarak parcaladı Yine Ağustos Boceği de Pinokyo ’yu uyarmaya calıştı ama başaramadı Pinokyo, onlarla beraber yurudu ve geceyi gecirmek icin bir hana vardılar Sabaha karşı hancı arkadaşlarının gittiğini soyleyerek Pinokyo ’yu kaldırdı ve ucret olarak da bir altın aldı
Pinokyo, Topal Tilki ile Kor Kedi ’ye kavuşmak icin hızlı hızlı yururken birden iki karaltı ustune atladı ve boğuşmaya başladılar Pinokyo birinin elini ısırıp kurtuldu ve koşa koşa onundeki ormana girdi Takipciler, ormanda Pinokyo ’yu yakalayıp, elini kolunu bağladılar Ancak ne yaptılarsa, dilinin altına saklamış olduğu altınları alamadılar Pinokyo ’yu bırakıp
Pinokyo olu bir vaziyette yatarken, aradan gecen Orman Perisi onu gordu ve hemen emrindeki hayvanları cağırarak, iplerini kestirdi ve evine taşıttı Sonra da doktorlarına onu bir guzel muayene ettirdi Sonunda Pinokyo iyileşti
Orman Perisi, Pinokyo ile konuştu Pinokyo başından gecenlerin hepsini ona anlattı Ancak altınlar konusunda yalan soyledi Yalan soyleyince burnu oylesine buyudu ki Orman Perisi yalan soylediğini anlayıp guldu Sonra da bir daha yalan soylemeyeceğine dair soz alınca ağackakanları cağırtıp burnunu kuculttu Ayrıca Pinokyo ’nun babasına haber gonderdiğini, kısa zamanda burada olacağını soyledi Pinokyo cok sevinmişti Babasını karşılamak icin izin istedi ve izni alınca da yola koyuldu Biraz yuruyunce Topal Tilki ile KOr Kedi ’ye denk geldi Onlar, Pinokyo ’yu gorunce kırk yıllık dostmuş gibi boynuna sarıldılar Pinokyo onlara başından gecenleri anlattı ve babasının yolunu beklediğini soyledi Bu arada saf saf altınların da yanında oldu*ğunu belirtti Onlar da Pinokyo ’yu bir kere daha kandırıp, “Enayiler Diyarındaki altın tarlasına altınlarını gommesi icin yanlarında goturduler Zavallı Pinokyo bir kere daha oyuna gelmişti
Boylece, yarım gun ac susuz yol giderek, kurak col gibi bir araziye vardılar Topal Tilki de Kor Kedi, Pinokyo ’ya altınları gommesini ve ilerdeki ceşmeden su getirip sulamasını istediler Pinokyo altınları gomup su getirmeye gidince onlar hemen altınları alıp kactılar
Pinokyo, donup de kandırıldığını anlayınca, ağlaya ağlaya en yakın koye varıp, savcıya şikayet etti “Enayiler Diyari ’nm kanunları gereğince onu bir de hapse attılar Uc ay sonra salıverdiler Tekrar donuş yoluna duştu Yolda, geceyi gecirmek icin bir kumese girdi Kumesin sahibi, gunlerdir eksilen tavuklarını calan hırsızın o olduğunu zannederek, elini kolunu bağlayıp kumese hapsetti Birkac fare gelip İplerini kemİrdİ ve Pinokyo kurtuldu Hemen ormana doğru yol aldı Orman Perısi ’nin evine geldiğinde kocaman beyaz bir kaya gordu Oturup ağlamaya başladı Bir kartal ona acıdı ve halini sordu Sonra da babasının onu aramak icin deniz kıyısına gittiğini belirtti Pinokyo ’ya acıyan kartal, onu sırtına aldığı gibi deniz kenarına getirip bıraktı Pinokyo durma*dan babasını aramaya başladı Yaşlı bir kadın kılığmdaki Orman Perisi, Pinokyo ’yu
Pinokyo, yaşlı kadının kim olduğunu anlayınca, ona başına gelenleri anlattı Orman Perisi de ona, hic soz dinlemediği icin başına hep belalar geldiğini, hic olmazsa bundan sonra soz dinlemesi gerektiğini soyledi Pinokyo da soz verdi
Orman Perisi Pinokyo ’nun annesi oldu ve onu okula yazdırdı Pinokyo, artık akıllı bir oğrenci olmuştu Bir gun okula gidip gelirken, bir kavgaya denk geldi Suclu diye hapise attuarsa da, sucsuz olduğunu anlayıp bir gun sonra serbest bıraktılar
