bilgiliadam
Yeni Üye
Pinokyo Cocuk Masalı
Pinokyo masalı oku
cocuk masalı pinokyo
Bir varmış, bir yokmuş cook eski bir zamanda kucuk bir kasabada Geppetto adında ihtiyar bir oyuncakcı yaşarmış Yaptığı tahtadan oyuncakları satarak gecimini sağlarmış İhtiyar oyuncakcının hayatta uzulduğu tek şey bir cocuğunun olmamasıymış Bir cocuğunun olması icin neler vermezmiş ki Bir gun yeni bir oyuncak yapmak icin ormana gidip kutuk aramaya başlamış Derken tam aradığı gibi bir kutuğu bulmuş – İşte tam aradığım gibi bir kutuk Bununla cok guzel bir kukla yapacağım, diye sevinerek kutuğu sırtladığı gibi oyuncakcı dukkanına taşımış Tezgahın uzerine koymuş Başlamış yontmaya Geppetto kutuğu yonttukca kutukten “ah ah! diye sesler geliyormuş Geppetto usta: “Nereden geliyor bu ses,, diye duşunmuş “Herhalde bana oyle geldi diye icinden gecirmiş Derken kuklanın once kafası sonra da vucudu daha sonra da kolları ile bacakları şekillenmeye başlamış Geppetto usta en sonunda kuklayı bitirmiş Onu sandalyenin uzerine oturtmuş Ortalığı temizlemeye başlamış O ortalığı temizlerken, “Merhaba diye bir ses duymuş Sesin nereden geldiğini anlamak icin başını cevirmiş Ortalıkta sandalyenin uzerinde oturmakta olan kukladan başka kimsecikler yokmuş Yine yanıldığını duşunerek işine devam etmiş Az sonra kukla oturduğu sandalyeden hopladığı gibi odanın icinde dansetmeye başlamış Olanları goren Geppetto ustanın şaşkınlıktan ağzı bir karış acılmış – Aman Allahım! Bu kukla canlı “Tam da benim istediğim gibi bir cocuk demiş Etten kemikten değilmiş ama tıpkı bir cocuk gibi guluyor, koşuyor, oynuyormuş Kukla cocuğu kucağına alıp; – Sen gercek bir cocuk gibisin Senin adın Pinokyo olsun, demiş Artık Geppetto ustanın hic canı sıkılmıyor, gunlerini Pinokyo ile ilgilenerek geciriyormuş Bir sure sonra Pinokyo’nun okula gitmesi gerektiğini duşunmuş Ancak Pinokyo’nun ne defteri varmış ne kalemi Geppetto ustada da hic para olmadığından paltosunu satarak, aldığı parayı Pinokyo’ya vermiş – Al oğlum bu parayla kendine defter kalem al Guzelce okuluna git, demiş Pinokyo parayı avucuna almış yola koyulmuş Neşe icinde yuruyormuş Merakla etrafına bakınıp, yol uzerindeki dukkanları, pazar tezgahlarını, bağıran insanları izliyormuş Bu arada yolun başındaki kalabalık dikkatini cekmiş Kalabalığın arasına dalıp ne olduğunu oğrenmeye calışmış Kalabalığın onunde kocaman renkli bir cadır duruyormuş Bu şehre yeni gelen sirkin cadırıymış Cadırın onundeki palyaco bağırarak muşteri topluyormuş Pinokyo cadırın icerisinde ne olduğunu merak edip, kalabalığın arasından gecip cadıra girmek istemiş Palyaco, Pinokyo’ya iceri parasız girilemeyeceğini soylemiş Pinokyo iceride olanları cok merak ettiğinden, Geppetto ustanın okula gitmesi icin verdiği parayı uzatmış İceriye girince cadırın ortasına kurulan sahnede oynayan kuklaları gormuş – Hey! Bunlar da benim gibi tahtadan, diyerek sahneye kuklaların arasına cıkmış Kuklaları izleyen kalabalık Pinokyo’ya kızmış – Cekil oradan sahneyi gormemizi engelliyorsun, diyerek azarlamışlar Pinokyo’yu Ancak sahnenin