iltasyazilim
Yeni Üye
Toplar birincil kere ağızdan dolma XIII Yüzyıldan itibaren geliştirilmeye başlanmış ve savaş alanlarında kullanılmıştır Birincil ilkel ateşli tabanca örneklerinden olan bu toplardaki teknolojik ilerlemeye paralel olarak Avrupa ’da XIV Yüzyılın ilk yarısından itibaren ilk olarak İspanyollar, Portekizler, İtalyanlar, almanlar, Fransızlar ve İngilizler kadar savaşlarda ateşli silahlar kullanılmaya başlanmıştır
Avrupalıların durmadan birbirleriyle savaş halinde bulunmaları, barutla işleyen daha kullanışlı yeni silahları buluş etmelerine de neden olmuştur
Savaş meydanlarında yenilen rakipler, kale ve şehir halkı surlarının ardına saklanıyorlardı Şehir kuşatmaları çok uzun, aylarca hatta yıllardan beri sürebiliyordu Orduları bu kadar uzun süre savaş alanlarında yetişmek fazla zordu Kale ve şehir halkı surlarını yıkacak, zaferin yolunu açacak bir silaha gereklilik vardı O tabanca da toptu
Toplar tabanca olarak kullanılmaya başlandıkları ilk dönemlerde, strateji olarak iki şekilde kullanılmakta idi Birincisi, nesneleri hedefe fırlatma ve püskürtme ile atmak ikincisi ise kullanılan gülle ile hedefi aracısız vurmaktı
Ilk yapılan prototip toplar, genelde ufak ebat ve çapta dövme demirden üretim edilmekte idi, ilk döküm toplar, şekil verilmiş, taş gülleri fırlatan ve ağzı geniş, arkaya doğru daralan bir kova şeklinde üretim edilirdi Ahşap bir kundak üstüne demir kasnaklarla bağlanır ve toprak bir yükselti vasıtasıyla eğimli atış yapması sağlanırdı Doruk belirlemek için kundak üstüne bir takım düzeneklerde yer alırdı Bu toplar da, barut mermi gerisinden konulurdu Namlu gerisindeki, içinde fitil bulunan küçük bir delik vasıtasıyla da ateşleme yapılırdı Daha sonraki yüzyıllarda bu herif topları, öteki uzun toplardan fark gözetmek için “havan topu adı verilmiştir
Orta çağda kullanılan toplara, çoğunlukla eski Yunancada yüksek ses veya arı vızıltısı anlamına da gelen “bombaz bütün yapılmış “bombart adı verilmektedir Daha sonraları bu isim büyük ve namluları geniş toplara verilen ad olmuştur Bombartların 16 tona kadar ağırlıkları olabiliyordu, bu toplara mitolojik kahramanlarının ya da üretildikleri yerlerin isimleri veriliyordu
Toplar 10–20 kişiden oluşan mürettebat tarafından kullanılmaktaydı Ağızdan dolma bu toplar saatte fakat iki gülle atabiliyordu Atış menzilleri de 200–220 metre idi
Ateşli bir silah olarak topların, savaş meydanlarında gücünü kanıtlamasıyla Avrupa ’daki zanaatkârların birçoğu büyük boyutlarda toplar dökmeye başlamışlardır Üretilen bu birincil toplar; büyük boyutlarda olmaları yanı sıra, savaşın sonucunu etkileyecek atış gücünden ziyade, barut gazı gücü ile fırlarlıkları ağır ve büyük, yontularak yapılan taş gülleleri ve kulakları parçaları gürültüleriyle düşman birliklerine daha çok psikolojik korku vermekteydiler
Savaş alanlarında kullanılmaya başlayan bu toplar 1337 ’den sonradan açık arazide muhakkak bir tesir yaratmasalar da kuşatmalarda şehir surları, bu topların attığı ağır ve büyük taş gülleler aleyhinde hasar görecek duruma gelmiştir
Ilk üretilen bu büyük boyutlu topları ve mühimmatını savaş alanlarına taşımak bile o dönem şartlarına göre çok zordur böylece, topların savaş meydanlarında kullanıldığı birincil dönemlerde savaşların sonucu yeniden kesici, delici ve vurucu silahlar belirliyordu
Erken xv Yüzyıl topları, savaş alanında ilk kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren vurma demir ya da dökme demirden daha sonraları da bronzdan üretilmektedir Oysa bu topların kalibreleri ne de boyutlarında belirli bir ölçü bulunuyordu Her ülke, her kral her dük ya da dökümcü ustası kendilerine ve ihtiyaçlarına kadar toplar üretilmekteydi
1453 ’de Osmanlı sultanı II Mehmet (Fatih) İstanbul ’un fethi sırasında çok büyük boyutta top döktürmüştü “mehmed adını verdirdiği bu büyük top, 400 kilodan daha ağır taş gülleler fırlatmaktaydı, barut çağının birincil şaşaalı silahı imal edilmişti, bu topu hareket ettirebilmek için 60140 öküze ve yüzün üzerinde adama ve ateşlendikten sonradan baştan doldurmak için iki saate gereklilik vardı, bu top hiç şüphesiz ki o zamana dek yapılmamış olan en büyük toptu Ama topun bir kusuru vardı; kuşatmanın ikinci günü çatlamış, üçüncü ya da dördüncü günü ise tamamiyle uygulama dışı kalmıştı
Demir toplar: önceleri dökülerek değil demirci ustaları tarafından fıçıların yapıldığı sistemle yapılırdı Top ustaları demir çubukları ateş üstünde döverek silindir biçimine getirdikten daha sonra, halka biçiminde keserek demir çemberler oluşturuyorlardı Dövme demirden yapılan çemberler, daha akkor halinde iken birbirinin üstüne gelecek şekilde silindirin etrafına sarılıyordu Halka soğudukça daralıyor ve birbirlerine sımsıkı kenetleniyordu Bu şekilde dövme demirden yapılan demir çemberlerle güçlendirilmiş toplara müzelerde bugün de rastlamak mümkündür
Bir süre sonra döküm ustalarının ortaya çıkarak daha az geri tepmeleri, çiğ boruların bir arada tuttuğu, yeniden vurma demir çubuklardan oluşan kalıplarda dökme sistemi ile toplar üretilmeye başlandı Kalıba dökme yöntemleri ile dökülen toplar, tatbik sırasında güvenli olmayan kırılmalara maruz kalabiliyordu Fransa kralı XI Louis ’nin 1478 yılında döktürdüğü toplardan birinin artı barut hakkı ile demesi yapılırken parçalanmış ve döküm ustası Jean Mocke ile birlikte 14 kişi daha hayatını kaybetmiştir Bu şekilde üretilen toplar birkaç atımdan daha sonra parçalandıklarından, çok artı verimli değildirler Bronz dökme toplar ise; bronzun parçalanmaya karşısında dayanıklı olması ve dökme tekniğinin ateşleme ile ilgili tehlikeleri önlemesi sebebiyle daha güvenli idi böylece de daha yaygın olarak kullanılmıştır Ayrıca demir topların başvuru sırasında infilak edip, parçalanmaması için demir toplar bronz toplara oranla daha ağır üretim edilmekte idi Bu da diğer sakıncalar oluşturmaktaydı, çünkü bu fazladan siklet kara toplarının hareket serbestliğini kısıtlamakta, gemi toplarında ise denizlerdeki gelgit ve büyük dalgalanmalarda gemilerin dengesini tehlikeye sokmaktaydı
Demirin ham madde olarak bronzdan daha ucuz olması: daha dayanıklı demir top tekniği gelişene dek, dökme bronz topun yanı sıra kullanımı kısıtlı, tehlikeli ve modası geçmiş silahlar olarak vurma demir topların kullanıma da devam edilmiştir
Dökme tekniği ile üretilen toplar, genel olarak XV yüzyılda silah fabrikalarının ortaya çıktığı döneme kadar kiliselere çan döküm işleri yapan ve bu konuda hiç zorlanmayan zanaatkârlar göre üretilmiştir
Bronz topun üretiminin temel çiğ maddeleri bakır ve kalaydır Avrupa ’nın değişik ülkelerinden top üretiminin başladığı dönemde bakır Macaristan, İtalya Troller bölgesi, Saksonya ve Bohemya ’dan, kalay ise İngiltere, ispanya ve Almanya ’dan getirtiliyordu
Ilk fabrikasyon top üretiminde en kaliteli üretimi, daha titiz ve sabırlı çalışan, yıllardan beri güneşte kuruttukları ahşap kalıpları kullanan Almanya yapmakta idiler, onları Venedik ustaları takip etmekteydi
Topun ve ateşli tabanca teknolojilerinin savaşlar ve uluslar için böylesine önem kazanması top üretiminde ve teknolojisinde çabuk bir gelişme olmuştur Büyük boyutlu topların başvuru güçlükleri ile atış ve isabet güçlerinin sınırlı olması, küçük çaplı ve boyutlu topları daha fazla önemli hale getirmiştir 1450 ’lerden sonradan Fransızların kullandığı “culverin adı bahşedilen dana ince ve daha uzun namlulu bronz ve dökme demir topların kullanılmasıyla savaşlara daha etkili ve süratli olmuştur Culverin toplarının insan yumruğu büyüklüğünde dökme demir toplar fırlatabilmesi ve bunların basit taşınır olması meydan savaşlarında topun önemini artırmıştır
Culver ’in toplarının tasarımı arkadan yükleme şeklinde yapılmıştır Bira bardağı biçimindeki barut haznesine önce barut dolduruluyor, sonunda bu hazne top namlusunun arka bölümüne sımsıkı yerleştiriliyordu Bu yeni sistem doğru evvelden doldurularak hazırlanan yerine koyma barut hazneleri ile bu toplar, ağızdan dolma toplara daha fazla atış hızına sahip olmuştur Anca bu sistem yalnız küçük boyutlu toplarda uygulanabilmekteydi Büyük toplarda uygulanamamışlardır
XV yüzyılın ikinci yarısında “ribauldeguin veya “rabuad olarak adlandırılan ve piyadelere aleyhinde koyulan çok namlulu silahlar da üretilmeye başlanılmıştır Anca yapılan denemelerde bu ilkel silahlardan istenilen başarı alınamadığından, bu silahlar o dönemde yaygınlaşmamıştır
XV asır her tarafında bilhassa Fransa, minik çaplı top kullanımının öncüsü olmuştur Fransızlar eski moda ağır topların taş güllerinin kullanmak yerine, en onlar kadar, hatta daha iyi olan dökme demirden kolay güller atan orta irtifa toplar ürettiler
Top teknolojisindeki bu gelişmelere paralel olarak barut kullanımında da gelişmeler yaşanmıştır 1420 ’den itibaren kara barut devri kapanmış, pamuk barutu (nitrogliserin) olarak da aşina dumansız barut ve daha sonraları da öteki patlayıcılar geliştirilmiştir Böylelikle güllelerin çok daha uzun menzile ve namlu çıkış hızına ulaşması sağlanmıştır Yine Fransızlar o güne dek değişmez kundak üstünde kullanılan topların, kolay bir şekilde bir yerden bir yere nakli konusunda bir yenilik daha yaparak 1470 tarihinden itibaren yeni ürettikleri toplarını çekilecek şekilde kundaklı ve tekerlekli ışık halkası getirdiler
VII Charles döneminde Fransa da top üretimi oldukça büyük bir ilerleme göstermiştir Hatta Fransa ’nın 1494 ’te İtalya ’yı istila ettiğinde, o tarihe kadar top yapımının en iyi ustaları ve kullanılıcıları olarak kabul edilen İtalyanlar, Fransızların bu ileri top teknolojileri karşısında büyük bir şaşkınlığa uğramışlardır Fransızlar bu yeni üretilen tekerlekli toplar yardımıyla, İtalya içlerine hatta Napoli ’ye kadar girip her yeri yağmaladılar
Fransızların ürettikleri hafif toplar ve bunların iki tekerlekli kundak üzerindeki süratli nakledilme özelliği, kısa zamanda diğer Avrupa devletleri kadar da kullanılmaya başlanması ile Fransızların bu alandaki üstünlüklerinin kısa sürmesine niçin olmuştur
Bu yüzyılda topçuluk alanındaki gelişmeler, bilhassa açık arazilerde yapılan savaşların sonucunu, topların belirlediğini ortaya koymaktadır Fakat ateşli silahlardaki bu gelişmeler, bu silahlara karşın karşı atama ve savunma yöntemlerinin de hızla geçişmesine niçin olmuştur
