Forumdas
Editor
- Katılım
- 6 Ara 2022
- Mesajlar
- 7,544
- Tepkime
- 15,298
- Puanları
- 113
- Konum
- adana
- Web
- forumdas.com.tr
- Credits
- -90
Solunum Sistemi Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Solunum Sistemi Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri
Solunum sistemi insan vücudunda mevcut olan yaklaşık 70 trilyon hücreye oksijen taşımakla görevli olan sistemdir. Sadece oksijen taşımakla kalmaz, hücrelerin metabolizma faaliyetleri sonucu oluşan karbondioksitin uzaklaştırılması ve kanın pH’ sının ayarlanması gibi önemli görevleri üstlenmektedir. Solunum sistemi elemanları burun, gırtlak, nefes borusu ve akciğerlerdir. Bu organlardan en ciddi rahatsızlıkların meydana geldiği organ ise akciğerlerdir. Özellikle akciğere bağlı önemli hastalıklarda kişi her nefeste yeterli miktarda oksijen alamaz, bunun sonucunda hayattan zevk alamaz duruma gelirler.
SOLUNUM SİSTEMİNDE GÖRÜLEN GENEL HASTALIKLAR
Solunum yolları hastalıkları sizinde tahmin etmekte zorlanmayacağınız gibi kiri havadan kaynaklanmaktadır. Sağlıklı bir hayatın temelleri sağlıklı havadan geçer. Havanız sağlıksız olursa, o kirli hava, geçtiği bütün organlara zarar vermeye başlar. İlk etapta vücut bu arızaları giderebilecek yetenektedir lakin uzun ve ısrarcı bir şekilde solunan kirli hava sonucu vücut yenik düşecek, hastalıklar en zayıf anınızda sizi yakalayacaktır. Be vesile ile hastalıklara yakalanmadan önce ortamımızın nezih ve ferah olmasına özen göstermek gerekmektedir. Solunum sisteminde meydana gelebilecek olası arızalar şunlardır;
LARENJİT
Gırtlak iltihabı olarak da isimlendirilmektedir. Ses tellerinin iltihaplanması sonucu ses kısılır, boğuk çıkar veya bazen de ses hiç anlaşılmaz. Hasta boğazında bir şey varmış gibi sürekli gırtlağını temizleme ihtiyacı hisseder. Gıdıklanma duygusu meydana gelir. Tedavi sebep olan etkenin çeşidine göre değişir. Alerjiden kaynaklı ise antihistaminik ilaçlar kullanılır, bakteri kaynaklı ise antibiyotik ve ya virüs kaynaklı olduğu teşhis edilirse buhar solunması önerilmektedir.
ASTIM
Astımlı kişilerin solunum yolları çok duyarlıdır. Daralan hava yolları havanın akmasında sorun çıkarır ve nefesin alınıp verilmesine neden olur. Astımda, hava sınırlı hava yollarını geçmeye zorlanır. Zorlandığı zaman ise hırıltı ile sonuçlanır. Astım atakları hava kirliliği, sigara dumanı, fabrika dumanları, solventler, enfeksiyonlar, polen, yiyecek, soğuk hava, egzersiz, kimyasallar ve temizlik ilaçlar gibi tetikleyiciler tarafından getirilebilir. Birçok astımlı toz veya polen gibi ortak alerjenlere karşı alerjik değildir.
Astımdan korunmak için evden kimyasal maddeler, evcil hayvan ve halı temizleme gibi alerjenleri çıkarın. Halılarınızı alerjen geçirmeyen şiltelerle kapatın. Haftada bir tüm nevresim, battaniye, yorgan ve yorgan yüzlerini sıcak su ile yıkayın. Dikkat edilmelidir ki temizlik esnasında astımla hasta evde bulunmamalıdır. Evde sigara içmeme politikası uygulanmalıdır. Astım tedavisinde genellikle steroid ilaçlar kullanılmaktadır. Steroidler astım ve KOAH gibi solunum koşulları için kullanılan en iyi en güçlü ve en bilinen anti-inflamatuar ilaçlardır. Steroidler etkili olmalarına karşın, uzun süreli kullanımı katarakt, iştah artışı ve kilo alma, şişlik ve böbreküstü bezi fonksiyon bozukluğu gibi ciddi yan etkilere yol açabilir.
KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI(KOAH)
Akciğer hastalıkları KOAH, genellikle kronik bronşit ve amfizem dahil olarak anılacaktır. KOAH’lı bireylerde nefes darlığı, kronik öksürük ve kronik mukus üretimini darlığı gibi belirtiler sergilenmektedir. Diğer belirtiler arasında artan mukus veya balgam, boğazın sık sık temizlenmesi, sarı, yeşil veya kanlı balgam, ayak bileği veya bacak şişliği, uyku zorlukları, genel yorgunluk, unutkanlık ve konuşmada güçlük belirtilmektedir. KOAH vakalarının çoğu sigara içme alışkanlığı nedeni ile oluşmaktadır. Diğer nedenler arasında başka tarz duman, hava ve mesleki kirlilik, kalıtım, solunum yolu enfeksiyonları tarihçesi ve eğilimli olma, kronik ya da tedavisi eksik astım, kistik fibrozis (miras) sayılabilmektedir. KOAH tedavisinde önlemin yanısıra ilaç tedavisi uygulanmaktadır. İlaç tedavisine destek niteliğinde kardiyovasküler egzersiz, sağlıklı, besleyici bir diyet, düzenli check-up yani kontrol, oksijen terapisi, ev hava temizleyicileri, ev nemlendiriciler kullanımına ya da yapılmasına özen gösterilmeli, iyileşmek için çalışılmalıdır.
AKUT BRONŞİT
Akut bronşit genellikle viral veya bakteriyel kaynaklıdır. Bronş tüplerinin iltihaplanmasına verilen isimdir. Bir solunum yolu enfeksiyonu belirtileri bireyin direncini düşürdükten sonra kendini belli eder. Direnç düşürüldükten sonra öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, balgam ya da mukus, artan yorgunluk sayılabilir. Mukus ve ya balgamın sarı veya yeşil renkte olması durumunda antibiyotik kullanılmalıdır. Antibiyotik doktorunuzun tavsiyesine göre kronik bronşitin aksine, akut bronşitte dört ile altı hafta arasında sürer.
SİNÜZİT
Her yıl yaklaşık 40 milyon kişide solunum yolu hastalıklarından biri olan sinüzit gelişmektedir. Sinüzit, her sene sinüs boşluklarının, genellikle soğuk algınlığı veya alerjik reaksiyonlar sonrası gelişmesidir. Sinüs boşluklarının açıklığının küçük bir miktar kadar engellenmesi sonucu her zaman oluşabilir. Bağışıklık sistemi hastalıkları olan kişilerde ilk gelişen sinüzit bertaraf edilebilmektedir. Tuzlu spreyler burun tıkanıklığının açılmasında işe yarıyor olmasına rağmen üç günden fazla kullanılması önerilmemektedir. Çünkü, uzun süreli kullanılan burun spreyleri burun dokusuna zarar verir. Sinüzit hızlı ve eksiksiz tedavi edilmesi gereken bir problemdir. Tam yapılamayan menenjit tedavi, sinüs apseleri ve kronik sinüzit gibi solunum sistemi komplikasyonlara neden olabilir. Sinüzit belirtileri şunlardır: Baş veya yüz ağrısı, burun tıkanıklığı, yeşil veya sarı burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, yorgunluk. Bu belirtiler görüldüğünde büyük ihtimalle sinüzit hastalığından şüphelenilmelidir. Sinüzitte hasta olmadan önlem almak, hastalık sonrası tedaviden daha kolaydır. Peki nasıl önlem alabiliriz sinüzit için. Sigara dumanından ve kirli havadan kaçınız, odanızın havasını nemlendirin, alerji ve solunum yolu enfeksiyonlarında derhal bir doktora görünüp antibiyotik alın. Tedavinizi sonuna kadar devam ettirin, yarı bırakmayın.
