iltasyazilim
Yeni Üye
Rönesans ve Reformun Çıkış Sebepleri ve Sonuçları
Rönesans ve Reformun Çıkış Sebepleri ve Sonuçları hakkında bilgi
rönesans ve reformun sebep ve sonuçları
rönesansın sebep ve sonuçları
Rönesans ve Reformun Çıkış Sebepleri ve Sonuçları nelerdir
Reform:
16 yyda Batı Kilisesi ’nde gerçekleşen dinsel devir Siyasal,iktisadi ve toplumsal etkileriyle Hıristiyanlığın üç asıl kolundan biri olan Protestanlığın ortaya çıkmasına yol açmıştır En büyük önderleri Martin Luther ve Jean Calvin ’dir
16 yy reformcularını ortaya çıkaran Katolik Kilisesi ’nin yapısı epeyce karmaşıktı Yüzyıllar boyunca kilise,özellikle de papalık makamı Batı Avrupa ’nın siyasal yaşamıyla iç içe geçmişti Bunun sonucundan ortaya meydana çıkan siyasal entrika ve manevralar kilisenin defalarca büyüyen gücü ve zenginliğiyle birleşince kilise ruhani bir güç kaynağı olarak yozlaşmaya başlamıştı Endüljans uygulaması ve tanrısal emanetlerin satışa çıkarılması ile din adamları arasındaki yolsuzluklar ve dindarların sömürülmesine ve kilisenin manevi yetkisinin zayıflamasına neden oluyordu
16 yydan önce de, ortaçağ baştan başa Aziz Francesco, Pierre Valdo, Jan Hus ve John Wycliffe gibi yenilikçi din adamları kilise içindeki yozlaşmayı dile getirmişlerdi 16 yy başlarında büyük insancıl bilgin Desiderius Eromus da ahlaki yozlaşmaya ve boş inançlara aleyhinde Katolik Kilisesi ’nde liberal bir reformun gerekliliğini savunmuş ve Hz İsa ’nın misal alınmasını önermişti Tüm bunlar Reform ’un açılış günü sanılan 31 Ekim 1517 ’de bütün Azizler Yortusu ’nun arifesinde Luther ’in Wittenberg ’de Schlosskirche ’nin kapısına Doksan Beş Çabuk ’i asmasından önceki reform kıpırtılarıydı
Luther ’e göre kendisiyle önceki reformcular arasındaki ayrım, öncekilerin kilise yaşamında oysa yozlaşmaya karşı çıkmakla yetinmelerine karşılık, onun sorununun kökenini, kilisenin kurtuluş ve kayra öğretisindeki sapmayı gaye almasıydı Tanrı‘nın karşılıksız kayrasının endüljanslara ve bu dünyada iyi iş işlenmeye bağlanmasına katkıda bulunabileceğin öğretisinin İncil ’lerde yer almadığını savunuyordu Luther ’in kilisenin etik ve ilahiyat bakımından yenilenmesiyle ilgili yaklaşımının ipuçları buradaydı: Tanrısal metinlerin tek başına bağlayıcılığı (sola sciptura)ve işlerle yok sadece imanla (sola fide) beraat etme Luther Katolik Kilisesi ’yle bağları koparma yanlısı olmamakla birlikte papalıkla çatışma kaçınılmazdı1520 ’de Worms ’daki İmparatorluk Meclisi (Diet) önünde yargılandı,ardındaki da aforoz edildi Kilise içinde reformu amaçlayan hareket sonunda Batı Hıristiyanlığın bölünmesine yol açtı
Almanya ’daki Reform kısa sürede ayrı akımlara dönüştü; bunların çoğu Luther ’in girişiminden bağımsız gelişti Huldryc Zwingli Zürich ’te oluşturduğu dinsel idare çevresinde devleti ve kiliseyi Tanrı ’ya hizmet amacı içinde birleştirdi Zwingli iman aracılığıyla beraat etme önertisinin öneminde Luther ’le anlaşıyor,fakat Komünyon ayini konusunda ondan fazla daha köktenci bir görüntü benimsiyordu Luther, Katolik Kilisesinin Komünyon ayininde kutsal ekmek ve şarabın Hz İsa ’nın reel bedenine ve kanına dönüştüğü yolundaki tözdönüşümü öğretisini yadsıyor, fakat Hz İsa aslında bitmiş olduğuna göre onun bedeninin de ekmek ve şarapta hazırlanmış bulunduğunu öne süren tözbirliği öğretisini savunuyordu Komünyon ’un İsa ’nın ölümünün anılmasından ve bir imkan ikrarından diğer kasıt taşıdığını ileri süren Zwingli gibi de düşünmüyordu
Zwingli ’nin çevresinden, ondan daha köktenci olan bir başka grup doğdu Köktenci Reformcular tanrısal metinlerin bağlayıcılığı ilkesinin ödünsüz uygulanması gerektiğini savundular ve çocukların vaftiz edilmesine aleyhinde çıkarak Zwingli ’den koptular Çocukluklarında vaftiz edilenleri yetişkinken her tarafta vaftiz ettikleri için Anabaptistler adını alan grubun İsviçre ’deki kolu Hz İsa ’nın İncil ’lerde sunduğu örneği izleyerek her türlü ant etmeyi reddetti, tabanca taşımaya karşı çıktı ve kilise ile devletin kesin olarak birbirinden ayrılması gerektiğini savundu Protestanlığı benimsedikten daha sonra Fransa ’dan kaçan Fransız avukat Jean Calvin ’i izleyenler Protestanlığın öteki manâlı kollarından Kalvenciliği oluşturdular Calvin Basel ’de yeni Reform hareketinin birincil kapsamlı ve sistematik ilahiyat incelemesi olan Christianae religionis institutio ’yu (Hıristiyan Dininin temelleri) yayımladı Calvin Luther ’in iman yoluyla beraat etme önertisini paylaşmakla birlikte, dinsel yasalar ile İncil ’i belirlenmiş çizgilerle ayırmaya çalışan Luther ’e göre Hıristiyan toplumu içinde yasalara daha olumlu bir işlev yüklüyordu Calvin, Tanrı ’nın seçilmiş kullarından oluşan disiplinli bir toplum idealini Cenevre ’de sınama olanağı buldu
