nicebayan
Yeni Üye
Sanat akımları hakkında bilgi, Sanat akımlarının isimleri, sanat akımlarının özellikleri, sanat akımları ve özellikleri
KLASİZM
Edebiyatta eski Yunan ve Roma sanatını esas alan tarihselci yaklaşma
ve estetik tutumdur Her Tarafta doğuş diye adlandırılan Rönesans döneminde gelişmiştir
Bu akamın izleri bir önceki dönemde Rebelais ve Montaigne de hatta Aristoteles'tedir
Klasizmin esas öğeleri kendi içinde yücelik rasyonalizm düzen açık sözlülük sınırlılık
evrensellik idealleştirme denge ölçülülük alımlılık görkemliliktir Yani bir
eserin alışılmış sayılabilmesi için bu özellikleri barındırması gerekmektedir
Özet Olarak klasik bir eser bir üslubun en yetkin ve en düzenli ifadesini bulduğu
eserdir Klasizm temellerini Rönesans aristokrasisinden alır Klasizm bir bakıma
aristokrasinin akımıdır
ROMANTİZM
18 yüzyılın sonunda ortaya meydana çıkan ve 19 yüzyılın ortalarına kadar
uzanan akımdır Kendisinden önceki klasizme bir tepki olarak ortaya çıkmıştır
Önce bir önromantizm dönemi denilen gelişmeler yaşanmıştır Bu gelişmelerin
en önemlisi halkın beğenisinin klasizmin görkemli katı soylu idealize edilmiş
ve yüce anlatım biçiminden daha yalın ve doğru ve doğal anlatım biçimlerine
kaymış olmasıydı Romantizm klasizmin düzenlilik ahenklilik dengelilik akılcılık
ve idealleştirme gibi özelliklerine bir başkaldırı niteliğindedir Romantizm
doğduğu çağın akılcılığı ve maddeciliğine tepki olarak bireye öznelliğe zihin
dışılığa düş gücüne kişiselliğe kendiliğindenciliğe ve aşkınlığa yani sınırları
zorlayıp geçmeye önem verir Tarihsel olarak bu dönemde gelişen orta aristokrat sınıfın
yani burjuvazinin duygu akıl ve yaşam tarzını ön plana çıkarır Zaten Fransız
devrimini hazırlayan görüşlerle aynı temellere sahiptir
Soyluların kibar sanat biçimlerini suni ve aşırı incelikli bulan bu yeni sınıf
şehvetli açıdan kendisine yakın hissettiği daha gerçekçi sanat biçimlerinden
yanaydı Böylece romantizm gelişme ve yaygılaşma şansı buldu Öbür türlerin
emrindeki yandan olduğunu görüyoruz bu dönemde Güzelçirkiniyifena gibi ümit verici
ileriye dönük bir girişim laf konusu olmuştur Bilimin etkisi yer yer tarzda
etkili olmuştur Ahali arasındaki eşitsizliğin temel sebepleri incelenmiştir
Ulusalcılığın benimsendiği bir akımdır Bu dönemde eleştirmenler tiyatro yaşantısından
uzak estetik kaygılara sahiptir Olağan sanatla romantizm kıyaslandığında iki
cereyan ve dönem arasındaki farkı daha iyi anlayabiliyoruz Alışılmış sanat 17 ve
18 yüzyıllarda dominant olmuş bir sanattır Tiyatronun yardımsever ve zevkli olması
ilkesi vardır Anlatım incelikli ve sanatsal olmalıdır Klasikler Shakespeare ’i
üstün bir dahi olarak takdir edip değerlendirirken eleştirel bir tutumda da
bulunmuşlardır Shakaespeare ’in üç birilik kuralına uymazlığıbilgisizliğimantık
hataları yaptığı ve edebeahlaka fazla ast kalmadığı düşünülerek eleştirilmiştir
Klasikçiler doğayı rasyonel bir harmoni olarak görürler ona akılcı yöntemlerle
