Son Konu

Şeker Hastaları Ramazana Dikkat

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Ramazan ayının gelmesiyle birlikte şeker hastalığı başta olmak üzere kronik hastalığı olan kişiler çoğu zaman oruç tutup tutmama konusunda kararsız kalmaktadır. Şeker hastalığının etkileri kişiden kişiye değişebildiği için hastalar doktorlarına danışmadan tutup tutmama kararını vermemelidir. Doktorları tarafından oruç tutmalarında sakınca görülmeyen şeker hastaları ise sağlık sorunları ile karşılaşmamak için bazı püf noktalarına dikkat etmelidir.

İşte şeker hastalarına ramazanı rahat geçirtecek püf noktaları;

Öğün sonrası tokluk şekerine dikkat

Şeker hastalarının genel beslenme prensibi 3 ana 3 ara öğün şeklinde olmalıdır. Oruç tutan diyabet hastası uzun süreli açlığın ardından iftar ve sahurda yediği besinlerle vücuduna fazla miktarda şeker alır. Bu durum kandaki şeker düzeyinin normalin üzerine çıkmasına neden olur. Tokluk kan şekerinin normalden daha yüksek olması kalp hastalıkları riskini de arttırabilir. Sağlıklı kişilerde yemekten sonra pankreasta üretilen insülin hormonu normal bir şekilde salgılanırken, diyabet hastalarında insülin yeterli düzeyde salgılanmaz. Bu nedenle şeker hastası olan kişiler vücutlarına aniden çok fazla şeker sokmamalı ve pankreaslarını zor durumda bırakmamalıdırlar. Kişiler aniden fazla miktarda yemek yemenin vücuda verdiği yükü azaltmak için öğünlerini bölmelidir.

Şeker hastalarının ramazan ayındaki beslenme programı, olabildiğince normal beslenme düzenine yakın olmalıdır. İftar yemekleri hafif ancak kan şekeri dengesini sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, yaklaşık 15 dakika sonra diğer yemeklerle devam edilmesi daha uygun olacaktır. İftarda ağır, yağlı, kızartmalı, hayvansal besinler yerine hafif çorba, sebze yemekleri tercih edilmelidir. İftardan sonra yatmadan yaklaşık 2 saat önce meyve içeren bir ara öğün daha yapılmalıdır.

Gizli tehdit hipoglisemi

Oruç tutarken uzun süre aç kalınması kişilerde bazı sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Ramazan ayı boyunca hastaların şeker dengesindeki dalgalanmalar kısa ve uzun vadede sağlık sorunlarına sebep olmaktadır. Uzun süre açlığın getirdiği en önemli tehlike hipoglisemi denilen kan şekerinin aşırı düşmesidir. Hipoglisemi, kan şekerinin 60 mg/dl'nin altına inmesidir. Hastaların bu konuda doktor ve diyetisyenlerin önerilerini dinlemeleri ve dikkat etmeleri önemlidir.

Sahur ihmal edilmemeli

Şeker hastalarının sahura kalkmadan oruç tutması doğru değildir. Sahura kalkılması kadar sahurda tüketilen besinler de oldukça önemlidir. Sahurda gün boyunca kan şekeri dengesini sağlayacak besinlere yer verilmelidir. Bu besinler protein içeriği yüksek süt, yoğurt, peynir, yumurta olabilir. Sahurda tüketilecek tuzlu besinler gün boyu su ihtiyacını arttırabilir. Bu nedenle tuzlu zeytin, salamura ürünler, tuzlu peynirlerden uzak durulmalıdır. Aynı zamanda sahurda tüketilecek tahıl ürünleri tam tahıllı olmalıdır. Tam tahıllı ürünlerin glisemik indeks değeri düşüktür. Bu nedenle gün boyunca kan şekerinde oluşabilecek dalgalanmaları engelleyerek iştah kontrolünü sağlarlar.

Su tüketimine dikkat edilmeli

Uzun süre susuz kalmak, böbrek fonksiyonlarının olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Şeker hastalığından olumsuz etkilenebilecek organ olan böbrekleri korumak içinse iftar ile sahur arasında mutlaka yeterli miktarda su içilmeli; kişiden kişiye değişen bu miktarın ortalama olarak en az 2-2,5 litre olduğu unutulmamalıdır. Su hızlı bir şekilde bir yudumda içilmemelidir. Hızlı su tüketimi mide-bağırsak sisteminde ani genişlemeye, kan basıncında ani düşüklüğe buna bağlı baş dönmesi ve bayılmaya neden olabilir. Su, oturarak ve yudumlanarak yavaş bir şekilde içilmelidir.

Su yemek sırasında da çok fazla tüketilmemelidir. Çünkü midede bulunan fazla su, mide asidini seyrelterek sindirimi zorlaştırabilir. Özellikle et yemeği tüketilen iftar yemeklerinde buna daha çok dikkat edilmelidir.


 
Üst Alt