16 yy her tarafında Reform hareketi öbür Avrupa ülkelerine de yayıldı Yüzyılın ortalarında Luthercilik Kuzey Avrupa ’da egemenliği kurulmuştu Kralların fazla güçsüz, soyluların güçlü, kentlerin de eksik olduğu, ayrıca dinsel çoğulculuğua öteden beri alışkın olan Doğu Avrupa ise Daha köktenci Protestanlık biçimlerine açıktı İspanya ve İtalya ise Aleyhinde Reform Hareketinin merkezleri oldu, Protestanlık buralarda hiçbir süre faaliyet kuramadı
İngiltere ’de Reform hareketinin kökleri dinsel olmaktan çok siyasaldı Papa VII Clemens ’cilt boşanma izni alamayan VIII Henry papalığın yetkisini reddetti ve 1534 ’te başında kralın bulunduğu Anglikan Kilisesini kurdu 16 ve 17 yy değişik yasalarla Katoliklerin ibadeti yasaklandı,vatandaşlık hakları kısıtlandı, bazı Katolik papazlar idam cezasına çarptırıldı Bu cinayet yasaları 1791, 1832 ve 1926 ’da değişik yasalarla yürürlükten kaldırılacaktı Siyasal sonuçları bir yanlamasına, Henry ’nin attığı adımlar İngiltere ’de dinsel reformun başlangıcını oluşturdu The Book Of Common Prayer (Toplu Dua Kitabı) adıyla İngilizce bir ayin kitabı düzenlendi Cenevre ’de kaldığı sürede Calvin ’den etkilenen John Knox Presbiteryenliğin İskoçya ’da devlet kilisesi olmasına öncülük etti Bu Nedenle İskoçya ve İngiltere ’nin birleşmesi sağlandı
Elektör II Johann Georg ’un 1667 ’de 31 Ekim ’i Saksonya ’da Reform Günü olarak duyuru etmesinden sonra bu gelenek öteki Protestanlarca da benimsenmiştir
Rönesans:
(Fransızca renaissance, İtalyanca rinascita “her yerde doğuş),Avrupa tarihinde, 14 yy sonuyla 15 ve 16 yy kapsayan ve en belirgin özelliği Eski Yunan ve Roma kültürünün canlandırılması olan dönem bununla beraber bir keşifler ve macera çağı olan Rönesans baştan başa, astronomide Ptolemaios sisteminin yerini Kopernik sistemi almış, kağıt, matbaa, pusula ve barut gibi yeni mahsul veya teknolojiler yaygın uygulama alanı bulmuştur
“Ortaçağ kavramını 15 yy bilginleri, bilginleri, Eski Yunan ve Roma dünyasının yıkılmasıyla bu dünyanın kendi yüzyıllarında her yerde keşfedilmesi arasındaki (“ortadaki) dönemi açıkça belirtmek amacıyla ortaya atmışlardı Ama Rönesans ’ın kökleri ortaçağın sonlarında, 12yy başlayan bir dizi siyasal,toplumsal ve düşünsel dönüşümde yatıyordu Bu gelişmelerin başında Rönesans ’ın anayurdu sayılan İtalyan kentlerinin gelişmesi geliyordu Bu kentlerde soylular, tüccarlar, rantiyeler ve zanaatçılar bir arada yaşayıp çalışıyor, aynı milislerde çarpışıyor,evlilik yoluyla ilişki kuruyor,özellikle Kilise ’nin otoritesine aleyhinde ortak direniyordu Ortak bir düşmana aleyhinde siyasal bir eylem birliği bu kentlerin halklarında bir kalabalık bilinci ve vatandaş bağlılığı yaratmaya başlamıştı Şehirsel bütünleşme keza kent toplumu içinde yeni iktidar organlarının oluşmasına, hem de kentler arasında, çevrelerindeki alanlara sahip olma mücadelesinin doğmasına yol açtı
Daha 13 yy İtalyan kentlerine özgü bir halk müziği egemenliği kavaramı gelişti Ivedi kararların gerektiği durumlarda bir parlamento toplantıya çağırılıyordu Lakin 14 yy bu kentlerden bazıları büyük kasaba içindeki iktidar kavgaları nedeniyle demokratik idare tarzından uzaklaşarak tek adam yönetimine yönelmeye başladı; yüzyıl sonuna gelindiğinde signoria yaygın yönetim biçimi oluşmuştu böylece bir yana feodalizmin kurumsal yapısı yıkılırken, bir yana da feodalizme özgü değerler yeni biçimler altında canlanıyor, böylece Rönesans Döneminin karakteristik devlet anlayışı ortaya çıkıyordu
Sonunda kent devleti, daha önce bir bir yurttaşların bir araya gelmesiyle sağlanan işlevlerin çoğunu üstlendi; bireyler artık hiçbir arabulucu olmaksızın aracısız olarak devletle karşısında karşıyaydı, Rönesans insanı ayrıca bir kişi olarak kendisinin, hem de yetki alanı içindeki herkes için bir baba, bir anne ve aile olan devletin varlığının bilincindeydi öte yandan şehir halkı topluluğu içinde okuryazarlığın artması ve bir yeni edebiyat beğenisinin gelişmesi daha önce yalnızca din adamlarının elinde olan kültür tekeline son verdi Yeni meslekler, din adamı olmayanlar aralarında okuryazarlığın artmasının ve uzmanlaşmanın bir yansımasıydı