yaklaşırlar Romantikler doğanın gizemli bir özü organik bir biçimi olduğuna
inanırlar ve ülküsel olana içten evrimleştiğini iddia ederler Romantikler bu
öze akıla değilesin aracılığıyla ulaşacaklarına inanırlar Dolaylı anlatım yolunu
benimsemişlerdir Olağan düşüncede sanatın tipik ve evrensel gerçeği yansıttığı
romantikteyse asal ve tanrısal gerçeği yansıttığı söylenir
Klasik sanat tarafsız bakarkenromantik sanat öznel bakar Klasikte inandırıcılık
önemliyken romantikte illüzyon yani aldatıcı görünüş söz konusudur Herzamanki sanat akla
sağ duyuya yönelmekteyken romantik sanat duygular bu duyguların verdiği coşkulara
yönelmektedir Olağan sanat akılcıahlakçıeğitici iken romantik sanatta bütünle
anlaşma aklın yalnız yeterli olamayacağı hakimdir Romantizmde tiyatro seyircisi
duygulanmalıdır Duygulanmaacı çekme seyirciye haz verir ilkesi hakimdir
Klasiklerin yanı sıra romantik yazarlar Shakespeare ‘e hayrandırlar Romantik
cereyan kişi vicdanına ışık tutmuş insanı uygarlaştırmıştır Biçimsel kısıtlamaları
aşma ve düş gücüne hür verir
Ülkemizde Namık Kemal ‘in Celalleddin Harzemşah adlı oyunu ilk romantik tiyatro
oyunumuzdur Romantizmin en manâlı habercisi Fransız filozof ve yazar Jean Jacques
Rousseau'dur Ama İngiliz yazarlar William Wordsworth ve Samuel Taylor Coleridge'nin
1790 yılında birlikte yayınladığı Lirik Balatlar adlı eser romantizmin bildirgesi
sayılır Yine İngiltere'de William Blake Almanya'da Friedrich Hölderlin Johann
Wolfgang von Goethe Jea Paul Novalis Fransa'da Chateaubriand ve Madame de
Stael ilk romantizm temsilcileridir Victor Hugo Alphonse de Lamartine Alfred
de Vigny Nodier Soumet Deschamp Alfred de Musset büyük romantik yazarlardır
REALIZM:
Resim ve heykel sanatlarındagünlük yaşamı ve sorunlarını olduğu gibi ve ayrıntılarıyla
biçimlemeyi amaçlayan anlayıştır Bu akımı en iyi şekilde tanımlayan sanatçı
Gustave Courbet “Ben hiç melek resmi yapmadımçünkü hiç melek görmedim demiştir
Gerçekçilik 19 yy ’ın ikinci yarısında çıkmış olan popüler tiyatro ve romantik
tiyatroya karşı bir akımdır Nasıl ama romantizm klasizme bir başkaldırı özelliğinde
ise gerçekçilik yani gerçekçilik ise ayrıca klasizme ayrıca de romantizme bir başkaldırıdır
Romantizmin dramatik biçimlerekalıplara karşı olan tutumu muhakkak realizmin
yolunu açmıştır Bu eğilim 19 yy Avrupası ’nda görülen toplumsalekonomik değişimlerden
oldukça etkilenmiştir Maksat sanatı herzamanki ve romantik akımların yapaylığından
kurtarmak çağdaş eserler üretmek ve konularını başta yüksek sınıflar ve
temalarla ilgili yok toplumsal sınıflar ve temalar arasından seçmekti Realizmin
amacı günlük yaşamın önyargısız bilimsel bir tutumla incelenmesi ve bir bilim
adamının klinik bulgularına aynı nesnel bir manzara açısıyla ortaya konmasıdır
Fizik kuralları artık hakimdir Mesela Darwin ’in türlerin kökeniinsan evrimi
doğal seleksiyom yazarların esin konusu olmuştur Fizyoloji ’de Claude Bernard
psikoloji ’de Sigmund Freud ad yapmıştır Tiyatro yazarları arasında İbsen
