Son Konu

Psikodinamik Psikoterapi: En Basit Anlatımıyla

seocu

Yeni Üye
Katılım
9 Ocak 2022
Mesajlar
153,414
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Psikoterapideki en önemli faktör, danışan ile terapist arasında kurulan terapötik ilişkidir. Terapötik ilişki, değişim için gerekli olan temel unsurdur. Terapötik ilişki, danışanın terapiye değer vermesi ve terapistle işbirliği halinde olması için gereklidir. Terapötik işbirliği oranında terapiden fayda elde edilebilir.

Psikoterapiye psikodinamik yaklaşım, danışan ile terapist arasındaki terapötik ilişkiyi, bir yöntemin uygulanması için bir aracı olmaktan ziyade, çalışmanın odak noktası olarak ele alır.

Psikodinamik teoriye göre, şimdiki psikolojik yaşantılarımız/problemlerimiz, geçmişte yaşadığımız deneyimlerle şekillenir. Buna göre, sağlıklı bir psikolojiye ulaşabilmek için geçmiş deneyimlerimizle yüzleşmemiz gerekmektedir. Örnek olarak; bir kişinin ailesiyle güvenli bir bağ kurmuş olması, şimdiki partneriyle de muhtemelen güvenli bir bağ kurmuş olacağının göstergesidir. İnsanlar, geçmişteki yaşantı ve duygularını tekrarlama eğilimi gösterirler. Bu tekrarlama eğilimi, kendini, terapistle kurulan terapötik ilişkide de gösterir. Psikodinamik yaklaşım, danışanların geçmişte kendileri için önemli olan kişilerle–genellikle bakıcılarıyla (anne, baba vb.)- kurdukları yaşantıyı şimdiki terapistlerine yansıtacağını/aktaracağını belirtir. Buna “aktarım” denir. Terapide, danışanın aktarım yaşantıları ortaya çıkacaktır. Aktarım olumlu ya da negatif olabilir. Olumlu aktarım gerçekleştiğinde; aktarım terapinin ilerlemesine yardımcı olabilir,danışan rahatlık ve açıklıkla duygularını terapistine iletebilir. Negatif aktarım gerçekleştiğinde ise, danışan için duygularını açmak güçleşir; çünkü terapiste yönelik duygular çok güçlüdür ve danışan kendini geri çeker. Danışandaki aktarım potansiyeli, analitik/dinamik çerçeve ve analitik/dinamik yorum ile değişip dönüşebilir. Negatif aktarım çözümlenemediğinde, danışan terapiyi bırakma noktasına gelebilir ve terapi yarım kalabilir.

Psikodinamik terapide, danışanın bağlanma tarzı incelenir (güvenli, kayıtsız, saplantılı, korkulu/kaygılı bağlanma), bilinçaltındaki yaşantılar yüzeye çıkarılır ve aktarım çözümlenir. Terapi sürecinde terapist, terapinin devam edebilmesi için, danışanın bilinçdışı savunmalarını kırmalıdır. Bu bilinçdışı savunmalara “direnç” denir. Bu, değişime karşı gösterilen dirençtir.

Terapötik ilişkide belirli sınırların çizilmiş olması önemlidir: Belirli bir gün/günler ve saat/saatlerde terapi yapılması, terapinin başlangıç ve bitiş zamanının belirli olması ve esnetilmemesi, terapi yapılan mekanın mümkün olduğunca sabit olması, danışanla kurulan ilişkinin belli sınırlar içinde kalması –örneğin partner ilişkisine dönüşmemesi-, gizlilik ilkesine sadık kalınması vb. Bu sınırlar, danışanın duygu, düşünce ve yaşantılarını incelemesi için güvenli bir ortam sağlar. Ayrıca sabit bir terapi düzeneği, danışanın bilinçdışı dalgalanmalarını görünür kılar ve onlar üzerinde çalışmaya imkan verir.

Psikodinamik terapide değişim, danışanın bilinçdışı aktarım sürecinin yorumlanması ve terapistle kurduğu güvenli tarzda ilişki kurma biçimini öğrenmesiyle gerçekleşebilir.


 
Üst Alt