Insancılık Rönesans ’ın dünya görüşünün ilk dışavurumu Insancılık olarak bilinen hafıza akımıydı Hümanizm, ortaçağın hafıza yaş¤¤¤¤¤ etken olan ve Skolastik felsefeyi yaratan alim din adamlarınca yok, kilise dışındaki kültür adamlarınca başlatıldı Dante ve Petrarca ’nın öncülük ettiği bu akımın başlıca temsilcileri Gionozo Manetti, Leonardo Bruni, Marsilio Ficino, Pico della Mirandola, Lorenzo Valla ve Coluccio Salutati ’ydi 1453 ’te İstanbul ’un Osmanlılar kadar fethedilmesi pek fazla Doğulu araştırmacının Batı ’ya kaçarak manâlı kitaplar ve el yazmaları ile Yunan araştırmacılık geleneğini Rönesans ’ın esas yurduna taşımalarını sağladı
Hümanizmin en belirgin özelliği, tüm dışavurumlarıyla ve kazanımlarıyla insanı kendine konu edinmesiydi İkinci olarak Hümanizm, tüm felsefe ve ilahiyat okullarının taşıdığı doğruluk öğesini birbiriyle bağdaştırmayı amaçlıyordu İnsanın, ilk günahının kefaretini ödeyecek biçimde yaşamasını en soylu eylem olarak gören ortaçağ anlayışının aksine Hümanistler yaratıcılık ve doğaya üstün gelme mücadelesine tartı veriyorlardı Son olarak Hümanizm yitik insan tininin ve bilgeliğinin her yerde doğmasına umut bağlamıştı; bunun yolu da ilkçağın Yunan ve Roma uygarlıkları ile onların değerlerini bitmiş keşfedip benimsemekten geçiyordu Ama bunu gerçekleştirmeye çalışırken Hümanistler yeni bir düşünsel bakışın doğmasına ve yepyeni bilgi dallarının gelişmesine katkıda bulundular
Rönesans Döneminde “yeniden yer alan ilkçağ düşünürlerinin çoğu gerçekte ortaçağda biliniyor, kitapları raflarda duruyordu Rönesans ’tan önce ilkçağı canlandırma akımları yaşanmış, 12 Yy Aristoteles ’in bugün aşina tüm yapıtları derlenmişti Rönesans ’ın gerçek etkisi insanı dinsel iktidarın dayattığı zihinsel kalıplardan özgürleştirmek, özgür araştırma ve eleştiriyi esinlendirmek, insan düşüncesinin ve yaratıcılığının taşıdığı olanaklara güveni pekiştirmek oldu
Rönesans ’ın siyasal düşüncesi ise Niccolo Machiavelli ’nin II Principe adlı yapıtında en olgun anlatımını buldu Siyasette devletin çıkarlarının belirleyeceğini savunduğu bu ünlü yapıtta ideal örnek olarak Cesare Borgia ’yı seçen Machiavelli, siyasal tutum yasalarını da Roma örneğine dayandırıyordu Machiavelli ’ye tarafından devlet yönetimi zamandışı yasalara tabi bir sanattı ve tıpatıp hukuk felsefesi ve hekimlik gibi iki taraflı Hıristiyan ettiğinin kısıtlanmalarından kurtulmalıydı
Yardımsever dünya görüşü ve onun doğurduğu Rönesans, İtalya ’dan kuzeye
doğru Avrupa ’nın her köşesine ulaştı Okuryazarlığın ve alışılmış metinlerin büyük bir tez yayılmasına olanak veren matbaa bu gelişmeyi daha da çabuklaştırdı Hümanistlerin sağladığı düşünsel atılım Hıristiyanlıkta Reform hareketinin kıvılcımını yaktı ama Reform sahiden Rönesans ’ın laik değerlerine karşısında bir tepki niteliği taşıyordu 16 yy sonuna gelindiğinde Reform ve Karşı Reform hareketleri arsındaki çaba Avrupa ’nın düşünsel yaş¤¤¤¤¤ damgasını vurmuştu
İtalya ’da Hümanistler Latince ’nin yanı sıra çok sayıda lokal lehçede yapıtlar verdiler Edebiyatta yerel dillerin tartı kazanması, bunların zamanla milli diller olarak gelişmesine, ayrıca birincil çağın bilim ve sanat yapıtlarının, hem de Kitabı Mukaddes ’in lokal dillere çevrilmesine yol açtı Bu gelişmede okuryazarlığın bir ayrıcalık olmaktan çıkmasına büyük katkıda bulundu
15 yy başlarında Yardımsever eğitimin merkezi İtalya ’ydı Lakin aynı yüzyılın sonlarına içten Londra, Paris, Anvers, daha kuzeydeki Avrupa kentlerinin de kendi başlarına bire merkez durumuna geldi Ulusal dillerin güçlenmesi çeşitli ülkelerde edebiyat alanında önemli yapıtların üretilmesine etraf hazırladı