Hauptmann George Bernard Shaw ve Çehov ’u sayabiliriz Realizmde dramatik olan
insanın yaşamını sürdürebilmesi için verdiği savaştır İnsan varlığını devam etmek
ve onurunu korumak için çetin bir savaş saptamak zorundadır ve ne dek gözü öyle
olursa olsun o savaşa yenik düşecektir
Realizmle romantizmde var olan yaşamdan kopukluktoplumsal sorunlara umursamazlık
hastalıklı duygusallıkyapaylığa aleyhinde çıkılıp;toplumsal sorunlara özellikle
eğilerek modern tiyatronun temelleri atılmıştır Endüstrileşmenin ve güçlenen
kapitalizmin sonuçlarıyla beslenmiştir Bu dönemde köyden kente göç sendika
emekçi hakları fakirlik vb gibi insana dair toplumsal sorunlar varken romantizmin
deyim uygunsa suyu çıkmıştır İdealist felsefeden materyalist felsefeye geçilmiştir
bundan böyle Romantizm düşsel olanıgerçekçilik ise fiziksel olanı tüm gerçekçiliğiyle
göstermektedir Hem bu gerçekleri gösterirken realistler tüm acılığıyla çirkinliğiyle
göstermekten hiç çekinmemişleridir Gerçekçilikte kolay çözümlemelerden kaçınılır
ve bir durum her yönü ile tartışılır Tiyatro yazarlarının seyircisinden beklentisi
oyundan gerçekmiş gibi etkilenmesi bunu yaparken de bir oyun izlediğinin bilincine
varmasıdır Sahnede illüzyon kayda değer bir yer taşımaktadır Seyirci gördüklerine
inanmazsa olayı bilimsel olarak alamaz
Bu dönemin kendi uygulamalarıyla realist tiyatronun kuramını yaratan Sranislavsky
her şeyden önce yapay oyunculuğatiyatrosallığa dış kalıpların ezberlenerek
yinelenmesine karşıdır Modern tiyatro bize ne kazandırmalıdır? Stanislavsky ’e
tarafından yaşamın sadece yansıması verilmemeli;korkunçgizli bir gerilim içinde
yaşamda var olan her şey yansıtmalı;yarı günlük yaşammışçasına yalın ama aslında
tüm coşkuların soyutlaştırıldığı ve canlı tutulduğu emin aydınlatılmış imgelerle
canlandırılmalıdır Bilinçaltı yaratıcılığını harekete dinmek için sihirli
eğer formülü geliştirmiştir Fazla kayda değer olan bir nokta var ki “ deneme yanılma
yöntemi ile geliştirilen bu sihirli eğer çalışmasında oyuncu kendi iç gerçeği
ile dış hareket arasındaki bağıntıyı önce kendinde inceliyor sonra canlandırdığı
oyun kişisinde görmeye çalışır Çalışmalar esnasında hafıza kurnaz! Basmakalıp jurnal
bir olayı sahnede yapmak: Othello ’nun kendini öldürdüğü hançerin kartondan olması
önemli yok;kendisini öldürmeye iten duyguları haklı gösterebilmesi önemlidir
Içten dışa aksiyon laf konusudur İnanç gerçeklikten ayrılamaz
Bu akımın iki zinde temsilcisi Gustave Flaubert'in Madame Bovary adlı romanı
ile Emile Zola'nın Nana adlı romanında cinsellik ve şiddet edebi bir mikroskop
aşağıda incelenerek olanca çıplaklığıyla ortaya konulmuştur Gerçekçilik felsefesinin
aşağı kuvvetli bir felsefi belirlenimcilik yatar Fransız edebiyatında Flaubert
Zola'nın yanısıra Honore de Balzac Stendhal Rusya'da Lev Tolstoy İvan Turgenyev
Fyodor Dostoyevski İngiltere'de Charles Dickens ve Anthony Trollope Amerika'da
Theodore Dreiser İrlanda'da James Joyce realizmin kayda değer temsilcileridir Gerçekçilik