Pinokyo ’nun iyi hallerinden hoşnut olan anne Orman Perisi, Pinokyo ’ya artık insan olacağı mujdesini verdi Bunun icin guzel bir ziyafet toreni de yapacaktı
Pinokyo, bu mutlu olaya arkadaşlarını davet etmek icin dolaştı En son arkadaşına sıra gelince, o Pinokyo ’nun aklını celdi ve birlikte “Oyuncaklar Ulkesine gidecek arabaya bindiler
“Oyuncaklar Ulkesinde aylarca haylaz haylaz gezen Pinokyo, bir gun kulaklarının uzadığım gordu Utancından, kimseye gorunmeden ortadan kayboldu ve ormana geldi Ormanda karşılaştığı bir sincap, Pinokyo ’nun “Eşek hastalığına yakalandığını anlattı “Oyuna dalıp, haylazlık eden ve verdiği sozu tutmayan cocukların başına gelir dedi Pinokyo, oyle pişman olmuştu ki
Pinokyo artık karnını otla doyuruyordu Yolda onu goren bir sirk sahibi, Sıpa Pinokyo ’nun boynuna hemen bir ip gecirdi ve kamyonundaki diğer eşek ve sıpaların arasına koydu Boylece, Pinokyo icin sirk macerası başlamış oldu
Pinokyo, pek yetenekli bir sıpaydı En cok alkışı o alıyordu
Bir gun ayağı kırıldı Bu yuzden artık gosteriye cıkamıyordu Bu nedenle sirk sahibi, Pinokyo ’yu goturup pazarda sattı Satın alan bir davulcuydu Sıpanın derisini yuzecek ve davuluna gecirecekti Bu nedenle Pinokyo ’yu denizin kenarına getiren davulcu, Pinpkyo ’nun boynuna bir taş bağlayıp onu denize attı
Davulcu, yarım saat bekledikten sonra denize attığı sıpanın ipini cekmeye başladı Karşısında kuklayı gorunce hayrete duştu Pinokyo ona, “Sen benim sahıbımsın, ne istersen yaparım diye konuştu Davulcu kızdı ve Pinokyo ’yu tekrar denize attı Denizde de bir balina tarafından yutuldu Balinanın yumuşak karnında ilerlerken bir ışık gordu Işığın olduğu yere vardığında babasının oturmuş karnını doyurduğunu gordu Baba oğul sarmaş dolaş oldular
Sıra buradan kurtulmaya gelmişti Pinokyo, babasını sırtına aldı ve balinanın uyumasından faydalanarak denize atladı Artık olanca gucuyle yuzuyordu Sonunda kıyıya vardılar Once karınlarım doyurmaları gerekiyordu Yururlerken onlerine Topal Tilki ile Kor Kedi cıktı Halleri cok perişan gorunuyordu Pinokyo bu sefer onların hicbir sozune inanmadı ve “Komşusunun ceketini calan, gomleksiz olur dedi
Yuruye yuruye bir eve vardılar Burası Cırcır Boceği ’nin evi idi Pinokyo ondan ozur diledi Cırcır Boceği ozru kabul etti ve onların karınlarını doyurdu Onların, evinde kalmalarına izin verdi Pinokyo, o gunden sonra hep calıştı ve babasını besledi Bu calışkanlığı ile artık herkesin takdirini kazanıyordu Bir gun, yolda Orman Perisi ’nin evinde calışan Salyangoz ’u gordu ve ondan, Orman Perısı ’nin hasta olduğunu oğrendi Cebinde, elbise almak icin biriktirdiği parayı hemen ona verdi ve Orman Perisı ’ne goturmesini istedi
Bu olayın uzerinden epeyce zaman gecmişti Bir gece ruyasında Orman Perısı ’ni gordu Peri ona “Aferin! diyordu
O gecenin sabahında uyandığı vakit, insan olduğunu gordu Cok sevinmiş ve şaşırmıştı Ustelik, giyeceği her şey baş ucunda hazırdı Ustelik elbisenin cepleri de altınla doluydu Hemen babasının yanma koştu Babası oldukca değişmiş olan Pinokyo ’yu tanıyamadı Altınları gosterdi ve olanları anlattı Babası da ona:
“Yaramaz cocukların yerini uslu cocuklar aldıkca her şey guzelleşir, butun olumsuzluklar da ortadan kalkar dedi