Bilim Ortaçağ ’ın cihan ve doğa anlayışı, Aristoteles ’in fiziği, Gelanos ’un tıp bilgisi, Ptolemaios ’un astronomisi ve Hıristiyan ilahiyatının bir karışımıydı Bu anlayışın yerine yeni bir bilimsel dünya görüşünün geçmesini karşılayan bilim adamlarından yalnızca Kopernik Rönesans Döneminde yaşadı Lakin Rönesans, eski Yunan ve Roma ’nın bilim ve felsefe yapıtlarını yaygınlaştırıp tanıtarak bu bilimsel devrimin hafıza alanındaki ön koşullarını hazırladı Örneğin yaklaşık 2000 yıldır yer ’in merkez sayıldığı astronomide,birincil çağın Güneş merkezi kuramları öncelikle Rönesans Döneminde tartışılmaya başladı Hümanistler aritmetik ve geometriyi de beşeri bilimler arasına kattılar, mekanın düzenlenmesinde geometri kurallarını uygulayan ressam ve mimarlar perspektif kurallarını saptadılar Bu dönemde tüm üniversitelerde cebir en gözde bilim dallarından biri idi Teknik adamlar 15 ve 16 yy kuramsal bilimlerden çok toplumsal çevreyi değiştiren başarılar elde ettiler En büyük teknik ilerleme matbaanın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması oldu Bu gelişme iletişim tarihinde az kalsın yazının geliştirilmesine benzeşen değerde bir köklü değişiklik yarattı
Resim ve Heykel Rönesans ’ın en manâlı sonuçlarından biride hoş sanatlar alanındaki ilerlemelerdi Dinsel bağnazlıkların kırıldığı ve yeni görüşlerin öne çıktığı dönemde gerek resim, gerekse heykel sanatında realist bir bakış açısı dominant oldu İnsan ideal çekicilik kavramı içinde ideal oranlarında ele alındı Dinsel konuların işlenişinde bile gerçeğe yakın olma yeğlendi
Roma ’da etkinlik göstermeye başlamadan önce ilk yapıtlarını Floransa ’da gerçekleştiren Leonardo da Vinci, bu dönem resimleriyle Yüksek Rönesans ’ın habercisiydi Leonardo yaptığı anatomik çalışmalarla insanı en içten biçimde betimlemenin yollarını aradı Bu dönemde kasıt ahenk ve denge idi Ayrıca hareket de siklet kazanmıştı
Perspektif kurallarının saptanması heykel sanatını da etkiledi Heykelciler mekan içinde bulunan bir heykelin veya bir yüzeydeki kabartmaların görünüşünde ortaya çıkacak biçim bozulmalarından daha dramatik bir etki elde etmek için perspektif kurallarını kullandılar Vasari, Rönesans heykelini Nicola Pisano ile başlatsa da o kadar fazla sanat tarihçisi bugün ilk Rönesans heykelcisi olarak Donatello ’yu kabul eder Donatello yalnızca alışılmış öğeleri kullanmakla kalmayıp, Antik çağ ruhunu yapıtlarına yansıttı
Mimarlık Mimarlık alanında da Rönesans, antik çağın baştan doğuşu oldu Ama bu dönem yapıtları antik örneklerin kopyaları değil, 15 yy anlayışı ve dünya görüşü doğrultusunda yorumlarıydı Rönesans mimarlığın birincil temsilcisi, bitmemiş bir Gotik Dönem yapısı olan Floransa Katedrali ’nin kubbesini tamamlayan F Brunellesci sayılır Rönesans sanatının yönlenişinde temel destek noktalarından birini oluşturan Perspektifin kurallarını ortaya koyan ilk kurallardan biri de, ressam Masaccio ve mimar alberti ile birlikte Brunellaschi ’ydi Bakış Açısı sayesinde mimarlar tasarladıkları yapının daha bitmeden, hatta yapımına bile başlanmadan nasıl görünebileceğini çizerek ifade edebiliyorlardı Bu da mimarlığı taşçılık ya da marangozluk gibi bir el işçiliği olmaktan çıkartarak ileri bir tasarım sanatı düzeyine getirdi Yeni mimarlık anlayışının kuramlarını oluşturup yetiştirenler ise Alberti, Filarete vb ondan sonraki kuşağın sanatçıları oldu
Rönesans Döneminde daha öyle fazla tasarımda kullanıldı ve yapıda uygulandı Bunun nedeni merkezi şemanın, insanı yaşamın merkezine yerleştiren Rönesans akıl biçimini ve dünya görüşünü mimarlıkta yansıtmasıydı Gerçekten de böyle merkezi planlı bir yapının ortasında durulduğunda her şeyin o merkeze karşın olarak düzenlendiği bakış herhangi başka bir yöne çekecek hiçbir yapı aksının bulunmadığı derhal algılanıyordu Doğrusu böyle bir merkezin özel konumu iç mekanın hangi noktasında durulursa durulsun, kolaylıkla kavranabiliyordu
Aynı dönemde ve izleyen yıllarda mimarlık çeşitli bireysel yönelişlerin getirdiği çok varlıklı bir açıklama olanağına ulaştı Bu tutumun en iyi örnekleri A Palladio ’nun Rönesans ’ın olağan Hümanizm çizgisi üzerindeki son kuramcı mimardı Çağdaşları Michelangelo ’dan da Venedik temsilcileri Sansavino ile Sanmicheli ’den de etkilenmişti Tüm bu etkilerin izleri, birincil büyük yapısı olan Vicenza ’daki belediye binasında dobra dobra görülür Palladio, Bazilika adıyla bilinen onararak büyük ölçüde değiştirdiği bu eski yapıda içeriye çektiği büyük balkonlarla cephede bir ışıkgölge karşıtlığı, bir hareket yaratmış, böylece Rönesans ’ın sakin, tembel mimarlığından, baroğun hareketli düzenlenmesine doğru ilk adımı atanlardan biri olmuştu Onun klasik mimarlık öğelerini gittikçe daha pozitif uyguladığı yapıları Rönesans ’ı son bir kere daha boy noktasına ulaştırdı *
