iltasyazilim
Yeni Üye
Arabanızı güneş altına bıraktığınızda, arabanın iç sıcaklığının dışardaki havadan çok daha sıcak olduğunu mutlaka farketmişinizdir ve arabanın neden bu şekilde fazla ısındığını merak etmişinizdir Bunun nedeni muhakkak bir kalınlıktaki camın ışınımın %90 ’ını görülebilir aralıkta geçirmesi ve pratik olarak uzun dalga boyundaki kızılötesi ışınları geçirmez olmasıdır*bu nedenle sırça, güneş ışınımı geçişini sağlamakta oysa iç yüzeylerin kızıl ötesi ışınım yansımasını engellemektedir Bunun sonucu olarak araba içindeki enerjinin artması ile iç sıcaklık artmaktadır Bu ısı etkisi genelde seralarda kullanıldığı için sera etkisi olarak bilinmektedir
Sera etkisi dünyanın büyük bir kısmında grülmektedir Güneş enerjisinin soğurulması ile gün boyu yeryüzü ısınmakta ve gece baştan başa soğurulan enerjinin, kızılötesi ışınım biçiminde derin boşluklara gnderilmesinden dolayı soğuma meydana gelmektedir Karbon dioksit (CO2), su buharı, metan ve azot etkisi gibi diğer gazların bir kısmı battaniye gibi davranırlar Böylece yeryüzünden ısı ışınımını engelleyerek gece dünyanın ılık kalmasını sağlarlar Bunun için temel bileşeni CO2 olan bu gazlar sera gazları olarak adlandırılırlar Su buharı genelde, yağmur ve kar olarak, su çevriminin bir parçası olarak baştan yeryüzüne gelir Ayrıca insanların yaptıklarından dolayı (eski kalıntı yakıtların yanması gibi) su açığa çıkar ve atmosferdeki su konsantrasyonunda bir değişiklik olmaz (nehirlerin, göllerin ve okyanusların buharlaşması ile) Fakat CO2 farklıdır İnsanların gerçekleştirdiği faliyetlerden nedeniyle atmosferdeki CO2 konsantrasyonu değişim gösterir
Sera etkisi yeryüzünü ılık ( yaklaşık 30 °C) tutarak yeryüzü üzerindeki yaşamı muhtemel kılmaktadır Ama sera gazlarındaki fazla artma, çok fazla enerji birikmesine ve böylece hassas dengenin bozulmasına niçin olmaktadır Yeryüzü ortalama sıcaklığı artmakta ve bir takım bölgelerde iklim değşikliğine niçin olmaktadır Sera etkisinin istek edilmeyen bu sonuçları küresel ısınma ya da küresel iklim değişikliği olarak bilinmektedir
Elektrik zor santrallerinde, kömür gibi fosil yakıtları, petrol tüketimi ve doğal gazın aşırı kullanımı, nakliyecilik, yapılaşma ve sanayileşme son yıllarda küresel iklim değişikliğini büyük bir sorun haline getirmiştir 1995 yılında takriben 65 milyar ton karbon, CO2 olarak atmosfere bırakmıştır Atmosferde şu anki CO2 konsantrasyonu yaklaşık 360 ppm (veya %036) civarındadır Bu tedarik geçen yüzyıla tarafından %20 daha fazladır ve bu oranın 2100 yılında 700 ppm olacağı düşünülmektedir Adi koşullarda bitki örtüsünün CO2 yakarak, fotosentez ile oksijen bırakarak atmosferdeki CO2 konsantrasyonu dengede tutulmaktadır Erişkin bir ağaç, büyürken yılda az kalsın 12 kg CO2 yakmakta ve bir aileye yetecek dek oksijen vermektedir Oysa ağaç kesimi ve geçen yıllardaki CO2 miktarındaki aşırı çoğalma dünyanın dengesini bozmaktadır
1995 raporunda, dünya iklim bilimcileri geçen asır baştan başa dünyadaki sıcaklık artışının takriben 05°C olduğunu belirtmiştir ve 2100 yılına kadar bu artışın 2°C olacağını varsayım etmişlerdir Sıcaklığın bu dek artması korkutucu senaryolarıda beraberinde getirmektedir İklimdeki değişiklerle beraber kasırga ve şiddetli yağmurların, su baskınları ve kuraklığın meydana gelmesi, kutuplardaki buzların erimesiyle okyanuslardaki su seviyesinin yükselmesi, sulak alanların ve su kaynaklarının azalması, bazı hayvan türlerinin azalması ile ekolojik sistemin değişmesi, salğın hastalıkların artması, insan sağlığının tehtit edilmesi ve bir takım bölgelerdeki sosyoekonomik yapının bozulması gibi korkutucu etkileri misal verilebilir
Yukarıda anlatılanlardan da açıkca görüldüğü gibi eski kalıntı yakıtlardaki kimyasal enerjinin ısıl, mekanik ve elektrik enerjisine dnüştürülmesi esnasında manâlı bir miktarda gaz emilsyonu atmosfere bırakılmaktadır Zorlama santrallleri, motorlu araçlar, hatta sobalar hava kirliliğinin oluşmasında önemli etkendir Aksine, elektrik enerjisinin, kimyasal, ısıl ve mekanik enerjiye dnüşmesi esnasında atmosfere gaz emilsyonu bırakılmaz Atmosfere gaz emisyonu bırakmayan elektrikli araçların yaygın şekilde kullanımı hava kirliliğinde önemli miktarda azalmaya niçin olacaktır şahsen, enerji verimi konusunda daha aklıselim olarak kirliliğin azalmasına tezgâhtar olabiliriz
Sera etkisi dünyanın büyük bir kısmında grülmektedir Güneş enerjisinin soğurulması ile gün boyu yeryüzü ısınmakta ve gece baştan başa soğurulan enerjinin, kızılötesi ışınım biçiminde derin boşluklara gnderilmesinden dolayı soğuma meydana gelmektedir Karbon dioksit (CO2), su buharı, metan ve azot etkisi gibi diğer gazların bir kısmı battaniye gibi davranırlar Böylece yeryüzünden ısı ışınımını engelleyerek gece dünyanın ılık kalmasını sağlarlar Bunun için temel bileşeni CO2 olan bu gazlar sera gazları olarak adlandırılırlar Su buharı genelde, yağmur ve kar olarak, su çevriminin bir parçası olarak baştan yeryüzüne gelir Ayrıca insanların yaptıklarından dolayı (eski kalıntı yakıtların yanması gibi) su açığa çıkar ve atmosferdeki su konsantrasyonunda bir değişiklik olmaz (nehirlerin, göllerin ve okyanusların buharlaşması ile) Fakat CO2 farklıdır İnsanların gerçekleştirdiği faliyetlerden nedeniyle atmosferdeki CO2 konsantrasyonu değişim gösterir
Sera etkisi yeryüzünü ılık ( yaklaşık 30 °C) tutarak yeryüzü üzerindeki yaşamı muhtemel kılmaktadır Ama sera gazlarındaki fazla artma, çok fazla enerji birikmesine ve böylece hassas dengenin bozulmasına niçin olmaktadır Yeryüzü ortalama sıcaklığı artmakta ve bir takım bölgelerde iklim değşikliğine niçin olmaktadır Sera etkisinin istek edilmeyen bu sonuçları küresel ısınma ya da küresel iklim değişikliği olarak bilinmektedir
Elektrik zor santrallerinde, kömür gibi fosil yakıtları, petrol tüketimi ve doğal gazın aşırı kullanımı, nakliyecilik, yapılaşma ve sanayileşme son yıllarda küresel iklim değişikliğini büyük bir sorun haline getirmiştir 1995 yılında takriben 65 milyar ton karbon, CO2 olarak atmosfere bırakmıştır Atmosferde şu anki CO2 konsantrasyonu yaklaşık 360 ppm (veya %036) civarındadır Bu tedarik geçen yüzyıla tarafından %20 daha fazladır ve bu oranın 2100 yılında 700 ppm olacağı düşünülmektedir Adi koşullarda bitki örtüsünün CO2 yakarak, fotosentez ile oksijen bırakarak atmosferdeki CO2 konsantrasyonu dengede tutulmaktadır Erişkin bir ağaç, büyürken yılda az kalsın 12 kg CO2 yakmakta ve bir aileye yetecek dek oksijen vermektedir Oysa ağaç kesimi ve geçen yıllardaki CO2 miktarındaki aşırı çoğalma dünyanın dengesini bozmaktadır
1995 raporunda, dünya iklim bilimcileri geçen asır baştan başa dünyadaki sıcaklık artışının takriben 05°C olduğunu belirtmiştir ve 2100 yılına kadar bu artışın 2°C olacağını varsayım etmişlerdir Sıcaklığın bu dek artması korkutucu senaryolarıda beraberinde getirmektedir İklimdeki değişiklerle beraber kasırga ve şiddetli yağmurların, su baskınları ve kuraklığın meydana gelmesi, kutuplardaki buzların erimesiyle okyanuslardaki su seviyesinin yükselmesi, sulak alanların ve su kaynaklarının azalması, bazı hayvan türlerinin azalması ile ekolojik sistemin değişmesi, salğın hastalıkların artması, insan sağlığının tehtit edilmesi ve bir takım bölgelerdeki sosyoekonomik yapının bozulması gibi korkutucu etkileri misal verilebilir
Yukarıda anlatılanlardan da açıkca görüldüğü gibi eski kalıntı yakıtlardaki kimyasal enerjinin ısıl, mekanik ve elektrik enerjisine dnüştürülmesi esnasında manâlı bir miktarda gaz emilsyonu atmosfere bırakılmaktadır Zorlama santrallleri, motorlu araçlar, hatta sobalar hava kirliliğinin oluşmasında önemli etkendir Aksine, elektrik enerjisinin, kimyasal, ısıl ve mekanik enerjiye dnüşmesi esnasında atmosfere gaz emilsyonu bırakılmaz Atmosfere gaz emisyonu bırakmayan elektrikli araçların yaygın şekilde kullanımı hava kirliliğinde önemli miktarda azalmaya niçin olacaktır şahsen, enerji verimi konusunda daha aklıselim olarak kirliliğin azalmasına tezgâhtar olabiliriz