habercibotu
Yeni Üye
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında Türkiye'deki kayıtlı yaklaşık 5 milyon 400 bin asgari ücretli çalışana seslenen Kılıçdaroğlu, yaklaşan seçimler öncesinde dikkat çeken bir vaatte daha bulundu. Kılıçdaroğlu, "Bu kişiler açlık sınırının altında maaş alıyor. Verilen asgari ücret TÜRK-İŞ'in açıkladığı açlık sınırının altında. Benim görevim iktidar olduğumuzda hiçbir asgari ücretlinin açlık sınırının altında kalmayacağı bir düzeni inşa etmek" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde;
"Artık Türkiye şunu bilmeli, ayrışmayacağız, inadına kucaklayacağız. Kavga etmeyeceğiz, inadına barışacağız, ülkemize huzuru ne pahasına olursa olsun mutlaka getireceğiz. Her soruna akılıcı çözümler ürettiğinizde barışık bir toplumu inşa etmiş olursunuz. Hedefimiz de böyle bir siyaset anlayışı. Bu siyaset anlayışını Türkiye'ye getireceğiz. Altı lider birlikteyiz, birlikte demokrasiyi savunuyoruz. Var olan sorunlara akılcı çözümler üreteceğiz.
"TÜRKİYE'Yİ BİR CEZAEVİ OLMAKTAN KURTARACAĞIZ"
Belgesel çeken arkadaşımız Sibel Tekin tutuklanmıştı neden belgesel çektin diye, tahliye edilmiş, güzel bir haber. Kapalı cezaevinden açık cezaevine hoş geldin Sibel, Türkiye'yi bir cezaevi olmaktan kurtaracağız. Toplumun her kesiminde sorun var. Bu sorunları çözmeye kararlıyız. Alın teri döken herkesin kazandığı güzel bir ülkeyi inşa edeceğiz. Beşli çetelerin değil, alın teri dökenlerin kazandığı bir Türkiye inşa edeceğiz. Tek adam rejimi inşa edildiğinde Türkiye'nin bütün sorunlarını en kısa sürede çözeceğiz dediler. Söz verdiler.
"TEK ADAM REJİMİNİN BÜTÜN TEORİLERİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA"
Erdoğan geldi oturdu, tek adam rejiminin faturası hepimizin önünde duruyor. İşçisinden çiftçisine, memurundan emeklisine, tüccarına kadar. Bu rejim bizi mahvetti. Bu rejim artık Türkiye Cumhuriyeti için bir beka sorunudur. Türkiye buradan çıkmak zorundadır. Türk Lirası değer kaybettiğinde dış ticaret açığı azalacak, cari fazla vereceğiz diyorlardı. 4 yıl içinde cari açık 4 kat arttı. Söylediklerinin tam tersi oldu. Tek adam rejiminin bütün teorileri çökmüş durumda. Biz ayağa kaldıracağız.
"DOĞAL GAZ FİYATLARINI NEDEN DÜŞÜRMÜYORSUN KARDEŞİM"
Rusya Ukrayna savaşından sonra doğalgaz fiyatları yüzde 80 düştü. Dünyada ucuzladı. Erdoğan hiç ses çıkarmıyordu. Sanıyordu ki Bay Kemal'in dünyadaki gelişmelerden haberi yok! Hemen söyledim, haberim var. Doğalgaz fiyatları yüzde 80 düştü sen niye düşürmüyorsun dedim. Hemen harekete geçtiler. Sadece sanayiciler ve doğalgaz santralleri için düşürdüler, az düşürdüler ama. Konutlarda iş yerlerinde yok. Oralarda düşürmediler. Kışın en ağır geçtiği mevsimin en derinden hissedildiği Erzurum Kars gibi kentlerimiz var. Doğal gaz fiyatını neden düşürmüyorsun kardeşim. Sen de yüzde 80 ucuz alıyorsun, neden milletin sırtına bunu yıkıyorsun! Bu adaletsiz bir vergi, çözümünü istiyoruz! Umuyoruz konutlarda, iş yerlerinde doğalgaz fiyatını düşürmüş olurlar. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda göreceksiniz, hiçbir evin ne doğalgazı ne elektriği ne suyu kesilecek! Sosyal devlet onların yanında ve hizmetinde olacak.
