Son Konu

Siyah kuğu filmi: şema, mod ve ihtiyaçların incelenmesi

habercibotu

Yeni Üye
Katılım
29 Ocak 2023
Mesajlar
14,349
Tepkime
1
Puanları
38
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
9eb761bff9ad34defea1b8bbdddb988f.png

‘Siyah Kuğu’:
Şema, Mod ve İhtiyaçların İncelemesi

Darren Aronofsky tarafından 2010 yılında yönetilen Siyah Kuğu filmi ‘Mükemmeliyetçilik’ temasını gerilim dolu bir şekilde işliyor. Film, Nina Sayers (Natalie Portman) karakterinin gözünden
anlatılıyor. Nina New York’ta yaşayan, 28 yaşında bir balerindir. Annesi Erica ile yaşamaktadır ve annesinin kendisinin bakımını üstlendiği, onun yerine kararlar verdiği iç içe bir ilişkileri vardır.
Nina’nın dans ettiği bale okulunda bir sonraki sezon Kuğu Gölü balesinin yeni bir yorumlanışının sahne alacağı duyurulur. Bu yeni yorumlamada saf, masum, kırılgan Beyaz Kuğu ile tutkulu, iddialı ve özgür Siyah Kuğu’yu aynı balerinin oynamasına karar verilir. Nina, bu rol için çok heyecanlanır ve seçmelere katılır. Bale okulundaki ortam ise oldukça rekabetçidir. Filmin başında, senelerdir orada çalışan baş balerin Beth Macintyre’ın emekliye ayrılacağı belli olur ve yerini kimi alacağı gündemdedir. Kuğu Gölü’nün yönetmenliğini üstlenen Thomas Leroy, Nina’ya sık sık eleştirilerde
bulunur, onu provoke etmeye çalışır. Thomas’a göre Nina, ‘mükemmel olma takıntısı’ndan dolayı Beyaz Kuğu’yu gayet iyi dans etse de Siyah Kuğu için gerekli olan şehvet, doğallık, kendini bırakma ve kendini ortaya koymayı sağlayamamaktadır. Diğer taraftan, Nina’nın bulunduğu dans topluluğuna sonradan dahil olan Lily, Nina’ya arkadaşça davransa da yönetmenin Lily’yi Nina ile kıyaslamaları, Nina’nın Siyah Kuğu için Lily’yi örnek alması gerektiğine dair söylemleri Nina üzerindeki baskıyı arttırır. Gösteri günü yaklaştıkça Nina daha çok çalışmaya, Siyah Kuğu’yu daha da içselleştirmeye başlar. Filmde Nina için seçmeler ve sonrasındaki gösteriye hazırlanma süreci pek çok şemasının tetiklendiği ve bu şemalarla uyum bozucu başa çıkma modlarıyla cevap verdiği, bu yüzden de mental sağlığının git gide kötüleştiği bir süreç olur. Nina’nın psikiyatrik tanısı söylenmese de psikoz, paranoid şizofreni, kaygı ve yeme bozukluklarına dair işaretler var. Görsel ve işitsel halüsinasyonlar, gerçekle bağının koptuğunu gösteren inançlar, agresif davranışlar, yemeyi kısıtlama ve kusma davranışları, kendine ve başkalarına fiziksel zarar verme gibi çeşitli belirtiler görüyoruz. Mükemmeliyetçilik açısından değerlendirecek olursak Nina’da en etkili olan şemalar Yüksek Standartlar, Statü Arayıcılık ve Kusurluluk gibi görünse de Duyguları Bastırma, Bağımlılık, İç İçelik, Boyun Eğicilik, Sosyal İzolasyon, Kuşkuculuk/Güvensizlik, Cezalandırıcılık gibi çeşitli şemaları olduğunu gözlemleyebiliriz. Film boyunca Nina’nın düşüncelerine ve geçmişle ilgili verdiği bilgilere bakarak bu şemaların oluşmasıyla sonuçlanan, karşılanmamış birtakım temel duygusal ihtiyaçlar olduğunu anlıyoruz. Bu ihtiyaçları sevgi, koşulsuz kabul, özerklik, kendini ifade, spontanlık ve oyun olarak sıralayabiliriz. Yüksek Standartlar şeması en iyisi olmadıkça kalan başarılarının önemsiz olduğunu söylüyor. Nina bu şemayla genel olarak teslim şekilde baş ettiğini görüyoruz, yani en iyisi olmak için ciddi bir çaba harcıyor. Ancak bu şemayı Kusurluluk şemasının bir aşırı telafisi olarak da düşünebiliriz. Seçmelerin sonuçları açıklandığında Kuğu Kraliçesi seçilmediğini tahmin ettiği için sonuçlara gidip bakmamasını da Kaçınma olarak yorumlayabiliriz.Statü Arayıcılık şemasının teslimi olarak Nina’nın, annesi ve özellikle de yönetmenden gelen
yorumları çok ciddiye aldığını, onların onayını alabilmek için ekstra çaba sarfettiğini ve onların onayının dışına çıkmamaya çalıştığını görüyoruz. Ayrıca ‘mükemmel’ olarak gördüğü başbalerin Beth’i de idealize ediyor. Yine ‘yüksek statü’de gördüğü Beth gibi olabilmek için Beth’in kişisel eşyalarını çalıyor ve onları kullanıyor. Elinden geldiğince ona benzemeye çalışıyor.
Annesinden küçük yaştan itibaren en iyisi olması gerektiği, balenin tek öncelik olduğuna dair mesajları sıklıkla almış olması sebebiyle başarı göstermediği durumda Nina, annesinden yeterince sevgi alamayacağını hissetmiş olabilir. Ayrıca filmde Erica’nın, Nina’yı dünyaya getirmesi sebebiyle kariyerini bırakmış olduğunu öğreniyoruz. Bu durum Nina’da, kendini annesinin hayatını olumsuz etkilemiş bir fazlalık olarak görme, varlığının bir hata veya yük olduğunu hissetme ve değerli olmadığını düşünme gibi Kusurluluk şemasının temellerini atabilecek inançları geliştirmesine sebep olmuş olabilir. Bir yandan da annesinin hayatındaki tatminsizlikleri başarılı bir kariyeri olmamasına bağlıyor olması, Nina’da “yalnızca başarılı olursam mutlu olabilirim” inancını geliştirmiş olabilir. Erica’nın, kızından beklentisi yalnızca baleye odaklanması, orada olabilecek en üst noktaya ulaşması ve ona göre bir yaşam sürmesi. Bunun için de sosyallik, romantik ilişkiler, eğlence, hobiler olmamasıgerektiğine inanıyor. Nina’nın bağ kurma, kendiliğindenlik ve oyun ihtiyaçları büyük ihtimalle çocukluk döneminden beri bu sebepten görmezden geliniyor.
Annesiyle olan ilişkisinin dışında, Nina’nın yaptığı iş de mükemmmelliyeçiliğin çok rastlandığı ve bunu pekiştiren bir iş (Anshel, 2004). Balerinler veya danşçılarda ağırlıklı olarak
görülen şemalar üzerine bir araştırma henüz olmasa da profesyonel bale kariyeri olanlarda mükemmeliyetçilik ve bununla bağlantılı olarak da performans kaygısı ve düşük özgüvenin olduğunu