yukarısında kuklalara bağlı olan ipleri tutan sirk sahibi canlı bir kukla gorduğu icin cok sevinmiş “Boyle ipleri olmadan hareket edebilen bir kukla bana cok para kazandıracak diye duşunmuş Oyun biter bitmez Pinokyo’yu yakaladığı gibi kafese kapatmış Pinokyo başına gelenlerin kendi sucu olduğunu Geppetto ustanın sozunu dinleyip okula gitse bunların hicbirinin olmayacağını duşunerek, ağlamaya başlamış Pinokyonun pişman olduğunu goren iyilik perisi hemen onun yanına giderek; – Babanın sozunden cıkmamalıydın! Ama pişman olduğunu goruyorum Bunun icin seni kurtaracağım Ama bir daha yaramazlık yapma! Bu da sirke verdiğin para Onu sakın boş yere harcama Doğru okuluna git, diyerek Pinokyo’yu sirkin dışına cıkarmış Pinokyo paralar elinde okula doğru yol almaya başlamış Bir yandan da şarkı soyluyormuş Pinokyo’nun şarkı soyleyerek yuruduğunu goren kurnaz tilki ve arkadaşı kedi “Bu kukla ne kadar da neşeli, şunun bir yanına gidelim diyerek Pinokyo’nun onune cıkmışlar – Hayrola Pinokyo? Boyle neşeli neşeli nereye gidiyorsun? Diye sormuşlar Pinokyo da: – Kendime defter kalem alıp okula gideceğim, demiş Kurnaz Tilki: – Defter, kalem alacak paran var mı? Diye sormuş Pinokyo, buyukbabasının verdiği paraları gostermiş Paraları goren kurnaz tilki ve kedi bir oyun oynayıp bu paraları almaya karar vermişler Pinokyo’ya: – Okula gidip de ne yapacaksın? Bizim dediklerimizi yaparsan zengin olursun Sen o paraları bize ver, biz de goturup sihirli tarlaya ekelim Senin de bir para ağacın olur, ihtiyacın oldukca bu ağaca gider, meyveleri olan paraları toplarsın, demişler Hic boyle şey olur mu? Ama Pinokyo soylenenlere inanmış elindeki paraları kurnaz tilkiye teslim etmiş Paraları alan kurnaz tilki ve kedi hemen oradan uzaklaşmışlar Tek başına kalan Pinokyo’nun yanında iyilik perisi belirivermiş Pinokyo’ya: – Defter kalem aldın mı Pinokyo? Diye sormuş Oysa peri paraları kurnaz tilkiye kaptırdığını biliyormuş Sakın yalan soyleme yoksa seni cezalandırırım, diye uyarmış Pinokyo uyarıya aldırmadan yalan soylemiş – Defter, kalem aldım Onları okula bıraktım, deyince yalan soylediğinden dolayı burnu uzamaya başlamış Peri, Pinokyo’nun doğru soylemesi gerektiğini soyledikce, Pinokyo başka yalanlar uyduruyor, burnu da uzadıkca uzuyormuş Artık oyle bir hale gelmiş ki kafasını hic bir tarafa ceviremez olmuş En sonunda yaptığı hatayı anlamış, işin doğrusunu periye anlatmış, peri de akıllanan Pinokyo’nun burnunu eski haline dondurmuş Bir sihir yaparak kurnaz tilkiye kaptırdığı paraların, Pinokyo’nun eline geri gelmesini sağlamış Pinokyo’yu uyararak; – Bu paraları boşyere harcama, doğru okuluna git, diyerek ortadan kaybolmuş Pinokyo paralar elinde yine şarkı soyleyerek yurumeye başlamış Tenha bir yerden gecerken birisinin yuksek sesle gulduğunu işitmiş Aynı anda karşısına kendisini hapseden sirk sahibi cıkıvermiş – Gel bakalım buraya seni yaramaz Gecen sefer elimden nasıl kactın bilmiyorum ama şimdi senin cezanı vereceğim, diyerek Pinokyo’yu kollarından tuttuğu gibi denize atıvermiş Pinokyo denize duşunce, suyun uzerinde