20 yüzyıl romanının gelişimini de önemli ölçüde etkilemiştir *
KLASİZM
Edebiyatta eski Yunan ve Roma sanatını esas alan tarihselci yaklaşma
ve estetik tutumdur Her Tarafta doğuş diye adlandırılan Rönesans döneminde gelişmiştir
Bu akamın izleri bir önceki dönemde Rebelais ve Montaigne de hatta Aristoteles'tedir
Klasizmin esas öğeleri kendi içinde yücelik rasyonalizm düzen açık sözlülük sınırlılık
evrensellik idealleştirme denge ölçülülük alımlılık görkemliliktir Yani bir
eserin alışılmış sayılabilmesi için bu özellikleri barındırması gerekmektedir
Özet Olarak klasik bir eser bir üslubun en yetkin ve en düzenli ifadesini bulduğu
eserdir Klasizm temellerini Rönesans aristokrasisinden alır Klasizm bir bakıma
aristokrasinin akımıdır
ROMANTİZM
18 yüzyılın sonunda ortaya meydana çıkan ve 19 yüzyılın ortalarına kadar
uzanan akımdır Kendisinden önceki klasizme bir tepki olarak ortaya çıkmıştır
Önce bir önromantizm dönemi denilen gelişmeler yaşanmıştır Bu gelişmelerin
en önemlisi halkın beğenisinin klasizmin görkemli katı soylu idealize edilmiş
ve yüce anlatım biçiminden daha yalın ve doğru ve doğal anlatım biçimlerine
kaymış olmasıydı Romantizm klasizmin düzenlilik ahenklilik dengelilik akılcılık
ve idealleştirme gibi özelliklerine bir başkaldırı niteliğindedir Romantizm
doğduğu çağın akılcılığı ve maddeciliğine tepki olarak bireye öznelliğe zihin
dışılığa düş gücüne kişiselliğe kendiliğindenciliğe ve aşkınlığa yani sınırları
zorlayıp geçmeye önem verir Tarihsel olarak bu dönemde gelişen orta aristokrat sınıfın
yani burjuvazinin duygu akıl ve yaşam tarzını ön plana çıkarır Zaten Fransız
devrimini hazırlayan görüşlerle aynı temellere sahiptir
Soyluların kibar sanat biçimlerini suni ve aşırı incelikli bulan bu yeni sınıf
şehvetli açıdan kendisine yakın hissettiği daha gerçekçi sanat biçimlerinden
yanaydı Böylece romantizm gelişme ve yaygılaşma şansı buldu Öbür türlerin
emrindeki yandan olduğunu görüyoruz bu dönemde Güzelçirkiniyifena gibi ümit verici
ileriye dönük bir girişim laf konusu olmuştur Bilimin etkisi yer yer tarzda
etkili olmuştur Ahali arasındaki eşitsizliğin temel sebepleri incelenmiştir
Ulusalcılığın benimsendiği bir akımdır Bu dönemde eleştirmenler tiyatro yaşantısından
uzak estetik kaygılara sahiptir Olağan sanatla romantizm kıyaslandığında iki
cereyan ve dönem arasındaki farkı daha iyi anlayabiliyoruz Alışılmış sanat 17 ve
18 yüzyıllarda dominant olmuş bir sanattır Tiyatronun yardımsever ve zevkli olması
ilkesi vardır Anlatım incelikli ve sanatsal olmalıdır Klasikler Shakespeare ’i
üstün bir dahi olarak takdir edip değerlendirirken eleştirel bir tutumda da
bulunmuşlardır Shakaespeare ’in üç birilik kuralına uymazlığıbilgisizliğimantık
hataları yaptığı ve edebeahlaka fazla ast kalmadığı düşünülerek eleştirilmiştir
Klasikçiler doğayı rasyonel bir harmoni olarak görürler ona akılcı yöntemlerle
yaklaşırlar Romantikler doğanın gizemli bir özü organik bir biçimi olduğuna