Pinokyo
Tahtadan bir kukla olarak yaratılan Pinokyo ’nun lk İsteği Gepetto babasının dileği gibi gercek bir oğlan cocuğu inaktır Ama bunu elde edebilmesi icin egoist kişiliğinden vazgecmesi gerekecektir Bunun icin Gepetto ’nun sevgi dolu yuvadan ayrılıp dunyayı keşfetmek uzere eğitici bir yolculuğa cıkar
Bu yolculuk sonunda Pinokyo mavi peri tarafından gercek Cocuğa donuşturulur
Marangoz “Kiraz Usta, masa bacağı yapmak icin bir odun iriyordu Dukkanın bir koşesinde duran oduncuğu gorunce, “aradığımı buldum diyerek odun parcasını eline aldı ve keseriyle yontmaya başladı Ancak, daha ilk vuruşta odun dile geldi ve “Vurma bana, canım acıyor dedi Usta, şaşkınlıkla sesin nereden gtldiğini araştırmaya başladı Bir muddet sonra, yanıldığını zannederek, yeniden odunu yontmaya başladı Ancak bu sefer, daha oncekinden daha da fazla bir ses “Ayof…daha cok acıttın canımı1 diyordu Kiraz Usta, bu defa cok korkmuş ve şaşırmıştı
Duyduğu sesin, odundan geldiğine İnanıp, inanmamak arasında tereddutluydu Bir kere daha yanılmış olduğunu duşunerek, rendesi ile odunu yontmaya başlamıştı ki, Pinokyo‘nun “Ay yapma, gıdiklanıyorum! diyen incecik sesini duydu ve duşup bayıldı
Usta, henuz gozlerini acmış, yerde yatmaya devam ediyordu Cocukların “Puskul, puskul! diye seslendikleri yaşlı komşusu Buy Geppetto iceri girdi ve onun yerde yatan halini gorunce alay etti Kiraz Usta ’da hicbir şey belli etmeden, yerdeki karıncalarla birlikte matematik oğrendiğini soyledi İki ihtiyar guluştuler
Sonra da, komşusu kukla yapmak icin bir tahta parcasına ihtiyacı olduğunu soyledi Bu arada “Aferin sana puskul! diye bir MI duydular Bu defa da, “Niye bana puskul dedin?!, Demedim! diye tartışmaya başladılar Neticede, tartışma bitti ve Puskul Usta, tahtayı almak icin elini uzattı Ancak bu defa da tahta Antonio U$ta ’nm elinden zıplayıp, Geppetto Usta ’nın ayağına carpınca,
Niye ayağıma attın?!, “Yok atmadım diyerek yaka paca kavgaya tutuştular Yorulduklarında ise yeniden barıştılar ve Geppetto Usta odun parcasını aldı ve dukkanına gitti
Geppetto Usta ’nm dukkanı cok kucuk, karanlık, fazla eşya bulunmayan bir yerdi Dukkanına girince hemen aletlerini cıkardı ve odun parcasını istediği gibi şekillendirmek icin işe koyuldu Bir yandan da yapacağı kuklaya koyacağı ismi duşunuyordu Sonunda, Pinokyo ismini koymayı kararlaştırdı
Elindeki keski ile başını, alnını yaptıktan sonra kafanın orta yerine mısır puskulu ile sac yaptı Yaptığı iki goz fırıldak gibi donuyordu Soylene soylene burnunu yapmaya koyuldu Ancak, yaptığı burun hızla buyuyordu Bıcakla kesip attı, ama burun yine buyumeye devam ediyordu Butun bunlar yetmezmiş gibi, ağzını yapınca dilini cıkarıp, şarkılar soyledi
Yaşh kuklacı, bu durum uzerine ağlamaya başladı Ama yine de ayaklarını yapmaya devam etti Pinokyo, ayakları yapılınca kapıdan cıktığı gibi gitti
Zavallı adam, hemen peşine duştu Pinokyo, tahta ayaklarıyla, kaldırımlar uzerinde tık tık sesler cıkararak koşuyordu Sonunda, peşinden koşup yakaladılar Ancak, kuklacının “Seni şoyle doveceğim, boyle cezalandıracağım! demesi uzerine bir polis olaya mudahale etti ve Pinokyo ’yu kuklacının elinden alarak, serbest bıraktı Kuklacıya da “cocuğa kotu davranmak sucundan dolayı karakola goturdu
