Diş çürüklerinin nedenleri hakkında bilgilendirmede bulunan VM Medical Park Ankara Hastanesi Ağız ve Diş Sıhhati Uzmanı Dt. Fırat İsmin, “Ağız ve dişlerin bakımı tertipli olarak yapılmadığı takdirde ağzımızda bulunan bakterilerin sayısı artıp, diş yüzeyine yapışarak delikler oluşturmaktadır. Bu asit üreten bakterilerin artmasındaki ana sebepler ise yemeklerden sonra dişlerin fırçalanmaması, diş ipi ile dişler ortasında kalan yemek artıklarının temizlenmemesi, şekerli ve asitli besin tüketimi, sigara kullanımı üzere ömür stilimizi oluşturan alışkanlıklar gelmektedir” dedi.
Diş çürümesi neden oluşur sorusuna verilebilecek en düzgün yanıtın, ağız ve diş sıhhatine gereğince itina göstermemek olduğunun altını çizen VM Medical Park Ankara Hastanesi Ağız ve Diş Sıhhati Uzmanı Dt. Fırat İsmin, ikazlarda bulundu.
ASİDİK ORTAM DİŞ DOKULARINDA YIKIMA SEBEP OLUYOR
Diş çürüklerinin çoklukla karbonhidratlı yiyeceklerin (şeker, nişasta vs.), kola ve gibisi şekerli gazlı içecekler, kek, çikolata vb. bilhassa yapışkan besinlerin diş yüzeyinde uzun mühlet kalmasıyla oluştuğunu belirten VM Medical Park Ankara Hastanesi Ağız ve Diş Sıhhati Uzmanı Dt. Fırat İsmin, “Ağızda var olan bakteriler bu besin artıkları ile beslenmekte ve bu mikroorganizmalar yardımıyla asit üretilmektedir. Bir müddet sonra bu asidik ortam dişin sert dokularında yıkıma sebep olup diş çürüklerini oluşturmaktadır” diye konuştu.
KARBONHİDRATLI BESİNLERİ SIK TÜKETENLER RİSK ALTINDA
Şekerli ve unlu yiyeceklerle bakterilerin buluşması sonucunda çürükler oluştuğunu tabir eden belirten Dt. Fırat İsmin; beslenmelerinde karbonhidratlı ve şekerli yiyecekleri fazla tüketenlerin yanı sıra kullandıkları suların florür oranı çok düşük olan şahısların daha fazla çürük tehlikesi altında olduğuna dikkat çekti. Bakteri plağı tarafından oluşturulan aside karşı tükürüğün doğal bir savunma düzeneği oluştursa da tek başına çürüğü önleyemeyeceğinin altını çizen Dt. Fırat İsmin, tükürük akışını ve ölçüsünü azaltan hastalıklar ya da ilaçların da çürük oluşumunu hızlandırdığını söyledi.
DÜZENLİ FIRÇALAMA VE UYGUN DİŞ FIRÇASI SEÇİMİ KURAL
Günümüzde diş çürüklerini büsbütün engelleyebilecek ilaç ya da aşı şimdi bulunmamış olsa da nizamlı ve aktif fırçalamanın, önleyici uygulamalar ile desteklendiği durumlarda sağlıklı dişlere sahip olmak mümkün olduğunu belirten Dt. Fırat İsmin, “Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan evvel dişlerin fırçalanması ve her gün diş ipliğinin tertipli kullanılması en tesirli yoldur. Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeylerindeki girintilerde ve dişlerin birbirine değdiği orta yüzeylerde biriktiği için, uygun diş fırçası seçilmelidir. Diş doktoru denetimlerinin nizamlı aralıklarla yapılması çürüğün erken periyotta yakalanması için en uygun yoldur” dedi.
ÇÜRÜK, TRAVMA VE AŞINMALAR OLABİLİR
Hayatımız boyunca dişlerimizin pek çok kimyasal ve fizikî etkenlere maruz kaldığını vurgulayan Dt. Fırat İsmin, bu yüzden dişlerimizde çürük, travma ve aşınmalar meydana gelebileceğini işaret etti.
DİŞ ETİ HASTALIKLARINDA ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen öteki dokuları etkileyen iltihabi hastalıklar olduğunu belirten Dt. Fırat İsmin, şu bilgileri paylaştı:
“Erişkinlerde diş kayıplarının yüzde 70’inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken devirde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir formda tedavi edilebilirler. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Bu devirde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken periyotta çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen çene kemiğinde geriye dönüşümsüz hasar oluşturabilir. Dişleri destekleyen başka dokularla birlikte çene kemiğinde de hasar oluşur. Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, hatta çekime gidebilir.”
DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ ESTETİK VE HASSASİYET ŞİKÂYETLERİNE SEBEP OLABİLİR
Popülasyonun büyük bir kısmında görülen diş eti hastalıklarından birinin de diş eti çekilmesi olduğunu belirten Dt. Fırat İsmin, “Diş eti çekilmesi, dişi çevreleyen kemiği örten diş eti dokusunun çeşitli sebeplerden ötürü pozisyonunun değişerek diş kök yüzeyinin açılmasıdır. Diş eti çekilmesi, estetik ve hassasiyet şikâyetlerine sebep olabilen ve epey sık karşılaşılan bir sorundur. Çoklukla tedavi edilmeyen diş hastalıklarının ve oluşan diş taşlarının temizlenmemesinden kaynaklanmaktadır. Diş eti çekilmesi tedavi edilmediğinde ilerleyerek sonunda diş kaybına sebep olabilir. Diş eti çekilmesi tedavilerinde hami, idame edici ve/veya cerrahi formüller kullanılmaktadır” diye konuştu.
ASİTLİ YİYECEK VE İÇECEKLER DİŞ HASSASİYETİNE NEDEN OLABİLİR
Diş hassasiyetinin (dentin hassasiyeti) de yaygın bir diş sorunu olduğunu vurgulayan Dt. Fırat İsmin, şunları söyledi:
“Diş hassasiyeti, diş eti çekilmesi ve diş minesi aşınması üzere yaygın sorunların sonucu olarak vakit içerisinde gelişebilen bir durumdur. Diş hassasiyeti çoğunlukla 20 - 50 yaş ortasında görülür. Asitli yiyecek ya da içeceklerin sistemli tüketilmesi dişin minesini aşındırır ve dişlerde hassasiyet oluşmasına neden olur. Bu durumdan şikâyetçi olmamak için asitli yiyecekleri sonlu sayıda tüketmek gerekir. Diş ve diş eti yapıları bireyler ortasında farklılık gösterir. Bu yüzden üreticiler birbirinden farklı diş fırçaları üretirler. Şayet hassas dişleriniz varsa ve sert diş fırçası kullanıyorsanız, dişlerinize ziyan verme olasılığınız çok yüksektir. Bu bahiste diş doktorunuzun tavsiyesine başvurun. Yanlış diş fırçası kullanımının yanı sıra çok sert diş fırçalama da dişlere ziyan verir. Birtakım şahıslar dişlerini daha sert bir halde fırçalayarak daha âlâ temizlediklerini ya da dişlerinin daha beyaz olacağını zannederler. Meğer bu diş ve diş etlerine ziyan vermekten öteki bir işe yaramaz. Dişlerini sıkan ya da gıcırdatan şahıslarda diş hassasiyetinin görülmesi çok yaygın bir durumdur.”
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı