Sabah erken terminale indim Cantamı yere bırakıp oylece beklemeye başladım Bilincsizce gozlerim etrafı tarıyordu, biliyorum beklemiyordun ama yinede gozlerim seni arıyordu eskiden kalma bir alışkanlıkla Sen uzun bir zaman once gitmiştin bu kent de biliyorum ama inatla gozlerim seni arıyordu yine de, arada gecen bunca zamana rağmen
Soğuktu, Ankara’ya kar yağıyordu, uşuyordum Benim de duşlerim yağdı Ankara’ya Ellerimi cebime soktum bir sure oylece bekledim Sanki biraz sonra bir koşeden cıkıp gelecektin, sadece birazcık gec kalmıştın; koşarak cıkıp merenleri gelip sarılacaktın hasretle
Biliyorum uzaklardasın şimdi Kimlerlesin kimbilir, yalnızsın belki de benim gibi şu an? Oralar da soğuktur belki, uşuyor musun? hala canını sıkıyor mu, bir omur tukettiğin bu hayat kavgası?
Beni sorma! Suyu tukenmiş limanların denizlerine yuruyup duruyorum hala Hayatımın sesi kısılmış, yaşlanmış dudaklarımdaki kelimeler, kimse aramıyor, anlamıyor beni Unutulmuşum anlayacağın
Beklerken gozlerin geldi gozlerimin onune, dudakların, duruşun, guluşun, sevgiyle bakışın Sonra aklım ayrılığın bir burgu gibi işlediği yuzune bakmaya, elini tutmaya korktuğum gunlere gitti Burgu ağır ağır işliyordu icime, ağır donduğu icinde daha cok acıtıyordu
Yıllardır bu terminale her gelişimde aynı acıyı duyarım, aynı ozlemi hissederim, aynı huznu yaşarım Oysa aradan uzun yıllar gecmişti ama her şey daha dunmuş gibi gozlerimin onunde canlanıyordu
Ne zaman bu terminale insem icim burkulur, gozlerim durup durup dolar Her esen yelde, yağan yağmurda, cağlayan ırmakta, uğuldayan ormanda senin kokunu duyarım
Her esintide soluğunu hissedip icime ferahlık dolar ve her yokluğunu yokladığımda ruhum sızlar
Cekip gitmiştin kalbinin butun kapılarını kapatarak ardında Durmadan buyudu icimde yokluğun Gunler aylar, yıllar gecip gitti ardına bakmadan ama sen yoktun gelmiyordun Gelmiyeceğini biliyorum beklemem nafile ama yine de koşe başlarına bakıyorum belki bir koşeden cıkar gelirsin diye Uzaktasın oysa ki bir omur kadar Ozlem tek yonlu bir yol işte gidip de donmeyenVe sen bir yel gibi esip gittin hayatımda ardına bakmadan, ben yelkenleri kırık tekneler gibi bakakalmıştım yorgun denizler uzerinde
Seni ne zaman ansısam bir huzun şarkısı kırılır kalbimde; hic unutamadım ki seni zaten, yıllar oldu buraları terkedip gideli, yıllar oldu ayrıyız, dudaklarımız biribirinden uzak, bedenlerimiz, ellerimiz, gozlerimiz uzak Oysa aşk karşılıklı sevmektir, dokunmaktır, gercek aşk paylaşmaktır hayatı Hala kulağım sesinde, gozlerim etrafta seni arıyorum, cok uzaklarda olduğunu ve gelmeyeceğini bile bile Kırık bir tebessumdur anımsadığım, bir sevda turkusuydu adın Herkese bir şeyler verilir belki ama ben sana kalbimi verdim Kalbimi de alıp gittin beraber
Cekip gittin hayatımdan duşlerimi ve anılarımı sarsarak hayatımda artık mutluluk olmayacak, teselli olmayacak Hep bir boşluk, hep acılar, huzunler olacak
Şimdi guz sonu, kışa giriyoruz ben dort mevsim baharı yaşadım seninle Dort mevsim cicek actın kalbimde, taze bir yaprak gibi yeşildin, sevgi ciceğiydin, uzerine ciğ taneleri duşmuş kırmızı guldun, maviydin, beyazdın butun renklerde sevmiştim seni
Seni severken hayatı da sevmiştim ben, dunyayı da,insanları da
Ucup gitti şimdi sevgi kuşları hayatımda Gunlerin, gecelerin tadı yok Leylası kaybolmuş bir mecnunum, Hicbir col kabul etmiyor beni artık Soğuk karanlık gecelerde kayıp cocuk resimleridir huznun bir başka adı Gittiğinden beri kayıp icimdeki cocuk