Son Konu

sivil toplum orgutlerini tanıma araştırma inceleme yorumlama

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
sivil toplum orgutlerini tanıma araştırma inceleme yorumlama

Cevap: sivil toplum orgutlerini tanıma araştırma inceleme yorumlama

Sivil Toplum Nedir? Bir cok STK eğitimi sonrası sağdan soldan fısıldaşmalar kulağıma gelir: STK ne demek? Bir bucukiki saat boyunca bu kısaltmayı kullanan konuşmacı, tum dinleyicilerin konuyu default bildiklerini sandığı icin olsa gerek, genel bir tanım yapmamış, katılımcılar da konuşmanın asıl onemli kısmını anlamamıştır

Bu hataya duşmek uzere olduğumu farkedip sizlere ozgur ansiklopedi vikipedi'nin ilgili başlığını gonderiyorum Cok genel ve yetersiz olmakla birlikte bir mim koyacaktır

Tanımı
Her kavram tanımı beraberinde karşıtanımlar uretir Sivil Toplum kavramının da ortak bir tanımı yoktur, onu ancak oğeleriyle tanımlayabiliriz:
Sivil Toplum tanımları ya toplumun bir kısmı uzerindeki orgutlu yaşamı, ya kamusal bir alanı, ya bir toplum bicimini ifade etmek uzere yapılanmışlardır

Tarih
Kavram ilk kez Platon ve Aristo'da ortaya cıktı Devlet kavramıyla birlikte duşunuldu Polis (şehir devleti)ortaya cıktı Ortacağda cağın ozelliklerine paralel olarak her kavram gibi değişti Jean Bodin devletle aile birliklerinin ayrı dunyaları olduğunu soyledi Toplumsal sozleşmeciler, sozleşme anlayışını geliştirdi Doğa durumu duşunurleri devleti ucuncu şahıs gibi algıladı, sivil toplumpolitik toplum ikiliği doğdu Hegel, Marx, Gramsci'de sivil toplum devlete gore tanımlandı
XXyuzyılın sonlarındaki gelişmeler, Doğu Bloku'nun cokmesi, liberalizmin yukselişi, kureselleşme,muhaflefet hareketlerinin tıkanması, sosyal demokrasinin gerilemesiyle sivil toplum kavramı uzerinde kuvvetli yargılar oluştu Kavrama esas olan oğeler orgutluluk, kendi kendini uretme, devletten her alanda kopma, şiddete karşı olma, siyasal topluma ya mudahil olma yahut hic karışmama gibi vurgular kazandı
Sonuc
Kamusal alan tanımı netlik kazanmamakla birlikte, ister aile ister birey olsun, insanların gonullu bir bicimde katıldığı, amac acısından karmaşıklık iceren bir orgutlenmedir sivil toplum Piyasa ve ozel mulkiyetin, politik duruşların, hangi kuruluşların veya cemaatlerin sivil toplum olup olmadığı tartışılmaktadır

“Aynı toprak parcası uzerinde bir arada yaşayan ve temel cıkarlarını sağlamak icin iş birliği yapan insanlar topluluğuna toplum adını veriyoruz Bu topluluğu bir alan olarak kabul edersek, burada kurulmuş olan yapılar var Bugune kadar bu yapıların en etkin ve gorkemlisi devlet olarak gorundu gozumuze Kimi tarihsel ve bolgesel orneklerde devlet o denli buyuk olabiliyor ki; toplum dediğimiz alandan devlet dışındaki ozerk yapılara fazlaca yer kalmıyor Boyle bir ornekte devlet, sosyal yaşamın cok ciddi bir bolumunu kapatıyor Bu durum, ozellikle devletin aşırı buyuk ve hegemonik (ustun ve baskın) olduğu Doğu toplumlarının tipik bir ozelliğidir

Kolaycı ve basit bir tanımlama olarak; toplum denilen alanın devlet dışında kalan bolumune sivil toplum adı verilir Hatta toplum bir pistona benzetilerek; pistonun bir bolumu devlet, diğer bolumu ise sivil toplum olarak isimlendirilir Orneğe uygun olarak; devlet ileri gittiğinde sivil toplum kuculur, devlet geri cekildiğinde sivil toplum buyur Bu kolaycı tanımlama, devlet ile sivil toplumu bir karşıtlık olarak ele alma eğilimindedir

Sivil toplum kavramından Antik Cağlardan beri soz edilmekle birlikte; her donemde kullanılan sivil toplum tanımı aynı anlamı taşımamaktadır Orneğin İsadan 300400 yıl once yaşamış Eski Yunan filozoflarının ele aldığı sivil toplum kavramı ile 19uncu veya 20nci yuzyılın unlu duşunurleri Hegelin veya Marxın ya da Gramscinin yaklaşımları ciddi anlamda birbirinden farklıdır Dolayısıyla farklı kaynaklardaki sivil toplum ifadesinin aynılığına takılarak tarih yanılgılarına duşmemek gerekir Ama ne yazık ki, sivil toplum literaturunde bu hatalara sıklıkla rastlanmaktadır

Doğu toplumlarında sivil toplum kavramı devletin yaşam alanlarına aşırı yayılımı nedeniyle devlet x sivil toplum karşıtlığı olarak tanımlamanın haklı gerekceleri var Bu durum da, ozellikle Turkiye gibi ustun ve baskın devlet geleneği olan ulkelerde sivil toplum kavramının liberal bir icerik kazanmasına neden oluyor

Devletin kuculmesi, ozelleştirme veya ozel girişimin kamu girişimi karşısında pozisyon kazanması gibi unsurlar, doğrudan sivil topluma mal ediliyor Orneğin ozelleştirme ve sivil toplumun gelişmesi arasında doğrudan paralellikler cizen okumuş guruhuna sıklıkla rastlayabiliyoruz Yine sivil toplum geliştirme cabalarını, gelişmiş ulkelerin (orneğin ABDnin) cıkar politikaları ile eşleyenlerin sayısı da hic az değil İşin ozu şu ki; sivil toplum kavramını liberal (veya neoliberal) siyasi icerikten kurtarmak zorunluluğu gundeme her an biraz daha fazla duşuyor

Sivil toplumu, liberal siyasi icerikten kurtarmanın yolu, tabii ki yeni bir tanımlama yapmaktan daha cok, bu kavramın bugun oturduğu zemini doğru tespit etmekten geciyor Gunumuzde sivil toplum, oncelikle bireylerin kendi iradelerine dayanarak bir arada yaşama anlayışını ifade ediyor Sivil toplum fikrini, bu ana eksene yerleştirmeden kullanılan tum yaklaşımlar cerez misali gunluk faaliyetlerin otesine gecemez
 
Üst Alt