iltasyazilim
Yeni Üye
Skolastik felsefenin kurucusu
Skolastik felsefe, Latince kökenli schola (mektep) kelimesinden türetilen scholasticus teriminden gelmektedir ve kelime anlamı olarak mektep felsefesi demektir Bu kasıt önemlidir, zira skolastik felsefe, ortaçağ düşüncesinde doğru'nun zaten mevcut olduğu düşüncesine ve felsefenin okullarda okutularak öğretilmesine dayanan bir yaklaşma sergiler Bu felsefenin temeli teolojidir, ona dayanır ve onu desteklemeye çalışır
Tarihsel ve Felsefi Çerçeve
Skolastik felsefe, Patristik felsefenin sürdürülmesi ve orada bir öğretiye dönüştürülmüş olan Hıristiyan inancının felsefi anlamda temellendirilip sistematize edilmesi yönündeki çabalardan meydana gelmiştir Ortaçağın kayıtlı bir döneminden itibaren tüm felsefe etkinliği skolastik zemininde gerçekleştiği için, ortaçağ felsefesi denildiğinde akla gelen çoğunlukla skolastik felsefedir Epeyce geniş bir tarihsel dönemi kapsar İkinci bir nokta, hem Hıristiyan skolastiğinin hem de İslam skolastiğinin laf konusu olmasıdır Felsefe tarihi içinde Skolastiğin üç öbür dönem olarak ele alınması laf konusudur:
Erken Dönem Skolastik (8001200'lü yıllar)
Yükseliş Döneminde Skolastik (12001300'lü yıllar)
Geç Dönem Skolastik (13001500'lü yıllar)
Bu dönemlerde skolastik felsefenin belirtilmiş bir açıdan ortaya atılan sorunları bambaşka niteliklerle çözmeye yöneldiği söylenebilir Ancak bununla beraber skolastik felsefe denilince görünürde genel bir özellik söz konusudur Bu genel nitelik ilk olarak Aristotelesçi bir özellik olarak belirtilmelidir Patristik felsefede Platon ve Platonizm öne çıkmaktaydı, buna karşılık skolastik felsefede Aristotelizmin ilham kaynağı olduğu görülür Aristo felsefesi Platon'unkinden daha kesinkes düşünürleri bilgeliğe yönlendirir, bunun anlamı salt Tanrı'yı bilmeye çalışmamak, olgular dünyasıyla da ilgili olmaktır
Bir mektep felsefesi olarak skolastik, ilk olarak teoloji öğretmenleri göre, keza sistematikleştirilmiş teolojinin öğretilmesini, ayrıca de antikçağ okullarında öğretilen Yedi bağımsızlık sanat'ın (Septem artes liberales) öğretilmesini kapsar Daha sonraları bu okulun tüm doktrin ve çalışmalarını kapsayacak nitelikte ifade edilir olmuştur
Skolastiğin yöntemsel olarak müşterek karakteristiği ise felsefeyi dinin, veya aklı inancın alanına uygulayarak bu alandaki meseleleri kavranılır kılmaktır Özelikle inanca ve vahye, fikir temelli olarak getirilen itirazlar bu şekilde aşılmaya çalışılmıştır Bu anlamda da skolastik felsefe yeni bir şeyler bulmak ya da fikirler üretmek arayışında değildir, tersine zaten mevcut olanlar içerisinde skolastik felsefe uygun olanları temellendirmek ve uygun olmayanları çürütmek çabasında olmuştur Bu mücadele için gerekli mantığı Aristoteles'te ve Euclides (Öklid) geometrisinde bulmuştur
Böylece belli başlı belitler daha bitmiş saptanmış bulunuyordu Bu dönemin özlü sözü ve düşüncesi, Augustinus'un: Anlayışlı Olmak için inanıyorumdüşüncesidir
Bu düşünceye göre keza inanç keza de onun anlatımı ve dili doğru olarak mevcuttur Realizm düşüncesinin temeli olan bu düşünce Skolastiğin esas önermesidir Buna göre bilgi, çeşitli önermeler ve çıkarsamalarla, tanrısal gerçeğin ortaya konulmasından ve yansıtılmasından, kanıtlanmasından başka bir şey değildir Skolastik böylece görelikçiliğe, öznelliğe ve kuşkuculuğa karşısında savaşır Skolastik yalnızca tek bir doğrunun ve ona bağlı tek bir doğruluk sisteminin varlığını kabul eder Nominalizm bunlara bağlı olarak sonra Skolastiğin çözülmesinde manâlı rol oynayacaktır
Skolastik felsefenin genel ahlaki tutumu konusunda iki öğenin altını çizmek gerekir Skolastik dikte ahlakını ve layık ahlakını üstlenir durumdadır Buna tarafından, önemli olan iyi'ye yerinde davranmaktır; çünkü iyi ayrıca tanrının buyruğudur, keza de Tanrı bizzat tüm iyiliğin kendisidir Skolastik felsefe, başlangıcında ve gelişiminde inanç ile bilgiyi uzlaştırmaya çalışmış ve bu temelde dinsel dogmalara felsefi bir esas bulmaya ve bunları sistemleştirmeye yönelmiştir Ancak son dönemlerinde bu projenin başarılamayacağı kesinlik kazanmış, tam somurtkan yönde kanımca iç tartışmaları sebebiyle veri ile inanç ayrışması kesinlik kazanmıştır *