ortaya koyan araştırmalar var (Nordin-Bates, Cumming, Aways ve Sharp, 2011). Hatta bununla bağlantılı olarak, baleyle uğraşanlarda anoreksiya nervoza oranları da normal popülasyonun üzerinde. Nina’nın aile ilişkileri, mizaç özellikleri ve psikoza genetik yatkınlığı, durumun bu derece ciddi birnoktaya gelmesini önemli ölçüde etkilemiş olabilir. Ama geçtiği bale eğitiminin şemalarının bu kadarköklü bir şekilde oluşmasına katkısı olmuş olması da mümkün. Çünkü bale endüstrisi rekabetin fazla olduğu ve bedene, bedenin kapasitelerine dair neredeyse gerçekçi olmayan beklentilerin var olduğu bir alan. Bedenin sınırlarını oldukça zorlamasından ötürü de erken yaşta bırakılmak zorunda kalınması, sınırlı zamanı olduğunu bilmek de bu baskıyı arttırabiliyor.
Annesi tarafından kendini ifade ve özerklik ihtiyaçları engellenen Nina’da Duyguları Bastırma, Boyun Eğicilik ve Bağımlılık şemaları Siyah Kuğu’da istediği performansı elde etmeye
engel olan faktörlerden biri. Duyguları Bastırma şemasıyla o zamana kadar Kaçınma; Boyun Eğicilik’le de Söz Dinleyen Teslimci modlarıyla baş etmiş olan Nina, şimdi kendinden duygularını
göstermesi, arzu ve öfkeyi dışa vurması, iddialı olması beklendiğinde zorlanıyor. Çünkü bildiği, alışık olduğu şey kendi duygu ve ihtiyaçlarını yok saymak, ‘uyumlu’ davranmak. Filmde Nina’nın
mastürbasyon yaptığı ve haz aldığı sahnede, sonradan annesinin orada uyur halde olduğunu farketmesi ve paniklemesi, aslında Nina’nın kendini bıraktığı, eğlendiği tüm durumları özetliyor gibi. Annesi fiziksel olarak orada olmasa bile Nina’nın zihninde eleştiren, suçlayan bir formda varlığını her an sürdürüyor ve keyif almasına engel oluyor. Mutlu Çocuk modunun ortaya çıkmasına izin vermiyor. Nina’nın Başarı Odaklı Talepkar Ebeveyn modu her ne kadar Siyah Kuğu’yu ‘mükemmel’ bir şekilde yapmasını istese de aslında buna engel olanın da yine bu mod olduğunu söyleyebiliriz. Talepkar Ebeveyn, o güne kadar Nina’ya bir nasıl biri olması, neleri yapması ve neleri yapmaması gerektiğini söylemişti. Kusursuz, zarif, yumuşak, narin ve kontrollü olma bu modun ‘doğru’ bulduğu özelliklerdi. Ama Siyah Kuğu’nun özellikleri olan tutkulu ve akışta olmak, serbest bırakmak, eğlence,doğallık, özgürlük Talepkar Ebeveyn’in o güne dek Nina’da engellediği ihtiyaçlardı. Bu durumda Talepkar Ebeveyn modu, Nina Siyah Kuğu gibi davrandığında onda suçluluk; Beyaz Kuğu gibidavrandığındaysa yetersizlik ortaya çıkarıyordu. Bu durum aslında Talepkar Ebeveyn modunun nekadar çelişen mesajlar verebildiğini gösteriyor. Talepkar Ebeveyn’i tatmin etmek yani ‘mükemmel olmak’ mümkün değil.
Dışarıdan gelen tüm bu beklenti ve baskılar yetişkinlik döneminde izlediğimiz Nina’nın artık bu baskıları kendi kendine de uyguladığını bize gösteriyor. Nina’nın Başarı Odaklı Talepkar Ebeveyn
modu tatmin olmadığında, örneğin seçmelerden olumsuz geribildirimle eve döndüğünde, yetersizlik vedeğersizlik hisleriyle İncinmiş Çocuk moduna geçiyor. Ancak kısa süre sonra bu hislerle başa
çıkabilmek için aşırı telafi modları devreye giriyor. Nina İncinmiş Çocuk modunun gerçek ihtiyaçlarından kopup odağını mükemmel olmaya ve başarı elde etmeye çeviriyor. Aslında İncinmiş
Çocuk modunun, olduğu haliyle sevilme, sefkat ve kabul görme, yeterli hissetme ihtiyaçları cevap bulamıyor, aynı zamanda spontanlık ve oyun ihtiyacı tamamen kenara atılıyor.