kalmış Dibe batmıyormuş, cunku Pinokyo tahtadan bir kukla olduğu icin su kendisini kaldırıyormuş Suyun uzerinde boyle batmadan kalmak Pinokyo’nun hoşuna gitmiş Kollarıyla bacaklarını oynatarak yuzmeye başlamış Kıyıya doğru yuzerken birden ne olduysa olmuş Pinokyo kendisini karanlık bir yerde buluvermiş Meğerse Pinokyo’yu kocaman bir balık yutmuş Şimdi Pinokyo balığın midesinde duruyormuş Pinokyo balığın midesinde bekleye dursun, biz gelelim Geppetto ustaya Geppetto usta eve gelmeyen Pinokyo’yu cok merak etmiş Paltosunu da Pinokyo’yu okula gondermek icin sattığından hasta olmuş Oğlu Pinokyo’yu aramak icin hasta hasta yollara duşmuş En sonunda Pinokyo’nun denize atıldığı yere varmış Buradaki balıkcılara oğlunu gorup gormediklerini sormuş Balıkcılar da sirk sahibinin, Pinokyo’yu denize attığını gorduklerini soylemişler Geppetto usta balıkcılardan birisine, kayığıyla denize acılıp oğlunu bulmaya yardım etmesi icin yalvarmış Geppetto ustayı tanıyan ve onun ne kadar iyi bir insan olduğunu bilen balıkcı, bu isteği geri cevirmemiş Birlikte kayığa binip denize acılmışlar Kayık bir sure yol aldıktan sonra şiddetli bir ruzgar cıkmış Buyuyen dalgalara kayık daha fazla dayanamamış, birdenbire devrilivermiş Balıkcıyla, Geppetto usta kendilerini bir anda dalgaların arasında buluvermişler Geppetto usta hem yaşlı olduğundan hem de yuzmeyi bilmediğinden denizin dibine doğru batmaya başlamış Bu sırada Pinokyo’yu yutan balık, Geppetto ustayı da yutmuş Geppetto usta da balığın boğazından kayıp midesine girivermiş Balığın midesinde ağlayan bir cocuğun sesini duymuş Bu sesi hemen tanımış Bu, oğlu Pinokyo’nun sesiymiş Geppetto usta oğlunu bulduğu icin cok sevinmiş Pinokyo’ya: – Pinokyo, oğlum ben baban, Geppetto Hayatta olduğuna cok sevindim Seni o kadar cok merak ettim ki Babasının sesini işiten Pinokyo gozyaşları icerisinde boynuna sarılmış – Senin sozunu dinlemediğim icin cok ozur dilerim babacığım, beni affet bir daha sozunden hic cıkmayacağım, diyerek gozyaşı dokmuş Pinokyo’nun gercekten de pişman olduğunu goren peri kızı onları kurtarmaya karar vermiş Geppetto ustayla, Pinokyo’yu balığın midesinden cıkarıp karaya cıkartmış Kurtulduklarına cok sevinen Pinokyo, babasının elinden tuttuğu gibi evlerinin yolunu tutmuşlar Pinokyo o gunden sonra o kadar akıllı bir cocuk olmuş ki babasının sozunden hic cıkmamış Her gun okuluna gitmiş Okul cıkışı ise babasının yanına koşarak ona işlerinde yardım etmiş Peri kızı da Pinokyo’nun cok iyi bir cocuk olduğunu gorup onu odullendirmeye karar vermiş Pinokyo’nun artık tahtadan değil de etten kemikten normal bir cocuk olması icin buyu yapmış Buyu gercekleşmiş Pinokyo gece yatağında, uyumak uzereyken birdenbire normal bir cocuğa donduğunun farkına varmış Artık tahtadan değil, etten kemikten bir cocukmuş Sevincle yatağından fırlayarak babasının yanına koşmuş Geppetto usta, karşısında Pinokyo’yu bu şekilde gorunce dunyalar onun olmuş “En sonunda benimde gercek bir oğlum oldu diyerek sevinc gozyaşları icerisinde oğluna sarılmış Baba oğul omurlerinin sonuna kadar mutlu yaşamışlar
