Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çırpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
CAN YÜCEL
Çocukların dev kahramanları babalar. Hep en güçlü, hep en güvenilir, hep en kurtarıcı, hep en koruyucu. Psikoloji bilimi uzun yıllar boyunca anne-çocuk ilişkisine odaklansa da; son yıllarda baba modelinin çocuğun hayatındaki önemini vurgulayan çalışmalar hızla artmaktadır. Baba ile kurulan sağlıklı ilişkinin çocuğun özgüven geliştirmesinde, sorumluluk alabilmesinde, başarılı sosyal ilişkiler kurabilmesinde çok etkili olduğu artık şüphe götürmeyecek bir gerçek.
İçinde bulunduğumuz kültürel yapı çocuğun gelişiminden anneyi sorumlu tutarken, babayı ailenin dolayısıyla da çocuğun maddi ihtiyaçlarına cevap veren bir konumda tutmuştur. Bu kültür ile büyüyen ve büyütülen babalar ise görevlerinin bu kadar olduğunu öğrenmiş ve bu görevi layıkıyla yerine getirmek için uğraşmış, bunu başarabildiği ölçüde kendini yeterli hissetmiştir. Ancak değişen dünya karşımıza yeni ufuklar açmış ve babanın aile içerisindeki psikolojik öneminin yadsınmaz bir gerçek olduğunu bize göstermiştir.
Öncelikle babalara bugüne kadar öğretilen ve babaların yapmaktan sakındığı davranışlar üzerinde duralım. Baba çocuğunu kucağına almaz, çünkü ayıptır. Baba çocuğuna şefkat göstermez, çünkü otoritesi sarsılır. Baba işten gelip çocuğuyla oynamaz, çünkü yorgundur. Baba evde çok gülmez ve sert durmalıdır, çünkü tersini yaparsa çocuk şımarır. Çocuk evde istenmeyen bir davranış gösterirse ‘akşam babaya söylenir’, çünkü baba ceza vericidir. Bu örnekleri arttırabiliriz. Buraya kadar okuyan babalar sizin için oluşturulan bu profilden ne kadar memnunsunuz? Buradan sonra yazılanlar bu profili beğenmeyenler ve günümüz deyişiyle profil resmini değiştirmek isteyen, penceresine çocuğun gözünden bakınca daha sevimli, daha ılımlı ve aynı zamanda kontrolü elinde tutan, ceza yerine çocuğuyla sağlıklı iletişim kurarak sorunları halleden bir resim koymak isteyenler için.
Gelin bu resmi nasıl oluşturacağımıza bir bakalım. Öncelikle baba işten eve döndüğünde ne kadar yorgun olursa olsun onu heyecanla bekleyen çocuğuna sarılmalı, onu özlediğini sevdiğini davranışlarıyla ya da sözleriyle (veya her ikisiyle) belirtmeli, en az yarım saatini karşılıklı sohbete ayırmalıdır. Yorgun ise çocukla bir oyun zamanı belirlemeli, dinlenmeli ve söz verdiği zaman diliminde çocukla oyun oynamalıdır. Bu her zaman fiziksel enerji gerektiren bir oyun olmayabilir; birlikte resim yapma, boyama, kağıt kesme, lego yapma vb. etkinlikler de olabilir. Bu etkinlikler yapılırken mümkün ise telefon, tablet, televizyon gibi teknolojik aletlerden uzak kalmak geçirilen vaktin maksimum verimi açısından çok önemlidir. Baba çocuğunu olduğu gibi kabul etmeli, başkasıyla kıyaslamamalı, çocuğun çabalarını desteklemeli, olumsuz davranışları karşısında anne ile tutarlı, kararlı olmalı, çok sert olmaktan kaçınmalıdır.
Son olarak babalar çok önemli bir model olduklarını unutmamalı ve çocuklarında görmek istemedikleri davranışları eğer kendileri yapıyorsa bunu durdurma çabası içerisine girmelidirler. Erkek çocuklar için baba bir rehber niteliği taşır. Nasıl davranacağını, nasıl roller üstleneceğini baba rolünü gözlemleyerek çıkarsamaya çalışır.
Kız çocukları için ise karşı cinsle kuracakları ilişkilerde baba figürü temel alınır. Onlara göre, babaları dış dünyanın bir yansımasıdır ve babaları nasılsa dışarıdaki tüm erkekler de öyle olmalıdır. Çocuklarınızın gözünde hep dev kahramanlar olarak kalmanız dileğiyle…
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka türlü aşklar, geniş sevdalar için açıldı nefesim, fikrim, can evim
Hayatta ben en çok babamı sevdim (CAN YÜCEL)