SOĞUK ALGINLIĞI
Soğuk algınlığı son derece bulaşıcı üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Grip virüslerinden farklı olarak soğuk algınlığı rhinovirüsler adı verilen yüzlerce virüsten kaynaklanır. Virüsler hapşırma ve öksürme ve ya kirlenmiş nesnelere dokunarak yayılır. Çoğu insan vitamin ve mineral bileşimli ilaçlar ile solunum yolu enfeksiyonu semptomları tedavi edilerek iki hafta içinde iyileşebilmektedir. Soğuk algınlığına virüsler neden olduğu için antibiyotik kullanımının virüsler üzerinde etkisi yoktur. Ağır soğuk algınlığı durumlarında mukus rengi sarı ya da yeşil olur. Bu aşamada bir doktora uğramanızda fayda vardır. Soğuk algınlığı belirtileri şunlar olabilir: Hapşırma, burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, tıkanıklık, düşük dereceli ateş, baş ağrısı, kas ağrıları. Soğuk algınlığında beslenmeye dikkat edilmeli, sık sık eller yıkanmalı, sıvı alımı artırılmalı, aspirin veya ibuprophen gibi ağrı kesiciler kullanılabilir, öksürük baskılayıcılar kullanılabilir.
GRİP
Influenza virüsünün neden olduğu ciddi solunum yolu enfeksiyonudur. Grip, insandan insana yayılan, son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Grip virüsleri çok sayıda ve kendilerini değiştirme yeteneğine sahip oldukları için salgınları önlemek mümkün değildir. Yeni bir anti-viral ilaç ve grip aşıları birçok kişide başarılı olmaktadır. Semptomları şunlardır; burun akıntısı, ateş ve titreme, öksürük, kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı, üst solunum yolu tıkanıklığı, bulantı, kusma ve ishal. Gripi önlemek için yıllık grip aşıları yapılabilir, eller sık sık yıkanabilir, kas ve eklem ağrıları için analjezikler kullanılabilir ve sıvı alınımı artırılmalıdır.
PNÖMONİ
Pnömoni, her yıl bir virüs ya da bakteri nüfusunun yaklaşık yüzde biri kadar miktarının yol açtığı akciğer solunum yolu enfeksiyonudur. Pnömoni hafif bir solunum iltihabı olabilir veya hastanede yoğun bakım gerektirebilir. Çoğu hasta 2-3 hafta içinde iyileşir rağmen, bazı komple solunum yetmezliğinde ölümler olabilir. Özellikle yaşlılar zatürreye daha hassastırlar. Pnömoni belirtileri şunları içerebilir: Öksürük, nefes darlığı, sarı, yeşil veya kanlı balgam, göğüs ağrısı, yorgunluk, üşüme ve ateş. Tedavide yapılması gereken sıvı alımı artırılmalı, solunum bakım ilaçları (antibiyotik, ekspektoran) kullanılabilir, zatürre aşısı yapılabilir, ev nemlendiriciler kullanılabilir.
PLÖREZİ
Plörezi, bakterilerin neden olduğu bir solunum yolu enfeksiyonudur. Genellikle akciğer ve göğüs boşluğu, plevra zarının bir solunum yolu iltihabıdır. İlk belirtiler derin nefes alma ve öksürük ile artan göğüs ağrısıdır. Diğer belirtiler arasında hareket esnasında göğüs duvarı boyunca hissedilen ağrı, yorgunluk, nefes darlığı, ateş. Tedavide doktorunuzun önerdiği solunum bakım ilaçları (bakteriyel enfeksiyonlar için antibiyotik) kullanılmalıdır.
AKCİĞER KANSERİ
Akciğer kanserinin en büyük nedeni sigaradır. İkincil olarak olarak ise solunan kirli hava ya da duman. Bu etkenler akciğer dokusunda kötü huylu tümörlerlerin gelişmesine neden olmaktadır. Tedavide cerrahi, kemoterapi, radyasyon tedavisi, cerrahi, kemoterapi ve radyasyon kombinasyonu uygulanabilmektedir. Akciğer kanserinin önlenmesi için asla herhangi bir tür tütüne başlamayınız. Sigaradan, dumanlı havadan, endüstriyel veya mesleki kirleticilerden kaçınınız.