Pinokyo masalı oku
cocuk masalı pinokyo
Bir varmış, bir yokmuş cook eski bir zamanda kucuk bir kasabada Geppetto adında ihtiyar bir oyuncakcı yaşarmış Yaptığı tahtadan oyuncakları satarak gecimini sağlarmış İhtiyar oyuncakcının hayatta uzulduğu tek şey bir cocuğunun olmamasıymış Bir cocuğunun olması icin neler vermezmiş ki Bir gun yeni bir oyuncak yapmak icin ormana gidip kutuk aramaya başlamış Derken tam aradığı gibi bir kutuğu bulmuş – İşte tam aradığım gibi bir kutuk Bununla cok guzel bir kukla yapacağım, diye sevinerek kutuğu sırtladığı gibi oyuncakcı dukkanına taşımış Tezgahın uzerine koymuş Başlamış yontmaya Geppetto kutuğu yonttukca kutukten “ah ah! diye sesler geliyormuş Geppetto usta: “Nereden geliyor bu ses,, diye duşunmuş “Herhalde bana oyle geldi diye icinden gecirmiş Derken kuklanın once kafası sonra da vucudu daha sonra da kolları ile bacakları şekillenmeye başlamış Geppetto usta en sonunda kuklayı bitirmiş Onu sandalyenin uzerine oturtmuş Ortalığı temizlemeye başlamış O ortalığı temizlerken, “Merhaba diye bir ses duymuş Sesin nereden geldiğini anlamak icin başını cevirmiş Ortalıkta sandalyenin uzerinde oturmakta olan kukladan başka kimsecikler yokmuş Yine yanıldığını duşunerek işine devam etmiş Az sonra kukla oturduğu sandalyeden hopladığı gibi odanın icinde dansetmeye başlamış Olanları goren Geppetto ustanın şaşkınlıktan ağzı bir karış acılmış – Aman Allahım! Bu kukla canlı “Tam da benim istediğim gibi bir cocuk demiş Etten kemikten değilmiş ama tıpkı bir cocuk gibi guluyor, koşuyor, oynuyormuş Kukla cocuğu kucağına alıp; – Sen gercek bir cocuk gibisin Senin adın Pinokyo olsun, demiş Artık Geppetto ustanın hic canı sıkılmıyor, gunlerini Pinokyo ile ilgilenerek geciriyormuş Bir sure sonra Pinokyo’nun okula gitmesi gerektiğini duşunmuş Ancak Pinokyo’nun ne defteri varmış ne kalemi Geppetto ustada da hic para olmadığından paltosunu satarak, aldığı parayı Pinokyo’ya vermiş – Al oğlum bu parayla kendine defter kalem al Guzelce okuluna git, demiş Pinokyo parayı avucuna almış yola koyulmuş Neşe icinde yuruyormuş Merakla etrafına bakınıp, yol uzerindeki dukkanları, pazar tezgahlarını, bağıran insanları izliyormuş Bu arada yolun başındaki kalabalık dikkatini cekmiş Kalabalığın arasına dalıp ne olduğunu oğrenmeye calışmış Kalabalığın onunde kocaman renkli bir cadır duruyormuş Bu şehre yeni gelen sirkin cadırıymış Cadırın onundeki palyaco bağırarak muşteri topluyormuş Pinokyo cadırın icerisinde ne olduğunu merak edip, kalabalığın arasından gecip cadıra girmek istemiş Palyaco, Pinokyo’ya iceri parasız girilemeyeceğini soylemiş Pinokyo iceride olanları cok merak ettiğinden, Geppetto ustanın okula gitmesi icin verdiği parayı uzatmış İceriye girince cadırın ortasına kurulan sahnede oynayan kuklaları gormuş – Hey! Bunlar da benim gibi tahtadan, diyerek sahneye kuklaların arasına cıkmış Kuklaları izleyen kalabalık Pinokyo’ya kızmış – Cekil oradan sahneyi gormemizi engelliyorsun, diyerek azarlamışlar Pinokyo’yu Ancak sahnenin yukarısında kuklalara