Coğrafi keşiflerle birlikte açık denizlerde bariz bir Avrupalı üstünlüğü oluşmuştur Özellikle Portekiz, İspanya, Felemenk cumhuriyetleri (Hollanda, Belçika) ve İngiltere gibi o günün dünya şartlarında küçük lakin askeri bakımdan gelişmiş Avrupa devletleri; bu yeni keşfedilen bölgelerde tutunabilmek ve hâkimiyetlerini sürdürebilmek için askeri stratejik alanda ve tabanca teknolojilerinde büyük gelişmelere öncülük etmişlerdir
Avrupa ülkelerinden bilhassa Portekiz, XV Yüzyılın son çeyreğinde top tüccarları açısından özgün bir Pazar olmuştu, Portekizlilerin deniz ötesi yayılması ve buralardan edindiği ticari kazançlar, top ihtiyacına dönük talebi arttırıyordu İç üretimle bu talebi karşılayamadığından, Portekiz kralları, dışarıdan ateşli silahlar ve hatta topçular ve top döküm ustaları aratmak durumunda kalmışlardır
Kara ve deniz savaşlarında top kullanımın önemi ve gücü ortaya çıkmaya başlayınca; imparatorlar, kralla ve dükler şahsen topçulukla ilgilenmeye başlamışlardır Buna paralel olarak da savaş stratejileri ve ateşli tabanca teknolojileri de bu yönde gelişmiştir
Ateşli silahlardaki teknolojik gelişim incelendiğinde, ilk kez bu silahların ateşleme sistemleri ve mekanizmalarındaki gelişmeler ile namlu ve mermilerindeki değişimler görülmektedir
Top başta elde etmek üzere, ateşli silahların gelişmesinde en manâlı etkenlerden biri de Fransa kralı XIV Louis ’nin kavgacı eğilimleri, Rus ramonov ve Avusturya habsburg hanedanlarının yayılmacı siyasetleri, Avrupa ’da büyük boyutlu uluslar arası rekabeti yaratmıştır Bu hanedanlar ve ülkeler arasında gelişmeye başlayan rekabet, askeri strateji ve teknolojilerinin gelişimini olumlu yönde etkilemiştir Yeniden bu dönemde Osmanlıların batıya doğru ilerlemelerini erteleme çalışmaları da bu gelişmeleri hızlandırmıştır
İstanbul ’un 1453 ’te Türkler kadar ele geçirilmesinin ardındaki ele geçirilmesinin ardından Avrupalılar için her şey daha da kötüye gitti Osmanlıların ilerlemesi, daha zinde ve aleyhinde konulmaz bir biçimde sürüyordu 1459 ’da kuzey Sırbistan, 14631466 ’da Bosnahersek, 1468 ’den daha sonra Arnavutluk ele geçirilmişti Eğri boz, Venediklilerden 1470 ’te alınmıştı Cesareti kırılan papa II Pius, “ufukta iyi olan hiçbir şey görmüyorum diyordu
Osmanlıların bu ilerleyişi karşı Avrupa ülkelerinden, önce Portekizliler ve İspanyollar, daha sonraları da İspanyollar, daha sonraları da Hollandalılar ve İngilizler Avrupa üstünlünün temellerini attılar Fakat Avrupa XV Yüzyılda hala Osmanlı tehdidi altındaydı, Osmanlı ilerleyişi zamanla yavaşlatılabiliniyordu Bunun en manâlı nedeni ise özellikle doğu Avrupa devletlerinin askeri teknik açıdan etkin olmayan ağır zırhlı süvarilerine güvenmesiydi
XV yüzyıl sonlarında Avrupa devletleri donanmalarında, okyanusu geçirmek için yeterli olan üç direkli ve kare seren yelkenli gemiler vardı Bu gemilerin ilk başlarda sadece pruva ve kıç taraflarında ağır toplar bulunmaktaydı Daha sonraları daha aşağı güverte kısmındaki borda tirizlerine de toplar konuldu Geminin dengesini bozmasını durdurmak için top sayısı kısıtlı ve kalibreleri düşük tutulurdu XVI Yüzyılda, daha alçak güvertenin üstteki güverteden daha geniş yapı edilmesiyle daha fazla ve kalibresi büyük topların alt kısma yerleştireme imkânı oluştu Bu gelişmeler, Avrupalı devletlerin donanmaların ateş gücünü arttırarak denizlerde üstünlük sağlamalarına niçin olmuştur
XVI Asır, topçuluktaki büyük gelişmelerin yaşandığı bir dönem olmuştur Barut ve silah teknolojisinde ardı ardına gelen ilerlemeler artmıştır Daha 1530 ’larda tartagila ’nın top mermisi yörüngelerinin geometrik biçimleri ve galileo ’nun boşlukta balistik hareket ilmi konusundaki çalışmaları topçuluk alanındaki önemli ilk gelişmeler olmuştur
XVI Yüzyıl sonları bununla beraber da topların özellikleri ve aralarındaki başvuru farklılıkları nedeniyle, gemi, sahra, dağ, kale ve kuşatma topları olarak sınıflandırıldığı bir dönem olmuştur
Yeniden bu yüzyıldan itibaren, topların üç işlevi üzerinde önemle durulmaktaydı Bunlarından ilki; alev gücü ile düşmana en süratli biçimde en büyük zararı vermekti İkincisi, büyük kasaba surları ve kale duvarlarını düşürmek, üçüncüsü ise denizlerde düşman kalyon ve kadırgalarını alev gücü ile batırmak veya etkisiz ülkü getirmekti Avrupa ’nın o dönemdeki etkin ülkelerindeki top üretim ustaları, ateş gücünü azaltmadan, savaş alanlarında daha hareketli ve daha etkili kullanılabilen toplar üretmek için yoğun bir alıştırma içine girmişlerdir
İngiltere ’de 15091513 ’deri itibaren top üretilmekteydi Ancak reel anlamda ilk dökme demirden top 1543 ’te üretilmiştir İngiltere kralı VIII Henry, 1543 ’te Fransa ’ya aleyhinde savaşırken, silahlanmaya gereksinim duymuş ve yeni bir teknoloji ile top üretilmesi konusunda incelemeler başlatmıştır Bu dönemde yeni geliştirilen tekniklerle dökme demirden toplar üretilmiştir İngilizlerin ateşleme esnasında parçalanmayan bu yeni döküm topları, o dönemde topçuluk alanındaki en önemli gelişme olmuş ve tüm Avrupa ’da yaygın olarak aranır olmuştur Oysa gerçi demir toplar, bronz toplara kadar daha geri ve daha tehlikeliydi