Kuklacı hapsi boylarken, Pinokyo da koşa koşa kırlara var*mıştı Ancak hava kararınca korktu ve tekrar kactığı dukkana geldi İceri girip, kapıyı surguledi Rahatlamıştı ki, “Grar…diye bir ses duydu Bu kendisi ile konuşmak isteyen bir Ağustos Boceği idi Pinokyo ’ya şunları soyledi: “Buyuklerini sev ve say Okuluna git Yoksa insanlar seni sevmezler
Pinokyo, ona hiddetlendi ve cekici fırlatarak olumune sebebiyet verdi
Ertesi gun, Pinokyo acıkınca aklına babası geldi Pişman olmuştu, ancak İş işten gecmişti Yiyecek bulmak icin dışarı cıktı Coplukte bulduğu bir yumurtayı eve getirdi ve pişirmek İcin kırdı Ancak yumurtadan bir civciv cıktı ve kendisinin dışarı cıkmasına yardımcı olduğu icin, Pinokyo ’ya teşekkur ederek pencereden ucup, gitti Pinokyo da yeniden yiyecek peşine duştu
O kadar yol yurumesine rağmen, gece olmuş ama bir lokma yiyecek bulamamıştı Ustelik yiyecek istediği bir evin penceresinden kafasından aşağı sıcak su dokmuşler; surune surune evine geldiği vakit ise yorgunluktan uyuya kaldığı sırada ısınmak ve kurunmak icin yaktığı atein başında uyuyakalarak ayaklarını yakmış, ayaksız kalmıştı
Babası ise cezasını cekmiş ve eve donmuştu Kapıyı caldı Pinokyo, sese uyandı Kapıyı acmak icin kalkmaya calıştığı zaman, ayaklarının olmadığını gordu Bu arada babası da hiddetli bir şekilde kapıya vuruyordu Pinokyo ilerde duran kediyi gordu ve ayaklarının onun yediğini sandı Babası kapıyı iteledi ve iceri girdi Tam Pinokyo ’ya kızacaku ki yanmış ayakları gorunce, icine dolan acıma duygusundan dolayı bir şey demedi Sonra, Pinokyo butun yaşadıklarını babasına anlattı ve birlikte ağladılar
Babasının cantasındaki armutları yediği icin karnı doyan Pinokyo, bu defa da ayaksızlıktan şikayet etmeye başladı Kacmayacağına soz verince, babası ona yeniden ayak yaptı
Sabah uyandığında yeni ayakları ile hoplayıp zıplayan Pinokyo, babasına “Okula gitmek istiyorum dedi Babası bu karara cok sevindi ve hemen dışarı cıktı Parası olmadığı icin sırtındaki ceketini satarak Pinokyo ’ya okul malzemelerini aldı Pinokyo bu durumun farkına varınca atılıp babasının boynuna sarıldı Bir yandan da gozlerinden yaşlar akıyordu
Ertesi gun buyuk hayaller kurarak okula doğru yola cıktı Okuyacak, para kazanacak, babasına bakacaktı Ancak yolu uzerindeki kukla gosterisi cadırını gorunce alfabesini iki paraya satıp kukla cadırına girdi
Sahnede Arlecchino ve Pulceiia isimli iki kukla birer insan gibi atışıyorlardı Her şey o kadar gercekciydi ki seyirciler kahkahadan kınlıyorlardı Birden kuklanın biri Pinokyo ’yu gordu ve arkadaşına da gosterdi Sonra Pinokyo ’yu yanlarına cağırdılar Pinokyo yanlarına gidince oyunu bırakıp onunla konuşmaya başladılar Haliyle seyirciler bu durumu protesto ettiler Buna cok sinirlenen Kuklacıbaşı adamlarına Pinokyo ’yu ateşe atma emrini verdi Ancak, Pinokyo ’nun yalvarmalarına dayanamayıp, onu affetti
Kuklacıbaşı gercekten de iyi niyetli bir insandı Pinokyo ile konuştu Fakir bir babası olduğunu oğrenince cebine beş altın koydu ve evine babasının yanına gonderdi
Pinokyo yolda giderken Topal Tilki İle Kor Kedi ’ye rastladı Saf Pinokyo, onlara altınlarından bahsedince altını elinden almak icin onu kandırdılar ve altınları toprağa gomerse, daha fazla altın sahibi olacağına inandırmaya calıştılar Bu arad, Pinokyo ’yu ikaz etmeye calışan bir serceyi, kor numarası yapmış olan kedi ustune atlayarak parcaladı Yine Ağustos Boceği de Pinokyo ’yu uyarmaya calıştı ama başaramadı Pinokyo, onlarla beraber yurudu ve geceyi gecirmek icin bir hana vardılar Sabaha karşı hancı arkadaşlarının gittiğini soyleyerek Pinokyo ’yu kaldırdı ve ucret olarak da bir altın aldı
