1. Nefes almak (aksi taktirde birkaç dakikadan çokça yaşanamaz),
2. Su içmek (aksi taktirde birkaç günden ziyade yaşanamaz),
3. Beslenmek (aksi taktirde birkaç haftadan ziyade yaşanamaz).
Sonrasında kariyer yapmak, para kazanmak, memnunluk üzere ögeler yan almaktadır. O halde kabul etmek gerekir ki yaşamak için beslenmek gerekir; o halde yeterli yaşamak için de güzel beslenmek gerekmektedir.
Ramazan ayında oruç tutan bireyler, başka vakitlerde olduğu üzere sağlıklı, ehliyetli ve istikrarlı beslenmeye ihtimam göstermelidirler. Umumide 3 - 4 öğünde tüketilen besinler, beslenme nizamının büsbütün değiştiği bu devirde 2 öğüne sıkıştırılmaktadır. Mahsusen tatlı, hamur işleri, şarküteri eserleri üzere karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek besinlerin tüketiminde artış olmakta; buna karşılık başta su olmak üzere, zerzevat ve meyve tüketimi azalmaktadır. Halbuki bu devirde günlük almamız gereken güç ve besin öğelerinin orantıları değişmemektedir.
Ramazanda gün uzunluğu aç kalınacağı için yatmadan ölçüsüz yemek tarafına, sahura kalmak çok daha sağlıklı olacaktır. Sahura kalkılmadığı taktirde açlık mühleti ortalama 19 - 20 saate çıkmaktadır. Bu durumda kan şekeri günün daha erken saatlerinde düşmekte ve kişinin veriminin azalmasına yol açmaktadır. Bu yüzden kesinlikle sahura kalkılmalı ve yemek konumuna; süt, çay, taze sıkılmış meyve suyu, bitki yahut meyve çayı, yumurta, peynir, zeytin, esmer ekmek üzere alternatiflerden oluşan kahvaltı tercih edilmelidir.
UzuN bir açlık sonrası, iftara mümkünse 1 kase çorba ile başlayarak 5 - 10 dakika kadar yemeğe ara verilmeli, akabinde ana yemeğe devam edilmelidir. Ana yemekte etli yahut etsiz zerzevat ya da kurubaklagil yemekleri, pilav, makarna, esmer ekmek üzere tahıllar, yoğurt, ayran, cacık, salata, meyve üzere lif orantısı yüksek alternatiflerden oluşan bir iftar yemeğinin sindirimi de daha kolay olacaktır.