Solunum Sistemi Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri
Solunum sistemi insan vücudunda mevcut olan yaklaşık 70 trilyon hücreye oksijen taşımakla görevli olan sistemdir. Sadece oksijen taşımakla kalmaz, hücrelerin metabolizma faaliyetleri sonucu oluşan karbondioksitin uzaklaştırılması ve kanın pH’ sının ayarlanması gibi önemli görevleri üstlenmektedir. Solunum sistemi elemanları burun, gırtlak, nefes borusu ve akciğerlerdir. Bu organlardan en ciddi rahatsızlıkların meydana geldiği organ ise akciğerlerdir. Özellikle akciğere bağlı önemli hastalıklarda kişi her nefeste yeterli miktarda oksijen alamaz, bunun sonucunda hayattan zevk alamaz duruma gelirler.
SOLUNUM SİSTEMİNDE GÖRÜLEN GENEL HASTALIKLAR
Solunum yolları hastalıkları sizinde tahmin etmekte zorlanmayacağınız gibi kiri havadan kaynaklanmaktadır. Sağlıklı bir hayatın temelleri sağlıklı havadan geçer. Havanız sağlıksız olursa, o kirli hava, geçtiği bütün organlara zarar vermeye başlar. İlk etapta vücut bu arızaları giderebilecek yetenektedir lakin uzun ve ısrarcı bir şekilde solunan kirli hava sonucu vücut yenik düşecek, hastalıklar en zayıf anınızda sizi yakalayacaktır. Be vesile ile hastalıklara yakalanmadan önce ortamımızın nezih ve ferah olmasına özen göstermek gerekmektedir. Solunum sisteminde meydana gelebilecek olası arızalar şunlardır;
LARENJİT
Gırtlak iltihabı olarak da isimlendirilmektedir. Ses tellerinin iltihaplanması sonucu ses kısılır, boğuk çıkar veya bazen de ses hiç anlaşılmaz. Hasta boğazında bir şey varmış gibi sürekli gırtlağını temizleme ihtiyacı hisseder. Gıdıklanma duygusu meydana gelir. Tedavi sebep olan etkenin çeşidine göre değişir. Alerjiden kaynaklı ise antihistaminik ilaçlar kullanılır, bakteri kaynaklı ise antibiyotik ve ya virüs kaynaklı olduğu teşhis edilirse buhar solunması önerilmektedir.
ASTIM
Astımlı kişilerin solunum yolları çok duyarlıdır. Daralan hava yolları havanın akmasında sorun çıkarır ve nefesin alınıp verilmesine neden olur. Astımda, hava sınırlı hava yollarını geçmeye zorlanır. Zorlandığı zaman ise hırıltı ile sonuçlanır. Astım atakları hava kirliliği, sigara dumanı, fabrika dumanları, solventler, enfeksiyonlar, polen, yiyecek, soğuk hava, egzersiz, kimyasallar ve temizlik ilaçlar gibi tetikleyiciler tarafından getirilebilir. Birçok astımlı toz veya polen gibi ortak alerjenlere karşı alerjik değildir.
Astımdan korunmak için evden kimyasal maddeler, evcil hayvan ve halı temizleme gibi alerjenleri çıkarın. Halılarınızı alerjen geçirmeyen şiltelerle kapatın. Haftada bir tüm nevresim, battaniye, yorgan ve yorgan yüzlerini sıcak su ile yıkayın. Dikkat edilmelidir ki temizlik esnasında astımla hasta evde bulunmamalıdır. Evde sigara içmeme politikası uygulanmalıdır. Astım tedavisinde genellikle steroid ilaçlar kullanılmaktadır. Steroidler astım ve KOAH gibi solunum koşulları için kullanılan en iyi en güçlü ve en bilinen anti-inflamatuar ilaçlardır. Steroidler etkili olmalarına karşın, uzun süreli kullanımı katarakt, iştah artışı ve kilo alma, şişlik ve böbreküstü bezi fonksiyon bozukluğu gibi ciddi yan etkilere yol açabilir.
KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI(KOAH)
Akciğer hastalıkları KOAH, genellikle kronik bronşit ve amfizem dahil olarak anılacaktır. KOAH’lı bireylerde nefes darlığı, kronik öksürük ve kronik mukus üretimini darlığı gibi belirtiler sergilenmektedir. Diğer belirtiler arasında artan mukus veya balgam, boğazın sık sık temizlenmesi, sarı, yeşil veya kanlı balgam, ayak bileği veya bacak şişliği, uyku zorlukları, genel yorgunluk, unutkanlık ve konuşmada güçlük belirtilmektedir. KOAH vakalarının çoğu sigara içme alışkanlığı nedeni ile oluşmaktadır. Diğer nedenler arasında başka tarz duman, hava ve mesleki kirlilik, kalıtım, solunum yolu enfeksiyonları tarihçesi ve eğilimli olma, kronik ya da tedavisi eksik astım, kistik fibrozis (miras) sayılabilmektedir. KOAH tedavisinde önlemin yanısıra ilaç tedavisi uygulanmaktadır. İlaç tedavisine destek niteliğinde kardiyovasküler egzersiz, sağlıklı, besleyici bir diyet, düzenli check-up yani kontrol, oksijen terapisi, ev hava temizleyicileri, ev nemlendiriciler kullanımına ya da yapılmasına özen gösterilmeli, iyileşmek için çalışılmalıdır.
AKUT BRONŞİT
Akut bronşit genellikle viral veya bakteriyel kaynaklıdır. Bronş tüplerinin iltihaplanmasına verilen isimdir. Bir solunum yolu enfeksiyonu belirtileri bireyin direncini düşürdükten sonra kendini belli eder. Direnç düşürüldükten sonra öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, balgam ya da mukus, artan yorgunluk sayılabilir. Mukus ve ya balgamın sarı veya yeşil renkte olması durumunda antibiyotik kullanılmalıdır. Antibiyotik doktorunuzun tavsiyesine göre kronik bronşitin aksine, akut bronşitte dört ile altı hafta arasında sürer.
SİNÜZİT
Her yıl yaklaşık 40 milyon kişide solunum yolu hastalıklarından biri olan sinüzit gelişmektedir. Sinüzit, her sene sinüs boşluklarının, genellikle soğuk algınlığı veya alerjik reaksiyonlar sonrası gelişmesidir. Sinüs boşluklarının açıklığının küçük bir miktar kadar engellenmesi sonucu her zaman oluşabilir. Bağışıklık sistemi hastalıkları olan kişilerde ilk gelişen sinüzit bertaraf edilebilmektedir. Tuzlu spreyler burun tıkanıklığının açılmasında işe yarıyor olmasına rağmen üç günden fazla kullanılması önerilmemektedir. Çünkü, uzun süreli kullanılan burun spreyleri burun dokusuna zarar verir. Sinüzit hızlı ve eksiksiz tedavi edilmesi gereken bir problemdir. Tam yapılamayan menenjit tedavi, sinüs apseleri ve kronik sinüzit gibi solunum sistemi komplikasyonlara neden olabilir. Sinüzit belirtileri şunlardır: Baş veya yüz ağrısı, burun tıkanıklığı, yeşil veya sarı burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, yorgunluk. Bu belirtiler görüldüğünde büyük ihtimalle sinüzit hastalığından şüphelenilmelidir. Sinüzitte hasta olmadan önlem almak, hastalık sonrası tedaviden daha kolaydır. Peki nasıl önlem alabiliriz sinüzit için. Sigara dumanından ve kirli havadan kaçınız, odanızın havasını nemlendirin, alerji ve solunum yolu enfeksiyonlarında derhal bir doktora görünüp antibiyotik alın. Tedavinizi sonuna kadar devam ettirin, yarı bırakmayın.
