Son Konu

Saltanatın Kaldırılması

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
imagessaltanatinkaldirilmasi5ad6aa0c0d5e8

SALTANATIN KALDIRILMASI
( 1 KASIM 1922)



SALTANAT : Osmanlı Devleti’nde babadan oğula gecen tahtın adıdır Yeni Turk Devleti’nin siyasal yapısını sağlamlaştıracak ilk adım, saltanatın kaldırılması olacaktı Ancak bu ilk adımın atılması kolay değildi Turk ulusu tarih boyunca başında bir hukumdarın bulunmasına alışmıştı Eski Orta Asya Turklerindeki hakanlar, Selcuklu ve Osmanlı devirlerinde “Padişah olarak yaşamışlardı Eski Turk anlayışına gore, egemenlik kutsal kavramdı Bu kutsallığı gok tanrısı, bir aileye vermişti Ailenin uyelerinden başkası, ulusu yonetme hakkına sahip değildi Turkler, İslamlığı kabul ettikten sonra bu kutsal egemenlik kavramı, yeni dinsel kurallarla da desteklendi Peygamberlerin vekili olan halifeler, Turk hakanlarına, ulusu yonetmek hakkını dinsel kurallara dayanarak verdiler Boylece, eski Turk egemenlik anlayışı, İslam ilkeleriyle bağdaşınca saltanatın onemi de arttı Osmanlılar hem Bizans imparatorlarının kayıtsız şartsız hukumdarlık etme anlayışını benimsediler, hem de XVI yy’dan sonra kendilerine Halife şanı da vererek, son derece guclendiler Yuzlerce yıl suren bu yonetim bicimi oylesine kokleşmişti ki “padişahsız bir Turk devletinin var olabileceğini, yalnız halk değil, bir cok aydın bile duşunemiyordu Bu nedenle Ataturk, egemenliği, padişahtan alıp,gercek sahibi olan ulusa verme işini, pek dikkatli ve ihtiyatlı bicimde gercekleştirmiştir Mustafa Kemal, Anadolu’ya cıktığı gunden itibaren milli egemenliğe dayalı bağımsız bir devlet kurmayı hedefliyordu Fakat bu hedefi gercekleştirebilmek icin oncelikle ulusal gucleri birleştirmek, siyasi birlik ve beraberliği sağlamak ve savaşın kazanılmasına oncelik vermek gerekiyordu Mustafa Kemal bir yandan ulusal gucleri birleştirmeye ve Kurtuluş Savaşı’nın yonetim mekanizmasını kurmaya calışırken, bir yandan da milli egemenlik anlayışını cevresindekilere benimsetmeye gayret etti Genelge ve kongrelerle milli egemenlik anlayışını cevresinde yaydı TBMM’yi acmakla da milli egemenlik ilkesini yururluğe koydu TBMM’nin kurulmasından itibaren milli egemenlik ilkesi uygulanıyordu Saltanatın varlığını surdurmesi bu ilkeye ters duşmesine rağmen, kamuoyunun hazır olmamasından dolayı saltanata dokunulmamıştı Mudanya Ateşkes Antlaşmasından sonra barış konferansı hazırlıkları başladığında İstanbul Hukumeti ve padişah, Kurtuluş Savaşı suresince Kuvai Milliye Hareketi’ni bolmeye calışmış ve padişahlık makamının surdurulmesi uğruna İtilaf Devletleriyle işbirliği surdurulmuştu İtilaf Devletleri Lozan Konferansı’nda Osmanlı Devleti’nin temsilci gonderilmesini istemiştir Boylece Turk tarafında ikililik yaratarak boluculuk yapacaklar ve gucsuz duşeceklerdi Halbuki Kurtuluşa Osmanlı Devleti’nin bir yardımı olmadığı gibi, bu hareketi engellemeye calışmışlardı TBMM bu duruma sert tepki gosterdi 23 Nisan 1920’de kurulan yeni Turk devleti egemenliğin ulusa aitliğini belirtirlerken, bir yandan da padişaha bağlı olduklarını soyluyorlardı Ataturk zafere adım adım koştukca bu sorunun cozulmesi biraz daha kolaylaştı Duşmanlarla işbirliği yapan bir hukumdarın, zaferi kazanan yeni Turk Devletine baş olması artık kabul değildi Ancak ya başka bir Osmanlı prensi ya da Ataturk’un kendisi “padişah olmalı idi Her iki cozum yolunun da ulusal egemenlik ilkesi karşısında tutarlı yolu yoktu Lozan Konferansı arifesinde, İstanbul’daki padişah hukumetinin barış goruşmelerine cağırılması, Ataturk’e fırsat verdi Butun aydınların duşuncesi adaletli bir barış yapılması uzerinde duğumlendiği sırada saltanat sorunu kestirme yoldan cozumlenecekti Milli egemenliği tam olarak gercekleştirebilmesi ve demokratik bir duzenin kurulabilmesi icin saltanatın kaldırılması gerekiyordu




