Son Konu

Şeyhulislam-Şeyhulislam Nedir

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Şeyhulislam hakkında bilgi
Osmanlıda Şeyhulislam
Şeyhulislam ne iş yapar

Şeyhulislam
En yuksek dereceli mufti Fetva muessesesinin başkanı Ulemanın reisi Kendisine sorulan dini meseleler ve sualleri fetva ile cozume kavuşturan kimse

İslamiyetin ilk yıllarında fetva işlerine bizzat Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem bakarlardı Peygamberimizin vefatından sonra dort halife devrinde İslamiyetin yayılması ve sınırların genişlemesi sebebiyle işler coğaldı Bu yuzden halifeler fetva işlerine bakacak kimseler tayin ettiler Bunlara once mufti, Hicri dorduncu asırdan sonra da şeyhulislam denildi Fetva işlerinin alimlere verilmesi durumu, Emevi, Abbasi ve Selcuklular zamanında da surduruldu

Osmanlılarda fetva vermekle vazifeli ilk zat, Osman Gazinin kayınpederi Şeyh Edebali’dir Onun vefatı ile talebesi Dursun Fakih, Osmanlılara mufti (şeyhulislam) olmuştur Devletin kuruluş devirlerinde muftilikkadılık ve muderrisliğin aynı şahısta toplandığı oldu Mesela Hızır Bey ve Molla Husrev hem kadı hem de mufti idiler

Osmanlılarda ilmiye sınıfına dahil olan muftilere reisululema ve muftiyulenam gibi unvanlar da verilmişti Yavuz Sultan Selim Han zamanında (15121520) şeyhulislamdan Ahmed ibni Kemal Paşaya Muftiyussekaleyn (insan ve cinlere fetva veren) unvanı verilmişti KanUni Sultan Suleyman Han zamanına (15201966) kadar şeyhulislamlık tevcihinde uyulması zarUri bir kanun yokken, Ebussu’Ud Efendinin hazırladığı bir dustUr (kanun)la Rumeli kazaskerliğinden sonra terfi edilen bir makam haline geldi Pek nadir olarak Anadolu kazaskerlerinden de şeyhulislamlar goruldu

Yine bu devirden (1574) itibaren, şeyhulislamlar ilmiye sınıfının başkanı oldu ve butun kadılar, muftiler ve muderrisler onun emrine verildi

Şeyhulislamları bizzat padişah tayin ederdi Şeyhulislamlığa getirilen zatı, saraydan gelen on beş kadar gorevli evinden alarak Paşa kapısına, sadrazama gotururlerdi Oradan saraya gelip padişah huzUruna cıkarlardı Padişah, dine ve ilme duyduğu saygıdan dolayı şeyhulislam adayını ayakta karşılardı Sonra, namzede, kendisini şeyhulislam tayin edeceğini soylerdi O da kabul ederse şeyhulislamlara mahsus fervei beyda denilen beyaz cuhaya kaplı erkan samur kurk giydirmek sUretiyle tayin muamelesini yapar ve aynı sUretle onunla beraber huzurda bulunan sadrazama da samur hil’at giydirir ve avdetlerine musade ederlerdi

Bu sUretle saraydan cıkan sadrazamla şeyhulislam alayla at başı beraber Babıaliye gelirler, bir muddet oturup; kahve, şerbet, gulsuyu ve buhur ikram edilir ve bu sırada Babıalideki hukUmet erkanı şeyhulislamı tebrik ederlerdi

1826 yılına kadar şeyhulislamların mustakil daireleri yoktu Kendi evlerinde veya uygun bir konakta vazifelerini yerine getirirlerdi Sultan İkinci MahmUd Hanın yeniceri ocağını kaldırmasından sonra, Suleymaniye Camii yakınındaki Ağakapısı, şeyhulislamlara daimi ikamet olarak verildi Burası şeyhulislam kapısı olarak meşhur oldu 1836’dan itibaren bu binaya kazaskerlerle İstanbul kadısı da nakledildi

Şeyhulislamlar, anı humayUn azası olmamakla beraber, dini bir meselenin halli veya duzeltilmesi gerektiğinde ana davet edilir ve goruşleri alınırdı Yine harp ve sulhe karar verilebilmesi icin şeyhulislamın tasdiki gerekirdi Seferlerde padişah nerede bulunursa, şeyhulislamlar da orada bulunur, cadırlarının onune vezirler gibi uc tuğ dikilirdi Fakat sadrazamın serdarı ekrem olduğu seferlere şeyhulislam katılmazdı