İngiltere ’de 15091513 ’cilt itibaren üretilen toplar ile 1453 ’cilt sonra üretilen toplar aralarında kayda değer farklar bulunaktaydı Ilk üretilenler kısa ve büyük kalibreli, namlu ile barut yükleme hazneleri ayrı toplardı 1453 ’ten daha sonra üretilen toplar ise minik kalibreli, daha uzun ve ağırdı Namlu ile barut doldurma hazneleri ise tek parça idi
Avrupa ’daki farklı alanlara yönlendirilmiş veraset, din ve mezhep savaşları (1560–1648) ispanya ’nın 1574 ’te askeri açıdan kendi birliklerini baştan hazırlamak ve tabanca donamışlarını geliştirme gerekliliğini ortaya çıkarmıştı İngiltere ’den top sipariş edilmesine rağmen kraliçe elizabeth Katolik ülkelere ihracatı yasakladığı için ispanya ’nın bu talebi gerçekleşmemiştir
XVII Yüzyılda top üretim tekniklerindeki gelişmeler çabuk devam etmiştir 1660–1760 döneminde nevtoncu bilimle, askeri mühendislik ve topçuluk arasındaki bağlantıya şahit olundu Demirin daha iyi ergitilmesi, İngiltere ’de top dökümhanelerinde bronz toplardan daha hafif demir topların üretilmeye başlanması ve yapılan atış denemelerinde başarılı olunması, bronz topların yüksek maliyetleri ve çoğalan top ihtiyacı, demir topların bu yüzyıldan itibaren gerek kara ve gerekse donanmada etken olan tek top türü olmasını sağlamıştır
XVII Yüzyılda doğudaki gelişmelere baktığımızda, barutu birincil kullananlar olmakla birlikte iç ve dış sorunlarla boğuşan cin ’de savaş teknolojileri gelişmemişti, dönemin çin imparatoru, ordu ve donanmanın elden geçirilmesi gereğini düşünerek ülkesine belirlenmiş olan Cizvit misyonerlerinden yeni büyük toplar dökmelerini istemiştir Yeni toplarla ordu ve donanmasının gücünü artırmasına rağmen yin de sürekli iç meseleler sebebiyle ateşli tabanca teknolojilerinde ki gelişmeleri takip edememişler ve iki asır sonra İngilizlerle yaptıkları afyon savaşında civitlerden kalma toplarla İngilizlerin büyük ve uzun mesafeleri toplarına karşısında mücadele etmek zorunda kalmışlardır
Japonya ’da ise barutun ölüm ve afet getirici bir silah olarak ilk ortaya çıkışı 1543 ’te Portekizli serüvencilerin ellerindeki arkebüzlerle ülkeye ulaşmalarıyla başlamıştır Portekizlilerin ülkeye gelişlerinden birkaç sene sonra Japon kılıç yapıp ustaları göre arkebüz ve hafif top imalatına başlanılmıştır Fakat ülke yönetiminde laf sahibi olan daymiyo adı verilen feodal efendiler, Portekizli ve diğer yabancıları ülkeden çıkararak ülkeyi dışa kapadılar Tüm ateşli silahlar toplatılarak eritildi Japonların dünyadan soyutlanmaları iki yüz sene sürdü Amerikan filosunun 1850 ’lerde Edo körfezini bombalamasına dek da devam etti Amerikalıların o tarihte kullandıkları top mermilerinin boyu bile Japonların eski müşteri topların boyutundan büyüktü
XVII Asır ortalarında Avrupa ’da silah endüstrisi belirgin bir şekilde gelişmişti Kaliteli ve kullanışlı yeni dökme demir topların ortaya çıkması ve maliyetlerinin göreceli bir şekilde ucuz olması top üretiminin ve ihracatının artmasına yol açmıştır
XVII* Ve XVIII Yüzyıllarda bilhassa silah teknolojilerindeki gelişmeler; askeri bir devir kavramını yönlendirmiş, Avrupa ’da zorlama dengelerini değiştirmiş, barut ve ateşli silahların Avrupa tarihine etkilerini göstermiştir 1742 ve 1753 tarihleri aralarında Benjamin Robins ve Leonhard Euler ’in balistik alanındaki buluşları, yiv etkisine ilişkin anlayışı geliştirdi
Toplar genellikle uzak hedeflere yekpare ve namlu çap genişliğine kadar de irili ufaklı güleler artmaktaydı sonradan ama gelişmelerle ise ateşlendiği zaman içindeki parçaları çevreye saçan ve toplu hedeflerde öldürücü etki yapan top mermileri kullanılmıştır Patlayıcı mermiler ise 1650 ’lerden sonradan yaygın olarak kullanılmaya başlanılmıştır Ancak bunlar havan ve obüs gibi südre gerilerine atış yapabilen silahlarda kullanılmıştır
XVII Yüzyılda topçuluk bir zanaattan, öğretilebilen ve öğretilmesi gereken bir bilime dönüşmüştür Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da 1744 ’de Napoli ’de bir topçu okulu bundan 10 yıl sonra da bir mühendislik akademisi açılarak, ikisi 1769 ’da reale academia militare, adı ile birleştirilmiştir
XIX Yüzyılın ikinci yarısında, doldurulmaları süre alan ve külfetli olan ağızdan dolma topların yerine kamadan dolma ve seri alev olanağı karşılayan toplar kullanılmaya başlanmıştır Ağızdan dolma topların tekrar atış yapabilmesi için doldurma işleminin fakat topun önüne geçilerek yapılabilindiğinden, bu işi yapacak topçu, düşman ateşine açık amaç olmaktaydı Hem bu topların namlu içleri düz olduğundan ve küre biçiminde güller arttığından menzilleri de kısaydı
XX yüzyılda, kamadan dolma, yivli ve setli topların teknolojisinde gelişmeler sağlanarak, bu yeni üretilen topların geri tepmesini önleyecek hidrolik sistematik kundaklar geliştirilmiştir Bu yeni üretilen toplarda bir zamanlar olduğu gibi bundan böyle gülle değil, çekirdek ve kovandan oluşan, isabet, imha ve delme gücü fazla daha fazla olan top mermileri kullanılmaya başlanmıştır