NEDENLERİ

Saltanat sisteminin milli egemenlik anlayışına ters duşmesi
Osmanlı Devleti’nin TBMM Hukumeti yanında Lozan goruşmelerine davet edilmesi ve durumun Turk Milleti’nin cıkarına ters duşmesi
İstanbul Hukumeti ve padişahının, Kurtuluş Savaşı sırasında ulusal direnişe karşı olması
Bir ulkede iki hukumetin bulunmasının milli menfaatlerle bağdaşmaması
TBMM Hukumetinin padişahın da yanında bulunduğu İtilaf Devletlerine karşı kesin zafer kazanılması

27 Ekim 1922’de İtilaf Devletleri TBMM Hukumeti yanında İstanbul hukumetini de Lozan goruşmelerine davet ettiler İtilaf Devletleri’nin amacı; goruşmeler sırasında iki hukumeti birbirine duşurerek Turk Milleti aleyhine kararlar kabul ettirmektir Bu durum saltanatın kaldırılmasını hızlandırmıştır Bu gelişmeler ve nedenlerden dolayı Mustafa Kemal Paşa, padişahlıkla halifeliği birbirinden ayırıp Siyasi İktidarı temsil eden saltanatın kaldırılması, halifeliğin ise devam etmesi şeklinde bir cozum yolu buldu Komisyonda goruşmelerinin cıkmaza girdiğini goren Mustafa Kemal Paşa, bir sıranın uzerine cıkarak şunları soylemiştir “Efendiler, egemenliği, hic kimse, hic kimseye bilim gereğidir, diye goruşmeyle tartışmayla vermez Egemenlik gucle, kudretle ve zorla alınır Osman oğulları zorla Turk milletinin egemenliğine el koymuşlardır Bu yolsuzluklarını altı yuz yıldan beri surdurmuşlerdir Şimdi de Turk Milleti, bunlara yeter diyerek ve bunlara karşı ayaklanarak egemenliğini kendi eline almış bulunuyor Bu bir oldu bittidirdedi


SONUCLARI

Milli Egemenliğin gercekleşmesi yolunda onemli bir adım atıldı Saltanatın kaldırılmasıyla TBMM Hukumeti Turkiye’de yonetimi tek başına ele almıştır
Devletin Laikliği konusunda ilk aşama gercekleştirildi Bu gelişme ile din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır
TBMM’nin acılışından sonra ikinci buyuk İnkılap hareketi gercekleştirilmiştir
Altı yuz yıllık Osmanlı Saltanatı sona erdi Boylece Turkiye’deki iki başlılığın ve iki hukumetin bulunması sona erdi
Ulusal egemenliğin tam olarak sağlanması icin onemli bir adım atıldı
Son Osmanlı padişahı VI Mehmet Vahdettin, 17 Kasım 1922’de İngiltere’ye sığınarak ulkeyi terk etti
TBMM halifeliğinin İngiltere tarafından kullanılmasının engellenmesi amacıyla, Osmanlı hanedanından Abdulmecid Efendiyi halife sectiğini ilan etti
TBMM’de tartışmalar daha da artarak Meclisin calışmaları olumsuz yonde etkilendi Bununda etkisiyle, TBMM’nin secimlere gitmesi hızlandı
Turkiye’de devlet başkanlığı sorunu ortaya cıktı Bu sorun Cumhuriyetin ilanını hızlandırmış ve devlet başkanlığı sorunu Cumhuriyetin ilanı ile cozumlenmişti
 
Üst Alt