Skolastik felsefe, Latince kökenli schola (mektep) kelimesinden türetilen scholasticus teriminden gelmektedir ve kelime anlamı olarak mektep felsefesi demektir Bu kasıt önemlidir, zira skolastik felsefe, ortaçağ düşüncesinde doğru'nun zaten mevcut olduğu düşüncesine ve felsefenin okullarda okutularak öğretilmesine dayanan bir yaklaşma sergiler Bu felsefenin temeli teolojidir, ona dayanır ve onu desteklemeye çalışır
Tarihsel ve Felsefi Çerçeve
Skolastik felsefe, Patristik felsefenin sürdürülmesi ve orada bir öğretiye dönüştürülmüş olan Hıristiyan inancının felsefi anlamda temellendirilip sistematize edilmesi yönündeki çabalardan meydana gelmiştir Ortaçağın kayıtlı bir döneminden itibaren tüm felsefe etkinliği skolastik zemininde gerçekleştiği için, ortaçağ felsefesi denildiğinde akla gelen çoğunlukla skolastik felsefedir Epeyce geniş bir tarihsel dönemi kapsar İkinci bir nokta, hem Hıristiyan skolastiğinin hem de İslam skolastiğinin laf konusu olmasıdır Felsefe tarihi içinde Skolastiğin üç öbür dönem olarak ele alınması laf konusudur:
Erken Dönem Skolastik (8001200'lü yıllar)
Yükseliş Döneminde Skolastik (12001300'lü yıllar)
Geç Dönem Skolastik (13001500'lü yıllar)
Bu dönemlerde skolastik felsefenin belirtilmiş bir açıdan ortaya atılan sorunları bambaşka niteliklerle çözmeye yöneldiği söylenebilir Ancak bununla beraber skolastik felsefe denilince görünürde genel bir özellik söz konusudur Bu genel nitelik ilk olarak Aristotelesçi bir özellik olarak belirtilmelidir Patristik felsefede Platon ve Platonizm öne çıkmaktaydı, buna karşılık skolastik felsefede Aristotelizmin ilham kaynağı olduğu görülür Aristo felsefesi Platon'unkinden daha kesinkes düşünürleri bilgeliğe yönlendirir, bunun anlamı salt Tanrı'yı bilmeye çalışmamak, olgular dünyasıyla da ilgili olmaktır
Bir mektep felsefesi olarak skolastik, ilk olarak teoloji öğretmenleri göre, keza sistematikleştirilmiş teolojinin öğretilmesini, ayrıca de antikçağ okullarında öğretilen Yedi bağımsızlık sanat'ın (Septem artes liberales) öğretilmesini kapsar Daha sonraları bu okulun tüm doktrin ve çalışmalarını kapsayacak nitelikte ifade edilir olmuştur
Skolastiğin yöntemsel olarak müşterek karakteristiği ise felsefeyi dinin, veya aklı inancın alanına uygulayarak bu alandaki meseleleri kavranılır kılmaktır Özelikle inanca ve vahye, fikir temelli olarak getirilen itirazlar bu şekilde aşılmaya çalışılmıştır Bu anlamda da skolastik felsefe yeni bir şeyler bulmak ya da fikirler üretmek arayışında değildir, tersine zaten mevcut olanlar içerisinde skolastik felsefe uygun olanları temellendirmek ve uygun olmayanları çürütmek çabasında olmuştur Bu mücadele için gerekli mantığı Aristoteles'te ve Euclides (Öklid) geometrisinde bulmuştur
Böylece belli başlı belitler daha bitmiş saptanmış bulunuyordu Bu dönemin özlü sözü ve düşüncesi, Augustinus'un: Anlayışlı Olmak için inanıyorumdüşüncesidir
Bu düşünceye göre keza inanç keza de onun anlatımı ve dili doğru olarak mevcuttur Realizm düşüncesinin temeli olan bu düşünce Skolastiğin esas önermesidir Buna göre bilgi, çeşitli önermeler ve çıkarsamalarla, tanrısal gerçeğin ortaya konulmasından ve yansıtılmasından, kanıtlanmasından başka bir şey değildir Skolastik böylece görelikçiliğe, öznelliğe ve kuşkuculuğa karşısında savaşır Skolastik yalnızca tek bir doğrunun ve ona bağlı tek bir doğruluk sisteminin varlığını kabul eder Nominalizm bunlara bağlı olarak sonra Skolastiğin çözülmesinde manâlı rol oynayacaktır
Skolastik felsefenin genel ahlaki tutumu konusunda iki öğenin altını çizmek gerekir Skolastik dikte ahlakını ve layık ahlakını üstlenir durumdadır Buna tarafından, önemli olan iyi'ye yerinde davranmaktır; çünkü iyi ayrıca tanrının buyruğudur, keza de Tanrı bizzat tüm iyiliğin kendisidir Skolastik felsefe, başlangıcında ve gelişiminde inanç ile bilgiyi uzlaştırmaya çalışmış ve bu temelde dinsel dogmalara felsefi bir esas bulmaya ve bunları sistemleştirmeye yönelmiştir Ancak son dönemlerinde bu projenin başarılamayacağı kesinlik kazanmış, tam somurtkan yönde kanımca iç tartışmaları sebebiyle veri ile inanç ayrışması kesinlik kazanmıştır *