inanırlar ve ülküsel olana içten evrimleştiğini iddia ederler Romantikler bu
öze akıla değilesin aracılığıyla ulaşacaklarına inanırlar Dolaylı anlatım yolunu
benimsemişlerdir Olağan düşüncede sanatın tipik ve evrensel gerçeği yansıttığı
romantikteyse asal ve tanrısal gerçeği yansıttığı söylenir
Klasik sanat tarafsız bakarkenromantik sanat öznel bakar Klasikte inandırıcılık
önemliyken romantikte illüzyon yani aldatıcı görünüş söz konusudur Herzamanki sanat akla
sağ duyuya yönelmekteyken romantik sanat duygular bu duyguların verdiği coşkulara
yönelmektedir Olağan sanat akılcıahlakçıeğitici iken romantik sanatta bütünle
anlaşma aklın yalnız yeterli olamayacağı hakimdir Romantizmde tiyatro seyircisi
duygulanmalıdır Duygulanmaacı çekme seyirciye haz verir ilkesi hakimdir
Klasiklerin yanı sıra romantik yazarlar Shakespeare ‘e hayrandırlar Romantik
cereyan kişi vicdanına ışık tutmuş insanı uygarlaştırmıştır Biçimsel kısıtlamaları
aşma ve düş gücüne hür verir
Ülkemizde Namık Kemal ‘in Celalleddin Harzemşah adlı oyunu ilk romantik tiyatro
oyunumuzdur Romantizmin en manâlı habercisi Fransız filozof ve yazar Jean Jacques
Rousseau'dur Ama İngiliz yazarlar William Wordsworth ve Samuel Taylor Coleridge'nin
1790 yılında birlikte yayınladığı Lirik Balatlar adlı eser romantizmin bildirgesi
sayılır Yine İngiltere'de William Blake Almanya'da Friedrich Hölderlin Johann
Wolfgang von Goethe Jea Paul Novalis Fransa'da Chateaubriand ve Madame de
Stael ilk romantizm temsilcileridir Victor Hugo Alphonse de Lamartine Alfred
de Vigny Nodier Soumet Deschamp Alfred de Musset büyük romantik yazarlardır
REALIZM:
Resim ve heykel sanatlarındagünlük yaşamı ve sorunlarını olduğu gibi ve ayrıntılarıyla
biçimlemeyi amaçlayan anlayıştır Bu akımı en iyi şekilde tanımlayan sanatçı
Gustave Courbet “Ben hiç melek resmi yapmadımçünkü hiç melek görmedim demiştir
Gerçekçilik 19 yy ’ın ikinci yarısında çıkmış olan popüler tiyatro ve romantik
tiyatroya karşı bir akımdır Nasıl ama romantizm klasizme bir başkaldırı özelliğinde
ise gerçekçilik yani gerçekçilik ise ayrıca klasizme ayrıca de romantizme bir başkaldırıdır
Romantizmin dramatik biçimlerekalıplara karşı olan tutumu muhakkak realizmin
yolunu açmıştır Bu eğilim 19 yy Avrupası ’nda görülen toplumsalekonomik değişimlerden
oldukça etkilenmiştir Maksat sanatı herzamanki ve romantik akımların yapaylığından
kurtarmak çağdaş eserler üretmek ve konularını başta yüksek sınıflar ve
temalarla ilgili yok toplumsal sınıflar ve temalar arasından seçmekti Realizmin
amacı günlük yaşamın önyargısız bilimsel bir tutumla incelenmesi ve bir bilim
adamının klinik bulgularına aynı nesnel bir manzara açısıyla ortaya konmasıdır
Fizik kuralları artık hakimdir Mesela Darwin ’in türlerin kökeniinsan evrimi
doğal seleksiyom yazarların esin konusu olmuştur Fizyoloji ’de Claude Bernard
psikoloji ’de Sigmund Freud ad yapmıştır Tiyatro yazarları arasında İbsen
Hauptmann George Bernard Shaw ve Çehov ’u sayabiliriz Realizmde dramatik olan