Günümüzdeki çağdaş ve son derece gelişmiş teknoloji ürünleri olan toplar; namlu, kundak ve mermilerinde yapılan kayda değer gelişmelerle de tüm dünya ülkelerinin, ordularının vazgeçilmez silahları araksında yer almaktadır
Avrupalıların durmadan birbirleriyle savaş halinde bulunmaları, barutla işleyen daha kullanışlı yeni silahları buluş etmelerine de neden olmuştur
Savaş meydanlarında yenilen rakipler, kale ve şehir halkı surlarının ardına saklanıyorlardı Şehir kuşatmaları çok uzun, aylarca hatta yıllardan beri sürebiliyordu Orduları bu kadar uzun süre savaş alanlarında yetişmek fazla zordu Kale ve şehir halkı surlarını yıkacak, zaferin yolunu açacak bir silaha gereklilik vardı O tabanca da toptu
Toplar tabanca olarak kullanılmaya başlandıkları ilk dönemlerde, strateji olarak iki şekilde kullanılmakta idi Birincisi, nesneleri hedefe fırlatma ve püskürtme ile atmak ikincisi ise kullanılan gülle ile hedefi aracısız vurmaktı
Ilk yapılan prototip toplar, genelde ufak ebat ve çapta dövme demirden üretim edilmekte idi, ilk döküm toplar, şekil verilmiş, taş gülleri fırlatan ve ağzı geniş, arkaya doğru daralan bir kova şeklinde üretim edilirdi Ahşap bir kundak üstüne demir kasnaklarla bağlanır ve toprak bir yükselti vasıtasıyla eğimli atış yapması sağlanırdı Doruk belirlemek için kundak üstüne bir takım düzeneklerde yer alırdı Bu toplar da, barut mermi gerisinden konulurdu Namlu gerisindeki, içinde fitil bulunan küçük bir delik vasıtasıyla da ateşleme yapılırdı Daha sonraki yüzyıllarda bu herif topları, öteki uzun toplardan fark gözetmek için “havan topu adı verilmiştir
Orta çağda kullanılan toplara, çoğunlukla eski Yunancada yüksek ses veya arı vızıltısı anlamına da gelen “bombaz bütün yapılmış “bombart adı verilmektedir Daha sonraları bu isim büyük ve namluları geniş toplara verilen ad olmuştur Bombartların 16 tona kadar ağırlıkları olabiliyordu, bu toplara mitolojik kahramanlarının ya da üretildikleri yerlerin isimleri veriliyordu
Toplar 10–20 kişiden oluşan mürettebat tarafından kullanılmaktaydı Ağızdan dolma bu toplar saatte fakat iki gülle atabiliyordu Atış menzilleri de 200–220 metre idi
Ateşli bir silah olarak topların, savaş meydanlarında gücünü kanıtlamasıyla Avrupa ’daki zanaatkârların birçoğu büyük boyutlarda toplar dökmeye başlamışlardır Üretilen bu birincil toplar; büyük boyutlarda olmaları yanı sıra, savaşın sonucunu etkileyecek atış gücünden ziyade, barut gazı gücü ile fırlarlıkları ağır ve büyük, yontularak yapılan taş gülleleri ve kulakları parçaları gürültüleriyle düşman birliklerine daha çok psikolojik korku vermekteydiler
Savaş alanlarında kullanılmaya başlayan bu toplar 1337 ’den sonradan açık arazide muhakkak bir tesir yaratmasalar da kuşatmalarda şehir surları, bu topların attığı ağır ve büyük taş gülleler aleyhinde hasar görecek duruma gelmiştir
Ilk üretilen bu büyük boyutlu topları ve mühimmatını savaş alanlarına taşımak bile o dönem şartlarına göre çok zordur böylece, topların savaş meydanlarında kullanıldığı birincil dönemlerde savaşların sonucu yeniden kesici, delici ve vurucu silahlar belirliyordu
Erken xv Yüzyıl topları, savaş alanında ilk kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren vurma demir ya da dökme demirden daha sonraları da bronzdan üretilmektedir Oysa bu topların kalibreleri ne de boyutlarında belirli bir ölçü bulunuyordu Her ülke, her kral her dük ya da dökümcü ustası kendilerine ve ihtiyaçlarına kadar toplar üretilmekteydi
1453 ’de Osmanlı sultanı II Mehmet (Fatih) İstanbul ’un fethi sırasında çok büyük boyutta top döktürmüştü “mehmed adını verdirdiği bu büyük top, 400 kilodan daha ağır taş gülleler fırlatmaktaydı, barut çağının birincil şaşaalı silahı imal edilmişti, bu topu hareket ettirebilmek için 60140 öküze ve yüzün üzerinde adama ve ateşlendikten sonradan baştan doldurmak için iki saate gereklilik vardı, bu top hiç şüphesiz ki o zamana dek yapılmamış olan en büyük toptu Ama topun bir kusuru vardı; kuşatmanın ikinci günü çatlamış, üçüncü ya da dördüncü günü ise tamamiyle uygulama dışı kalmıştı
Demir toplar: önceleri dökülerek değil demirci ustaları tarafından fıçıların yapıldığı sistemle yapılırdı Top ustaları demir çubukları ateş üstünde döverek silindir biçimine getirdikten daha sonra, halka biçiminde keserek demir çemberler oluşturuyorlardı Dövme demirden yapılan çemberler, daha akkor halinde iken birbirinin üstüne gelecek şekilde silindirin etrafına sarılıyordu Halka soğudukça daralıyor ve birbirlerine sımsıkı kenetleniyordu Bu şekilde dövme demirden yapılan demir çemberlerle güçlendirilmiş toplara müzelerde bugün de rastlamak mümkündür
