Son Konu

Probiyotik Bakteriler ve Fenolik Bileşenlerin Etkileşimleri

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Günümüzde fenolik bileşenlerin ve probiyotiklerin sağlığımız açısından sayısız faydaları olduğunu lüzum bilimsel çalışmalarla gerekse artık senelerdir kanıtlanmış verilerle hatta hayatımıza birebir etkilerini gözlemleyerek söyleyebiliriz Ilk Olarak Fenolik bileşenler ve Probiyotiklerle ilgili biraz data verelim:
Fenolik Bileşenler
Sağlığımız açısından olumlu etkilerinin başında, antioksidan özelliğine sahip olması nedeniyle pek çok kanser hastalığını önleyici ve tedavi edici özellikleri bulunmaktadır Hem serbest radikalleri yakalayarak hücrelerdeki oksidasyonu durdurur ve bu yolla yaşlanmayı geciktirirler Yaban mersini, kuru erik, Siyah üzüm, yeşil nehir, siyah dere, kahve gibi öyle çok yiyecek antioksidan bileşenlerden bilhassa polifenoller açısından çok zengindir
Probiyotikler
FAOWHO (2001) tanımına tarafından probiyotikler, insan sağlığına öyle fazla yararı olduğu bilinen yaşayan mikroorganizmalar olarak tanımlanmaktadır Bu mikroorganizma türlerinin başlıcaları, Bifidobakterler ve Laktobasillus türleridir İnsanlarda ince bağırsak florasında gelişirler ve bağırsak florasındaki zararlı mikroorganizmaları elimine ederek burada dengeyi sağlarlar Probiyotiklerin, hassas bağırsak sendromu, alerjik problemler, immun sistemdeki rahatsızlıklar dahil elde etmek üzere öyle çok hastalıkta düzeltici etkilere sahip olduğu o kadar fazla bilimsel çalışmayla da kanıtlanmıştır (Salminen ve ark, 1998)
Sağlığımız için fazla yararlı olan fenolik bileşenler ve probiyotiklerin birbirleri arasındaki interaksiyonu ve birbirlerinin tesir mekanizmalarını ne yönde değiştirdikleri konusu da son zamanlarda merak edilen bir konu Bu anlamda, probiyotik bir bakterinin kullanabileceği besinleri içeren ve fenolik bileşenler açısından varlıklı bir meyve suyu fonksiyonel bir probiyotik yiyecek olarak üretilerek geliştirilebilir Bu anlamda Lactobacillus acidophilus bakterisi araştırılmış ve 24 saatlik fermentasyon sonrasında üzüm ve böğürtlen suyunda yüksek miktarlarda gelişebildiği belirlenmiştir Hem bu ürünlerde gelişebilmesinin yanısıra, ürünlerde yer alan polifenol ve antosiyanin miktarını da arttırdığı gözlenmiştir Üzüm ve böğürtlende yer alan fenolik bileşenlerin Bacillus cereus, Salmonella, Listeria, Proteus, Pseudomonas ve Yersinia gibi pek fazla deformasyon yapan bakterilerinin gelişimini inhibe ettiği bilinmektedir (Baydar ve ark, 2004) Diğer Taraftan fenolik bileşenler patojen bakterilerin gelişimini engellerken süt asiti bakterileri gibi probiyotik yani sağlığa yardımsever bakterilerin gelişimini engellemediği belirlenmiştir Ancak ikisi arasındaki ilişkiler günümüzde hala araştırılmaktadır ve bu ilişkilerin polifenollerin cinsine ve probiyotik bakterilerin türüne tabi olduğu bilinmektedir
FAO: Food and Agriculture Organisation (Yiyecek ve Tarım Örgütü)
WHO: World Health Organisation (Dünya Sıhhat Örgütü)
Kaynakça:
Salminen, S, Ouwehand, AC, and Isolauri, E (1998) Clinical applications of probiotic bacteria International Dairy Journal, 8,563?572
 
Üst Alt