bağlı olan ipleri tutan sirk sahibi canlı bir kukla gorduğu icin cok sevinmiş “Boyle ipleri olmadan hareket edebilen bir kukla bana cok para kazandıracak diye duşunmuş Oyun biter bitmez Pinokyo’yu yakaladığı gibi kafese kapatmış Pinokyo başına gelenlerin kendi sucu olduğunu Geppetto ustanın sozunu dinleyip okula gitse bunların hicbirinin olmayacağını duşunerek, ağlamaya başlamış Pinokyonun pişman olduğunu goren iyilik perisi hemen onun yanına giderek; – Babanın sozunden cıkmamalıydın! Ama pişman olduğunu goruyorum Bunun icin seni kurtaracağım Ama bir daha yaramazlık yapma! Bu da sirke verdiğin para Onu sakın boş yere harcama Doğru okuluna git, diyerek Pinokyo’yu sirkin dışına cıkarmış Pinokyo paralar elinde okula doğru yol almaya başlamış Bir yandan da şarkı soyluyormuş Pinokyo’nun şarkı soyleyerek yuruduğunu goren kurnaz tilki ve arkadaşı kedi “Bu kukla ne kadar da neşeli, şunun bir yanına gidelim diyerek Pinokyo’nun onune cıkmışlar – Hayrola Pinokyo? Boyle neşeli neşeli nereye gidiyorsun? Diye sormuşlar Pinokyo da: – Kendime defter kalem alıp okula gideceğim, demiş Kurnaz Tilki: – Defter, kalem alacak paran var mı? Diye sormuş Pinokyo, buyukbabasının verdiği paraları gostermiş Paraları goren kurnaz tilki ve kedi bir oyun oynayıp bu paraları almaya karar vermişler Pinokyo’ya: – Okula gidip de ne yapacaksın? Bizim dediklerimizi yaparsan zengin olursun Sen o paraları bize ver, biz de goturup sihirli tarlaya ekelim Senin de bir para ağacın olur, ihtiyacın oldukca bu ağaca gider, meyveleri olan paraları toplarsın, demişler Hic boyle şey olur mu? Ama Pinokyo soylenenlere inanmış elindeki paraları kurnaz tilkiye teslim etmiş Paraları alan kurnaz tilki ve kedi hemen oradan uzaklaşmışlar Tek başına kalan Pinokyo’nun yanında iyilik perisi belirivermiş Pinokyo’ya: – Defter kalem aldın mı Pinokyo? Diye sormuş Oysa peri paraları kurnaz tilkiye kaptırdığını biliyormuş Sakın yalan soyleme yoksa seni cezalandırırım, diye uyarmış Pinokyo uyarıya aldırmadan yalan soylemiş – Defter, kalem aldım Onları okula bıraktım, deyince yalan soylediğinden dolayı burnu uzamaya başlamış Peri, Pinokyo’nun doğru soylemesi gerektiğini soyledikce, Pinokyo başka yalanlar uyduruyor, burnu da uzadıkca uzuyormuş Artık oyle bir hale gelmiş ki kafasını hic bir tarafa ceviremez olmuş En sonunda yaptığı hatayı anlamış, işin doğrusunu periye anlatmış, peri de akıllanan Pinokyo’nun burnunu eski haline dondurmuş Bir sihir yaparak kurnaz tilkiye kaptırdığı paraların, Pinokyo’nun eline geri gelmesini sağlamış Pinokyo’yu uyararak; – Bu paraları boşyere harcama, doğru okuluna git, diyerek ortadan kaybolmuş Pinokyo paralar elinde yine şarkı soyleyerek yurumeye başlamış Tenha bir yerden gecerken birisinin yuksek sesle gulduğunu işitmiş Aynı anda karşısına kendisini hapseden sirk sahibi cıkıvermiş – Gel bakalım buraya seni yaramaz Gecen sefer elimden nasıl kactın bilmiyorum ama şimdi senin cezanı vereceğim, diyerek Pinokyo’yu kollarından tuttuğu gibi denize atıvermiş Pinokyo denize duşunce, suyun uzerinde kalmış Dibe