Pinokyo, Topal Tilki ile Kor Kedi ’ye kavuşmak icin hızlı hızlı yururken birden iki karaltı ustune atladı ve boğuşmaya başladılar Pinokyo birinin elini ısırıp kurtuldu ve koşa koşa onundeki ormana girdi Takipciler, ormanda Pinokyo ’yu yakalayıp, elini kolunu bağladılar Ancak ne yaptılarsa, dilinin altına saklamış olduğu altınları alamadılar Pinokyo ’yu bırakıp
Pinokyo olu bir vaziyette yatarken, aradan gecen Orman Perisi onu gordu ve hemen emrindeki hayvanları cağırarak, iplerini kestirdi ve evine taşıttı Sonra da doktorlarına onu bir guzel muayene ettirdi Sonunda Pinokyo iyileşti
Orman Perisi, Pinokyo ile konuştu Pinokyo başından gecenlerin hepsini ona anlattı Ancak altınlar konusunda yalan soyledi Yalan soyleyince burnu oylesine buyudu ki Orman Perisi yalan soylediğini anlayıp guldu Sonra da bir daha yalan soylemeyeceğine dair soz alınca ağackakanları cağırtıp burnunu kuculttu Ayrıca Pinokyo ’nun babasına haber gonderdiğini, kısa zamanda burada olacağını soyledi Pinokyo cok sevinmişti Babasını karşılamak icin izin istedi ve izni alınca da yola koyuldu Biraz yuruyunce Topal Tilki ile KOr Kedi ’ye denk geldi Onlar, Pinokyo ’yu gorunce kırk yıllık dostmuş gibi boynuna sarıldılar Pinokyo onlara başından gecenleri anlattı ve babasının yolunu beklediğini soyledi Bu arada saf saf altınların da yanında oldu*ğunu belirtti Onlar da Pinokyo ’yu bir kere daha kandırıp, “Enayiler Diyarındaki altın tarlasına altınlarını gommesi icin yanlarında goturduler Zavallı Pinokyo bir kere daha oyuna gelmişti
Boylece, yarım gun ac susuz yol giderek, kurak col gibi bir araziye vardılar Topal Tilki de Kor Kedi, Pinokyo ’ya altınları gommesini ve ilerdeki ceşmeden su getirip sulamasını istediler Pinokyo altınları gomup su getirmeye gidince onlar hemen altınları alıp kactılar
Pinokyo, donup de kandırıldığını anlayınca, ağlaya ağlaya en yakın koye varıp, savcıya şikayet etti “Enayiler Diyari ’nm kanunları gereğince onu bir de hapse attılar Uc ay sonra salıverdiler Tekrar donuş yoluna duştu Yolda, geceyi gecirmek icin bir kumese girdi Kumesin sahibi, gunlerdir eksilen tavuklarını calan hırsızın o olduğunu zannederek, elini kolunu bağlayıp kumese hapsetti Birkac fare gelip İplerini kemİrdİ ve Pinokyo kurtuldu Hemen ormana doğru yol aldı Orman Perısi ’nin evine geldiğinde kocaman beyaz bir kaya gordu Oturup ağlamaya başladı Bir kartal ona acıdı ve halini sordu Sonra da babasının onu aramak icin deniz kıyısına gittiğini belirtti Pinokyo ’ya acıyan kartal, onu sırtına aldığı gibi deniz kenarına getirip bıraktı Pinokyo durma*dan babasını aramaya başladı Yaşlı bir kadın kılığmdaki Orman Perisi, Pinokyo ’yu
Pinokyo, yaşlı kadının kim olduğunu anlayınca, ona başına gelenleri anlattı Orman Perisi de ona, hic soz dinlemediği icin başına hep belalar geldiğini, hic olmazsa bundan sonra soz dinlemesi gerektiğini soyledi Pinokyo da soz verdi
Orman Perisi Pinokyo ’nun annesi oldu ve onu okula yazdırdı Pinokyo, artık akıllı bir oğrenci olmuştu Bir gun okula gidip gelirken, bir kavgaya denk geldi Suclu diye hapise attuarsa da, sucsuz olduğunu anlayıp bir gun sonra serbest bıraktılar