Şeyhulislamların en onemli vazifesi fetva vermekti Cunku bunlar en buyuk mufti kabul edilirdi

Şeyhulislamların; cuhadar, telhisci, kethuda ve saire gibi maiyetinden başka, başlarında fetva emini bulunan ve pek muhim bir daire olan fetva kalemi vardı Bu dairede musevvid, mubeyyiz, mukabeleci, katip, muhurdar ve muvezziler bulunurdu Fıkıh, yani İslam hukUkuna iyice vukUfu olanlardan tayin edilmesi icab eden fetva emini, fetva kaleminin başta gelen amiriydi Bu zat, istenilen fetvayı mUteber fıkıh kitaplarından bulur ve bunun maiyetinde olan yirmi kadar katip de fetvaları kağıda gecirirlerdi Daha sonra bu, fetva emini tarafından gorulur ve mubeyyiz tarafından beyaza cekilerek, şeyhulislama takdim olunurdu Şeyhulislam bunu tedkik eder, ta’lik kırması denilen kendi el yazısıyla cevap kısmını imzalardı Bundan sonra muvezzi isimli memur bu fetvayı mahalline verirdi

Fetva, herhangi bir şeyin (umUmi ve husUsi, dini veya hukUki) İslamiyete uygun olup olmadığını bildirmek demekti UmUmi hukUka (HukUkı umUmiyeye) ait fetvaların alınması hukUmete aitti Bunlar da harp ilanı, sulh akdi, askeri kanun tebdili, ıslahat icrası, gayri muslim tebeanın isyanı, şakavette bulunanların (asilerin) katli gibi fetvalardı HusUsi hukUka (HukUkı husUsiyyeye) dair olan fetvalar, dokuz parmak uzunluğunda ve dort parmak genişliğinde bir kağıda ince harflerle yazılırdı Meselenin az ve cok, ehemmiyetine gore, verilecek cevap kısaca; vardır veya yoktur, olur veya olmaz, gelir veya gelmez, meşrUdur veya meşrU değildir, caizdir veya caiz değildir şeklinde olurdu Bazan da verilen cevap izah edilirdi Fetvalar, Hanefi mezhebi imamlarının kavillerine (ictihadlarına) gore verilirdi

Şeyhulislam dairesinde bulunan kethuda, şeyhulislamın siyasi ve iktisadi işlerinde ve şeyhulislamın nezaretinde bulunan vakıf muamelelerinde onun vekili olup, namına hareket ederdi

Telhisci, şeyhulislamın hukUmet nezdindeki memuru olup, dini işlere ve kanunlara ait muamelelerde hukUmetle temas ederdi Şeyhulislamın muderrisleri tayinleri ve diğer hususlar bunun vasıtasıyla ve reisulkuttabın delaletiyle veziriazama arz olunurdu

Mektupcu, şeyhulislamın an efendisi veya muhurdar, şimdiki ismiyle yazı işleri muduruydu Meşihattan (şeyhulislamlık makamından) cıkan yazılar, tayin ruUsu ve beratlarıyla icazetnamelerin yazıldığı daireden bu sorumluydu Şeyhulislamın muhru de muhurdarda bulunurdu

Osmanlı donanmasının Halic’ten denize cıkmak zamanı gelince, reisulkuttab efendi vasıtasıyla davet edilen şeyhulislam Yalı koşkune gelir ve padişahla beraber teşyi merasiminde bulunurdu Ayrıca şehzade ve sultan hanımların doğumları munasebetiyle yapılan tebriklerde, sultanların nişan ve nikah merasiminde şeyhulislamlar da bulunur ve sultanın nikahını kıyarlardı Padişah ve şehzade vefatlarında da bunların cenaze namazlarını şeyhulislamlar kıldırırdı

Osmanlı tarihinde sadrazam olmak icin tahsil aranmazdı Fakat şeyhulislam olmak hatta bunun ilk basamağı olan kadılık, muftilik ve muderrislik icin bile, medreselerin en yukseğini bitirmiş olmak gerekirdi Bu durum, şeyhulislamlığa verilen değeri gosterdiğinden onemlidir Osmanlı şeyhulislamlarından bir kısmı verilen fetvaları toplamış ve kitap haline getirmişlerdir Bunlardan bazıları basılmış, basılmayanlar da muhafaza edilmiştir

Osmanlı Devletinin kuruluşundan itibaren gorulen şeyhulislamlık makamı, cumhUriyetin ilanından sonra kaldırılmıştır
 
Üst Alt