Nina’nın Talepkar Ebeveyn modunun güdümünde çalışan çok güçlü bir ‘Mükemmeliyetçi Aşırı Kontrolcü’ modu var. Bu mod özellikle yeme bozukluklarında sıklıkla görülen bir aşırı telafi
modu. Bu mod Nina’da gösteriye kadar sabah erkenden gece geç saatlere kadar çalışmasına, hatta ağrı, acı hissetse de buna dayanıp prova yapmaya devam etmesine sebep oluyor. Talepkar Ebeveyn modunun içsel baskısıyla ortaya çıkan bu aşırı telafi modu, Nina’nın pek çok ihtiyacının karşılanmasına engel. Beslenme ve uyku gibi fiziksel ihtiyaçlarını daha mükemmel olmak uğruna
kısıtlıyor. Seçmeleri kazandığında kutlama için pasta yemesine bile izin vermiyor. Nina’nın mental sağlığının oldukça olumsuza döndüğü gösteriden bir önceki günden sonra bile bir şekilde kalkıp
performans sergilemeye zorluyor. Çalışmak, alanında başarılı olmak için çaba sarfetmek, eksik olduğu kısımlarda gelişim göstermek Sağlıklı Yetişkin modunun da yapacağı bir şey. Ancak burada söz konusu olanın bir aşırı telafi modu olduğunu Nina’nın diğer ihtiyaçlarını farketmemesi, farketse bile görmezden gelmesinden anlayabiliyoruz. Mükemmeliyetçi Aşırı Kontrolcü modda olduğu sürece bedensel ve psikolojik sağlığı geri plana atılıyor. Duruma ve ihtiyaçlara göre gösterilebilecek olan esneklik, aşırı telafi modundayken hiç olmuyor.
Mükemmeliyetçi Aşırı Kontrolcü mod, aslında Talepkar Ebeveyn’in yüksek beklentilerini yerine getirmeye çalışırken bir yandan Cezalandırıcı Ebeveyn’in Nina’yı daha da yetersiz ve değersiz
hissettirecek olumsuz yorumlarına engel olmaya çalışıyor. Aslında tüm başa çıkma modlarında olduğu gibi Nina’yı korumak, İncinmiş Çocuk’un başarısız olmanın acısını yaşamasına, eleştiriye maruz kalmasına ve utanç duymasına engel olmak gibi bir amacı var. Ama uzun dönemdeki büyük resme baktığımızda Nina’yı daha da zarar gördüğü bir noktaya getirdiğini görebiliyoruz.
Film boyunca Siyah Kuğu’nun güçlenmesiyle Nina’nın davranışlarında farklılıklar başlıyor. Gösteri gününe dek Nina’nın hem psikotik semptomlarında hem de kaygı düzeyinde bir artış gözlüyoruz.
Çünkü Nina şemalarının her zaman söylediğine ilk kez karşı geliyor. Farklı şekilde baş etmeye çalışıyor. Nina’nın Cezalandırıcı Ebeveyn yanı bunları onaylamıyor. Bu belirtilerin artmasını, zihnin
alışkın olmadığına kaygı ile tepki vermesi gibi düşünebiliriz.
Nina annesinin daha önceleri Bağımlılık ve Boyun Eğicilik şemalarını tetiklediği noktalarda Söz Dinleyen Teslimci moduyla karşılık verirken filmin ilerleyen sahnelerinde sınır çizmek için çok
daha asi tepkiler veriyor, yani aşırı telafi modlarına geçiyor. Örneğin, annesiyle kavga ettiği bir akşam Lily, Nina’yı dışarı bir şeyler içmeye davet ettiğinde Nina, annesine karşı gelerek gidiyor. Gittikleri yerde alkol ve madde kullanımı sonrası Nina’nın spontan bir şekilde dans etmeye gitmesi ve rasgele cinsel ilişki yaşaması da hem Duyguları Bastırma, Boyun Eğicilik ve Statü Arayıclık şemalarının Aşırı Telafisi olabilir. Eve geldiğinde annesinin onaylamayacağını bilerek ona söylemesi de yine Boyun Eğicilik ve Statü Arayıcılık şemalarının aşırı telafisi.