Bir süre sonra döküm ustalarının ortaya çıkarak daha az geri tepmeleri, çiğ boruların bir arada tuttuğu, yeniden vurma demir çubuklardan oluşan kalıplarda dökme sistemi ile toplar üretilmeye başlandı Kalıba dökme yöntemleri ile dökülen toplar, tatbik sırasında güvenli olmayan kırılmalara maruz kalabiliyordu Fransa kralı XI Louis ’nin 1478 yılında döktürdüğü toplardan birinin artı barut hakkı ile demesi yapılırken parçalanmış ve döküm ustası Jean Mocke ile birlikte 14 kişi daha hayatını kaybetmiştir Bu şekilde üretilen toplar birkaç atımdan daha sonra parçalandıklarından, çok artı verimli değildirler Bronz dökme toplar ise; bronzun parçalanmaya karşısında dayanıklı olması ve dökme tekniğinin ateşleme ile ilgili tehlikeleri önlemesi sebebiyle daha güvenli idi böylece de daha yaygın olarak kullanılmıştır Ayrıca demir topların başvuru sırasında infilak edip, parçalanmaması için demir toplar bronz toplara oranla daha ağır üretim edilmekte idi Bu da diğer sakıncalar oluşturmaktaydı, çünkü bu fazladan siklet kara toplarının hareket serbestliğini kısıtlamakta, gemi toplarında ise denizlerdeki gelgit ve büyük dalgalanmalarda gemilerin dengesini tehlikeye sokmaktaydı
Demirin ham madde olarak bronzdan daha ucuz olması: daha dayanıklı demir top tekniği gelişene dek, dökme bronz topun yanı sıra kullanımı kısıtlı, tehlikeli ve modası geçmiş silahlar olarak vurma demir topların kullanıma da devam edilmiştir
Dökme tekniği ile üretilen toplar, genel olarak XV yüzyılda silah fabrikalarının ortaya çıktığı döneme kadar kiliselere çan döküm işleri yapan ve bu konuda hiç zorlanmayan zanaatkârlar göre üretilmiştir
Bronz topun üretiminin temel çiğ maddeleri bakır ve kalaydır Avrupa ’nın değişik ülkelerinden top üretiminin başladığı dönemde bakır Macaristan, İtalya Troller bölgesi, Saksonya ve Bohemya ’dan, kalay ise İngiltere, ispanya ve Almanya ’dan getirtiliyordu
Ilk fabrikasyon top üretiminde en kaliteli üretimi, daha titiz ve sabırlı çalışan, yıllardan beri güneşte kuruttukları ahşap kalıpları kullanan Almanya yapmakta idiler, onları Venedik ustaları takip etmekteydi
Topun ve ateşli tabanca teknolojilerinin savaşlar ve uluslar için böylesine önem kazanması top üretiminde ve teknolojisinde çabuk bir gelişme olmuştur Büyük boyutlu topların başvuru güçlükleri ile atış ve isabet güçlerinin sınırlı olması, küçük çaplı ve boyutlu topları daha fazla önemli hale getirmiştir 1450 ’lerden sonradan Fransızların kullandığı “culverin adı bahşedilen dana ince ve daha uzun namlulu bronz ve dökme demir topların kullanılmasıyla savaşlara daha etkili ve süratli olmuştur Culverin toplarının insan yumruğu büyüklüğünde dökme demir toplar fırlatabilmesi ve bunların basit taşınır olması meydan savaşlarında topun önemini artırmıştır
Culver ’in toplarının tasarımı arkadan yükleme şeklinde yapılmıştır Bira bardağı biçimindeki barut haznesine önce barut dolduruluyor, sonunda bu hazne top namlusunun arka bölümüne sımsıkı yerleştiriliyordu Bu yeni sistem doğru evvelden doldurularak hazırlanan yerine koyma barut hazneleri ile bu toplar, ağızdan dolma toplara daha fazla atış hızına sahip olmuştur Anca bu sistem yalnız küçük boyutlu toplarda uygulanabilmekteydi Büyük toplarda uygulanamamışlardır
XV yüzyılın ikinci yarısında “ribauldeguin veya “rabuad olarak adlandırılan ve piyadelere aleyhinde koyulan çok namlulu silahlar da üretilmeye başlanılmıştır Anca yapılan denemelerde bu ilkel silahlardan istenilen başarı alınamadığından, bu silahlar o dönemde yaygınlaşmamıştır
XV asır her tarafında bilhassa Fransa, minik çaplı top kullanımının öncüsü olmuştur Fransızlar eski moda ağır topların taş güllerinin kullanmak yerine, en onlar kadar, hatta daha iyi olan dökme demirden kolay güller atan orta irtifa toplar ürettiler
Top teknolojisindeki bu gelişmelere paralel olarak barut kullanımında da gelişmeler yaşanmıştır 1420 ’den itibaren kara barut devri kapanmış, pamuk barutu (nitrogliserin) olarak da aşina dumansız barut ve daha sonraları da öteki patlayıcılar geliştirilmiştir Böylelikle güllelerin çok daha uzun menzile ve namlu çıkış hızına ulaşması sağlanmıştır Yine Fransızlar o güne dek değişmez kundak üstünde kullanılan topların, kolay bir şekilde bir yerden bir yere nakli konusunda bir yenilik daha yaparak 1470 tarihinden itibaren yeni ürettikleri toplarını çekilecek şekilde kundaklı ve tekerlekli ışık halkası getirdiler
VII Charles döneminde Fransa da top üretimi oldukça büyük bir ilerleme göstermiştir Hatta Fransa ’nın 1494 ’te İtalya ’yı istila ettiğinde, o tarihe kadar top yapımının en iyi ustaları ve kullanılıcıları olarak kabul edilen İtalyanlar, Fransızların bu ileri top teknolojileri karşısında büyük bir şaşkınlığa uğramışlardır Fransızlar bu yeni üretilen tekerlekli toplar yardımıyla, İtalya içlerine hatta Napoli ’ye kadar girip her yeri yağmaladılar
Fransızların ürettikleri hafif toplar ve bunların iki tekerlekli kundak üzerindeki süratli nakledilme özelliği, kısa zamanda diğer Avrupa devletleri kadar da kullanılmaya başlanması ile Fransızların bu alandaki üstünlüklerinin kısa sürmesine niçin olmuştur
Bu yüzyılda topçuluk alanındaki gelişmeler, bilhassa açık arazilerde yapılan savaşların sonucunu, topların belirlediğini ortaya koymaktadır Fakat ateşli silahlardaki bu gelişmeler, bu silahlara karşın karşı atama ve savunma yöntemlerinin de hızla geçişmesine niçin olmuştur