Pinokyo ’nun iyi hallerinden hoşnut olan anne Orman Perisi, Pinokyo ’ya artık insan olacağı mujdesini verdi Bunun icin guzel bir ziyafet toreni de yapacaktı
Pinokyo, bu mutlu olaya arkadaşlarını davet etmek icin dolaştı En son arkadaşına sıra gelince, o Pinokyo ’nun aklını celdi ve birlikte “Oyuncaklar Ulkesine gidecek arabaya bindiler
“Oyuncaklar Ulkesinde aylarca haylaz haylaz gezen Pinokyo, bir gun kulaklarının uzadığım gordu Utancından, kimseye gorunmeden ortadan kayboldu ve ormana geldi Ormanda karşılaştığı bir sincap, Pinokyo ’nun “Eşek hastalığına yakalandığını anlattı “Oyuna dalıp, haylazlık eden ve verdiği sozu tutmayan cocukların başına gelir dedi Pinokyo, oyle pişman olmuştu ki
Pinokyo artık karnını otla doyuruyordu Yolda onu goren bir sirk sahibi, Sıpa Pinokyo ’nun boynuna hemen bir ip gecirdi ve kamyonundaki diğer eşek ve sıpaların arasına koydu Boylece, Pinokyo icin sirk macerası başlamış oldu
Pinokyo, pek yetenekli bir sıpaydı En cok alkışı o alıyordu
Bir gun ayağı kırıldı Bu yuzden artık gosteriye cıkamıyordu Bu nedenle sirk sahibi, Pinokyo ’yu goturup pazarda sattı Satın alan bir davulcuydu Sıpanın derisini yuzecek ve davuluna gecirecekti Bu nedenle Pinokyo ’yu denizin kenarına getiren davulcu, Pinpkyo ’nun boynuna bir taş bağlayıp onu denize attı
Davulcu, yarım saat bekledikten sonra denize attığı sıpanın ipini cekmeye başladı Karşısında kuklayı gorunce hayrete duştu Pinokyo ona, “Sen benim sahıbımsın, ne istersen yaparım diye konuştu Davulcu kızdı ve Pinokyo ’yu tekrar denize attı Denizde de bir balina tarafından yutuldu Balinanın yumuşak karnında ilerlerken bir ışık gordu Işığın olduğu yere vardığında babasının oturmuş karnını doyurduğunu gordu Baba oğul sarmaş dolaş oldular
Sıra buradan kurtulmaya gelmişti Pinokyo, babasını sırtına aldı ve balinanın uyumasından faydalanarak denize atladı Artık olanca gucuyle yuzuyordu Sonunda kıyıya vardılar Once karınlarım doyurmaları gerekiyordu Yururlerken onlerine Topal Tilki ile Kor Kedi cıktı Halleri cok perişan gorunuyordu Pinokyo bu sefer onların hicbir sozune inanmadı ve “Komşusunun ceketini calan, gomleksiz olur dedi
Yuruye yuruye bir eve vardılar Burası Cırcır Boceği ’nin evi idi Pinokyo ondan ozur diledi Cırcır Boceği ozru kabul etti ve onların karınlarını doyurdu Onların, evinde kalmalarına izin verdi Pinokyo, o gunden sonra hep calıştı ve babasını besledi Bu calışkanlığı ile artık herkesin takdirini kazanıyordu Bir gun, yolda Orman Perisi ’nin evinde calışan Salyangoz ’u gordu ve ondan, Orman Perısı ’nin hasta olduğunu oğrendi Cebinde, elbise almak icin biriktirdiği parayı hemen ona verdi ve Orman Perisı ’ne goturmesini istedi
Bu olayın uzerinden epeyce zaman gecmişti Bir gece ruyasında Orman Perısı ’ni gordu Peri ona “Aferin! diyordu
O gecenin sabahında uyandığı vakit, insan olduğunu gordu Cok sevinmiş ve şaşırmıştı Ustelik, giyeceği her şey baş ucunda hazırdı Ustelik elbisenin cepleri de altınla doluydu Hemen babasının yanma koştu Babası oldukca değişmiş olan Pinokyo ’yu tanıyamadı Altınları gosterdi ve olanları anlattı Babası da ona:
“Yaramaz cocukların yerini uslu cocuklar aldıkca her şey guzelleşir, butun olumsuzluklar da ortadan kalkar dedi