"ASGARİ ÜCRETLİLER AÇLIK SINIRININ ALTINDA MAAŞ ALIYOR"
Asgari ücrete büyük zamlar yaptılar sözde. Bu zammın enflasyonla eriyeceğini tahmin ediyorduk ama bu kadar hızlı eriyeceğini düşünmemiştik. Asgari ücret 8 bin 500 lira. 4 kişilik ailenin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür fiyatları toplanıyor ve asgari ücret belirleniyor. Asgari ücret alanların sayısı 5 milyon 400 bin kişi. Onlar şu anda açlık sınırının altında maaş alıyor. Türk İş'in belirlediği açlık sınırının altında kaldı bu asgari ücret. Alın terinin bu kadar ucuzlatıldığı, insanların açlık sınırının altında maaş almaya mahkum edildiği bir tek adam rejimi var. Benim görevim iktidar olduğumuzda hiçbir asgari ücretlinin açlık sınırının altında maaş almayacağı bir düzeni inşa etmektir!
"BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ SIRADAN BİR ÜNİVERSİTE DEĞİLDİR"
Zorba iktidarlar korkaktır. Zulmederek ben güçlüyüm demek ister. Boğaziçi'ne kayyım atandı. Niye atanır? Bir süre kaldı, dayanamadı ayrıldı. Bu sefer kendi içlerinden kayyım çıkardılar. Okulun içinden çıkan kişi bir Brütüs aslında. Boğaziçi Üniversitesi sıradan bir üniversite değildir. Dünyanın en önemli ve en saygın üniversitelerinden biriydi. Brütüs Naci hocaları kovdu, dünya biliminin saygı duyduğu bilim insanlarını attılar. Öğrencileri dövdürdüler, bazılarını hapse attırdılar, kulüplerini kapattılar, okul 200 sıra geriye düştü dünyada. Şimdi de okul mezunlarının kendi paralarıyla yaptığı binaya el koydu. Zorbalık yaptı. Buradan Naci'ye sesleniyorum; zulümden, adaletsizlikten, baskıdan hoşlanmam. Bunu yapanları da asla ve asla affetmem! Naci, kayyım düzenine son verdiğimizde görecektir 'geliyor gelmekte olan'ın ne anlama geldiğini.
"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ AYDINLIKTIR, KİMSE ENDİŞE ETMESİN"
Ortak Politikalar Mutabakat Metni, demokrasi tarihinde bir ilktir. 6 lider bir araya geldik ve devlet için bir beka sorunu haline gelen tek adam rejimini değiştirip bu ülkeye demokrasiyi getirmek için bir araya geldik. Cumhuriyet tarihinde 6 lider bir araya gelip 2300'ün üzerinde var olan sorunlara tek tek çözüm üretiyorsa ve bunu oy birliği ile yapıyorsa Türkiye'nin geleceği aydınlıktır, kimse endişe etmesin. Yolsuzluklara karşı mücadele, işsizliği giderme konusunda politikalar, Türkiye'nin saygınlığını koruyacak dış politikanın nasıl olması gerektiği burada var. Teknolojiyi, bilgiyi nasıl yürüteceğiz, çalınan paraları nasıl alacağız burada var. Devleti yeniden inşa edeceğiz. Altı benzemez bunlar, bir araya gelemezler, kavga ederler diyorlardı. Ya arkadaş, siz bir aradasınız, hiç bir araya gelip önlerinde kağıtlar, şu memleketin sorununu nasıl çözeriz diye düşündüler mi! Bu memlekette yolsuzluk, hırsızlık var. Bir cümle kurdular mı!"