Rönesans ve Reformun Çıkış Sebepleri ve Sonuçları hakkında bilgi
rönesans ve reformun sebep ve sonuçları
rönesansın sebep ve sonuçları
Rönesans ve Reformun Çıkış Sebepleri ve Sonuçları nelerdir
Reform:
16 yyda Batı Kilisesi ’nde gerçekleşen dinsel devir Siyasal,iktisadi ve toplumsal etkileriyle Hıristiyanlığın üç asıl kolundan biri olan Protestanlığın ortaya çıkmasına yol açmıştır En büyük önderleri Martin Luther ve Jean Calvin ’dir
16 yy reformcularını ortaya çıkaran Katolik Kilisesi ’nin yapısı epeyce karmaşıktı Yüzyıllar boyunca kilise,özellikle de papalık makamı Batı Avrupa ’nın siyasal yaşamıyla iç içe geçmişti Bunun sonucundan ortaya meydana çıkan siyasal entrika ve manevralar kilisenin defalarca büyüyen gücü ve zenginliğiyle birleşince kilise ruhani bir güç kaynağı olarak yozlaşmaya başlamıştı Endüljans uygulaması ve tanrısal emanetlerin satışa çıkarılması ile din adamları arasındaki yolsuzluklar ve dindarların sömürülmesine ve kilisenin manevi yetkisinin zayıflamasına neden oluyordu
16 yydan önce de, ortaçağ baştan başa Aziz Francesco, Pierre Valdo, Jan Hus ve John Wycliffe gibi yenilikçi din adamları kilise içindeki yozlaşmayı dile getirmişlerdi 16 yy başlarında büyük insancıl bilgin Desiderius Eromus da ahlaki yozlaşmaya ve boş inançlara aleyhinde Katolik Kilisesi ’nde liberal bir reformun gerekliliğini savunmuş ve Hz İsa ’nın misal alınmasını önermişti Tüm bunlar Reform ’un açılış günü sanılan 31 Ekim 1517 ’de bütün Azizler Yortusu ’nun arifesinde Luther ’in Wittenberg ’de Schlosskirche ’nin kapısına Doksan Beş Çabuk ’i asmasından önceki reform kıpırtılarıydı
Luther ’e göre kendisiyle önceki reformcular arasındaki ayrım, öncekilerin kilise yaşamında oysa yozlaşmaya karşı çıkmakla yetinmelerine karşılık, onun sorununun kökenini, kilisenin kurtuluş ve kayra öğretisindeki sapmayı gaye almasıydı Tanrı‘nın karşılıksız kayrasının endüljanslara ve bu dünyada iyi iş işlenmeye bağlanmasına katkıda bulunabileceğin öğretisinin İncil ’lerde yer almadığını savunuyordu Luther ’in kilisenin etik ve ilahiyat bakımından yenilenmesiyle ilgili yaklaşımının ipuçları buradaydı: Tanrısal metinlerin tek başına bağlayıcılığı (sola sciptura)ve işlerle yok sadece imanla (sola fide) beraat etme Luther Katolik Kilisesi ’yle bağları koparma yanlısı olmamakla birlikte papalıkla çatışma kaçınılmazdı1520 ’de Worms ’daki İmparatorluk Meclisi (Diet) önünde yargılandı,ardındaki da aforoz edildi Kilise içinde reformu amaçlayan hareket sonunda Batı Hıristiyanlığın bölünmesine yol açtı
Almanya ’daki Reform kısa sürede ayrı akımlara dönüştü; bunların çoğu Luther ’in girişiminden bağımsız gelişti Huldryc Zwingli Zürich ’te oluşturduğu dinsel idare çevresinde devleti ve kiliseyi Tanrı ’ya hizmet amacı içinde birleştirdi Zwingli iman aracılığıyla beraat etme önertisinin öneminde Luther ’le anlaşıyor,fakat Komünyon ayini konusunda ondan fazla daha köktenci bir görüntü benimsiyordu Luther, Katolik Kilisesinin Komünyon ayininde kutsal ekmek ve şarabın Hz İsa ’nın reel bedenine ve kanına dönüştüğü yolundaki tözdönüşümü öğretisini yadsıyor, fakat Hz İsa aslında bitmiş olduğuna göre onun bedeninin de ekmek ve şarapta hazırlanmış bulunduğunu öne süren tözbirliği öğretisini savunuyordu Komünyon ’un İsa ’nın ölümünün anılmasından ve bir imkan ikrarından diğer kasıt taşıdığını ileri süren Zwingli gibi de düşünmüyordu
Zwingli ’nin çevresinden, ondan daha köktenci olan bir başka grup doğdu Köktenci Reformcular tanrısal metinlerin bağlayıcılığı ilkesinin ödünsüz uygulanması gerektiğini savundular ve çocukların vaftiz edilmesine aleyhinde çıkarak Zwingli ’den koptular Çocukluklarında vaftiz edilenleri yetişkinken her tarafta vaftiz ettikleri için Anabaptistler adını alan grubun İsviçre ’deki kolu Hz İsa ’nın İncil ’lerde sunduğu örneği izleyerek her türlü ant etmeyi reddetti, tabanca taşımaya karşı çıktı ve kilise ile devletin kesin olarak birbirinden ayrılması gerektiğini savundu Protestanlığı benimsedikten daha sonra Fransa ’dan kaçan Fransız avukat Jean Calvin ’i izleyenler Protestanlığın öteki manâlı kollarından Kalvenciliği oluşturdular Calvin Basel ’de yeni Reform hareketinin birincil kapsamlı ve sistematik ilahiyat incelemesi olan Christianae religionis institutio ’yu (Hıristiyan Dininin temelleri) yayımladı Calvin Luther ’in iman yoluyla beraat etme önertisini paylaşmakla birlikte, dinsel yasalar ile İncil ’i belirlenmiş çizgilerle ayırmaya çalışan Luther ’e göre Hıristiyan toplumu içinde yasalara daha olumlu bir işlev yüklüyordu Calvin, Tanrı ’nın seçilmiş kullarından oluşan disiplinli bir toplum idealini Cenevre ’de sınama olanağı buldu