insanın yaşamını sürdürebilmesi için verdiği savaştır İnsan varlığını devam etmek
ve onurunu korumak için çetin bir savaş saptamak zorundadır ve ne dek gözü öyle
olursa olsun o savaşa yenik düşecektir
Realizmle romantizmde var olan yaşamdan kopukluktoplumsal sorunlara umursamazlık
hastalıklı duygusallıkyapaylığa aleyhinde çıkılıp;toplumsal sorunlara özellikle
eğilerek modern tiyatronun temelleri atılmıştır Endüstrileşmenin ve güçlenen
kapitalizmin sonuçlarıyla beslenmiştir Bu dönemde köyden kente göç sendika
emekçi hakları fakirlik vb gibi insana dair toplumsal sorunlar varken romantizmin
deyim uygunsa suyu çıkmıştır İdealist felsefeden materyalist felsefeye geçilmiştir
bundan böyle Romantizm düşsel olanıgerçekçilik ise fiziksel olanı tüm gerçekçiliğiyle
göstermektedir Hem bu gerçekleri gösterirken realistler tüm acılığıyla çirkinliğiyle
göstermekten hiç çekinmemişleridir Gerçekçilikte kolay çözümlemelerden kaçınılır
ve bir durum her yönü ile tartışılır Tiyatro yazarlarının seyircisinden beklentisi
oyundan gerçekmiş gibi etkilenmesi bunu yaparken de bir oyun izlediğinin bilincine
varmasıdır Sahnede illüzyon kayda değer bir yer taşımaktadır Seyirci gördüklerine
inanmazsa olayı bilimsel olarak alamaz
Bu dönemin kendi uygulamalarıyla realist tiyatronun kuramını yaratan Sranislavsky
her şeyden önce yapay oyunculuğatiyatrosallığa dış kalıpların ezberlenerek
yinelenmesine karşıdır Modern tiyatro bize ne kazandırmalıdır? Stanislavsky ’e
tarafından yaşamın sadece yansıması verilmemeli;korkunçgizli bir gerilim içinde
yaşamda var olan her şey yansıtmalı;yarı günlük yaşammışçasına yalın ama aslında
tüm coşkuların soyutlaştırıldığı ve canlı tutulduğu emin aydınlatılmış imgelerle
canlandırılmalıdır Bilinçaltı yaratıcılığını harekete dinmek için sihirli
eğer formülü geliştirmiştir Fazla kayda değer olan bir nokta var ki “ deneme yanılma
yöntemi ile geliştirilen bu sihirli eğer çalışmasında oyuncu kendi iç gerçeği
ile dış hareket arasındaki bağıntıyı önce kendinde inceliyor sonra canlandırdığı
oyun kişisinde görmeye çalışır Çalışmalar esnasında hafıza kurnaz! Basmakalıp jurnal
bir olayı sahnede yapmak: Othello ’nun kendini öldürdüğü hançerin kartondan olması
önemli yok;kendisini öldürmeye iten duyguları haklı gösterebilmesi önemlidir
Içten dışa aksiyon laf konusudur İnanç gerçeklikten ayrılamaz
Bu akımın iki zinde temsilcisi Gustave Flaubert'in Madame Bovary adlı romanı
ile Emile Zola'nın Nana adlı romanında cinsellik ve şiddet edebi bir mikroskop
aşağıda incelenerek olanca çıplaklığıyla ortaya konulmuştur Gerçekçilik felsefesinin
aşağı kuvvetli bir felsefi belirlenimcilik yatar Fransız edebiyatında Flaubert
Zola'nın yanısıra Honore de Balzac Stendhal Rusya'da Lev Tolstoy İvan Turgenyev
Fyodor Dostoyevski İngiltere'de Charles Dickens ve Anthony Trollope Amerika'da
Theodore Dreiser İrlanda'da James Joyce realizmin kayda değer temsilcileridir Gerçekçilik
20 yüzyıl romanının gelişimini de önemli ölçüde etkilemiştir *