Nina filmin başlarında Boyun Eğicilik şemasından dolayı hakkını arayamaz, eleştirilere ve hatta diğer meslektaşlarından gelen zorbalıklara sesini çıkaramaz haldeyken, ilerleyen aşamalarda bu
Söz Dinleyen Teslimci modundan daha çok Büyüklenmeci ve Öfkeli Korungan modlara geçtiğini görüyoruz. Hatta gösterideki yerini korumak için gerekirse fiziksel zarar vermekten çekinmiyor.
Filmin sonuna doğru, gösteri günü geldiğinde Erica, Nina’nın akıl sağlığının kötüye gittiği gördüğü için gösteriye çıkmasını istemiyor, hatta onun yerine arayıp gelemeyeceğini söylüyor. Nina bu kez onun adına karar verildiğinde önceki zamanların aksine Büyüklenmeci moda geçip “Ben Kuğu Kraliçesiyim, asla başarılı olamamış olan sensin” diyor ve ardından da Zorba moda geçip annesine fiziksel zarar vererek odadan çıkmayı başarıyor. Daha sonra kuliste aynı şeyi Lily’ye yapıyor.Filmdeki bir diğer kadın karakter olan Beth’in de Statü Arayıcılık, Yüksek Standartlar, Haklılık gibi şemaları olduğundan söz edebiliriz. Emekliye ayrılması gereken ve artık baş balerin olamayacağı noktada Büyüklenmeci moda geçip Nina’nın bu konuma hakkederek gelmediğini ima eden
hakaretlerde bulunuyor. Sonrasındaysa başkalarından intikam almak ve belki de tüm dikkatleri yeniden üzerinde toplamak için İlgi ve Onay Arayan mod ve Hilekar ve Manipülatif moda geçip kaza
yapıyor. Nina, hastanede Beth’i görmeye gidip mükemmel olduğunu düşündüğünü söylediğindeyse de mükemmel olmadığını söyleyip bu kez de Cezalandırıcı Ebeveyn modunda kendi yüzünü bıçaklıyor.
Mükemmel olmadığını söyleyen Cezalandırıcı Ebeveyn modu o kadar acımasız ki, onu kendine böyle bir zarar verme noktasına getiriyor. Tabi, filmde bunların ne kadarı gerçek ne kadarı Nina’nın
halüsinasyonları olduğundan izleyici olarak emin olamıyoruz. Özet olarak, filmde izlediğimiz tablo oldukça komplike ve çok fazla şema ve modun ard arda tetiklendiği, ciddi bir psikopatolojinin yer aldığı bir durumu anlatıyor. Mükemmeliyetçilik açısından değerlendirdiğimizde, bu arayışın diğer ihtiyaçları ne denli ihmal edebileceğini görüyoruz. Ayrıca kusursuz olmak gerektiğini söyleyen iç sesin gerçekten ne kadar uzak olduğunu, kişiye tatminden çok, daha fazla yetersizlik hissi ve tükenmişlik getirdiği de anlaşılıyor.

İyi Hissetmek Dergisinde yayınlanmıştır.

Anshel, M. H. (2004). Sources of disordered eating patterns between ballet dancers and non-dancers. Journal of Sport Behavior, 27(2), 115-133.
Nordin-Bates, S. M., Cumming, J., Aways, D., & Sharp, L. (2011). Imagining yourself dancing to perfection? Correlates of perfectionism among ballet and contemporary dancers. Journal of Clinical
Sport Psychology, 5(1), 58-76.

Klinik Psikolog Yağmur Vardar
 
Üst Alt