16 yy her tarafında Reform hareketi öbür Avrupa ülkelerine de yayıldı Yüzyılın ortalarında Luthercilik Kuzey Avrupa ’da egemenliği kurulmuştu Kralların fazla güçsüz, soyluların güçlü, kentlerin de eksik olduğu, ayrıca dinsel çoğulculuğua öteden beri alışkın olan Doğu Avrupa ise Daha köktenci Protestanlık biçimlerine açıktı İspanya ve İtalya ise Aleyhinde Reform Hareketinin merkezleri oldu, Protestanlık buralarda hiçbir süre faaliyet kuramadı
İngiltere ’de Reform hareketinin kökleri dinsel olmaktan çok siyasaldı Papa VII Clemens ’cilt boşanma izni alamayan VIII Henry papalığın yetkisini reddetti ve 1534 ’te başında kralın bulunduğu Anglikan Kilisesini kurdu 16 ve 17 yy değişik yasalarla Katoliklerin ibadeti yasaklandı,vatandaşlık hakları kısıtlandı, bazı Katolik papazlar idam cezasına çarptırıldı Bu cinayet yasaları 1791, 1832 ve 1926 ’da değişik yasalarla yürürlükten kaldırılacaktı Siyasal sonuçları bir yanlamasına, Henry ’nin attığı adımlar İngiltere ’de dinsel reformun başlangıcını oluşturdu The Book Of Common Prayer (Toplu Dua Kitabı) adıyla İngilizce bir ayin kitabı düzenlendi Cenevre ’de kaldığı sürede Calvin ’den etkilenen John Knox Presbiteryenliğin İskoçya ’da devlet kilisesi olmasına öncülük etti Bu Nedenle İskoçya ve İngiltere ’nin birleşmesi sağlandı
Elektör II Johann Georg ’un 1667 ’de 31 Ekim ’i Saksonya ’da Reform Günü olarak duyuru etmesinden sonra bu gelenek öteki Protestanlarca da benimsenmiştir
Rönesans:
(Fransızca renaissance, İtalyanca rinascita “her yerde doğuş),Avrupa tarihinde, 14 yy sonuyla 15 ve 16 yy kapsayan ve en belirgin özelliği Eski Yunan ve Roma kültürünün canlandırılması olan dönem bununla beraber bir keşifler ve macera çağı olan Rönesans baştan başa, astronomide Ptolemaios sisteminin yerini Kopernik sistemi almış, kağıt, matbaa, pusula ve barut gibi yeni mahsul veya teknolojiler yaygın uygulama alanı bulmuştur
“Ortaçağ kavramını 15 yy bilginleri, bilginleri, Eski Yunan ve Roma dünyasının yıkılmasıyla bu dünyanın kendi yüzyıllarında her yerde keşfedilmesi arasındaki (“ortadaki) dönemi açıkça belirtmek amacıyla ortaya atmışlardı Ama Rönesans ’ın kökleri ortaçağın sonlarında, 12yy başlayan bir dizi siyasal,toplumsal ve düşünsel dönüşümde yatıyordu Bu gelişmelerin başında Rönesans ’ın anayurdu sayılan İtalyan kentlerinin gelişmesi geliyordu Bu kentlerde soylular, tüccarlar, rantiyeler ve zanaatçılar bir arada yaşayıp çalışıyor, aynı milislerde çarpışıyor,evlilik yoluyla ilişki kuruyor,özellikle Kilise ’nin otoritesine aleyhinde ortak direniyordu Ortak bir düşmana aleyhinde siyasal bir eylem birliği bu kentlerin halklarında bir kalabalık bilinci ve vatandaş bağlılığı yaratmaya başlamıştı Şehirsel bütünleşme keza kent toplumu içinde yeni iktidar organlarının oluşmasına, hem de kentler arasında, çevrelerindeki alanlara sahip olma mücadelesinin doğmasına yol açtı
Daha 13 yy İtalyan kentlerine özgü bir halk müziği egemenliği kavaramı gelişti Ivedi kararların gerektiği durumlarda bir parlamento toplantıya çağırılıyordu Lakin 14 yy bu kentlerden bazıları büyük kasaba içindeki iktidar kavgaları nedeniyle demokratik idare tarzından uzaklaşarak tek adam yönetimine yönelmeye başladı; yüzyıl sonuna gelindiğinde signoria yaygın yönetim biçimi oluşmuştu böylece bir yana feodalizmin kurumsal yapısı yıkılırken, bir yana da feodalizme özgü değerler yeni biçimler altında canlanıyor, böylece Rönesans Döneminin karakteristik devlet anlayışı ortaya çıkıyordu
Sonunda kent devleti, daha önce bir bir yurttaşların bir araya gelmesiyle sağlanan işlevlerin çoğunu üstlendi; bireyler artık hiçbir arabulucu olmaksızın aracısız olarak devletle karşısında karşıyaydı, Rönesans insanı ayrıca bir kişi olarak kendisinin, hem de yetki alanı içindeki herkes için bir baba, bir anne ve aile olan devletin varlığının bilincindeydi öte yandan şehir halkı topluluğu içinde okuryazarlığın artması ve bir yeni edebiyat beğenisinin gelişmesi daha önce yalnızca din adamlarının elinde olan kültür tekeline son verdi Yeni meslekler, din adamı olmayanlar aralarında okuryazarlığın artmasının ve uzmanlaşmanın bir yansımasıydı