Coğrafi keşiflerle birlikte açık denizlerde bariz bir Avrupalı üstünlüğü oluşmuştur Özellikle Portekiz, İspanya, Felemenk cumhuriyetleri (Hollanda, Belçika) ve İngiltere gibi o günün dünya şartlarında küçük lakin askeri bakımdan gelişmiş Avrupa devletleri; bu yeni keşfedilen bölgelerde tutunabilmek ve hâkimiyetlerini sürdürebilmek için askeri stratejik alanda ve tabanca teknolojilerinde büyük gelişmelere öncülük etmişlerdir
Avrupa ülkelerinden bilhassa Portekiz, XV Yüzyılın son çeyreğinde top tüccarları açısından özgün bir Pazar olmuştu, Portekizlilerin deniz ötesi yayılması ve buralardan edindiği ticari kazançlar, top ihtiyacına dönük talebi arttırıyordu İç üretimle bu talebi karşılayamadığından, Portekiz kralları, dışarıdan ateşli silahlar ve hatta topçular ve top döküm ustaları aratmak durumunda kalmışlardır
Kara ve deniz savaşlarında top kullanımın önemi ve gücü ortaya çıkmaya başlayınca; imparatorlar, kralla ve dükler şahsen topçulukla ilgilenmeye başlamışlardır Buna paralel olarak da savaş stratejileri ve ateşli tabanca teknolojileri de bu yönde gelişmiştir
Ateşli silahlardaki teknolojik gelişim incelendiğinde, ilk kez bu silahların ateşleme sistemleri ve mekanizmalarındaki gelişmeler ile namlu ve mermilerindeki değişimler görülmektedir
Top başta elde etmek üzere, ateşli silahların gelişmesinde en manâlı etkenlerden biri de Fransa kralı XIV Louis ’nin kavgacı eğilimleri, Rus ramonov ve Avusturya habsburg hanedanlarının yayılmacı siyasetleri, Avrupa ’da büyük boyutlu uluslar arası rekabeti yaratmıştır Bu hanedanlar ve ülkeler arasında gelişmeye başlayan rekabet, askeri strateji ve teknolojilerinin gelişimini olumlu yönde etkilemiştir Yeniden bu dönemde Osmanlıların batıya doğru ilerlemelerini erteleme çalışmaları da bu gelişmeleri hızlandırmıştır
İstanbul ’un 1453 ’te Türkler kadar ele geçirilmesinin ardındaki ele geçirilmesinin ardından Avrupalılar için her şey daha da kötüye gitti Osmanlıların ilerlemesi, daha zinde ve aleyhinde konulmaz bir biçimde sürüyordu 1459 ’da kuzey Sırbistan, 14631466 ’da Bosnahersek, 1468 ’den daha sonra Arnavutluk ele geçirilmişti Eğri boz, Venediklilerden 1470 ’te alınmıştı Cesareti kırılan papa II Pius, “ufukta iyi olan hiçbir şey görmüyorum diyordu
Osmanlıların bu ilerleyişi karşı Avrupa ülkelerinden, önce Portekizliler ve İspanyollar, daha sonraları da İspanyollar, daha sonraları da Hollandalılar ve İngilizler Avrupa üstünlünün temellerini attılar Fakat Avrupa XV Yüzyılda hala Osmanlı tehdidi altındaydı, Osmanlı ilerleyişi zamanla yavaşlatılabiliniyordu Bunun en manâlı nedeni ise özellikle doğu Avrupa devletlerinin askeri teknik açıdan etkin olmayan ağır zırhlı süvarilerine güvenmesiydi
XV yüzyıl sonlarında Avrupa devletleri donanmalarında, okyanusu geçirmek için yeterli olan üç direkli ve kare seren yelkenli gemiler vardı Bu gemilerin ilk başlarda sadece pruva ve kıç taraflarında ağır toplar bulunmaktaydı Daha sonraları daha aşağı güverte kısmındaki borda tirizlerine de toplar konuldu Geminin dengesini bozmasını durdurmak için top sayısı kısıtlı ve kalibreleri düşük tutulurdu XVI Yüzyılda, daha alçak güvertenin üstteki güverteden daha geniş yapı edilmesiyle daha fazla ve kalibresi büyük topların alt kısma yerleştireme imkânı oluştu Bu gelişmeler, Avrupalı devletlerin donanmaların ateş gücünü arttırarak denizlerde üstünlük sağlamalarına niçin olmuştur
XVI Asır, topçuluktaki büyük gelişmelerin yaşandığı bir dönem olmuştur Barut ve silah teknolojisinde ardı ardına gelen ilerlemeler artmıştır Daha 1530 ’larda tartagila ’nın top mermisi yörüngelerinin geometrik biçimleri ve galileo ’nun boşlukta balistik hareket ilmi konusundaki çalışmaları topçuluk alanındaki önemli ilk gelişmeler olmuştur
XVI Yüzyıl sonları bununla beraber da topların özellikleri ve aralarındaki başvuru farklılıkları nedeniyle, gemi, sahra, dağ, kale ve kuşatma topları olarak sınıflandırıldığı bir dönem olmuştur
Yeniden bu yüzyıldan itibaren, topların üç işlevi üzerinde önemle durulmaktaydı Bunlarından ilki; alev gücü ile düşmana en süratli biçimde en büyük zararı vermekti İkincisi, büyük kasaba surları ve kale duvarlarını düşürmek, üçüncüsü ise denizlerde düşman kalyon ve kadırgalarını alev gücü ile batırmak veya etkisiz ülkü getirmekti Avrupa ’nın o dönemdeki etkin ülkelerindeki top üretim ustaları, ateş gücünü azaltmadan, savaş alanlarında daha hareketli ve daha etkili kullanılabilen toplar üretmek için yoğun bir alıştırma içine girmişlerdir
İngiltere ’de 15091513 ’deri itibaren top üretilmekteydi Ancak reel anlamda ilk dökme demirden top 1543 ’te üretilmiştir İngiltere kralı VIII Henry, 1543 ’te Fransa ’ya aleyhinde savaşırken, silahlanmaya gereksinim duymuş ve yeni bir teknoloji ile top üretilmesi konusunda incelemeler başlatmıştır Bu dönemde yeni geliştirilen tekniklerle dökme demirden toplar üretilmiştir İngilizlerin ateşleme esnasında parçalanmayan bu yeni döküm topları, o dönemde topçuluk alanındaki en önemli gelişme olmuş ve tüm Avrupa ’da yaygın olarak aranır olmuştur Oysa gerçi demir toplar, bronz toplara kadar daha geri ve daha tehlikeliydi
