bilgiliadam
Yeni Üye
Sagopa Kajmer Bayter Bu dilden firar eden her söz, yaydan çıkmış ok gibi Sözler bazen bir define ara sıra dermansız bir dert tipi Geçmiş dünden dile getirmek tadı kötü Gelmemiş yarından daima mi şikayetçiyiz biz Aklımın ipinin ucuda kaçmış, timsah katreleri boşalsın Bir iki damla hiç değersiz Üzüntü ve kaderin pençesinde bir dev namıdeğersiz Gecegündüz ömürden yontar dünya dönmez yarensiz Bugün ömrün yarım gün, bağımsızlık kalsın fikrim Senin tozlarını silemez tenimden ellerim Varlık ruhu terk eder gözüm gözünden ayrılınca Bendeki aşk altın misali ağırlığınca Sensiz benlik fakirlik çağırmak kalbim sana işçi Aşk denen hastalık verimsiz arazide tilki örnek kurnaz bekçi Başım sarkıt bir mahalsiz tümce yolumun önüne taş Dudakların (?) halden çakır keyif dertdaş Gören der ancak sel ağzına yapı yerine getirmek aptal işi Yel eserse kırmaz dişimi, kalp bir körse görmez bir şeyi Saniyeler dakikalarla yapar alışverişi Saatler seni alır benden korkarım olamaz gelişi Hasret gözümün ışıklarını söndüren alçak konuk Afitap bir mum ayrılık hain bir zehir Melek yanımda yüzünü saklar kader yüzüme kaş çatar Bir tek bu hüznü sen boğarsın ipekli tenin derime batsın Rüzgar saçını süpürse mest olur bakışlarım Adınla uyanır kulaklarım, yüzünle açar göz kapaklarım En güzel şiirlerimle kaleme adını sayıklatırım Odamın hayaletisin sessizliğine aşığım Derdime çare baytarım yok Dengeme yardım tut fakat durayım Şafak güneşin fermanıı geçer acı tatlı sayılı zamanın sancısı Lakin melek bir yana , iblis bir yanlamasına Başım zindan sefalet var bu kaçıncı şikayetim bilmem Kafamı duvara yasladım omuzların yanımda yok Ahbaplar maymun iştah sahibi benim içim senle tok Yok oysa gücüm ola ki devler ülkesinde bücürüm Sessizliğinle gelir hüznüm yokluğunda gömülü ölüyüm Bu devranın binlerce sevgi müşterisinden biriyim Yalnızlığıma küfrederim sensiz halden müştekilim İlelebette dönmez olsan bil ki yalnız nöbetteyim Hatalarıma savaş açtım her gün öbür kefendeyim Hayat jurnal defter yaprağı hazan kazanç dökülür Gelirken ne getirilir fakat sırası gelmişken ne götürülür Dertle anlaş deva bul üzüntü kalbi sömürürür Yüzüne baktığım her lahza cennetten bahçe görülür Gülüşle neşeli değil gönül bucaklarında harabeler Bu hilekar tavırla geçer kötü saatler Seni içeren masallarım anlatılacak dek kısa değiller Aşk ilinde bir tarafta cüceler diğer yanda devler Derdime tedavi baytarım değil Dengeme takviye tut fakat durayım Şafak güneşin fermanıı geçer acı tatlı sayılı zamanın sancısı Fakat melek bir yanlamasına , iblis bir yanlamasına Başım zindan fakirlik var bu kaçıncı şikayetim bilmem