Insancılık Rönesans ’ın dünya görüşünün ilk dışavurumu Insancılık olarak bilinen hafıza akımıydı Hümanizm, ortaçağın hafıza yaş¤¤¤¤¤ etken olan ve Skolastik felsefeyi yaratan alim din adamlarınca yok, kilise dışındaki kültür adamlarınca başlatıldı Dante ve Petrarca ’nın öncülük ettiği bu akımın başlıca temsilcileri Gionozo Manetti, Leonardo Bruni, Marsilio Ficino, Pico della Mirandola, Lorenzo Valla ve Coluccio Salutati ’ydi 1453 ’te İstanbul ’un Osmanlılar kadar fethedilmesi pek fazla Doğulu araştırmacının Batı ’ya kaçarak manâlı kitaplar ve el yazmaları ile Yunan araştırmacılık geleneğini Rönesans ’ın esas yurduna taşımalarını sağladı
Hümanizmin en belirgin özelliği, tüm dışavurumlarıyla ve kazanımlarıyla insanı kendine konu edinmesiydi İkinci olarak Hümanizm, tüm felsefe ve ilahiyat okullarının taşıdığı doğruluk öğesini birbiriyle bağdaştırmayı amaçlıyordu İnsanın, ilk günahının kefaretini ödeyecek biçimde yaşamasını en soylu eylem olarak gören ortaçağ anlayışının aksine Hümanistler yaratıcılık ve doğaya üstün gelme mücadelesine tartı veriyorlardı Son olarak Hümanizm yitik insan tininin ve bilgeliğinin her yerde doğmasına umut bağlamıştı; bunun yolu da ilkçağın Yunan ve Roma uygarlıkları ile onların değerlerini bitmiş keşfedip benimsemekten geçiyordu Ama bunu gerçekleştirmeye çalışırken Hümanistler yeni bir düşünsel bakışın doğmasına ve yepyeni bilgi dallarının gelişmesine katkıda bulundular
Rönesans Döneminde “yeniden yer alan ilkçağ düşünürlerinin çoğu gerçekte ortaçağda biliniyor, kitapları raflarda duruyordu Rönesans ’tan önce ilkçağı canlandırma akımları yaşanmış, 12 Yy Aristoteles ’in bugün aşina tüm yapıtları derlenmişti Rönesans ’ın gerçek etkisi insanı dinsel iktidarın dayattığı zihinsel kalıplardan özgürleştirmek, özgür araştırma ve eleştiriyi esinlendirmek, insan düşüncesinin ve yaratıcılığının taşıdığı olanaklara güveni pekiştirmek oldu
Rönesans ’ın siyasal düşüncesi ise Niccolo Machiavelli ’nin II Principe adlı yapıtında en olgun anlatımını buldu Siyasette devletin çıkarlarının belirleyeceğini savunduğu bu ünlü yapıtta ideal örnek olarak Cesare Borgia ’yı seçen Machiavelli, siyasal tutum yasalarını da Roma örneğine dayandırıyordu Machiavelli ’ye tarafından devlet yönetimi zamandışı yasalara tabi bir sanattı ve tıpatıp hukuk felsefesi ve hekimlik gibi iki taraflı Hıristiyan ettiğinin kısıtlanmalarından kurtulmalıydı
Yardımsever dünya görüşü ve onun doğurduğu Rönesans, İtalya ’dan kuzeye
doğru Avrupa ’nın her köşesine ulaştı Okuryazarlığın ve alışılmış metinlerin büyük bir tez yayılmasına olanak veren matbaa bu gelişmeyi daha da çabuklaştırdı Hümanistlerin sağladığı düşünsel atılım Hıristiyanlıkta Reform hareketinin kıvılcımını yaktı ama Reform sahiden Rönesans ’ın laik değerlerine karşısında bir tepki niteliği taşıyordu 16 yy sonuna gelindiğinde Reform ve Karşı Reform hareketleri arsındaki çaba Avrupa ’nın düşünsel yaş¤¤¤¤¤ damgasını vurmuştu
İtalya ’da Hümanistler Latince ’nin yanı sıra çok sayıda lokal lehçede yapıtlar verdiler Edebiyatta yerel dillerin tartı kazanması, bunların zamanla milli diller olarak gelişmesine, ayrıca birincil çağın bilim ve sanat yapıtlarının, hem de Kitabı Mukaddes ’in lokal dillere çevrilmesine yol açtı Bu gelişmede okuryazarlığın bir ayrıcalık olmaktan çıkmasına büyük katkıda bulundu
15 yy başlarında Yardımsever eğitimin merkezi İtalya ’ydı Lakin aynı yüzyılın sonlarına içten Londra, Paris, Anvers, daha kuzeydeki Avrupa kentlerinin de kendi başlarına bire merkez durumuna geldi Ulusal dillerin güçlenmesi çeşitli ülkelerde edebiyat alanında önemli yapıtların üretilmesine etraf hazırladı