İngiltere ’de 15091513 ’cilt itibaren üretilen toplar ile 1453 ’cilt sonra üretilen toplar aralarında kayda değer farklar bulunaktaydı Ilk üretilenler kısa ve büyük kalibreli, namlu ile barut yükleme hazneleri ayrı toplardı 1453 ’ten daha sonra üretilen toplar ise minik kalibreli, daha uzun ve ağırdı Namlu ile barut doldurma hazneleri ise tek parça idi
Avrupa ’daki farklı alanlara yönlendirilmiş veraset, din ve mezhep savaşları (1560–1648) ispanya ’nın 1574 ’te askeri açıdan kendi birliklerini baştan hazırlamak ve tabanca donamışlarını geliştirme gerekliliğini ortaya çıkarmıştı İngiltere ’den top sipariş edilmesine rağmen kraliçe elizabeth Katolik ülkelere ihracatı yasakladığı için ispanya ’nın bu talebi gerçekleşmemiştir
XVII Yüzyılda top üretim tekniklerindeki gelişmeler çabuk devam etmiştir 1660–1760 döneminde nevtoncu bilimle, askeri mühendislik ve topçuluk arasındaki bağlantıya şahit olundu Demirin daha iyi ergitilmesi, İngiltere ’de top dökümhanelerinde bronz toplardan daha hafif demir topların üretilmeye başlanması ve yapılan atış denemelerinde başarılı olunması, bronz topların yüksek maliyetleri ve çoğalan top ihtiyacı, demir topların bu yüzyıldan itibaren gerek kara ve gerekse donanmada etken olan tek top türü olmasını sağlamıştır
XVII Yüzyılda doğudaki gelişmelere baktığımızda, barutu birincil kullananlar olmakla birlikte iç ve dış sorunlarla boğuşan cin ’de savaş teknolojileri gelişmemişti, dönemin çin imparatoru, ordu ve donanmanın elden geçirilmesi gereğini düşünerek ülkesine belirlenmiş olan Cizvit misyonerlerinden yeni büyük toplar dökmelerini istemiştir Yeni toplarla ordu ve donanmasının gücünü artırmasına rağmen yin de sürekli iç meseleler sebebiyle ateşli tabanca teknolojilerinde ki gelişmeleri takip edememişler ve iki asır sonra İngilizlerle yaptıkları afyon savaşında civitlerden kalma toplarla İngilizlerin büyük ve uzun mesafeleri toplarına karşısında mücadele etmek zorunda kalmışlardır
Japonya ’da ise barutun ölüm ve afet getirici bir silah olarak ilk ortaya çıkışı 1543 ’te Portekizli serüvencilerin ellerindeki arkebüzlerle ülkeye ulaşmalarıyla başlamıştır Portekizlilerin ülkeye gelişlerinden birkaç sene sonra Japon kılıç yapıp ustaları göre arkebüz ve hafif top imalatına başlanılmıştır Fakat ülke yönetiminde laf sahibi olan daymiyo adı verilen feodal efendiler, Portekizli ve diğer yabancıları ülkeden çıkararak ülkeyi dışa kapadılar Tüm ateşli silahlar toplatılarak eritildi Japonların dünyadan soyutlanmaları iki yüz sene sürdü Amerikan filosunun 1850 ’lerde Edo körfezini bombalamasına dek da devam etti Amerikalıların o tarihte kullandıkları top mermilerinin boyu bile Japonların eski müşteri topların boyutundan büyüktü
XVII Asır ortalarında Avrupa ’da silah endüstrisi belirgin bir şekilde gelişmişti Kaliteli ve kullanışlı yeni dökme demir topların ortaya çıkması ve maliyetlerinin göreceli bir şekilde ucuz olması top üretiminin ve ihracatının artmasına yol açmıştır
XVII* Ve XVIII Yüzyıllarda bilhassa silah teknolojilerindeki gelişmeler; askeri bir devir kavramını yönlendirmiş, Avrupa ’da zorlama dengelerini değiştirmiş, barut ve ateşli silahların Avrupa tarihine etkilerini göstermiştir 1742 ve 1753 tarihleri aralarında Benjamin Robins ve Leonhard Euler ’in balistik alanındaki buluşları, yiv etkisine ilişkin anlayışı geliştirdi
Toplar genellikle uzak hedeflere yekpare ve namlu çap genişliğine kadar de irili ufaklı güleler artmaktaydı sonradan ama gelişmelerle ise ateşlendiği zaman içindeki parçaları çevreye saçan ve toplu hedeflerde öldürücü etki yapan top mermileri kullanılmıştır Patlayıcı mermiler ise 1650 ’lerden sonradan yaygın olarak kullanılmaya başlanılmıştır Ancak bunlar havan ve obüs gibi südre gerilerine atış yapabilen silahlarda kullanılmıştır
XVII Yüzyılda topçuluk bir zanaattan, öğretilebilen ve öğretilmesi gereken bir bilime dönüşmüştür Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da 1744 ’de Napoli ’de bir topçu okulu bundan 10 yıl sonra da bir mühendislik akademisi açılarak, ikisi 1769 ’da reale academia militare, adı ile birleştirilmiştir
XIX Yüzyılın ikinci yarısında, doldurulmaları süre alan ve külfetli olan ağızdan dolma topların yerine kamadan dolma ve seri alev olanağı karşılayan toplar kullanılmaya başlanmıştır Ağızdan dolma topların tekrar atış yapabilmesi için doldurma işleminin fakat topun önüne geçilerek yapılabilindiğinden, bu işi yapacak topçu, düşman ateşine açık amaç olmaktaydı Hem bu topların namlu içleri düz olduğundan ve küre biçiminde güller arttığından menzilleri de kısaydı
XX yüzyılda, kamadan dolma, yivli ve setli topların teknolojisinde gelişmeler sağlanarak, bu yeni üretilen topların geri tepmesini önleyecek hidrolik sistematik kundaklar geliştirilmiştir Bu yeni üretilen toplarda bir zamanlar olduğu gibi bundan böyle gülle değil, çekirdek ve kovandan oluşan, isabet, imha ve delme gücü fazla daha fazla olan top mermileri kullanılmaya başlanmıştır
Günümüzdeki çağdaş ve son derece gelişmiş teknoloji ürünleri olan toplar; namlu, kundak ve mermilerinde yapılan kayda değer gelişmelerle de tüm dünya ülkelerinin, ordularının vazgeçilmez silahları araksında yer almaktadır