Mide içeriğinin kardiyadan özofagusa doğru yer değiştirmesine gastroözofajiyel reflü (GÖR) denir. Normalde genellikle yemeklerden sonra günde 8-10 kez görülen fizyolojik bir olaydır. Bu olay hastada septom ve bulgulara neden olursa ve/veya distal özofagus mukozasında irritasyon ve zedelenmeye yol açarsa Gastroözofajiyel Reflü Hastalığı (GÖRH) adını alır.
Bu durumları göz önünde bulundurarak uygulanan diyet yönetime de reflü diyeti denir.
Kimler uygulamalı?
Obezite; GÖRH, Barrett özofagus ve özofagus kanseri gibi özofagus hastalıkları için önemli bir risk etmenidir. Obezite ve özofagus kanseri arasındaki ilişki, obezite ve diğer kanser türleri arasındaki ilişkiden daha kuvvetlidir. Obezitenin göstergesi olarak kullanılan kitle indeksi (BKİ)’den daha çok bel çevresi genişliği ve abdominal yağlanma GÖRH ile ilişkilendirilmiştir. Ağırlık kaybı, abdominal basıncı azaltarak GÖRH semptomlarında iyileşme sağlayabilmektedir. Bunların yanı sıra BKİ ve özofagus kanseri arasındaki ilişkiyi gösteren araştırmalarda da GÖRH hastalarında vücut ağırlığındaki azalma ile kanser riskinin azalabileceği gösterilmiştir. Bu nedenle gastroözofageal reflü (GÖR) hastalarının diyet enerjisi azaltılarak bireylerin ideal vücut ağırlıklarına ulaşmaları önerilmektedir. Karbonhidrat alımı ve GÖRH arasındaki ilişkiyi inceleyen bir araştırmada, obez ve GÖRH olan bireylerde düşük karbonhidratlı diyetin (20 g/gün) özofagusun asite maruz kalmasını ve GÖRH semptomlarını azalttığı gösterilmiştir. Bir başka araştırmada ise toplam karbonhidrat alımı ile özofageal adenokarsinom arasında ters bir ilişkinin olduğu belirtilmiştir.
Diyet ve menü içerikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Yapılan deneysel ve klinik araştırmalarda kızarmış besinlerin, çikolatanın ve sodanın Alt Özofagus Sfinkteri (AÖS) basıncını azalttığı ve özofagusun aside maruz kalma süresini arttırdığı rapor edilmiştir. Bu besinlerin AÖS basıncını ve özofagus pH’ını etkilediğine dair çok az sayıda ve geçmiş dönemlere ait çalışmalar bulunmaktadır. Bu araştırmalarda çikolatanın AÖS basıncını azalttığı ve özofagusun asite maruz kalma süresini uzattığı belirtilmektedir.
Aynı zamanda şekerleme gibi tatlıların da yüksek yağ içerikleri nedeniyle GÖRH ile ilişkili olabileceği belirtilmektedir. AÖS basıncını azaltan bu besinleri GÖR hastalarının tüketmemesi önerilmektedir
Beslenme Alışkanlıkları
Gastroözofageal reflü hastalarında yemek sonrası reflü sıklıkla görülmektedir. Fazla miktarda, büyük hacimli ya da hiperosmalar gıda alımı gastrik distasyona yol açmaktadır.
Postprandiyal kaynaklı gastrik distasyon AÖS’in geçici gevpostprandiyal şeme sıklığını arttırarak GÖRH oluşumuna neden olabilmektedir.
Geç saatlerde yemek yemek postprandiyal reflü ile ilişkilidir. Geç saatlere yemek yeme sonrasında mide pH’ı azalmakta ve gastrik asidite artmaktadır.
Hızlı yemek yeme obezite oluşumunu kolaylaştırıcı bir faktördür. Obezite de GÖRH oluşumunda önemli bir etken olduğundan, GÖRH ile hızlı yemek yeme arasında pozitif bir ilişki olabileceği belirtilmektedir. Bu nedenlerle GÖR hastalarının geç saatlerde yemek yememesi ve fazla miktarda yemek yemek yerine öğün sayısının arttırılarak öğünlerdeki yiyecek miktarının azaltılması önerilmektedir.
Kişi diyeti bozduktan sonra bir sonraki öğünde dikkat etmesi gerekenler nelerdir?
• Çalışmalarda çeşitli gıdaların reflüyü tetikleyebileceğini doğrulayacak yeterli kanıt yoktur.
• Tuz ve tuzlanmış gıdalar, çikolata ve yağlı yiyecekler, gazlı içecekler ile reflü gelişimi arasında ilişki olabileceğine dair veriler bulunmaktadır.
• Düşük volümlü, sık ve yavaş yemek yeme önerilmelidir
• Sırtüstü pozisyon ve sağ yan pozisyonda yatış durumunda, nokturnal reflu semptomlarında artış gözlenmektedir.
• Sol yan pozisyonda yatış ve supin pozisyonda yatak başını yükseltme, nokturnal reflu semptomlarının gelişmesini azaltmaktadır.
• Gece reflu semptomu olanlarda yatak başı yükseltilmeli ve hasta sol yanına yatmalıdır
• Sigara içilmesi miktara bağımlı olarak GOR semptomlarının gelişimi için bir risk faktörüdür
• Obezite, abdominal obezite ve artmış vücut yağ dokusunun GOR gelişimi için önemli risk faktörleri olduğuna dair veriler mevcuttur.
• Obezite GORH için önemli bir risk faktörüdür ve GORH’lu olgularda kilo verilmesi önerilir faktörüdür.
• Düzenle hafif-orta düzeyde fiziksel aktivitesi olan bireylerde reflu semptomları daha az görülmektedir