Bilim Ortaçağ ’ın cihan ve doğa anlayışı, Aristoteles ’in fiziği, Gelanos ’un tıp bilgisi, Ptolemaios ’un astronomisi ve Hıristiyan ilahiyatının bir karışımıydı Bu anlayışın yerine yeni bir bilimsel dünya görüşünün geçmesini karşılayan bilim adamlarından yalnızca Kopernik Rönesans Döneminde yaşadı Lakin Rönesans, eski Yunan ve Roma ’nın bilim ve felsefe yapıtlarını yaygınlaştırıp tanıtarak bu bilimsel devrimin hafıza alanındaki ön koşullarını hazırladı Örneğin yaklaşık 2000 yıldır yer ’in merkez sayıldığı astronomide,birincil çağın Güneş merkezi kuramları öncelikle Rönesans Döneminde tartışılmaya başladı Hümanistler aritmetik ve geometriyi de beşeri bilimler arasına kattılar, mekanın düzenlenmesinde geometri kurallarını uygulayan ressam ve mimarlar perspektif kurallarını saptadılar Bu dönemde tüm üniversitelerde cebir en gözde bilim dallarından biri idi Teknik adamlar 15 ve 16 yy kuramsal bilimlerden çok toplumsal çevreyi değiştiren başarılar elde ettiler En büyük teknik ilerleme matbaanın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması oldu Bu gelişme iletişim tarihinde az kalsın yazının geliştirilmesine benzeşen değerde bir köklü değişiklik yarattı
Resim ve Heykel Rönesans ’ın en manâlı sonuçlarından biride hoş sanatlar alanındaki ilerlemelerdi Dinsel bağnazlıkların kırıldığı ve yeni görüşlerin öne çıktığı dönemde gerek resim, gerekse heykel sanatında realist bir bakış açısı dominant oldu İnsan ideal çekicilik kavramı içinde ideal oranlarında ele alındı Dinsel konuların işlenişinde bile gerçeğe yakın olma yeğlendi
Roma ’da etkinlik göstermeye başlamadan önce ilk yapıtlarını Floransa ’da gerçekleştiren Leonardo da Vinci, bu dönem resimleriyle Yüksek Rönesans ’ın habercisiydi Leonardo yaptığı anatomik çalışmalarla insanı en içten biçimde betimlemenin yollarını aradı Bu dönemde kasıt ahenk ve denge idi Ayrıca hareket de siklet kazanmıştı
Perspektif kurallarının saptanması heykel sanatını da etkiledi Heykelciler mekan içinde bulunan bir heykelin veya bir yüzeydeki kabartmaların görünüşünde ortaya çıkacak biçim bozulmalarından daha dramatik bir etki elde etmek için perspektif kurallarını kullandılar Vasari, Rönesans heykelini Nicola Pisano ile başlatsa da o kadar fazla sanat tarihçisi bugün ilk Rönesans heykelcisi olarak Donatello ’yu kabul eder Donatello yalnızca alışılmış öğeleri kullanmakla kalmayıp, Antik çağ ruhunu yapıtlarına yansıttı
Mimarlık Mimarlık alanında da Rönesans, antik çağın baştan doğuşu oldu Ama bu dönem yapıtları antik örneklerin kopyaları değil, 15 yy anlayışı ve dünya görüşü doğrultusunda yorumlarıydı Rönesans mimarlığın birincil temsilcisi, bitmemiş bir Gotik Dönem yapısı olan Floransa Katedrali ’nin kubbesini tamamlayan F Brunellesci sayılır Rönesans sanatının yönlenişinde temel destek noktalarından birini oluşturan Perspektifin kurallarını ortaya koyan ilk kurallardan biri de, ressam Masaccio ve mimar alberti ile birlikte Brunellaschi ’ydi Bakış Açısı sayesinde mimarlar tasarladıkları yapının daha bitmeden, hatta yapımına bile başlanmadan nasıl görünebileceğini çizerek ifade edebiliyorlardı Bu da mimarlığı taşçılık ya da marangozluk gibi bir el işçiliği olmaktan çıkartarak ileri bir tasarım sanatı düzeyine getirdi Yeni mimarlık anlayışının kuramlarını oluşturup yetiştirenler ise Alberti, Filarete vb ondan sonraki kuşağın sanatçıları oldu
Rönesans Döneminde daha öyle fazla tasarımda kullanıldı ve yapıda uygulandı Bunun nedeni merkezi şemanın, insanı yaşamın merkezine yerleştiren Rönesans akıl biçimini ve dünya görüşünü mimarlıkta yansıtmasıydı Gerçekten de böyle merkezi planlı bir yapının ortasında durulduğunda her şeyin o merkeze karşın olarak düzenlendiği bakış herhangi başka bir yöne çekecek hiçbir yapı aksının bulunmadığı derhal algılanıyordu Doğrusu böyle bir merkezin özel konumu iç mekanın hangi noktasında durulursa durulsun, kolaylıkla kavranabiliyordu
Aynı dönemde ve izleyen yıllarda mimarlık çeşitli bireysel yönelişlerin getirdiği çok varlıklı bir açıklama olanağına ulaştı Bu tutumun en iyi örnekleri A Palladio ’nun Rönesans ’ın olağan Hümanizm çizgisi üzerindeki son kuramcı mimardı Çağdaşları Michelangelo ’dan da Venedik temsilcileri Sansavino ile Sanmicheli ’den de etkilenmişti Tüm bu etkilerin izleri, birincil büyük yapısı olan Vicenza ’daki belediye binasında dobra dobra görülür Palladio, Bazilika adıyla bilinen onararak büyük ölçüde değiştirdiği bu eski yapıda içeriye çektiği büyük balkonlarla cephede bir ışıkgölge karşıtlığı, bir hareket yaratmış, böylece Rönesans ’ın sakin, tembel mimarlığından, baroğun hareketli düzenlenmesine doğru ilk adımı atanlardan biri olmuştu Onun klasik mimarlık öğelerini gittikçe daha pozitif uyguladığı yapıları Rönesans ’ı son bir kere daha boy noktasına ulaştırdı *