Psikoterapi ruh sağlığı ile ilgili sorunların, erken yaş deneyimlerin, travmatik deneyimlerin güvenli alanda güvenli kişi ile güvenli bir şekilde keşfedilmesini sağlar, psikoterapist ise bu keşif sürecinde kişiye rehberlik edecek olan kişidir. Psikoterapi ile kişi duyguları, düşünceleri, davranışları, bilinçdışı süreçleri, geçmiş yaşantısının bugününe etkisini fark etme fırsatı bulur.
Psikoterapi kişiye yaşadığı zorluklar, çözümleyemediği problemleri ile ilgili farkındalık (içgörü) kazandırmayı hedefler ve bu farkındalıklar ile neler yapabileceğini, terapistin rehberliğinde danışanın çözüm yollarını keşfetmesini sağlar.
Yıkıcı ve travmatik deneyimlerinin zorluğunu yıllarca tek başına taşımak zorunda kalan kişi psikoterapi yolu ile bu yükünü hafifletme fırsatı bulabilecektir. Çünkü kişi bu yüklerini terapisti ile paylaşarak problemlerini daha profesyonel ve güvenli bir şekilde ele alabilecek böylece bu yüklerin kişiye zarar verici etkileri ortadan kalkabilecektir.
Psikoterapist ne yapmaz ?
Terapist öğüt vermez, eleştirmez, yargılamaz, yorum yapmaz. Kişinin problemini bir arkadaşıyla veya bir yakınıyla paylaşmasından ayıran en önemli noktalar ise bunlardır. Çünkü terapist etik kurallara bağlı, danışanı yargılamayan, önyargı ile yaklaşmayan, tamamen danışan odaklı profesyonel bir tedavi süreci gerçekleştirir. Gizlilik ilkesi çerçevesinde terapist kişisel bilgilerinizi ve anlattıklarınızı kimse ile paylaşmaz, böylece seans odasında içsel yolculuğunuza daha rahat ve güvenli bir şekilde çıkabilirsiniz. Bu güven ilişkisi sayesinde ise dış dünyada anlatmakta zorlandığınız meseleleri anlatabilmeniz mümkün olur.
Psikoterapi desteğini kimler verebilir?
Psikoterapi desteğini yalnızca gerekli eğitimlerini tamamlamış ruh sağlığı uzmanları verebilir. (Temel psikoterapi eğitimini tamamlamış Psikolog, klinik psikolog ve Psikiyatrlar.) Psikoterapi sürecine başlamadan önce tercih edeceğiniz kişinin lisansını ve aldığı terapi eğitimlerini mutlaka sorgulayın.
Psikoterapi ne sıklıkla gerçekleştirilir ?
Haftada en az bir kere 50 dakikalık görüşmeler ile gerçekleşir. Terapinin ne kadar süreceği ise danışanın getireceği probleme bağlı olarak belirlenir. Daha etkili olabilmesi için çoğunlukla uzun süreli ve derinlemesine tedavi tercih edilir.
Psikoterapide geçmiş neden önemlidir ?
“Duygu ve düşüncelerimizi bilinçli olarak bağlayabilme becerisinin yokluğunda, olumsuz duygu ve düşünceleri sanki bize bağlı bir içsel sebepten kaynaklanıyormuş gibi görürüz. Bir yandan kafa karışıklığımızı, korkularımızı ve acımızı; diğer yandan çarpıtılmış ve eksik bilgilere dayalı olan dünyayla ve kendimizle ilgili olumsuz düşüncelerimizi anlamlandırmaya çalışmakla baş başa kalırız. Bu mücadelelerimizin sebepleri sıklıkla örtük bellek ağlarında, bilinçli düşüncenin erişiminden uzakta gömülüdür. Psikoterapi bize erken yaş deneyimlerimizi güvenli bir şekilde keşfedebilmemiz için rehberlik eder, aynı zamanda beyin ile zihin şu anki yaşantımıza zarar verme biçimlerinin nasıl erken yaş deneyimleri ile ilgili olduğunu anlatan bir hikaye yaratmamıza yardım eder. Bu süreç içinde, semptomlarımız delilik, kişilik patolojisi ya da sadece aptallık belirtileri değil, örtük belleğimizin izleri olarak ele alınır. Bu süreç kendine daha güçlü bir merhamet ve sevgi duymanın, başkalarına açık olmanın ve iyileşme ihtimalinin kapılarını açabilir.”