batmıyormuş, cunku Pinokyo tahtadan bir kukla olduğu icin su kendisini kaldırıyormuş Suyun uzerinde boyle batmadan kalmak Pinokyo’nun hoşuna gitmiş Kollarıyla bacaklarını oynatarak yuzmeye başlamış Kıyıya doğru yuzerken birden ne olduysa olmuş Pinokyo kendisini karanlık bir yerde buluvermiş Meğerse Pinokyo’yu kocaman bir balık yutmuş Şimdi Pinokyo balığın midesinde duruyormuş Pinokyo balığın midesinde bekleye dursun, biz gelelim Geppetto ustaya Geppetto usta eve gelmeyen Pinokyo’yu cok merak etmiş Paltosunu da Pinokyo’yu okula gondermek icin sattığından hasta olmuş Oğlu Pinokyo’yu aramak icin hasta hasta yollara duşmuş En sonunda Pinokyo’nun denize atıldığı yere varmış Buradaki balıkcılara oğlunu gorup gormediklerini sormuş Balıkcılar da sirk sahibinin, Pinokyo’yu denize attığını gorduklerini soylemişler Geppetto usta balıkcılardan birisine, kayığıyla denize acılıp oğlunu bulmaya yardım etmesi icin yalvarmış Geppetto ustayı tanıyan ve onun ne kadar iyi bir insan olduğunu bilen balıkcı, bu isteği geri cevirmemiş Birlikte kayığa binip denize acılmışlar Kayık bir sure yol aldıktan sonra şiddetli bir ruzgar cıkmış Buyuyen dalgalara kayık daha fazla dayanamamış, birdenbire devrilivermiş Balıkcıyla, Geppetto usta kendilerini bir anda dalgaların arasında buluvermişler Geppetto usta hem yaşlı olduğundan hem de yuzmeyi bilmediğinden denizin dibine doğru batmaya başlamış Bu sırada Pinokyo’yu yutan balık, Geppetto ustayı da yutmuş Geppetto usta da balığın boğazından kayıp midesine girivermiş Balığın midesinde ağlayan bir cocuğun sesini duymuş Bu sesi hemen tanımış Bu, oğlu Pinokyo’nun sesiymiş Geppetto usta oğlunu bulduğu icin cok sevinmiş Pinokyo’ya: – Pinokyo, oğlum ben baban, Geppetto Hayatta olduğuna cok sevindim Seni o kadar cok merak ettim ki Babasının sesini işiten Pinokyo gozyaşları icerisinde boynuna sarılmış – Senin sozunu dinlemediğim icin cok ozur dilerim babacığım, beni affet bir daha sozunden hic cıkmayacağım, diyerek gozyaşı dokmuş Pinokyo’nun gercekten de pişman olduğunu goren peri kızı onları kurtarmaya karar vermiş Geppetto ustayla, Pinokyo’yu balığın midesinden cıkarıp karaya cıkartmış Kurtulduklarına cok sevinen Pinokyo, babasının elinden tuttuğu gibi evlerinin yolunu tutmuşlar Pinokyo o gunden sonra o kadar akıllı bir cocuk olmuş ki babasının sozunden hic cıkmamış Her gun okuluna gitmiş Okul cıkışı ise babasının yanına koşarak ona işlerinde yardım etmiş Peri kızı da Pinokyo’nun cok iyi bir cocuk olduğunu gorup onu odullendirmeye karar vermiş Pinokyo’nun artık tahtadan değil de etten kemikten normal bir cocuk olması icin buyu yapmış Buyu gercekleşmiş Pinokyo gece yatağında, uyumak uzereyken birdenbire normal bir cocuğa donduğunun farkına varmış Artık tahtadan değil, etten kemikten bir cocukmuş Sevincle yatağından fırlayarak babasının yanına koşmuş Geppetto usta, karşısında Pinokyo’yu bu şekilde gorunce dunyalar onun olmuş “En sonunda benimde gercek bir oğlum oldu diyerek sevinc gozyaşları icerisinde oğluna sarılmış Baba oğul omurlerinin sonuna kadar mutlu yaşamışlar