SOĞUK ALGINLIĞI
Soğuk algınlığı son derece bulaşıcı üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Grip virüslerinden farklı olarak soğuk algınlığı rhinovirüsler adı verilen yüzlerce virüsten kaynaklanır. Virüsler hapşırma ve öksürme ve ya kirlenmiş nesnelere dokunarak yayılır. Çoğu insan vitamin ve mineral bileşimli ilaçlar ile solunum yolu enfeksiyonu semptomları tedavi edilerek iki hafta içinde iyileşebilmektedir. Soğuk algınlığına virüsler neden olduğu için antibiyotik kullanımının virüsler üzerinde etkisi yoktur. Ağır soğuk algınlığı durumlarında mukus rengi sarı ya da yeşil olur. Bu aşamada bir doktora uğramanızda fayda vardır. Soğuk algınlığı belirtileri şunlar olabilir: Hapşırma, burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, tıkanıklık, düşük dereceli ateş, baş ağrısı, kas ağrıları. Soğuk algınlığında beslenmeye dikkat edilmeli, sık sık eller yıkanmalı, sıvı alımı artırılmalı, aspirin veya ibuprophen gibi ağrı kesiciler kullanılabilir, öksürük baskılayıcılar kullanılabilir.
GRİP
Influenza virüsünün neden olduğu ciddi solunum yolu enfeksiyonudur. Grip, insandan insana yayılan, son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Grip virüsleri çok sayıda ve kendilerini değiştirme yeteneğine sahip oldukları için salgınları önlemek mümkün değildir. Yeni bir anti-viral ilaç ve grip aşıları birçok kişide başarılı olmaktadır. Semptomları şunlardır; burun akıntısı, ateş ve titreme, öksürük, kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı, üst solunum yolu tıkanıklığı, bulantı, kusma ve ishal. Gripi önlemek için yıllık grip aşıları yapılabilir, eller sık sık yıkanabilir, kas ve eklem ağrıları için analjezikler kullanılabilir ve sıvı alınımı artırılmalıdır.
PNÖMONİ
Pnömoni, her yıl bir virüs ya da bakteri nüfusunun yaklaşık yüzde biri kadar miktarının yol açtığı akciğer solunum yolu enfeksiyonudur. Pnömoni hafif bir solunum iltihabı olabilir veya hastanede yoğun bakım gerektirebilir. Çoğu hasta 2-3 hafta içinde iyileşir rağmen, bazı komple solunum yetmezliğinde ölümler olabilir. Özellikle yaşlılar zatürreye daha hassastırlar. Pnömoni belirtileri şunları içerebilir: Öksürük, nefes darlığı, sarı, yeşil veya kanlı balgam, göğüs ağrısı, yorgunluk, üşüme ve ateş. Tedavide yapılması gereken sıvı alımı artırılmalı, solunum bakım ilaçları (antibiyotik, ekspektoran) kullanılabilir, zatürre aşısı yapılabilir, ev nemlendiriciler kullanılabilir.
PLÖREZİ
Plörezi, bakterilerin neden olduğu bir solunum yolu enfeksiyonudur. Genellikle akciğer ve göğüs boşluğu, plevra zarının bir solunum yolu iltihabıdır. İlk belirtiler derin nefes alma ve öksürük ile artan göğüs ağrısıdır. Diğer belirtiler arasında hareket esnasında göğüs duvarı boyunca hissedilen ağrı, yorgunluk, nefes darlığı, ateş. Tedavide doktorunuzun önerdiği solunum bakım ilaçları (bakteriyel enfeksiyonlar için antibiyotik) kullanılmalıdır.
AKCİĞER KANSERİ
Akciğer kanserinin en büyük nedeni sigaradır. İkincil olarak olarak ise solunan kirli hava ya da duman. Bu etkenler akciğer dokusunda kötü huylu tümörlerlerin gelişmesine neden olmaktadır. Tedavide cerrahi, kemoterapi, radyasyon tedavisi, cerrahi, kemoterapi ve radyasyon kombinasyonu uygulanabilmektedir. Akciğer kanserinin önlenmesi için asla herhangi bir tür tütüne başlamayınız. Sigaradan, dumanlı havadan, endüstriyel veya mesleki kirleticilerden kaçınınız.